Meme kanserlerinin tedavi planlamasında tanı yöntemlerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 49992
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: GATA
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
ÖZET Meme kanserinde cerrahi girişimin planlanmasında preoperatif tanı yöntemlerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda 1994-1996 yılları arasında meme kanseri tanısı ile öpere edilen 59 kadın hastada mamografik ve/veya ultrasonografik bulgular retrospektif olarak değerlendirilerek, ayrıca mamografik, ultrasonografik ve Tc99m sestamibi sintimamografik inceleme sonuçları malign kabul edilen memede kitlesi bulunan 20 olgu (biri erkek, 19 'u kadın) ile çalışma grubu oluşturulmuştur. Histopatolojik olarak meme kanseri tanısı konulan 75 olgu Grup I, mamografi, ultrasonografi ve sintimamografi sonuçlarına göre malign kabul edilen 20 olgu Grup II olarak ayrılmıştır. Grup I olgularda meme' deki kitleler için doğru sonuç oranı mamografik olarak % 85, ultrasonografik olarak % 89 bulunmuştur. Saptanabilen en küçük kitle çapı mamografide 5mm, ultrasonografide 8 mm.dir. Olguların 9'unda histopatolojik olarak saptanan multisentrisite gerek mamografik, gerekse ultrasonografik olarak gösterilememiştir. Olguların 34'ünde saptanan aksiller invazyonun mamografik olarak % 12, ultrasonografik olarak % 40 oranında gösterilebilmiştir. Grup II 20 olgunun 16'smda histopatolojik olarak meme kanseri saptanmıştır. Bunlarda mamografi, ultrasonografi ve sintigrafi sonuçlarının gerçek pozitif oranı 15/16 bulunmuştur. Sintigrafi ile gösterilebilen en küçük kitle çapı 7 mm olmuştur. Olguların dördünde saptanan multisentrisite sintigrafik olarak ikisinde gösterilebilmiştir, ancak beş olguda mevcut olan aksiller invazyon gösterilememiştir. Sonuç olarak meme kanserinde multisentrisitenin gösterilmesi sintigrafik olarak daha başarılı bulunmuştur. Aksiller invazyonun belirlenmesinde mamografi ve ultrasonografi yetersiz, ancak sintigrafiye oranla daha üstün gibi görünmektedir.
Özet (Çeviri)
SUMMARY The aim of this study is to compare the preoperative diagnostic methods in breast cancer surgery. Between 1994 and 1996 in General Surgery Department of Gülhane Military Medical Academy, 59 female patients who were diagnosed to have breast cancer and underwent operation were evaluated retrospectively by the findings of mamography and / or ultrasound. Also 20 patients (1 male and 19 female) who were accepted to have malign breast mass were evaluated after surgery. This formed two groups. 75 cases with histopatologically diagnosed breast cancer and 20 cases with accepted as malign due to mammography, ultrasoundgraphy and scintimammography results, were divided into Group I and II respectively. The true result rates were found, in the cases of the Group I, 85% mammographically and 89% ultrasoundgraphically. The smallest mass diameter could be measured by mammography 5mm and ultrasoundgraphy 8mm respectively. Histopatologically diagnosed multicentricity in 9 cases couldn't be shown either mammographically or ultrasoundgraphically. The diagnosed axillary invasion in 34 cases could be shown 12% mammographically and 40% ultrasoundgraphically. Breast cancer were histopatologically diagnosed in 16 out of 20 cases in the Group II. In this cases, the true positive rate of mammography, ultrasoundgraphy and scintigraphy was found as 15/16. The smallest mass diameter which could be shown by scintigraphy was 7mm. In the 2 out of 4 cases with multicentricity, could be shown scintigraphically, but axillary invasion couldn't be shown in 5 cases. As the result, it is found more successful in tracing multicentricity of breast cancer scintigraphically, it is insufficient to show axillary invasion by mammography and ultrasoundgraphy, although it seems to be better compare to scintigraphy. 54
Benzer Tezler
- Lokal ileri ve ileri akciğer kanserlerinde F18-FDG PET/BT ile tedavi yanıtını değerlendirmede heterojenite indeksinin prediktif önemi
Predictive value of heterogeneity index in evaluating treatment response with F18-FDG PET/CT in locally advanced and advanced lung cancers
YİĞİTHAN OKAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
OnkolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiNükleer Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUAMMER URHAN
- Bazal ve luminal tip meme karsinomlarının immünfenotipik analizi ve prognostik önemi
The immunophenotiphic analiysis and prognostic importance of basal and luminal breast carcinomas
HÜSEYİN TİMUÇİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Genel CerrahiCumhuriyet ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYHAN KOYUNCU
- Meme kanseri tanısı alan hastalarda preoperatif MRG bulguları ve senkron lezyonların tespitinde difüzyon MRG'nin etkinliği
The efficacy of diffusion MRİ in detecting synchronous lesions and preoperative Rİ findings in patients diagnosed with breast cancer
CANBERK ORUNDAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Medeniyet ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLNUR ERDEM
- Meme kanseri hücre hatlarında siklin bağımlı kinaz 4 ve 6 inhibisyonunun radyoduyarlılık üzerine etkisi
The effect of cyclin -dependent kinase 4 and 6 inhibition on radiosensitivity in breast cancer lines
DÜNYA NAMLISES
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
OnkolojiEge ÜniversitesiKanser Biyolojisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYFER HAYDAROĞLU
- Radyoterapi ile eşzamanlı letrozol kullanımının meme kanseri hücre hattında hücre ölüm mekanizmaları üzerine etkilerinin araştırılması
Study of the effect of concurrent use of letrozole with radiotherapy to the cell death mechanisms in the breast cancer cell line
BURCU DURMAK İŞMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
OnkolojiDokuz Eylül ÜniversitesiRadyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İLKNUR BİLKAY GÖRKEN