Geri Dön

Müzik bölümü öğrencilerinin duygu gereksinimleri ve kişilik özellikleri üzerine bir araştırma

A research on the need for affect and personality characteristics of music department students

  1. Tez No: 469650
  2. Yazar: ELGÜN GULİYEV
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AHMET ŞİRİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Psikoloji, Education and Training, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: TA Ego Durumları, Duygu Gereksinimi, Müzik Eğitimi, TA Ego States, The Need for Affect, Music Education
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Eğitim Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 114

Özet

İnsanoğlunun kendisi ve başkaları için duygu içeren durumlar ya da aktivitelere yaklaşmak ya da kaçınmak için genel güdülenme düzeyi Duygu gereksinimi olarak tanımlanmaktadır. Duygular bizim ayrılmaz bir parçamızdır ve biz o duyguları daha yakından tanımamız ve diğer insanların duygularını anlamaya çalışmaya çaba göstermemiz bizim mutlu, güvenli, ilişkilerimizde sağlıklı, başarılı, saygılı ve huzurlu yaşamamız için önem taşımaktadır. Yaşadığımız dünyayı daha renkli ve daha kolay hale getire bilmemiz için duygularımızı tanımamız, kişilik özelliklerinden doğan farklılıklardan dolayı az veya çok hissedebilmemiz, ifade edebilmemiz ve başka insanların duygularını anlayabilmemiz bir gereksinimdir. Bireyin Duygu gereksinimi davranışında bulunmasını olumlu ya da olumsuz yönde belirleyen her ne kadar bazı psikolojik, sosyolojik, ekonomik vb. etkenler olduğunu varsaysak da gerçek anlamda kişinin kendi içindeki benlikler savaşı Duygu gereksinimini etkilemektedir. Bu araştırmanın amacını, üniversitede müzik bölümü öğrencilerinin duygu gereksinimleri ve kişilik özellikleri (Transaksiyonel Analiz Ego durumları) bağlamında incelemek oluşturmuştur. Ayrıca öğrencilerin duygu gereksiniminin çeşitli demografik özelliklerine (cinsiyet, yaş, kardeş sayısı, doğum sırası, anne eğitim düzeyi, baba eğitim düzeyi, anne-baba beraberlik durumu) göre değişip değişmediği de araştırmada alt amaçlarını oluşturmuştur. Bu amaçları temel alarak öğrencilere öncelikle kültürümüze uygun hale getirilmiş bir Duygu Gereksinimi Ölçeği, Kişisel Bilgi Formu ve Transaksiyonel Analiz Ego Durumları Ölçeği uygulanmıştır. Araştırmanın verileri, Türkiye'nin farklı şehirlerindeki müzik ve sahne sanatları eğitimi veren kurumlarında (Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü, Gazi Üniversitesi Müzik Bölümü) ve Konservatuarlarda ( İstanbul Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Haliç Üniversitesi) öğrenimine devam eden ve araştırmaya seçkisiz olarak dahil edilen 115'i bayan, 92'si erkek toplam 207 öğrenci üzerinden toplanmıştır. Araştırmanın bulguları incelendiğinde; Öğrencilerin duygu gereksinimlerinin bağımsız değişkenlerine göre; duygu gereksinimi ve tüm alt boyut davranışlarında (yaklaşma, kaçınma) cinsiyete göre anlamlı farklılık olmadığı görülmüştür. Bu durum cinsiyetin duygu üzerinde anlamlı bir role sahip olmadığını açıklamaktadır ki bu da beklenen bir durumdur. Yaşa göre varyans analizinde kaçınma alt boyutunda anlamlı derecede 16-21 yaş ile 25 yaş ve üstü arasında farklılık görülmüştür. Duyguya yaklaşma alt boyutunda ise anlamlı ilişki görülmemiştir. Bu sonuca göre de insan yaşı arttıkça kendisini tanıdıkça duygularını daha kontrollü bir şekilde yaşamayı tercih edebildiği görülmektedir. Bu da öğrencilerin gelişim süreçleri ile bağlantılı olduğunu göstermekte. Duygu gereksinimleri ölçeğine ait puan ortalamasının kardeş sayısı ve doğum sırası değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan tek yönlü varyans analizi (ANOVA) sonucunda kardeş sayısı ve doğum sırası gruplarının aritmetik ortalamaları ve alt boyutları arasında farklılık görülmemiştir. Bu da beklenen bir sonucu ortaya koymaktadır. Her ne kadar Adler'e göre doğum sırası insanın kişiliğini etkilese de baskın ego durumu duyguları yansıtmada daha önem kespetmektedir. Diğer yandan anne ve baba eğitim durumu ile ilgili sonuçlar ise ters orantılı olarak görülmüştür. Şöyle ki anne eğitim durumu ne kadar az ise duyguya o kadar yaklaşmakta, baba eğitim durumu ne kadar az ise duygudan kaçınmakta olarak görülmektedir. Burada kültürün getirdiği faktörler de çok önemli rol oynamaktadır. Anne- Baba beraberlik durumu test sonuçlarında da anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Duygu gereksinimi ölçeğinin kişilik özelliklerine (TA) göre anlamlı ilişki sonuçlarına bakıldığında ise, Eleştirel ebeveyn puanı arasında negatif yönde anlamlı, Koruyucu ebeveyn puanı arasında ise doğrusal yönde anlamlı bulgularına ulaşılmıştır. Araştırmada regresyon denklemine giren değerler açısından Koruyucu ebeveyn değerinin hem yaklaşma alt boyutunu hem de kaçınma alt boyutunu yordamada en güçlü ego durumu olduğu görülmüştür. Araştırmanın sonucunda elde edilen bulgular konuyla ilgili yapılan diğer araştırmalar bağlamında incelenmiş nihayetinde hem tutarlı hem de tutarlı olmayan bulgulara ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda ulaşılmış olunan bu bulgular doğrultusunda çeşitli öneriler getirilmiştir.

