Geri Dön

Adana ili Akdeniz kıyı kesiminin ekolojik peyzaj planlama ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesi ve optimal alan kullanım önerileri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 50268
  2. Yazar: VELİ ORTAÇEŞME
  3. Danışmanlar: PROF.DR. GÜNGÖR UZUN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Peyzaj Mimarlığı, Landscape Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1996
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 163

Özet

142 6. ÖZET Tarihsel süreç içerisinde insanlar, yerleşmek amacıyla akarsu ve deniz kıyılarındaki uygun alanları tercih etmişlerdir. Bu eğilim, günümüze dek devam etmiş olup, halen dünya nüfusunun önemli bir kısmı kıyılarda yaşamaktadır. Dünya nüfusunun çoğunluğunun kıyısal kaynaklara bağımlı oluşu, bunların geleceğini bu nüfusun belirlemesine neden olmaktadır. Gelecek 20-30 yıl içerisinde kıyılarda yaşayanların sayısının iki katma çıkacağı varsayılmaktadır. Buna ek olarak, olası iklim değişiklikleri ve deniz seviyesi yükselmelerinden en çok etkilenecek alanlar, kıyısal alanlardır. Bu nedenle, önümüzdeki yüzyılda sürdürülebilir bir toplum yaratma çabalarının en yoğun olacağı bölgeler, kıyısal alanlar olacaktır. Nitekim, kıyı alanlarının sürdürülebilir kullanımı, dünya çevre gündemininin en önemli konuları arasında yeralmaktadır. 1992 yılında Rio de Janeiro'da (Brezilya) yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda kabul edilen Çevre Eylem Planı'nm (Gündem 21) en geniş bölümünün kıyı alanları planlaması ve yönetimine ayrılmış olması bunu doğrulamaktadır. Türkiye'nin gündemine de yeni yeni girmekte olan bu konunun, 8.333 km. uzunluğunda kıyı şeridine sahip ülkemizde önümüzdeki yıllarda fazlaca tartışılacağına şüphe yoktur. Bu çalışmanın amacı, kıyısal kaynakların optimal kullanımı ve kıyı alanlarına özgü ekolojik değerlerin korunmasını, Adana İli Akdeniz kıyı şeridi örneğinde irdelemek olmuştur. Alan, güneyde Akdeniz, batıda Adana-îçel il sınırını oluşturan Seyhan Nehri, doğuda ise Adana-Hatay il smın ile çevrilidir. Alanın kara yönündeki sınırının belirlenmesi ise, araştırmanın amaçlan gözönüne alınarak yapılmıştır. Karataş kesiminde denizsel etkiler sonucu oluşan kıyı unsurlarının son bulduğu ve tarım alanlarının yoğun olarak başladığı çizgi; Yumurtalık kesiminde ise, kıyıya paralel olarak uzanan Davudi Dağlarının su ayırım çizgisi, araştırma alanının kara yönündeki sınırı olarak kabul edilmiştir. Kıyı uzunluğu 160 km., genişliği ise ortalama 7-8 km. olan araştırma alanının toplam yüzölçümü 1 160 000 dekardır. Kıyı şeridi ekolojik bakımdan önemli potansiyele sahip bir alan olmakla beraber, tarım, endüstri, yerleşim, turizm ve rekreasyon gibi aktivitelerin içice yeraldığı karmaşık bir yapı göstermektedir. Türkiye'nin en geniş kumul alanları ve Ramsar Sözleşmesi ölçütlerine göre A Sınıfı olarak sınıflandırılan Seyhan ve Ceyhan Deltaları sulak alanlar sistemi, bu145 POTANSİYEL ALAN KULLANIMLARI Tarım Orman Çayır Mera Kentsel Alan Kıyı Rekr. Koruma Tarım (T) Orman (O) Çayır-Mera (ÇM) Kentsel Alan (KA) Kıyı Rekreasyonu (KR) Koruma (KO) Geliştirilen bu matriste, aynı derecede uygunluk gösteren kullanımlar arasında tercih yapılırken, araştırma alanının sosyo-ekonomik yapısı gözönüne alınmış ve yöre halkına daha fazla gelir sağlayacağı düşünülen alan kullanım tipine öncelik verilmiştir. Sonuçta, öncelikle ekolojik yapıyı korumayı hedef alan, bunun yanısıra yöre halkının ekonomik durumunu iyileştirmeyi de amaçlayan bir optimal alan kullanım planına ulaşılmıştır. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, belirlenen optimal alan kullanım biçimleri ile mevcut kullanımlar karşılaştırıldığında, önemli çelişkilerin olduğu görülmektedir. Bunlardan en çarpıcı olam,“Tarım”kullanımında ortaya çıkmıştır. Optimal alan kullanımında tarım alanları 332 000 dekar olarak bulunmuşken, mevcut durumda kullanılan alan miktarı 700 000 dekarın üzerindedir. Alanda tarım potansiyeli taşıyan I, II, III ve IV. sınıf arazilerin tümünün 550 000 dekar civarında olduğu gözönüne alınırsa, en az 200 000 da. tarım dışı arazinin tarımsal üretimde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durum özellikle erozyon gibi birçok toprak koruma sorununu beraberinde getirmektedir. Bu yanlış alan kullanımının düzeltilebilmesi için, IV ve daha yukarı sınıf arazilerin çayır-mera veya orman alanı olarak kullanılabileceği; alan kullanımım değiştirmek mümkün olmazsa, bu sınıf arazilerde yöre halkına daha yüksek gelir sağlama potansiyeli olan ve aynı zamanda yörenin rekreasyonel potansiyelini artırabilecek, tıbbi ve aromatik bitkilerin ve soğanlı süs bitkilerinin yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi önerilmektedir.143 kıyı şeridinde yeralmaktadır. Ekolojik özelliklerine ek olarak, kıyı şeridi tarihi yönüyle de önem taşımakta olup, eski dönemlere ait kalıntılar halen kıyıda varlığını sürdürmektedir. Adana kıyı şeridi, endüstriyel faaliyetlerin etkilerinin de görüldüğü ve bazı çevre sorunlarının yaşandığı yerler arasındadır. Botaş ve Toros Gübre gibi sanayi tesisleri kıyı şeridi üzerinde yeralmaktadır. Çukurova'da bulunan diğer birçok sanayi tesisi ise kıyı şeridinde kurulmuş olmamakla birlikte, atıklarının büyük bölümünü herhangi bir arıtma olmaksızın nehirler ve DSl'nin drenaj kanalları yolu ile Akdeniz'e bırakmaktadırlar. îlin denizle birleşen tek kıyı kesimi olması nedeniyle turizm ve rekreasyon faaliyetleri de burada yoğunlaşmaktadır. Toplam uzunluğunun yaklaşık beşte biri (30 km) doğal plajlardan oluşan kıyı bandı, özellikle yaz aylan boyunca yoğun bir ziyaretçi akımına uğramaktadır. İkinci konut yapımında da belirgin bir gelişme göze çarpmaktadır. Görüldüğü gibi, Adana ili kıyı şeridi çeşitlilik sunan bir ekolojik yapıya sahip olmakla birlikte, bu ekolojik yapının korunmasında ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasında önemli sorunlar ortaya çıkmaktadır. Geçmişte kumul olan alanların büyük bölümünde, bugün tarım yapılmaktadır. Yine, ikinci konutların bir bölümü kumullar üzerinde bulunmaktadır. Sulak