Geri Dön

Kronik böbrek hastalığı olan hastalarda eritrosit dağılım genişliği ile proteinüri arasındaki ilişki

The relationship between erythrocyte distribution width and proteinuri̇a in chronic kidney disease

  1. Tez No: 474624
  2. Yazar: ZEYNEP ÖZTÜRK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ERKAN ŞENGÜL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Kocaeli Derince Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 58

Özet

Amaç: Proteinüri ile RDW ilişkisini inceleyen çalışmalar sınırlıdır. Çalışmamızın amacı, KBH olan hastalarda RDW değeri ile proteinüri ve diğer klinik-laboratuar bulguları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, proteinüri düzeyi 300 mg/gün üzerinde olan ve çalışma kriterlerine uygun 156 KBH hastası dahil edilmiştir. Hastaların cinsiyeti, yaşı, kan basıncı, ek hastalıkları, kullandıkları ilaçları, biyokimyasal tetkikleri, tam kan sayımı, 24 saatlik idrarda total protein düzeyi ve kreatinin klirensi incelenmiştir. İstatistiksel analiz bilgisayarda SPSS ver.17.0 programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 82'si (%53) erkek, 74'ü (%47) kadındı. Yaş ortalaması 57.84±14.82 yıl olarak bulundu. Hastaların 90'ında (%58) diyabet, 109'unda (%70) hipertansiyon, 29'unda (%19) KAH, 6'sında (%4) konjestif kalp yetmezliği mevcuttu. Hastalarımızın ortalama RDW değeri %16.13±1.65 saptandı. Ortalama proteinüri düzeyi 3364.03±2632.47 mg/gün idi. RDW ve proteinüri düzeyi arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı (p=0.67). RDW değeri 15.5'in altında, 15.5-16.49 aralığında, 16.5 ve üzerinde olmak üzere 3 grup şeklinde incelendi. Üç grubun ortalama RDW düzeyleri sırasıyla %14.67±0.69, %16.01±0.29, %17.93±1.29 bulundu. Bu gruplarda proteinüri miktarları sırasıyla 3319.02±2389.66, 3307.88±2536.14 ve 3460.12±2999.28 mg/gün olarak saptandı. Bu üç grubun proteinüri düzeylerindeki artış karşılaştırıldığında aralarındaki farklılık istatiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.94). RDW ile yaş ve trombosit arasında anlamlı bir ilişki, RDW ile MCV ve hemoglobin arasında ters yönde anlamlı bir ilişki saptandı. Sonuç: Bu çalışmada, RDW ile proteinüri düzeyi arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bu konuyu inceleyen daha büyük çaplı, geniş kapsamlı ve ileriye dönük çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Objective: Studies examining the association of proteinuria and RDW are limited. The aim of our study is to examine the relationship between RDW and proteinuria and other clinical-laboratory findings in patients with CKD. Material and Methods: A total of 156 patients with CKD whose proteinuria level was over 300 mg/day and were in compliance with the study criteria were included in the study. The sex, age, blood pressure, comorbidities, drugs, biochemical examination, creatinine clearance and total protein in 24 hour urine collection were investigated. Statistical analysis was performed with using SPSS ver.17.0 program. Results: Patients included in this study were consist of 74 (47%) female and 82 (53%) male. The mean age was 57.84±14.82 years. Ninety (58%) of the patients had diabetes mellitus, 109 (70%) had hypertension, 29 (19%) had CAD and 6 (4%) had congestive heart failure. The mean RDW value of the patients was 16.13±1.65%. The mean proteinuria level was 3364.03±2632.47 mg/24h. There was no correlation between RDW and proteinuria level (p=0.67). RDW was evaluated in 3 group;

Benzer Tezler

  1. Kalp yetersizliği ile izlenen yaşlı ve genç hastalarda eritrosit dağılım genişliğinin klinik ve laboratuar bulguları ile ilişkisi

    The relation between red cell distribution wdth and laboratory and clinicaly finding patients with heart failure

    NİHAT POLAT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN OFLAZ

  2. İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatörü olan hastalarda RDW (red cell distribution width) değerinin ventriküler taşikardi / fibrilasyon sıklığı ile ilişkisi

    The relationship between RDW (red cell distribution width) and ventricular tachicardia / fibrillation frequency in patients with implantable cardiovaryter defibrillator

    GÜVEN GÜRKAN SAYAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    KardiyolojiAkdeniz Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ ERMİŞ

  3. Hemodiyaliz hastalarında RDW düzeyi ile EPO kullanımı arasındaki ilişki

    The Relation Between Red Blood Cell Distribution Width and the use of erythropoietin in hemodiyalsis patients

    AYMAN ABUDALAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    HematolojiHacettepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUNUS ERDEM

  4. KOAH'lı hastalarda eritropoez ve kronik inflamasyon ilişkisi, kırıkkale üniversitesi

    The relationship between erythropoiesis and chronic inflammation in patients with copd

    ELİF KALELİ ERCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs HastalıklarıKırıkkale Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE FÜSUN KALPAKLIOĞLU

  5. Transkateter aort kapak implantasyonu (tavi) yapılan ve başarılı bir şekilde taburcu edilen hastalarda hastane dışı mortalite üzerine etkili olabilecek faktörlerin değerlendirilmesi

    Assessment of the factors affecti̇ng out-of-hospi̇tal mortali̇ty i̇n pati̇ents who underwent transcatheter aorti̇c valve i̇mplantati̇on (tavi) procedure and were successfully di̇scharged

    SIDDIK ERDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    KardiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEM BARÇIN