Geri Dön

Çocuk ve ergenlerde major depresif bozukluk ile leptin reseptör polimorfizmi ilişkisi

The relationship between major depressive disorder and leptin receptor polymorphism in children and adolescents

  1. Tez No: 483923
  2. Yazar: SADETTİN BURAK AÇIKEL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SAVAŞ YILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Psychiatry, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: depresyon, çocuk, ergen, leptin reseptörü, depression, child, adolescent, leptin receptor
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Necmettin Erbakan Üniversitesi
  10. Enstitü: Meram Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

Amaç: Bu çalışma majör depresif bozukluk (MDB) tanısı koyulan ergen yaş grubu hastalarında leptin reseptör polimorfizminin araştırılması amacı ile tasarlanmıştır. MDB tanısı koyulan ergen hastalar leptin reseptör polimorfizmi açısından cinsiyet ve yaş olarak anlamlı fark olmayan sağlıklı kontroller ile karşılaştırılmış ve hasta grubunda kontrol grubuna göre polimorfizm tespit edilme sıklığı açısından anlamlı bir farklılık tespit edileceği hipotezi test edilmiştir. Yöntem: Çalışma, Necmettin Erbakan Üniversitesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalıayaktan tedavi ünitesinde yapılmıştır. DSM 5 tanı ölçütlerine göre birincil tanısı major depresif bozukluk olan 12-18 yaş arası98 hasta çalışmaya dahil edilmiştir.Kontrol grubunu Necmettin Erbakan Üniversitesi Çocuk ve Ergen RuhSağlığı ve Hastalıkları AD ayaktan tedavi ünitesine başvuran herhangi bir psikiyatrik bozukluğu olmayan ergenler ve ailelerioluşturmuştur. İçleme ölçütlerine uygun olanlara çalışmanın amacı ve niteliği anlatılmış ve aydınlatılmış onamları alınmış, takiben çalışmada kulanılacak ölçekler doldurtulmuştur. Araştırmacı tarafından katılımcının boy ve tartısı, bel ve kalça çevresi ölçülmüştür. Sonrasında hastadan EDTA'lı tüpe 5 cc kan alınmış ve analize kadar -20 C'de saklanmıştır. Kandan DNA izolasyonu sonrasında uygun primerler kullanılarak LEPR gen bölgesi çoğaltılmış ve PZR-RFLP yöntemi ile belirlenen SNP'ler incelenmiştir. Bulgular:Çalışmamızda rs1805134, rs1805096, rs1171276, rs9436746, rs1137101 tek nükleotid polimorfizmlerinin hasta grubunda anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Yalnızca rs1805096 tek nükleotid polimorfizmi açısından anlamlılığa yakın bir farklılık tespit edilmiştir. (p=0,088)Araştırılan SNP bölgelerinin allel durumları numerik veri olarak kodlandıktan sonra depresyon skorları toplam puanları ile yapılan koreasyon analizinde hiçbir bölge ile depresyon skorları arasında anlamlı korelasyon tespit edilememiştir. Sonuç:Leptin reseptör genindeki araştırılanSNP'ler ile depresif belirtiler arasında bir ilişki tespit edilememiş olsa da rs1805096 tek nükleotid polimorfizmi görülme sıklığı açısından hasta ve kontrol grubu arasında anlamlılığa yakın bir farklılık tespit edilmiştir. Prospektif desende ve daha geniş örneklemi inceleyen araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Özet (Çeviri)

Objective:This study was designed with the aim of investigating leptin receptor polymorphism in adolescents diagnosed with major depressive disorder (MDD). Adolescents with MDD diagnosed were compared with healthy controls with no significant difference in terms of sex and age in terms of leptin receptor polymorphism and the hypothesis that a significant difference in the frequency of polymorphism detection compared to the control group in the patient group was tested. Method: The study was carried out at the outpatient unit of Necmettin Erbakan University Child and Adolescent Psychiatry Department. According to DSM 5 diagnostic criteria, 98 patients aged 12-18 years with primary diagnosis of major depressive disorder were included in the study. The control group consisted of adolescents and their parents, did not have any psychiatric disorder, applied to the Necmettin Erbakan University Child and Adolescent Psychiatry Departmentoutpatient unit. Study is explained and clarified with whose are suitable for the inclusion criteria and then the scales to be used for work are filled. The participant's height and weight, waist and hip circumference were measured by the researcher. The patient then received 5 cc of blood from the patient's EDTA tube and stored at -20 ° C until analysis. After the DNA isolation, the LEPR gene region was amplified using appropriate primers and the SNPs determined by the PCR-RFLP method were examined. Results: No significant correlation was found between depression scores and SNP regions in correlation analysis In our study, single nucleotide polymorphisms of rs1805134, rs1805096, rs1171276, rs9436746, rs1137101 were not found to be significantly more common in the patient group. Only a meaningful difference was found in terms of single nucleotide polymorphism of rs1805096. (P = 0.088) Conclusion:Although no association was found between the SNPs investigated in the leptin receptor gene and depressive symptoms, a significant difference was found between the patient and the control group in terms of the frequency of rs1805096 single nucleotide polymorphism. There is a need for prospective design and studies that examine in larger population.

Benzer Tezler

  1. Çocukluk çağı travmaları ile çocuk ve ergenlerde major depresif bozukluk arasındaki ilişkide erken dönem uyumsuz şemaların aracı rolü

    The mediating role of early maladaptive schemas in the relation between childhood trauma and major depressive disorder in children and adolescents

    EMRAH TATIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriKocaeli Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞAHİKA GÜLEN ŞİŞMANLAR

  2. Depresif bozukluğu olan çocuk ve ergenlerin sosyodemografik değişkenleri ve risk etmenleri

    Sociodemographic variables and clinical risk factors of children and adolescents with depressive disorder

    VELİ YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    PsikiyatriMersin Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FEVZİYE TOROS

  3. Ergenlerde majör depresif bozukluğun belirti profilinin incelenmesi

    Investigation of the symptom profile of major depressivedisorder in adolescents,

    EMİNE ŞANLITÜRK KAYAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikiyatriHacettepe Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DEVRİM AKDEMİR

  4. Psikotik bozukluğu ve duygudurum bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde peroksizom proliferatif aktivatör (Ppar) gama reseptörünün serum düzeyinin duygudurum, yürütücü işlevler ve kan biyobelirteçleri ile ilişkisi

    The relationship of the serum level of the peroxisom proliferative activator (Ppar) gamma receptor with mood, executive functions and blood biomarkers in children and adolescents with psychotic and mood disorders

    AYÇA KARACA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriBursa Uludağ Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CANER MUTLU

  5. Çocuk ve ergenlerde yıkıcı duygudurumu düzenleyememe bozukluğu ile majör depresif bozukluğun klinik, mizaç ve uyku özelliklerinin karşılaştırılması

    Comparison of clinical, temperamental, and sleep characteristics between disruptive mood dysregulation disorder and major depressive disorder in children and adolescents

    HELİN ABURŞU USLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikiyatriAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET FATİH CEYLAN