alanların kurutulması ve kirletilmesi ise önlenememiştir. Bugün bile Aşağı Seyhan Ovası IV. Merhale Sulama ve Drenaj Projesi kapsamında bazı sulak alanların kurutulması planlanmaktadır. Bunlar arasında Karataş'ın kuzeyinde yeralan ve kış aylarında çok sayıda sukuşuna barınma olanağı sağlayan Yemişli Gölü de bulunmaktadır. Kıyı şeridindeki en önemli sulak alan konumundaki Akyatan Lagünü ise YD3 Drenaj Kanalı'nın taşıdığı tarımsal ve sanayi kökenli kirleticilerle kirletilmektedir. Koruma alanı olarak ilan edilen Akyatan Gölü ve yakın çevresi ile Yumurtalık Lagünü'nde ise etkin bir denetleme yapılmadığından, koruma yetersiz kalmaktadır. Araştırmada kullanılan yöntem, klasik ekolojik planlama yöntemlerinin bir birleşimidir. Bu yöntemler daha önce yapılan birçok araştırmada kullanılan ve doğru sonuçlara ulaşılan yöntemlerdir. Potansiyel alan kullanımlarının saptanmasında, Mc HARG (1963), KIEMSTED (1967) ve DEARINGER (1972)'in geliştirmiş oldukları Peyzaj Değerlendirme Yöntemleri'nin araştırmanın amacına uygun olarak birleştirilmesi ile elde edilen bir metod kullanılmıştır. Potansiyel143 kıyı şeridinde yeralmaktadır. Ekolojik özelliklerine ek olarak, kıyı şeridi tarihi yönüyle de önem taşımakta olup, eski dönemlere ait kalıntılar halen kıyıda varlığını sürdürmektedir. Adana kıyı şeridi, endüstriyel faaliyetlerin etkilerinin de görüldüğü ve bazı çevre sorunlarının yaşandığı yerler arasındadır. Botaş ve Toros Gübre gibi sanayi tesisleri kıyı şeridi üzerinde yeralmaktadır. Çukurova'da bulunan diğer birçok sanayi tesisi ise kıyı şeridinde kurulmuş olmamakla birlikte, atıklarının büyük bölümünü herhangi bir arıtma olmaksızın nehirler ve DSl'nin drenaj kanalları yolu ile Akdeniz'e bırakmaktadırlar. îlin denizle birleşen tek kıyı kesimi olması nedeniyle turizm ve rekreasyon faaliyetleri de burada yoğunlaşmaktadır. Toplam uzunluğunun yaklaşık beşte biri (30 km) doğal plajlardan oluşan kıyı bandı, özellikle yaz aylan boyunca yoğun bir ziyaretçi akımına uğramaktadır. İkinci konut yapımında da belirgin bir gelişme göze çarpmaktadır. Görüldüğü gibi, Adana ili kıyı şeridi çeşitlilik sunan bir ekolojik yapıya sahip olmakla birlikte, bu ekolojik yapının korunmasında ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasında önemli sorunlar ortaya çıkmaktadır. Geçmişte kumul olan alanların büyük bölümünde, bugün tarım yapılmaktadır. Yine, ikinci konutların bir bölümü kumullar üzerinde bulunmaktadır. Sulak alanların kurutulması ve kirletilmesi ise önlenememiştir. Bugün bile Aşağı Seyhan Ovası IV. Merhale Sulama ve Drenaj Projesi kapsamında bazı sulak alanların kurutulması planlanmaktadır. Bunlar arasında Karataş'ın kuzeyinde yeralan ve kış aylarında çok sayıda sukuşuna barınma olanağı sağlayan Yemişli Gölü de bulunmaktadır. Kıyı şeridindeki en önemli sulak alan konumundaki Akyatan Lagünü ise YD3 Drenaj Kanalı'nın taşıdığı tarımsal ve sanayi kökenli kirleticilerle kirletilmektedir. Koruma alanı olarak ilan edilen Akyatan Gölü ve yakın çevresi ile Yumurtalık Lagünü'nde ise