Geri Dön

Yatarak tedavi gören alkol kullanım bozukluğu olan erkek hastalarda DEHB'nin sosyal anksiyete bozukluğu ile ilişkisi ve bu ilişki üzerine etkili olabilecek faktörler

The relationship between attention deficit hyperactivity disorder and social anxiety disorder and the facts that may be effective on this relationship in alcohol use disorder inpatients

  1. Tez No: 497690
  2. Yazar: ELVAN ÇİÇİKCİ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÖKHAN UMUT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 92

Özet

Amaç: Alkol kullanım bozukluğu (AKB) olanlarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve sosyal anksiyete bozukluğu (SAB) normal populasyona göre daha sık görülmektedir. Ayrıca DEHB ile SAB arasında da yüksek komorbidite bildirilmektedir. Bu çalışmanın amacı detoksifikasyonunu tamamlamış AKB olan erkek hastalarda DEHB ile sosyal anksiyete belirtileri arasındaki ilişkiyi saptamak ve bu ilişki üzerinde benlik saygısı, zarardan kaçınma (ZK) mizaç boyutu ve savunma biçimlerinin etkisini belirlemektir. Yöntem: Çalışmaya AMATEM'de yatarak tedavi gören, AKB tanısı alan 151 erkek hasta alındı. Hastalar için sosyodemografik veri formu, Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Kendi Bildirim Ölçeği (ASRS) Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği (LSKÖ), Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ), Mizaç ve Karakter Envanteri (MKE) Zarardan Kaçınma (ZK) Alt Boyutu, Savunma Biçimleri Testi (SBT-40) uygulandı. Bulgular: AMATEM'de AKB tanısıyla yatarak tedavi gören 151 kişinin katıldığı çalışmamızda olası DEHB oranı %25,2 olarak saptandı. Sosyodemografik özellikler açısından, olası DEHB ile DEHB olmayan grup arasında anlamlı bir fark saptanmadı. DEHB belirti şiddeti ile sosyal anksiyete belirti şiddeti arasında pozitif yönlü bir ilişki saptandı. Korelasyon analizinde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu hiperaktivite-dürtüsellik alt tipi (DEHB-HD) ile ZK mizaç boyutu olan yabancılardan çekinme haricinde, tüm DEHB alt tip puanlarıyla benlik saygısı ve ZK alt boyut puanları arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulundu. Tüm DEHB alt tip puanları ile immatür savunma biçimi puanları arasında pozitif, matür savunma biçimi puanları arasında negatif yönlü bir ilişki tespit edildi. MANCOVA analizinde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu dikkat eksikliği alt tipi (DEHB-DE) puanları ile ZK ve immatür savunma biçimi puanları arasında, DEHB-HD puanları ile matür ve immatür savunma biçimi puanları arasında anlamlı bir ilişki saptandı. Regresyon analizinde AKB hastalarında yüksek ZK puanları, yüksek immatür ve düşük matür savunma puanları DEHB belirti şiddetinin yordayıcıları olarak bulundu. Olası DEHB'nin yordayıcıları ise lojistik regresyon analizinde ZK ve immatür savunma puanları olarak tespit edildi. Sonuç: Bu çalışmada AKB olanlar arasında olası DEHB varlığında sosyal anksiyete belirti şiddetinin arttığını bulduk. DEHB belirti şiddeti ile düşük benlik saygısı, düşük matur savunma biçimleri, yüksek ZK ve yüksek immatür savunma biçimleri arasında ilişki saptadık, ancak bu faktörlerden sadece ZK ve savunma biçimlerinin olası DEHB ile ilişkili olduğunu tespit ettik. AKB hastalarında DEHB komorbiditesinin bulunması klinisyenleri ileride gelişmesi muhtemel SAB açısından uyarmalıdır. Bulgularımız konuyla ilgili mevcut verileri desteklemektedir. Ancak DEHB ve SAB arasındaki nedensel ilişkiyi tam açıklamak için metodolojik açıdan daha güçlü çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Aim: Attention Deficit Hyperactivity Disorder (ADHD) and social anxiety disorder (SAD) are high prevalence more than normal population in alcohol use disorders (AUD). In addition, high comorbidity is reported between ADHD and SAD. The aim of this study is to investigate the relationship between ADHD and social anxiety symptom, and the effect of self-esteem, harm avoidance of temperament dimension, and defence style on this relationship in male AUD inpatients after detoxification. Method: We included 151 male AUD inpatients who were hospitalized in AMATEM to our study. Sociodemographic data form, Adult ADHD Self-Report Scale (ASRS), Liebowitz Social Anxiety Scale (LSAS), Rosenberg Self-Esteem Scale, Temperament and Character Inventory (TCI) Harm Avoidence (HA) Dimension, Defense Style Questionnaire (DSQ-40) were applied to the patients. Results: The prevalence of probable adult ADHD was %25,2 among 151 AUD inpatients at AMATEM. In terms of sociodemographic characteristics, there was no significant difference between probable ADHD and non-ADHD group. ADHD subscale scores were correlated with severity of social anxiety symptom, self-esteem scores and Harm avoidence (HA) dimension scores, but subscale (shyness with stranger) of harm avoidance was not correlated with attention deficit hyperactivity disorder-hyperactive/impulsive subtype (ADHD-HI) subcscale scores. ADHD scores were correlated with immature and matur defense styles scores, but neurotic defense style1 was not correlated ADHD scores. The MANCOVA results showed that HA and immature defense styles scores predicted the severity of ADHD-I symptoms and also mature and immature defense styles scores predicted the severity of ADHD-HI symptoms. We found that higher HA, higher immature defense styles scores and lower matur defense styles scores predicted the severity of ADHD symptoms. Also we found that only higher immature defense styles scores and HA scores predicted the probable ADHD in the regression analysis. Conclusion: In this study, we found that presence of probable ADHD increased the severity of social anxiety symptom among AUD inpatients. We found that severity of ADHD symptoms was correlated higher HA and immature defense styles, whereas lower self-esteem and mature defense styles. We found evidence that HA and defense styles were associated with probable ADHD. Clinicians must carefully evaluate ADHD symptoms, because SAD may develop among this population. Findings reported here supports the existing data about the topic however, needs to be further researched with methodologically stronger studies to explain the causal relationship between ADHD and SAD.

