Geri Dön

Evaluation of IASI NH3 levels in the Eastern Mediterranean Region

Doğu Akdeniz Bölgesinde IASI NH3 seviyelerinin değerlendirilmesi

  1. Tez No: 961264
  2. Yazar: SERRA SARAÇOĞLU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BURÇAK KAYNAK TEZEL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Çevre Mühendisliği, Environmental Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Çevre Bilimleri, Mühendisliği ve Yönetimi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 204

Özet

Hava kirliliği, artan nüfus, sanayi faaliyetleri ve tarımsal aktivelerin artması nedeniyle hem iklim değişikliği hem de halk sağlığı üzerindeki etkileriyle büyüyen bir çevresel sorun haline gelmiştir. Atmosferik kirleticilerin seviyeleri yükselmeye devam etmekte olup, bu durum etkin izlemeyi her zamankinden daha kritik hale getirmektedir. Bu kirleticiler arasında, amonyak (NH3), hava kalitesinin bozulması ve ikincil partikül madde (PM) oluşumundaki önemli rolüne rağmen hala yeterince düzenlenmemektedir. NH3, nitrik asit (HNO3) ve sülfürik asit (H2SO4) gibi atmosferik asitlerle reaksiyona giren alkali bir gazdır ve bu reaksiyonlar sonucunda amonyum nitrat (NH4NO3) ve amonyum sülfat ((NH4)2SO4) gibi ikincil inorganik aerosol (SIA) bileşikleri oluşur. Bu bileşikler, atmosferdeki ikincil ince partikül maddelerin (PM2.5) önemli bir kısmını oluşturarak sağlık üzerinde olumsuz etkilere ve radyatif zorlamaya katkıda bulunmaktadırlar. Gübre yönetimi, organik ve sentetik azot bazlı gübrelerin araziye uygulanması gibi tarımsal faaliyetler ve hayvancılık faaliyetleri küresel atmosferik NH₃ emisyonlarının başlıca kaynağıdır. Tarımın ötesinde, gübre ve soda üretimi gibi endüstriyel faaliyetler ile NOX emisyon azaltım teknolojileri de NH3 salımına neden olmaktadır. Ayrıca, atık yönetimi ve atık su arıtma sistemleri de NH3'ün diğer kaynaklarındandır. Biyokütle yanması (BKY) orman yangınları ve tarımsal artık yakımı dahil özellikle yanmanın korlaşma evresinde CO ve diğer yangın kaynaklı kirleticilerle birlikte NH3 salımına neden olan bir başka önemli kaynaktır. NH3 kirleticisi hem yer tabanlı hem de uydu tabanlı yöntemlerle araştırılmıştır. Yer tabanlı ölçümler zamansal analizlerde ayrıntılı bilgi sağlarken, Kızılötesi Atmosferik Sesleme Interferometresi (IASI) aracılığıyla elde edilen uydu verileri, küresel NH3 yoğunluk bölgelerinin ve büyük noktasal kaynakların, özellikle tarım ve sanayi kaynaklı olanların, tespit edilmesine imkan sağlanmıştır. Bu iyi bilinen kaynakların yanı sıra, BKY atmosferik NH3 seviyelerine önemli bir epizodik katkı sağlayan bir unsur olarak tanımlanmıştır. Birçok küresel çalışma, yangın dönemlerinde NH₃ seviyelerinde artış ve beraber yayılan CO gibi diğer kirleticilerle birlikte uydu verileriyle zirve değerleri, yangın dönemi artış oranları ve kısa süreli toplam kolon konsantrasyonu artışlarını raporlamıştır. Ancak BKY kaynaklı NH3 emisyonları küresel düzeyde çalışılmış olmasına rağmen, Türkiye özelinde yapılan araştırmalar sınırlıdır. Uydu verileriyle NH3 kirliliğini inceleyen bazı ulusal ve bölgesel çalışmalar bulunsa da BKY ile NH3 arasındaki ilişki henüz kapsamlı şekilde incelenmemiştir. Bu, özellikle iklim değişikliğine bağlı olarak artan orman yangınları ve yasak olmasına rağmen yaygın olarak uygulanan tarımsal anız yakımı nedeniyle BKY'nin sık görüldüğü Doğu Akdeniz Bölgesi için kritik önem taşımaktadır. Bu nedenle, bölge BKY kaynaklı NH3 artışlarının incelenmesi açısından önemli bir bölgedir. Bu tezde, Türkiye'nin Doğu Akdeniz Bölgesi'nde BKY olayları ile atmosferik NH3 arasındaki ilişkiyi