Hanefî fıkhında fesad ve butlân (Satım akdi bakımından)
Corruption and voidness in hanafi fiqh (With regards to sales contract)
- Tez No: 472303
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. AHMET AYDIN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Hukuk, Religion, Law
- Anahtar Kelimeler: Satım akdi, Hanefîler, Cumhûr, sıhhat, fesad/fâsid, butlân/bâtıl, Sales contract, the Hanafis, the majority, authenticity, corruption/corrupt voidness/void
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İslam Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 119
Özet
İnsanların ihtiyaçlarını karşılayan önemli kurumlardan biri satım (alış veriş) akdidir. Yüce Allah'ın helal kıldığı bir ticaret olan satım akdi, aynı zamanda insanlar arasındaki ticari muâmelelerin en yaygın olanı ve taraflara karşılıklı borç ve hukuki sorumluluklar yükleyen bir sözleşmedir. Satım akdinin hukuk düzeninde varlık kazanması ve kendine bazı sonuçlar bağlanabilmesi için birtakım şartları da taşıması gerekir. Bu şartların amacı,“taraflar arasındaki anlaşmazlıkları önlemek, tarafların karşılıklı menfaatini korumak, aldanma riskini ortadan kaldırmak ve bilinmezliğin yol açabileceği haksızlığı gidermektir”şeklinde sıralanabilir. İslam hukukçuları, akdin rükün, şart ve vasıfları kendisinde toplamasının, akdin sıhhatine (geçerliliğine) delâlet ettiği noktasında ittifak etmişlerdir. İslam Hukukçularının (fakihlerin) ihtilaf ettikleri nokta, satım akdinin geçersizliği noktasında olmuştur. İslam Hukukçularının çoğunluğu (Cumhûr) akitlerdeki geçersizliği yekpâre bir durum olarak görmüşler, akitleri fâsid ve bâtıl diye bir ayrıma tabi tutmamışlardır. Zira onlara göre, eksikliğin akdin esasına ilişkin olup olmaması arasında fark yoktur. Hanefîler ise geçersiz akitleri –çoğunluğun (Cumhûrun) aksine- fâsid ve bâtıl şeklinde bir ayrıma tâbi tutmuşlardır. Hanefîlere göre akitte var olan eksiklik veya bozukluk, akdin aslına (özüne) ilişkin ise akit mutlak hükümsüzlük (butlân) ifade eder ve hiçbir hukuki sonuç doğurmaz. Şayet akitte var olan eksiklik, akdin aslına (özüne) değil, vasfına (sıhhat şartlarına) ilişkin ise akit fesad ifade eder. Zira onlara göre fâsid olmanın zorunlu sonucu, akdin hukuken yokluğu, ya da mutlak hükümsüzlüğü değildir.
Özet (Çeviri)
Sales contract is one of the important institutions that meets people's needs. Sales contract that is a trade the Almighty Allah has made halal is also the most common commercial transaction between people and a contract giving debt and legal liabilities to both parties. Sales contract has to meet some conditions to become legalised and be binding for results. The aims for these conditions can be listed as“to prevent the disagreements between parties, to protect the parties' mutual interests, aversion, to avoid the risk of deception and to settle the tort that may be caused by obscurity”. Islamic canonists have been in accord in relation that elements, conditions and qualifications that are embodied in the sales contract attest the authenticity of the contract. Islamic canonists (faqihs) dispute on the point of invalidity of sales contract. The majority of Islamic canonists have seen the invalidity of contracts as an integral status and have not assigned contracts as corrupt (fasid) and void (batıl) since they do not see any difference between whether the deficiency is related to the basis of the contract or not. As to the Hanafis, on the contrary of majority, they assign the invalid contracts as corrupt (fasid) and void (batıl). According to the Hanafis, if the deficiency or defect in the contract is related to the basis of the contract, it states absolute invalidity and do not result in any legal results. If the deficiency in the contract is not related to the basis but to the qualification of it (authenticity conditions) the contract states corruption since the mandatory result of being corrupt is not legal invalidity or absolute invalidity of the contract according to them.
Benzer Tezler
- Hanefi fıkhında Allah hakkı kul hakkı ayrımı
The distinction between Allah's right and the right of man in Hanafi jurisprudence
ELİF HÜSEYİNOĞULLARI
Doktora
Türkçe
2023
Dinİstanbul ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MÜRTEZA BEDİR
- Hanefî fıkhında alacağın zekâtı
The zakat of claim in Hanafi school of law
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Dinİstanbul ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDULLAH TIRABZON
- Hanefi fıkhında hilâfiyyât ve nesefî'nin bilinmeyen bir hilâfiyyât eseri tenkitli neşir ve çeviri
The khilâfiyyât in the hanafî school of law and an unknown hilafiyyat work of al-nasafî critical edition and translation
HÜSEYİN SAĞLAM
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Dinİstanbul ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MÜRTEZA BEDİR
- Hanefî fıkhında kıyâs (mahiyeti, hukuki dayanağı ve hüccet oluşu)
Qiyas (analogy) in Hanafi fiqh (essence, legal basis and hujjat being )
CANAN CEHRİ AKYOL
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
DinAnkara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM ÇALIŞKAN
- Hanefi fıkhında alışveriş (bey') ile ilgili asıllar
Principles regarding shopping (bey') in Hanefi fiqh
YUNUS KOTAMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
DinRecep Tayyip Erdoğan ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İLYAS YILDIRIM