etkin bir denetleme yapılmadığından, koruma yetersiz kalmaktadır. Araştırmada kullanılan yöntem, klasik ekolojik planlama yöntemlerinin bir birleşimidir. Bu yöntemler daha önce yapılan birçok araştırmada kullanılan ve doğru sonuçlara ulaşılan yöntemlerdir. Potansiyel alan kullanımlarının saptanmasında, Mc HARG (1963), KIEMSTED (1967) ve DEARINGER (1972)'in geliştirmiş oldukları Peyzaj Değerlendirme Yöntemleri'nin araştırmanın amacına uygun olarak birleştirilmesi ile elde edilen bir metod kullanılmıştır. Potansiyel148 Adana coasts face to some environmental problems related to industry. BOTAŞ (Crude Oil Transportation with Pipelines ) and Toros Fertilizer S.A are located to the east of the research area. Althought the number of the industrial establishments which are located on the coastal zone is not many, others established in Adana City discharge their disposals to the Mediterranean Sea through the rivers and drainage channels of State Hydraulic Works (DSI) without any treatment. Because it is the only coastal area of the Province, tourism and recreation activities are also concentrated on this coastal zone. As one third of it's total lenght consists of natural beaches, the shore is visited intensively, especially during the summer months. A significant increase in the second-housing constructions is also seen. Although the coastal zone of Adana Province has a diverse ecological structure, there are serious problems to be solved in order to protect this ecological structure and to provide sustainability. Most of the former dunes are used for agriculture today. Again, one part of the second houses lies on dunes. The drying out and contamination of the wetlands couldn't have been prevented. Still at present, it is planned to dry out some wetlands by the Lower Seyhan Irrigation and Drainage Project of the State Hydraulic Works (D.S.I). Among these is the Yemişli Lake to the south of Karataş Town which is an important visiting site for migratory birds during winter months. The most important wetland of the area, the Akyatan Lagoon, is contaminated by agricultural surpluses and industrial disposals, carried by the YD 3 Drainage Channel. Two areas, namely Akyatan Lagoon and Yumurtalık Lagoon and their environs, which were declared as protected areas still lack of management plans and a good control mechanism. The method used in this research is a synthesis of the landscape planning methods of McHARG (1963), Kiemsted (1967) and Dearinger (1972). As this is a regional study and the topography of the research area is smooth or nearly smooth, the scale of 1/250 000 was selected and the research area was divided into 1 160 plan-squares of 1km. x 1km. on the base map. The data related to the natural structure of the research area was recorded on the basis of these squares. Later on, these data were evaluated according to the potential land uses as agriculture, forest, meadow-grassland, urbanization (housing and industry), shore recreation and conservation.