araştırmak amacıyla, IASI'den elde edilen NH3 ve CO ile TROPOMI'den elde edilen NO2, HCHO ve CO uydu verileri ile birlikte VIIRS (Visible Infrared Imaging Radiometer Suite) kaynaklı Yangın Radyatif Gücü (FRP) verisi kullanılmıştır. Seçilen yangın olayları ve alt bölgeler için NH3 artış oranları, IASI-CO ve TROPOMI-TROP-NO2, TROP-CO ve TROP-HCHO gibi beraber yayılan kirleticiler üzerinden incelenmiştir. Ayrıca, yangın dumanının denize taşınmasının potansiyel etkisini değerlendirmek üzere, Akdeniz üzerinde Global Change Observation Mission (GCOM-C) uydusundan elde edilen klorofil-a verileri kullanılarak deniz ortamına etkileri analiz edilmiştir. 2019-2023 yılları arasındaki IASI NH3 verilerinin analizi, Mersin ve Adana gibi kıyı illerinde sürekli yüksek NH3 konsantrasyonları ve Antalya'da göreceli olarak yüksek seviyeler gözlemlenmiştir. Mevsimsel dağılımlar özellikle tarımsal alanlarda (örneğin Silifke, Karataş ve Mersin merkezi) ilkbahar ve yaz aylarında (>2x1016 molekül/cm2) yüksek NH3 seviyeleri olduğunu ortaya koymuştur. Sonbaharda da yüksek NH3 seviyeleri gözlemlenmiş ve bunlar BKY olaylarıyla ilişkilendirilmiştir. Hem mekansal dağılımlar hem de zaman serisi analizleri, yıllar içinde NH3 seviyelerinde bir artış olduğunu göstermiştir ve Mann Kendall trend analiz sonuçları bu artışların tüm illerde istatistiksel olarak anlamlı ve artan eğilimde olduğunu doğrulamıştır. Bu trend analizi, NH3 seviyelerinin tarım alanlarında genel bölgeye kıyasla daha çok arttığını ortaya koymuştur. Adana ili, tarımsal alanlar içinde en yüksek trend eğimine sahip olup bu değer 1.74x1014 molekül/cm2/yıl olarak hesaplanmıştır. Benzer eğilimler Antalya, Hatay ve Mersin'de de gözlemlenmiştir ve tarım alanlarındaki eğim genel eğimin neredeyse iki katı olduğu bulunmuştur. Ayrıca, NH3 ile meteorolojik parametreler arasındaki ilişkiyi anlamak amacıyla çalışma alanında aylık ortalama sıcaklık (T) ve toplam yağış (P) için korelasyon analizleri yapılmıştır (p < 0.001=***, p < 0.01=**, p < 0.05=*). Sonuçlar, NH3 ile T arasında tüm arazi türlerinde güçlü pozitif ilişki olduğunu göstermiştir. Tarım alanlarında bu ilişki Mersin için r = 0.93***, Adana için r = 0.87***, Antalya için r = 0.96*** olarak bulunmuştur. Yapay alanlarda da benzer şekilde güçlü korelasyonlar gözlemlenmiştir. Mersin için r = 0.93***, Adana için r = 0.93***, Antalya için r = 0.96***. Buna ek olarak, NH3 ile P arasında negatif ilişki tespit edilmiştir. Tarım alanlarında bu korelasyon Mersin için r =-0.91***, Adana için r =-0.84***, Antalya için r =-0.86*** şeklinde belirlenmiştir. Yapay alanlarda da negatif güçlü bir ilişki olduğu görülmüştür. Mersin için r =-0.92***, Adana için r =-0.84***, Antalya için r =-0.87***. P ile olan bu negatif korelasyonların büyük ölçüde NH3'ün ıslak çökelme yoluyla atmosferden uzaklaştırılması ya da toprakta faz dağılımı üzerindeki etkisiyle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Öte yandan, T ile olan güçlü pozitif ilişki gaz fazına geçiş etkisini vurgulamaktadır. 2021 yılında Mersin, Antalya ve Muğla'da meydana gelen büyük ölçekli orman yangınlarında, yangın dönemindeki (28 Temmuz-7 Ağustos) NH3 seviyeleri, yangın öncesi döneme (18-27 Temmuz) göre %94, yangın sonrası döneme (8-17 Ağustos) göre ise %146 daha yüksekti. Bu da BKY ile ilişkili bir NH3 artışına işaret etmektedir. Ardından, 2021 yılı yangın zaman aralığına göre toplam grid tabanlı FRP'ye dayanarak yangın bölgeleri (WF) için alt bölgeler seçildi. Çalışma alanında, Antalya (AN-1 ve AN-2) için 2, Mersin (ME-1 ve ME-2) için 2 ve Muğla (MU-1'den MU-4'e) için 4 