Primer perkütan koroner girişim uygulanan st elevasyonlu miyokard infarktüs'lü hastalarda infarktüs lokalizasyonuna göre kalp hızı türbülansı parametrelerinin değerlendirilmesi
Evaluation of heart rate turbulence parameters according to localization of infarction in patients with st-elevation mi who underwent primary percutaneous coronary intervention
- Tez No: 691586
- Danışmanlar: PROF. DR. RAMAZAN AKDEMİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 75
Özet
Koroner kalp hastalıkları ve komplikasyonları gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde mortalite ve morbiditenin önde gelen nedenleridir. Framingham çalışmasında düzeltilebilir risk faktörlerinin saptanması ve anjina tedavisinde medikal tedavi yerine bypass cerrahisi ya da perkütan koroner revaskülarizasyon uygulanması ile mortalite azaltılmış olmasına rağmen pompa yetersizliği, aritmi, reinfarktüs gibi komplikasyonların erken ve geç dönem morbidite-mortalite üzerine olan olumsuz etkileri devam etmektedir. MI sonrası erken ve geç dönemde prognozu belirleyen birçok faktör vardır. Hastalar risk sınıflandırması yapılarak değerlendirilmeli ve uygun ileri tetkik ve tedavi uygulanmalıdır. Prognostik belirteçler arasında LVEF, yaş, cinsiyet, komorbidite, elektriksel instabilite, ailesel faktörler, noninvaziv testlere alınan yanıt sayılabilir. Özellikle STEMI'dan sonra hastalarda ilk 1 ve 2 yıl içinde şiddetli ventriküler aritmilerden dolayı ani kardiyak ölüm gelişme olasılığı yüksektir. Riski doğrulamak, elektriksel instabiliteyi değerlendirmek için birkaç teknik tasarlanmıştır. Bunlar QT dağılımının ölçümü, ambulatuvar EKG kayıtları, sinyal ortalamalı elektrokardiyogram, kalp atım oranı değişkenliğinin ölçümü, kalp atım hızı türbülansındaki azalmanın değerlendirilmesidir. Literatürde ilk defa Schmidt ve arkadaşları tarafından kullanılan kalp hızı türbülansı ventriküler erken atım sonrası sinüs hızındaki fizyolojik değişiklikler olarak tanımlanmakta ve barorefleks duyarlılığının bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Kalp hastalarında bozulmuş kalp hızı türbülansının mortalite ile ilişkili olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir. KHT parametreleri olan TB ve TE'nin normal değerleri sırasıyla ≤%0 ve ≥2.5 ms/RR olarak saptanmıştır. Çalışmamızda MI lokalizasyonuna göre iki gruba ayrılan ve primer perkütan koroner girişim uygulanan ST elevasyonlu MI hastalarında TB ve TE parametrelerini değerlendirmeyi amaçladık. Çalışmaya toplam 48 hasta dahil edildi. Anterior ve Inferior olarak gruplandırılan hastaların KHT parametreleri karşılaştırıldı. 9 hastada (%18.7) TB değeri anormal saptandı. TE ise tüm hastalarda normal olarak hesaplandı. İki grup arasında TB ve TE değerleri yönünden istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilemedi (TB için p=0.483 ve TE için p=0.733).
Özet (Çeviri)
Coronary heart disease and its complications are the leading causes of morbidity and mortality in both developed and developing countries. Despite reduced mortality with the detection of modifiable risc factors in the Framingham study and the implementation of bypass surgery or percutaneous coronary revascularization instead of medical therapy in angina treatment, adverse effects of complications like pump failure, arrhythmias and reinfarction on early and late morbidity and mortality are ongoing. There are many factors that determine prognosis in early and late post-MI period. Patients should be assessed with risk stratification and appropriate further evaluation and treatment should be done. The prognostic markers include LVEF, age, gender, familial factors, comorbidity, electrical instability and response to non-invasive tests. Especially within the first 1 and 2 years after STEMI, development of sudden cardiac death due to severe ventriculer arrhythmias is likelly to occur. A number of techniques are designed to evaluate the electrical instability and validate the risk. These are the measurement of QT distribution and heart rate variability, ambulatory ECG recordings, signal avereged electrocardiogram, evaluation of the reduction in heart rate turbulence. The first time in the literature, heart rate turbulence, used by Schmidth at al. is defined as the physiological changes in sinus rate after ventriculer premature beats and is considered as an indicator of baroreflex sensitivity. It was shown in many studies that mortality is assosiated with impaired heart rate turbulence in heart disease. The normal values of the parameters of HRT has been identified as ≤ 0% for turbulence onset and ≥2.5 ms/RR for turbulence slope respectively. In our study, we aimed to evaluate heart rate turbulence parameters according to localization of infarction in patients with ST-elevation MI who underwent primary percutaneous coronary intervention. The study included a total of 48 patients. Parameters of heart rate turbulence was compared in patients who were grouped as anterior or inferior.9 patients (18.7 %) had an abnormal value of TO. TS was calculated as normal in all patients. We could not detect a statistically significant difference in terms of TS and TO values between the two groups (p:0.483 for TO and p:0.733 for TS).
Benzer Tezler
- Bir glikoprotein ııb/ıııa inhibitörü olan tirofibanın primer perkütan koroner girişim uygulanan st elevasyonlu miyokard infarktüslü hastalarda anjiografik ölçümler, st segment rezolüsyonu ve hastane içi klinik sonuçlar üzerine etkileri
The Effects of pre, peri or postprocedural infusion of tirofiban on angiographic measures, ST segment resolution, and in-hospital clinical outcome after primary PCI
NURŞEN KELEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
KardiyolojiSağlık BakanlığıKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CİHANGİR KAYMAZ
- Primer anjiyoplasti uygulanan hastalarda bazal hemoglobin degerinin hastane içi olumsuz kardiyovasküler olaylar ve hemorajik komplikasyonlarla ilişkisi
In-hospital prognostic value of hemoglobin levels on admission in patients with acute st segment elevation myocardial infarction undergoing primary angioplasty
ALEV KILIÇGEDİK
- Primer perkütan koroner girişim uygulanan st-segment elevasyonlu miyokard infarktüsü tanılı 80 yaş üstü hastaların bir yıllık takip sonuçları
One-year follow-up results of patients over 80 years of diagnosis with st-segment elevation myocardial infarction which was applied primary percutaneous coronary intervention
MUSTAFA EBİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiTrakya ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. MUHAMMET GÜRDOĞAN
- Primer perkütan koroner girişim uygulanan akut st elevasyonlu miyokard infarktüsü hastalarında uzun koroner lezyonların tedavisinde uzun tek stent ve overlap stentlerin anjiyografik ve klinik sonuçlarının karşılaştırılması
Comparison of angiographic and clinical outcomes between single LONG stents and overlapping stents for treatment of long coronary lesions in patients with acute ST elevation myocardial infarction undergoing primary percutaneous coronary intervention
FARID BAGHIROV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE SAATCI YAŞAR
- Primer perkütan girişim uygulanan akut st-elevasyonlu miyokard infarktüsü hastalarında klopidogrel direnci ve no-reflow ilişkisi
Impact of clopidogrel resistance on st-segment resolution and no-reflow in acute myocardial infarction with st-elevation patients treated with a primary percutaneous coronary intervention
EMRAH BOZBEYOĞLU