Koroner perkütan girişim uygulanan non-steaks hastalarında başvurudaki 12 lead EKG'de fragmante qrs ve nonspesifik EKG değişikliklerinin varlığı ile koroner arter lezyonu arasındaki korelasyon
Correlation between presence of fragmante QRS and nonspecific ecg changes in 12 lead ecg and coronary artery lesion in non-steacs patients performed in coronary percutaneous intervention
- Tez No: 468618
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NALAN KOZACI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 42
Özet
Giriş ve Amaç: Bu çalışmanın amacı acil serviste ST yükselmesiz akut koroner sendrom (Non-STEAKS) tanısı alan hastaların elektrokardiyografilerinde (EKG) fragmante QRS (fQRS) dalgasının ve patolojik EKG bulgularının sorumlu koroner arter lezyonunu tahmin etmedeki öngördürücülüğünü değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu tez çalışması hastane etik kurul onayı alındıktan sonra retrospektif olarak yapıldı. Çalışmaya ocak 2013 ve mart 2017 tarihleri arasındaki S.B.Ü Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Servisinde Non-STEAKS tanısı konulan ve kardiyoloji kliniği tarafından perkutan koroner girişim uygulanan hastalar alındı. Koroner dağılımlar Sol ön inen (V1-V5), sol sirkumfleks (I, aVL ve V6) ve sağ koroner arter (II, III ve aVF) olarak değerlendirildi. Bitişik EKG derivasyonlarının iki tanesinde fQRS veya patolojik Q dalgası, ST segment depresyonu, T dalga inversiyonu tespit edildiğinde EKG'de patoloji var olarak belirlendi. İstatistik analizinde 2 grup oluşturuldu. 1. Grup fQRS tespit edilen hastalar, 2. Grup fQRS olmayan hastalar olarak ayrıldı. Ayrıca tüm EKG patolojilerini içine alacak şekilde (fQRS, patolojik Q dalgası, ST segment depresyonu, T dalga inversiyonu) grup karşılaştırması yapıldı. Burada yine 2 grup oluşturuldu. 1. Grup EKG'sinde patoloji tespit edilen hastalar, 2. Grup patolojik EKG bulgusu olmayan hastalar olarak oluşturuldu. Bulgular: Çalışmaya 191 hasta dahil edildi. Çalışmaya alınan hastaların %80'inde koroner arter hastalığı tespit edildi. Hastaların %43'ünde Sağ koroner arterde (RCA), %34'ünde Sirkumfleks koroner arterde, %55'inde Sol ön inen koroner arterde (LAD), %5'inde Sol ana koroner arterde (LMCA) lezyon saptandı. fQRS'in RCA'daki lezyonu göstermedeki sensitivitesi %76, spesifitesi %46 iken patolojik EKG'nin sensitivitesi %80, spesifitesi %40 bulundu. fQRS'in Cx'teki lezyonu göstermedeki sensitivitesi %25, spesifitesi %87 iken patolojik EKG'nin sensitivitesi %45, spesifitesi %72 bulundu. Anterior derivasyonlarda fQRS'in LAD'deki lezyonu belirlemedeki sensitivitesi %34, spesifitesi %82 iken patolojik EKG'nin sensitivitesi %44, spesifitesi %74 bulundu. fQRS sayıları ile hastaların ejeksiyon fraksiyonları (EF) karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel anlamda korelasyon bulundu (r: -0.156, p:0.031). fQRS var olan hasta grubunda kan üre azotu (BUN) değerleri istatistiksel anlamda daha yüksek bulundu (p=0.036). Sonuç: fQRS rutin EKG'de koroner arter lezyonunu tahmin etmede sensitivitesi yüksek noninvaziv bir parametredir .En yüksek sensitivite sorumlu lezyon RCA olduğunda görülmüştür. Ayrıca fQRS, Non-STEAKS hastalarının EF'sini öngörmede kullanılabilir.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Background and Aim: The aim of this study is to evaluate the predictive role of the fragmanted QRS (fQRS) wave and pathological ECG findings in the electrocardiographs (ECG) of the patients with non-ST-elevation acute coronary syndrome (Non-STEACS) in predicting the culprit coronary artery lesion. Materials and Methods: This study was retrospectively conducted after approval of the hospital ethics committee. Patients who were diagnosed as Non-STEACS in the S.B.U Antalya Training and Research Hospital Emergency Department and who underwent percutaneous coronary intervention by the cardiology clinic between January 2013 and March 2017 were included.Coronary distributions were evaluated as left anterior descending (V1-V5), left circumflex (I, aVL and V6) and right coronary artery (II, III and aVF). When fQRS or pathological Q wave, ST segment depression, T wave inversion were detected in two of the adjacent ECG leads, pathology was determined as ECG. Two groups were formed in statistical analysis. Patients with fQRS in the first group and patients without fQRS in the second group were separated. Also group comparisons were made to include all ECG pathologies (fQRS, pathological Q wave, ST segment depression, T wave inversion). Two groups were formed here again. Patients with pathologic findings in the first group ECG were diagnosed as patients without pathologic ECG findings in the second group. Results: The study included 191 patients. 