Özet (Çeviri)

146 Araştırma alam koruma alanları bazında değerlendirildiğinde, mevcut durumda, Ağyatan Lagünü dışmdaki ekolojik bakımdan önemli alanların tümünün koruma altında oldukları görülmektedir. Henüz koruma altında olmayan bir diğer alan ise, Karataş ilçesi ile Seyhan Nehri arasındaki bazı kumul alanlarıdır. Optimal Alan Kullanım Planı'nda bu alanların tümü koruma alanı olarak belirlenmiştir. Özellikle yaz aylarında yoğun bir ziyaretçi baskısı altında olan ve birçok nesli tehlike altmda bitki türünü içeren kumul alanlarının korunması ve ziyaretçilerin Çukurova kıyılarına yumurta bırakan nesli tehlike altındaki kaplumbağa yumurtalarına zarar vermelerinin önlenmesini gerekmektedir. Alandaki ekolojik öneme sahip alanların korunmasında, korumamn“statüsü”de önem taşımaktadır. Ekolojik önemleri nedeni ile Akyatan Lagünü ve çevresi ile henüz koruma altında olmayan Ağyatan Lagünü ve çevresinin, 'Tabiatı Koruma Alanı“ olarak ayrılması, yaban yaşamı için önemli yararlar sağlayabilecektir. Bu alanların en kısa sürede ”yönetim planları“ 'nm hazırlanması ve koruma işleminin bu yönetim planlan çerçevesinde yapılması da önem taşımaktadır. Sonuç olarak, Adana İlinin Akdeniz kıyı şeridindeki halihazır alan kullanımlarının optimal olmadığı; birçok orman alanının tarım alanına dönüştürülmesi sonucu, alanın % 60'ına yakın bölümünün, toprak yetenek sınıflarına uygun olmayarak, tarım için kullanıldığı; koruma alanları sayısı ve yüzeyinin artırılması gerektiği saptanmıştır. Bu çalışma ile ortaya konulan optimal alan kullanım planında öngörülen kullanımların herbirinin, ilgili disiplinlerin yapacağı araştırmalarla daha ayrıntılı hale getirilmesi ve uygulanması ile Adana ili kıyı şeridinde ekolojik ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir gelişim sağlanabilecektir. Ancak, ilgiü planlama otoriteleri ile yerel yönetimlerin işbirliği ve halkın desteği başarıya ulaşmanın en önemli koşulu sayılabilir.146 Araştırma alam koruma alanları bazında değerlendirildiğinde, mevcut durumda, Ağyatan Lagünü dışmdaki ekolojik bakımdan önemli alanların tümünün koruma altında oldukları görülmektedir. Henüz koruma altında olmayan bir diğer alan ise, Karataş ilçesi ile Seyhan Nehri arasındaki bazı kumul alanlarıdır. Optimal Alan Kullanım Planı'nda bu alanların tümü koruma alanı olarak belirlenmiştir. Özellikle yaz aylarında yoğun bir ziyaretçi baskısı altında olan ve birçok nesli tehlike altmda bitki türünü içeren kumul alanlarının korunması ve ziyaretçilerin Çukurova kıyılarına yumurta bırakan nesli tehlike altındaki kaplumbağa yumurtalarına zarar vermelerinin önlenmesini gerekmektedir. Alandaki ekolojik öneme sahip alanların korunmasında, korumamn ”statüsü“ de önem taşımaktadır. Ekolojik önemleri nedeni ile Akyatan Lagünü ve çevresi ile henüz koruma altında olmayan Ağyatan Lagünü ve çevresinin, 'Tabiatı Koruma Alanı”olarak ayrılması, yaban yaşamı için önemli yararlar sağlayabilecektir. Bu alanların en kısa sürede“yönetim planları”'nm hazırlanması ve koruma işleminin bu yönetim planlan çerçevesinde yapılması da önem taşımaktadır. Sonuç olarak, Adana İlinin Akdeniz kıyı şeridindeki halihazır alan kullanımlarının optimal olmadığı; birçok orman alanının tarım alanına dönüştürülmesi sonucu, alanın % 60'ına yakın bölümünün, toprak yetenek sınıflarına uygun olmayarak, tarım için kullanıldığı; koruma alanları sayısı ve yüzeyinin artırılması gerektiği saptanmıştır. Bu çalışma ile ortaya konulan optimal alan kullanım planında öngörülen kullanımların herbirinin, ilgili disiplinlerin yapacağı araştırmalarla daha ayrıntılı hale getirilmesi ve uygulanması ile Adana ili kıyı şeridinde ekolojik ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir gelişim sağlanabilecektir. Ancak, ilgiü planlama otoriteleri ile yerel yönetimlerin işbirliği ve halkın desteği başarıya ulaşmanın en önemli koşulu sayılabilir.149 These methods were used in many researches before and gave correct results. Although the basic philosophy of the method used in this research is coming from these methods, an original approach was followed in deciding to the optimal land use among the potential uses. After calculating“per cent (%) values”with the approach of Dearinger (1972), these were grouped as those over 0.50 and below 0.50. Those plan-squares having a value of over the 0.50 were classified as“1st. Degree Suitable”and others having a value of below the 0.50 were classified as“2nd. Degree Suitable”for the potential use in question. So, for each potential land use, a two-degree suitability map was obtained. Later on, these maps were superimposed and the optimal land use of the research area was achieved according to the following principles: 1. The optimal use of those plan-squares having a single suitability was determined as that use, 2. Whatever the suitability degree is, those plan-squares with conservation suitability were reserved to“conservation”use, 3. When the suitability of more than one potential uses, other than the conservation, for the same plan-square is seen, the one with higher suitability was determined