alt bölge belirlendi. Yangın alt bölgelerinde yapılan analizlerde, özellikle AN-1 ve AN-2 bölgelerinde yangın döneminde NH3 seviyelerinde sırasıyla %308 ve %594'lük artışlar gözlemlenmiştir. Benzer şekilde, TROP-NO2 ve TROP-HCHO gibi yangınla birlikte salımı gerçekleşen kirleticilerde de çoğu bölgede %100'ü aşan artışlar kaydedilmiştir. Örneğin, AN-1'de NO2 seviyesi yangın öncesine göre %77, yangın sonrasına göre %103 artarken HCHO %105 ve %128 artmıştır. NH3'ün birlikte salımı gerçekleşen kirleticilere oranı yangın döneminde belirgin şekilde artmıştır. Örneğin, AN-1 bölgesinde NH3/NO2 oranı yangın öncesinde 7.51 iken yangın döneminde 16.96'ya, MU-3'te ise 11.08'den 56.04'e yükselmiştir. Bu da NH3 emisyonlarına BKY'nin görece katkısını açıkça göstermektedir. NH3/CO oranları için benzer bir oran gözlemlenmiştir. AN-1 bölgesinde, NH3/IASI-CO oranı 0.0041'den 0.0094'e, NH3/TROP-CO oranı ise 0.0042'den 0.0104'e yükselmiştir ki her iki oran da yangın döneminde yangın öncesine göre iki katına çıkmıştır. Anız yakılması analizleri kapsamında, 2019-2023 yılları arasındaki beş yıllık dönemdeki kümülatif grid bazlı FRP seviyelerine göre alt bölgeler tanımlanmış ve Adana-Osmaniye (Ad-Os), Mersin-Adana (Me-Ad) ile Hatay (Ha) bölgeleri özelinde değerlendirmeler yapılmıştır. Her bir bölge için yangından etkilenmiş iki farklı zaman aralığına odaklanılmıştır. Ad-Os bölgesi (RB-1) için yangın dönemi 15 Ağustos-15 Kasım 2020 olarak tanımlanmış, yangın öncesi dönem 5-4 Ağustos 2020, yangın sonrası dönem ise 16-25 Kasım 2020 olarak belirlenmiştir. Me-Ad ve Ha bölgeleri (RB-2) için yangın dönemi 15 Ağustos-30 Eylül 2020, yangın öncesi dönem 5-14 Ağustos 2020, yangın sonrası dönem ise 1-10 Ekim 2020 olarak tanımlanmıştır. Ad-Os bölgesinde, RB-1 yangın döneminde NH3 seviyelerinde dikkat çekici artışlar gözlemlenmiştir ve yangın sonrası döneme kıyasla %43'lük bir artış tespit edilmiştir. Me-Ad bölgesinde ise genel artışlar orman yangını bölgelerinde gözlenen kadar belirgin olmasa da, NH3 seviyeleri RB-2 yangın döneminde yangın sonrasına göre %20 artış göstermiştir. Ha bölgesinde ise NH3, RB-2 yangın döneminde yangın öncesine göre %56 oranında artmıştır, bu durum Ha bölgesinin NH3 dağılımında genellikle öne çıkmamasına rağmen dikkat çekmiştir. Bu artışlar, yangına bağlı NH3 artışlarının yerel ölçekteki önemini vurgulamaktadır. Elde edilen sonuçlar, yoğun orman yangını faaliyetleri olmasa dahi, tarımsal atık yakılmasının bölgedeki NH3 seviyelerini yükseltebileceğini göstermektedir. Ayrıca, 2021 yangınlarının deniz ortamına etkisi değerlendirildiğinde, yangın dumanının rüzgar altı yönünde Akdeniz üzerinde klorofil-a konsantrasyonlarında belirgin artışlar gözlenmiştir. Yangın öncesine göre maksimum artış %554, ortalama artış %99; yangın sonrasına göre maksimum artış %569, ortalama artış %55 olarak belirlenmiştir. Bu bulgular, yangın kaynaklı duman yoluyla taşınan azotun fitoplankton büyümesini etkilemiş olabileceğini göstermektedir. Ayrıca, aynı analizler RB bölgeleri için de gerçekleştirilmiştir. Ancak, WF bölgelerinin aksine, belirgin artışlar gözlemlenmemiştir, yalnızca Me-Ad RB bölgesinin kıyıya yakın kesimlerinde yerel artışlar tespit edilmiştir. Genel olarak, bu tez BKY ile ilişkili NH3 artışlarının Doğu Akdeniz genelinde diğer yangın kaynaklı hava kirleticileri ile birlikte arttığını ortaya koymuştur. Ayrıca, klorofil-a konsantrasyonlarındaki değişimler büyük ölçekli BKY olaylarının yalnızca hava kalitesini değil, aynı zamanda Akdeniz'e atmosferik çökelme yoluyla daha geniş çevresel etkiler yaratabileceğini göstermektedir.