35% of the patients were female (66) and 65% were male (125). The mean age of the patients was 62 ± 13 (31-93). No lesion was detected in coronary angiography of 39 (20%) patients, 152 (80%) patients had coronary artery disease, Lesions were determinated in 83 (43%) patients with Right Coronary artery(RCA), 65 (34%) patients with Circumflex Artery(Cx), 106 (55%) patients with Left Anterior Descending Artery(LAD) and 9 (5%) patients with Left Main Coronary Artery(LMCA) lesion. Sensitivity of fQRS in RCA lesion was 76%, specificity was 46%, sensitivity of pathological ECG in RCA lesion was 80%, specificity was 40%. Sensitivity of fQRS in Cx lesion was %25, specificity was %87, sensitivity of pathological ECG in Cx lesion was %45, specificity was %72.Sensitivity of fQRS in LAD lesion was 34%, specificity was 82%, sensitivity of pathologic ECG was 44%, specificity was 74%. There was a statistically significant correlation between the fQRS numbers and the ejection fractions (EF) of the patients(r: -0.156, p:0.031). Blood urea nitrogen (BUN) values were found to be higher in the patient group with fQRS wave (p=0.036). Discussion: fQRS is a noninvasive parameter with high sensitivity to predict coronary artery lesion in routine ECG. The highest sensitivity was seen when the lesion was RCA. In addition, the fQRS can be used for predicting the ejection fraction of Non-STEACS patients.
Benzer Tezler
- Çok damar hastalığı olan ST yükselmesiz miyokart enfarktüsü olan hastalarda enfarktüsten sorumlu olmayan kritik koroner arterdeki lezyonların aynı ve elektif seansta müdahalesinin mortalite ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Assessment of the association between mortality and simultaneous or elective intervention for the non culprit coronary artery lesion in patients with multi-vessel disease and non-ST elevation myocardial infarction
GÖKHAN ALICI
- Primer perkütan koroner girişim uygulanan st elevasyonlu miyokard infarktüs'lü hastalarda infarktüs lokalizasyonuna göre kalp hızı türbülansı parametrelerinin değerlendirilmesi
Evaluation of heart rate turbulence parameters according to localization of infarction in patients with st-elevation mi who underwent primary percutaneous coronary intervention
ÖZGE ÖZCAN ABACIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
KardiyolojiAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAMAZAN AKDEMİR
- Perkütan koroner girişim uygulanan akut koroner sendrom hastalarında hemoglobin A1c düzeyinin miyokard hasarlanması üzerine etkisinin araştırılması
Effect of HbA1c level on myocardial injury in patients with acute coronary syndrome treated with percutaneous coronary intervention
ONUR ASLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
KardiyolojiPamukkale ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. YALIN TOLGA YAYLALI
- Obstrüktif koroner arterler veya NON-obstrüktif koroner arterler ile beraber miyokard enfraktüsü geçiren hastaların klinik ve ekokardiyografik özellikleri ile kısa dönem prognozlarının karşılaştırılması
Comparison of clinical and echocardiographic features and short-term prognoses of patients with obstructive coronary arteries and NON-obstructive coronary arteries and patients with myocardial infarction
MELİK DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiTrakya ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERVET ALTAY
- Primer perkütan koroner girişim uygulanan st yükselmeli miyokart infarktüs tanılı hastalarda galektin 3 değerinin kısa ve uzun dönem prognostik önemi
Short and long term prognostic importance of galectin 3 values in diagnosed st elevati̇on myocardial infarction in primary percutaneous coronary interventi̇on
UĞUR KÖKTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAMDİ PÜŞÜROĞLU
DOÇ. DR. AYDIN YILDIRIM