Geri Dön

Fetal iskelet displazilerinin klinik, radyolojik bulgular ve moleküler etyopatogeneze göre sınıflandırılması

Fetal i̇skelet displazilerinin klinik, radyolojik bulgular ve moleküler etyopatogeneze göre siniflandirilmasi

  1. Tez No: 496775
  2. Yazar: TUĞBA KALAYCI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEHER BAŞARAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genetik, Genetics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 119

Özet

Yenidoğan döneminde görülen genetik hastalıklarının %5'ini oluşturan iskelet displazileri, kemik ve/veya kıkırdağın oluşum ve gelişiminin etkilenmesi ile ortaya çıkan ve 400'de fazla antiteyi içeren heterojen bir hastalık grubudur. Canlı doğumda prevalansı 10.000'de 2.4-4.5 iken, perinatal ölümlerde bu oran 1000'de 9.1'e yükselmektedir. Gebeliğin erken haftalarında ossifikasyonun başlaması prenatal erken tanıya olanak sağlamaktadır, ancak görüntüleme tekniklerindeki gelişmeler ve artan deneyime rağmen, fenotipik variyabilite, örtüşen klinik özellikler ve ileri gebelik haftalarında ortaya çıkan bulgular iskelet displazilerinin prenatal özgün tanısını güçleştirmektedir. Oysa özgün tanı genetik danışma için son derece önemli ve aile için yönlendiricidir. Bu nedenle, genetik tanı alamamış fetusların postmortem klinik, radyolojik ve moleküler analiz sonuçlarının birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. İskelet displazileri,“Uluslarasarı İskelet Displazileri Topluluğu (ISDS)”tarafından oluşturulan“Genetik İskelet Hastalıklarının Uluslararası Sınıflandırması ve Nozolojisi”ile klinik, radyolojik ve moleküler kriterlere göre 42 gruba ayrılmış, böylece özgün tanıya yardımcı olunması hedeflenmiştir. Bu çalışmada, İstanbul Tıp Fakültesi, Tıbbi Genetik ABD kliniğinde, Ocak 2000-Haziran 2017 tarihleri arasında değerlendirilen ve iskelet displazisi tanısı alan 297 aileden 314 postmortem olgu retrospektif olarak incelendi. Olgu gubumuzda akrabalık oranı %33 saptandı. Olguların %56,8'inde OR, %40'ında ise OD kalıtım izlenmekteydi. Antenatal USG bulguları ile olguların %43,6'sı özgün tanı almış, postmortem klinik, radyolojik ve moleküler incelemeler ile bu oran %74,5'e yükselmişti. ISDS'nin 2015 revizyonuna göre hastalıklar gruplandırıldığında, ekstremite hipoplazisi ve redüksiyon defektlerinin en sık (%24,5) görüldüğü, bunu sırasıyla FGFR3 grubu kondrodisplaziler, osteogenezis imperfekta ve azalmış mineralizasyon grubu ve polidaktili-sindaktili-trifalangizm grubunun izlediği görüldü. Literatürde oldukça nadir bildirilen hastalıkların grubumuzda sık görülmesi ve aynı ailede farklı OR hastalıklardan etkilenmiş kardeşlerin varlığı dikkat çekmekteydi. Toplumuzda ilk kez yapılan bu özgün çalışma ile antenatal ve postmortem tanı oranına katkı sağlayabilecek bilgiler elde edilmiş, olası ileri klinik ve moleküler araştırmalar için uygun bir çalışma grubu oluşturulmuş, halk sağlığı sorunu olan akraba evliliklerinin sonucuna dikkat çekilmiştir.

Özet (Çeviri)

Genetic disorders of skeleton have been estimated to account for about 5% of the genetic disorders seen in the newborn period. Fetal skeletal dysplasias are a heterogeneous group of rare genetic disorders that include more than 400 different clinical entities, affecting approximately 2.4–4.5 of 10,000 birth. The prevalence increases to %0.9 during pregnancy. Since ossification occurs at early gestational weeks, fetal skeleton is well visualized by ultrasound in prenatal period. Altough technical improvements have been made in ultrasound imaging, diagnostic accuracy is low due to similar clinical findings, phenotypic variability, and the findings that vary with gestational age. The accurate diagnosis is essential for the genetic management and to inform the families. Therefore, it is essential to evaluate the postmortem clinical, radialogical and molecular findings of fetuses that undiagnoised during prenatal period. The skeletal dysplasias were placed in 42 groups defined by molecular, biochemical and radiographic criteria by“The International Skeletal Dysplasia Society”in 2015 to provide practical diagnostic help to clinicians. In the present study, we retrospectively evaluted 314 fetal skeletal dysplasia cases, from 297 families that were examined in the Medical Genetics Department of Istanbul Medical Faculty, between January, 2000-June, 2017. The overall consanguinity rate among patients in our study was %33. Autosomal recessive inheritance was present in %56,8, and autosomal dominant was present %40 of patients. The accurate diagnosis rate based on the prenatal USG findings was %43,6, while it increases to %74,5 with the combination of postmortem clinical, radiological and molecular findings. When grouped according to ISDS-2015 revision, extremity hypoplasia-reduction defects (group 39) was the leading group with the rate of %24,5. It was followed by FGFR3 chondrodysplasias, osteogenesis imperfecta and decreased mineralization and polydactyly-syndactyly-triphalangism groups respectively. It was remarkable the high prevalence of very rare autosomal recessive diseases and also cases affected from different recessive entities in the same family. This unique study provides useful base-line data that increases the diagnostic accuracy of skeletal dysplasias in prenatal and postmortem period and a study cohort for future molecular analysis is constituded. It also remarks the results of consanguinity marriage as a public health concern.

Benzer Tezler

  1. Prenatal dönemde ekstremite kısalığı saptanan fetüslerin tanısal dağılımı ve postnatal değerlendirmesi

    Diagnostic distribution and postnatal evaluation of prenatally detected short extremity

    AYÇA BURCU KAHRAMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PELİN ÖZLEM ŞİMŞEK KİPER

  2. Fetal-neonatal otopsilerde kas-iskelet sistemi patolojileri ve iskelet displazilerinin retrospektif analizi

    A retrospective analysis of musculo-skeletal anomalies and skeletal dysplasias on fetal-neonatal autopsies

    ENGİN CİĞERCİOĞULLARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. FİGEN AKSOY

  3. Pre-perinatal dönemde ayırıcı tanıda osteogenezis imperfekta düşünülen olgularda yeni nesil dizilemenin kesin tanıya katkıs

    Başlık çevirisi yok

    LEYLİ ŞENTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Genetikİstanbul Üniversitesi

    Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEHRA OYA UYGUNER

    DR. ÇAĞRI GÜLEÇ

  4. Maternal bilateral adrenalektominin (ADX) fetal sıçan iskelet gelişimine etkisi

    The Effect of maternal bilateraal adrenalectomy (ADX) on fetal skelatal development of raat

    SEVGİ DEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    MorfolojiAkdeniz Üniversitesi

    Anatomi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OLCAAY ÖZKAN

  5. Study of pregnant rat maternal serum effects on chondrogenesis in osteoarthritis in vitro model

    İn-vitro osteoartritik modelde hamile sıçan maternal serumu kondrojenez üzerine etkilerinin araştırılması

    ALI TORABI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Ortopedi ve TravmatolojiAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Kas-İskelet Sistemi ve Rejeneratif Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT BOZKURT