Özet (Çeviri)

Air pollution is a growing environmental problem due to its impact on both climate change and public health with increasing population, industrial activity, and agricultural intensification, atmospheric pollutants continue to rise, making effective monitoring more critical than ever. Among these pollutants, ammonia (NH3) remains under-regulated despite its substantial role in air quality degradation and secondary particulate matter (PM) formation. NH3 is an alkaline gas that reacts with atmospheric acids such as nitric acid (HNO3) and sulfuric acid (H2SO4) which can be contribute to the formation of ammonium nitrate (NH4NO3) and ammonium sulfate ((NH4)2SO4) contributing to secondary inorganic aerosols (SIA). These compounds make up a significant portion of secondary fine particulate matter (PM2.5) in atmosphere, which is associated with adverse health effects and contributes to radiative forcing. Agriculture is known as the leading contributor to global atmospheric NH3 emissions, primarily from agricultural activities and animal husbandry, such as livestock housing, manure handling, application of manure and synthetic nitrogen-based fertilizers to land. Beyond agriculture, industrial activities such as fertilizer and soda ash production, as well as NOX reduction processes, also emit NH3. Furthermore, waste management and wastewater treatment systems are additional contributors as well. Biomass burning (BB), which includes wildfires and agricultural residue burning, is another notable source, especially during the smoldering stage of combustion, where NH3 is released alongside CO and other fire-related pollutants. NH3 has been studied using both ground-based and satellite-based approaches. While ground-based measurements provide detailed temporal analyses, satellite retrievals from Infrared Atmospheric Sounding Interferometer (IASI) made it possible to identify global NH3 hotspots and major point sources, especially those related to agricultural and industrial activities. Beyond these well-known sources, BB has been recognized as an important episodic contributor to atmospheric NH3 levels. Several global studies have identified increases in NH3 levels during wildfire events, along with other co-emitted air pollutants such as CO. These studies have reported NH3 peaks via satellite observations, fire-period enhancement ratios, and short-term increases in total column concentrations. However, although BB-related NH3 emissions have been investigated in global studies, research specific to Türkiye remains limited. While some national and regional studies have addressed NH3 pollution using satellite observations, the link between BB and NH3 has not yet been comprehensively examined. This gap is particularly important for the Eastern Mediterranean Region, where BB is a common event due to both the increasing frequency of wildfires driven by climate change, and the widespread practice of agricultural residue burning, despite being officially banned. Therefore, this region represents a critical area for investigating NH3 enhancements associated with BB. In this thesis, satellite-based retrievals of NH3 and CO from IASI and NO2, HCHO, and CO from TROPOMI, and the Fire Radiative Power (FRP) product from Visible Infrared Imaging Radiometer Suite (VIIRS) were used to investigate the relationship between BB events and atmospheric NH3 in the Eastern Mediterranean Region of Türkiye. The study focused on quantifying NH3 enhancement ratios during selected BB episodes and sub-regions via fire-related co-emitted pollutants, including IASI-CO and TROPOspheric Monitoring Instrument (TROPOMI) TROP-NO2, TROP-CO, and TROP-HCHO. Additionally, potential marine impacts were assessed through chlorophyll-a retrievals from (Global Change Observation Mission) GCOM-C over the Mediterranean Sea to investigate the influence of BB-related smoke deposition. The analysis of IASI-NH3 retrievals from 2012 to 2023 over the Eastern Mediterranean region showed consistently high concentrations in coastal provinces such as Mersin and Adana, and relatively elevated levels in Antalya. Seasonal distributions revealed NH3 peaks during spring and summer (>2×1016 molecules/cm2), particularly in agricultural areas such as Silifke, Karatas, and central Mersin, suggesting strong links to seasonal agricultural activity. In fall, elevated NH3 levels were also observed, which were further investigated in relation to BB events. Both spatial distributions and time series analysis showed increasing NH3 levels over the years, and Mann Kendall trend analysis confirmed these patterns with statistically significant increases in all provinces. This long-term trend analysis revealed that NH3 levels increased more rapidly in agricultural zones compared to overall region. Adana showed the highest trend slope in agricultural areas (1.74x1014 molecules/cm2/year). Similar trends were detected in Antalya, Hatay, and Mersin and the slope for agricultural areas nearly twice the overall trend. Further, to understand the relationship between NH3 and meteorological parameters, correlation analyses were conducted for monthly average temperature (T) and total precipitation (P) in study area (p < 0.001=***, p < 