Geri Dön

Gram pozitif anaerop kokların antibiyotiklere duyarlılıklarının fenotipik ve genotipik yöntemlerle araştırılması

Phenotypic and genotypic antibiotic sensitivity investigation of gram positive anaerobic cocci

  1. Tez No: 493551
  2. Yazar: ÖNCÜ AKGÜL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NURVER ÜLGER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Mikrobiyoloji, Microbiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 105

Özet

Amaç: Gram pozitif anaerop koklar (GPAK'lar), anaerop enfeksiyonlarında ikinci sıklıkla izole edilen bakteridir. Çalışmalar sınırlı olmakla beraber, GPAK'ların antimikrobiyal ilaçlara direnç geliştirdiği bildirilmiştir. Patojenlerin antimikrobiyallere dirençli olması ve uygun olmayan antimikrobiyal ile tedavi olumsuz klinik sonuçlara yol açar. Bu nedenle merkezlerin, klinik öneme sahip anaerop bakterilerin direnç eğilimlerini periyodik olarak izlenmeleri önerilmektedir. Çalışmamızda GPAC'ların antimikrobiyal duyarlılıklarını belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 2013-2015 yılları arasında Marmara Üniversitesi Hastanesi'nden izole edilen, tekrar etmeyen 100 patojen GPAC dahil edilmiştir. İzolatlar, geleneksel yöntemler, VITEK MS (v3.0) ve 16S rRNA gen dizilemesi ile tanımlanmıştır. Antimikrobiyal duyarlılık testi, CLSI klavuzuna göre agarda dilüsyon yöntemine göre gerçekleştirilmiştir. Penisilin, amoksisilin / klavülonik asit (AMC), sefoksitin, meropenem, klindamisin, eritromisin, tetrasiklin, tigesiklin, kloramfenikol, moksifloksasin ve metronidazol anti mikrobiyalleri çalışılmıştır. Bulgular: Yüz izolatın 5 farklı GPAC cinsinden oluştuğu saptanmıştır; Finegoldia (%34), Parvomonas (%40), Peptoniphilus (%14), ve Peptostreptococcus (%10). Organizmaların tamamı metronidazole duyarlı bulunmuştur. İzolatların penisilin, AMC, sefoksitin, meropenem ve kloramfenikole oldukça duyarlı oldukları ve duyarlı olmama oranı %6'dan az bulunmuştur. Klindamisin, tetrasiklin ve moksifloksasine duyarlı olmayanların oranları ise sırasıyla %15, %31 ve %39 elde edilmiştir. Sonuç: Bu çalışma, Türkiye'de bugüne kadar yapılmış olan GPAC konusunda en büyük duyarlılık çalışmalarından biridir. Sonuçlarımızın hastanemiz ve ülkemiz için de iyi bir sürveyans verisi olacağına inanıyoruz.

Özet (Çeviri)

Objective: Gram positive anaerobic cocci (GPAC) are the second most frequently isolated bacterial in anaerobic infections. Although studies are limited, GPAC have been reported to develop resistance to antimicrobial drugs. The resistance of pathogens to antimicrobials and improper therapy cause poor clinical outcomes. Therefore, periodic monitoring the resistance trends of regional clinically important anaerobic bacteria is reccommended. In our study, we aimed to determine the antimicrobial susceptibility profiles of clinically important GPAC. Material-Method: A total of 100 non-duplicated pathogenic GPAC isolates were collected from Marmara University Hospital between 2013 and 2015. The isolates were identified by using conventional methods, VITEK MS (v3.0) and 16S rRNA gene sequencing. Antimicrobial susceptibility test was carried out by the agar dilution method according to the CLSI guidelines. The following antimicrobials were tested: penicillin, amoxicillin/clavulonic acid (AMC), cefoxitin, meropenem, clindamycin, erythromycin, tetracycline, tigecycline, chloramphenicol, moxifloxacin and metronidazole. Results: The identification results showed that the collection of 100 strains consisted out of 5 different GPAC genus; Finegoldia (34%), Parvomonas (40%), Peptoniphilus (14%), and Peptostreptococcus (10%). All of the organisms were susceptible to metronidazole. The isolates were highly susceptible to penicillin, AMC, cefoxitin, meropenem and chloramphenicol, as their nonsusceptibility rates to these antimicrobials were lower than 6%. The nonsusceptibility rates to clindamycin, tetracycline and moxifloxacin were %15, %31 and %39, respectively. Conclusions: This study is one of the largest susceptibility studies specifically on GPAC carried out to date in Turkey. We believe that our results will provide good surveillance data for our hospital and our country, as well..

Benzer Tezler

  1. Diyabetik ayak yaralarında etken mikroorganizmaların ve antimikrobiyal duyarlılık paternlerinin araştırılması

    Investigation of microorganisms and antimicrobial susceptibility patterns in diabetic foot wounds

    AYNUR ISMAYIL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    MikrobiyolojiSelçuk Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SALİH MAÇİN

  2. Değişik enfeksiyon kaynaklarından anaerob bakterilerin izolasyonu ve identifikasyonu

    Başlık çevirisi yok

    SELAHATTİN ATMACA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1991

    MikrobiyolojiDicle Üniversitesi

    Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ERALP ARIKAN

  3. Periodontal apselerde anaerop bakterilerin önemi

    The Importance of anaerobe bacteria in periodontal abscess

    PELİN YÜKSEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Diş Hekimliğiİstanbul Üniversitesi

    Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MÜZEYYEN MAMAL TORUN

  4. Bakteriyel vajinoz: Klinik ve mikroskopik tanısı, aerop-anaerop kültür sonuçları ve Mobiluncus SPP'nin önemi

    Başlık çevirisi yok

    MÜGE ÖZALP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Mikrobiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEZAHAT GÜRLER

  5. Yetişkinlerde çürük risk değerlendirmesinde Scardovia wiggsiae'nın etkinliğinin klinik olarak incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    FEYZİYE KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Diş HekimliğiMarmara Üniversitesi

    Temel Tıp Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TANJU KADİR