as the optimal use of that square, 4. When the suitability of more than one potential uses, other than the conservation, for the same plan-square and with the same degree of suitability is seen, the decision was given according to the following matrix developed originally:150 On this matrix, while the decision is given among the equally suitable uses, the socio-economic structure of the research area was taken into consideration and those land uses which are thought to have more economic benefits to the local people were preferred. In conclusion, an optimal land use which has the conservation of the ecological structure of the research area as the primary goal and also which aims to improve economic conditions of the local people was achieved. According to the results of this study, some conflicts are seen between the existing land uses and the optimal uses determined by this research. The most significant one is seen on“agriculture”use. While the surface of agricultural land in optimal land use plan was calculated 332 000 decares, the surface of the existing agricultural fields reachs up to 700 000 decares. If the surface of potential agricultural lands (1st. to IVth. Class Soils) around 550 000 decares is taken into consideration, it can be concluded that at least 200 000 decares of non-agricultural lands have been used for cultivation. This brings together many soil conservation problems, particularly the erosion. To correct this misuse of lands, it is recommended the use of IVth to Vlllth class soils as meadow-grassland or for forestry. If this will not be practical, the crop pattern may be changed. The plantation of medical and aromatic plants on sloped fields and, bulbous ornamental plants on dune areas which are thought to provide more economic benefits to the local people and, at the same time, which will increase the recreational potential of the area may be encouraged. When the research area is evaluated on the basis of ecologically important sites, it is seen that the most of the ecologic areas other than the Ağyatan Lagoon and it's environs are under protection. Another site to be protected is some dune areas between the Karataş Town and Seyhan River. All of these sites were determined as conservation areas at the optimal land use plan. Dunes and beaches of this section which include many endangered plant species and which are egg-lying sites of endangered sea turtles such as Caretta caretta (Loggerheaded Turtle) and Chelonia mydas (Green Turtle) should be taken under protection. In the protection of these ecologically important sites, the“status”of the protection is also of importance. The declaration of Akyatan and151 Ağyatan Lagoons and their near environs as“Nature Reserves”which offers a strict protection, will provide important benefits to the wildlife. Management plans should also be prepared as earliest as possible, and the protection should be based on the measures of these management plans. In conclusion, it was determined that the existing land uses are not optimal on the coastal zone of Adana Province. Due to the cutting of and converting former forest areas to agricultural fields, some 60 % of the area is used for agricultural, out of the soil capability classes. The number and surface of the protected areas should also be increased. With detailed studies by specialists on these potentially suitable areas and with the implementation of this plan, an ecologically and economically sustainable development can be achieved at the coastal zone of Adana Province. However, the key factor in the success lies on the cooperation and collaboration of related planning authorities with local administrations, and on the public participation.

Benzer Tezler

  1. Yumurtalık Dalyan Çamlığı Tabiatı Koruma Alanı'nın yönetim planlaması için bir veri bankası oluşturulması

    A Data bank for management plan of Yumurtalık-Dalyan Nature Conservation Area

    HAKAN ALPHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Peyzaj MimarlığıÇukurova Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. K. TULUHAN YILMAZ

  2. 2009-2018 Akdeniz Bölgesi kararsızlık indeks analizi

    2009-2018 Mediterrean Region stability index analysis

    MÜZEYYEN İDİL AKTUĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Meteorolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Meteoroloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ CEYHAN KAHYA

  3. Muğla ili Tahtacı Türkmenlerinin inanç bağlamlı müzik pratikleri

    Belief-based music practices of Tahtacı Turkmens in Muğla province

    ALİ ORHAN DÖNMEZ

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    MüzikSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Müzik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZLEM ÖZALTUNOĞLU

  4. Anamur ilçesinde araziden yararlanma

    Landnutzung in dem Anamur distrikt

    RÜYA BAYAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    CoğrafyaAnkara Üniversitesi

    Türkiye Coğrafyası Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ÖZÇAĞLAR