Benzer Tezler

  1. Yatarak tedavi gören erkek alkol bağımlılarında dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu'nun dürtüsellik, mizaç-karakter özellikleri ve alkol bağımlılığı şiddeti ile ilişkisi

    The relationship between attention deficit hyperactivity disorder and impulsivity, personality dimentions and severity of alcohol dependence in alcohol dependent inpatients

    ELİF AYAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN GÖKHAN UMUT

  2. Madde kullanım bozukluğu olan erkek hastalarda internet bağımlılığı ve bağlanma

    Internet addiction and attachment in male patients with substance use disorder

    CANSU SEFER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PsikolojiNişantaşı Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. SERA YİGİTER

  3. Yatarak tedavi gören madde kullanım bozukluğu olan erkek hastalarda tedaviyi yarım bırakmanın yordayıcıları olarak mizaç-karakter özellikleri, dürtüsellik ve nörobilişsel bulgular

    Predictors of drop out from treatment in male inpatients with substance use disorder: Temperament-character traits, impulsivity, and neurocognitive traits

    MERVE SİVRİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMET ESRA ÇİÇEK

  4. Üçüncü basamak psikiyatrik tedavi merkezinde psikoz tedavi yaklaşımları-retrospektif, kesitsel bir farmakoepidemiyoloji çalışması

    Approaches to psychosis treatment at the third level psychiatric treatment center-a retrospective, cross-sectional pharmacoepidemiology study

    ECE DAĞDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriAtatürk Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HACER AKGÜL CEYHUN

  5. Opiyat kullanım bozukluğu olan hastalarda serum leptin ve ghrelin seviyeleri ile yoksunluk ve aşerme arasındaki ilişki

    The relationship of serum leptin and ghrelin levels wi̇th withdrawal and craving in patients with opioid use disorder

    HÜSEYİN KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriAkdeniz Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET MURAT KULOĞLU