0.01 =**, p < 0.05 =*). The results showed strong positive correlations between NH3 and T in both land types. In agricultural areas, the correlation was r = 0.93*** for Mersin, r = 0.87*** for Adana, and r = 0.96*** for Antalya. Over artificial surfaces, similarly strong correlations were observed: r = 0.93*** for Mersin, r = 0.93*** for Adana, and r = 0.96*** for Antalya. Further, NH3 and P was negatively correlated. In agricultural areas, the correlation was r = -0.91*** for Mersin, r = -0.84*** for Adana, and r = -0.86*** for Antalya. In artificial surfaces, the negative correlation remained strong: r = -0.92*** for Mersin, r =-0.84*** for Adana, and r = -0.87*** for Antalya. These negative correlations with P were likely mostly related to NH3 removal via wet deposition or impact on partitioning of NH3 in soil, while the strong positive correlations with T highlight the role of NH3 volatilization. In 2021, when large-scale wildfires occurred in Mersin, Antalya, and Mugla, NH3 concentrations during the defined fire period (28 July-7 August) were 94% higher than the pre-fire (18-27 July) period and 146% higher than the post-fire (08-17 August) period which this indicates an enhancement of NH3 related to BB. Then, subregions were selected for wildfire regions (WF) based on total grid-based FRP according to 2021 wildfire time interval. In the study area, 2 subregions for Antalya-AN (AN-1 and AN-2) and Mersin-ME (ME-1 and ME-2) and 4 subregions for Mugla (MU-1 to MU-4) selected. Based on the sub-regional analysis for the wildfire regions, NH3 enhancements were observed in all selected region especially in AN-1 and AN-2 regions which NH3 levels during the fire period increased by 308% and 594% compared to the pre-fire and post-fire periods, respectively. Similar patterns were also found in co-emitted pollutants, especially TROP-NO2 and TROP-HCHO, with increases exceeding 100% in most regions. For instance, in AN-1, NO2 rose by 77% (pre-fire) and 103% (post-fire), while HCHO increased by 105% and 128%. The enhancement ratios of NH3 to co-emitted pollutants during the fire period were notably higher than pre-fire and post-fire periods in most WF region, especially in AN-1, AN-2, and MU-3. For instance, in AN-1, the NH3/NO2 ratio increased from 7.51 (pre-fire) to 16.96 (fire), and in MU-3, it rose sharply from 11.08 to 56.04 which these results indicated a significant contribution of BB event to NH3 emissions relative to other pollutants. For NH3 to CO ratios, a similar pattern was observed. In AN-1, the NH3/IASI-CO ratio increased from 0.0041 to 0.0094, and the NH3/TROP-CO ratio increased from 0.0042 to 0.0104, which both doubled during the fire period. For the analysis of residue burning (RB) subregions were determined based on the cumulative grid-based FRP levels over a five-year period (2019-2023). Sub-regional analyses were conducted for Adana-Osmaniye (Ad-Os), Mersin-Adana (Me-Ad), and Hatay (Ha) with focused on two different fire-affected time intervals. For the Ad-Os region (RB-1), a longer fire period was defined from 15 August to 15 November 2020, with pre-fire and post-fire periods define as 5-14 August and 16-25 November 2020, respectively. For Me-Ad and Ha (RB-2), the fire period was defined as 15 August-30 September 2020, with pre-fire and post-fire periods define as 5-14 August and 1-10 October 2020, respectively. In Ad-Os region, noticeable NH3 increases were detected during the RB-1 fire period, with a 43% rise compared to the post-fire period. In Me-Ad, although overall enhancements were not as strong as in wildfire regions, NH3 increased by 20% during the RB-2 fire period compared to post-fire. In Ha region, NH3 showed a 56% increase from pre to fire RB-2 period which mostly Ha did not stand out in NH3 distribution. These increases highlight the importance of fire-related NH3 enhancements in local areas. These results indicated that even in the absence of intense wildfire activity, agricultural residue burning could elevate NH3 levels in the region. Further, when the impact of the 2021 wildfires on the marine environment was examined during the wildfire period, a significant increase in chlorophyll-a concentrations was observed in the downwind direction of the wildfire plume over the Mediterranean Sea. The maximum enhancement reached 553.6% from the pre-fire to fire period, with a mean increase of 98.5% and from the post-fire to fire period, the maximum increase was 568.9%, and the mean increase was 87.5%. These findings suggest that nitrogen deposition from wildfire smoke may have influenced phytoplankton growth in the Mediterranean. Further, the same analyses were conducted for the RB regions. However, unlike the WF regions, no clear increases were observed, except for localized enhancements along the coastal areas of the Me-Ad RB region. Overall, this thesis showed that BB-related NH3 enhancements are evident across the Eastern Mediterranean with co-emitted pollutants, especially during the 2021 wildfires. Moreover, the observed changes in chlorophyll-a concentrations highlight that large-scale BB events not only affect air quality but may also have broader environmental impacts through atmospheric deposition to the Mediterranean Sea.