Özet (Çeviri)

“The Need for Affect”is described as the general level of mankind's motivation to come closer or stay away from situations or activities that include feelings for themselves or others. Feelings are an indivisible part of us and it's important for us to get to know these feelings better and make an effort to understand the feelings of other people, in order for us to thrive healthily, successfully, respectfully and peacefully in our happy and safe relationships. It is a“must”for us to know and recognize our feelings, due to the changes of personalities and the way we express them in order for us to have a more colorful and easier life and to understand the way others feel. We may assume that having a feeling of necessity towards a person is determined by psychological, sociological or economic issues but the real issue is the war of egos within a person that is affecting this feeling of necessity. The need for affect of the university students, studying music and the personality characteristics (Transactional Analysis Ego States) is the real aim of this research. It has also become the sub-aim to see whether the feeling of necessity changes due to the demographical characteristics of these students (gender, age, the number of brothers/or sisters, the order of birth, the education level of the parents, the relationship of the parents). Taking these into account the students are applied an up to date and culture, The need for affect scale, a Personal Information Form and Transactional Analysis Ego States, based on these aims. The data of the research is calculated over 115 female, 92 male students who are still getting education of music and performing arts in different cities of Turkey (Marmara University Atatürk Faculty of Education Music Department, Music Department of Gazi University) and conservatories ( İstanbul University, Hacettepe University, Ankara University, Anadolu University and Haliç University). As we analyze the verifications of the research; It's seen that there is not a major difference of the the need for affect of the students due to gender. It can be said this is an expected situation as gender doesn't have a major effect on the feelings. There has been a considerable difference due to the variance analysis due to age, between the ages, 16-21 and over 25. There couldn't be a significant relationship at the sub-level to get closer to feelings. According to this result, we may say that, a person can control his feelings better as he gets older. This also shows that the students are in the development phase. There is no change seen between the arithmetic mean and the sub-level of the groups according to the result of the variance analysis (ANOVA) which is made to see if there is a relationship between the number of brothers and the row of them. This is also an expected result as well. Despite the fact that the row of birth effects the personality of a person according to Adler, dominant ego has a more important role in expressing the feelings. On the other hand, the solutions regarding the education level of the parents are seen as inversely proportional. In such a way that; he comes closer to feeling as the education level of the mother is lower, he runs away from the feeling as the level of the father is low. The factors of culture also play a very important role here. There couldn't be a significant relationship found due to the status of the parents, in the tests results. When the results of the relationship between the need for affect and the ego states (TA), these indications are seen; they have a negative relationship with the criticizing parents and a positive relationship between the protective parents. It's seen that, protective parents are both have the highest level of ego on approaching and avoiding sub-level when we look at the other levels in the research due to regression balance. As a result of this research and the others made about this issue before, both coherent and incoherent findings have been reached. Some proposals are brought forward due to the findings of this research.

Benzer Tezler

  1. Anadolu güzel sanatlar lisesi müzik bölümü öğrencilerinin mesleki müzik eğitimine yönelmelerinde ilköğretim kademesindeki müzik öğretmenlerini model alma durumları (Antalya ili örneği)

    The role modelling status of music teachers in primary school on the student who are study?ng music department in Anatolian fine arts high school, in terms of definition of the tendency on their professional music education (City of Antalya case)

    DUYGU TOPAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Eğitim ve ÖğretimSüleyman Demirel Üniversitesi

    Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. GÖKAY YILDIZ

  2. Güzel sanatlar ve spor liseleri'nin müzik bölümlerinde piyano eğitimi sürecinde Türk müziği makam dizilerinin kullanılma durumlarına yönelik bir araştırma

    A research on using modal series of Turkish music in piano education in high schools of fine arts and sports.

    DUYGU ZEREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Eğitim ve ÖğretimErciyes Üniversitesi

    Müzik Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. N. OYA LEVENDOĞLU ÖNER

  3. Konservatuvar müzik bölümünde okuyan üniversite öğrencilerinde sürekli kaygı ve anksiyete duyarlılığının akış deneyimleri ile ilişkisinin incelenmesi

    An examination of the relationship between flow experiences, trait anxiety and anxiety sensitivity in university students who studying in conservatory music department

    MERVE ÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Psikolojiİstanbul Gelişim Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. EMİNE ZİNNUR KILIÇ

  4. Güzel sanatlar eğitimi bölümü öğrencilerinin düşünme stillerinin farklı değişkenler açısından incelenmesi

    Investigation of thinking styles of students of fine arts education in terms of different variables

    DİDEM AKAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Eğitim ve ÖğretimCumhuriyet Üniversitesi

    Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DUYGU ULUSOY YILMAZ

  5. Resim sanatının mimari tasarım stüdyolarına etkisi: Bir stüdyo deneyimi

    The effect of painting art on architectural design studios: A studio experience

    MUSTAFA TAŞCI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    MimarlıkSelçuk Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MİNE ULUSOY