Benzer Tezler

  1. Impact of agricultural sources on NH3 and PM levels in the South-Central Anatolia

    Güney İç Anadoludaki tarımsal kaynakların NH3 ve PM üzerindeki etkilerinin incelenmesi

    AYKUT MEHMET ALBAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2025

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURÇAK KAYNAK TEZEL

  2. The impact of climate change on NH3 and NMVOCs and their contribution to secondary particle formation

    İklim değişikliğinin NH3 ve metan olmayan UOBler üzerindeki etkisi ile bunların ikincil partikül oluşumuna katkısı

    EZGİ AKYÜZ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2025

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    İklim ve Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPER ÜNAL

    DOÇ. DR. BURÇAK KAYNAK TEZEL

  3. Tıp fakültesi son sınıf öğrencilerinin hasta güvenliği kültürüne ilişkin bilgileri, tutumları ve hasta güvenliği kültürünün oluşması üzerinde etkili olan faktörlerin belirlenmesi

    Evaluation of the intern students' knowledge and attitudes about the patient safety culture and the determination of the factors affecting the development of the patient safety culture

    FATİH KARACİF

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Aile HekimliğiBursa Uludağ Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZÜLEYHA ALPER

  4. İnflamatuvar bağırsak hastalarının viral aşılanma durumlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of viral vaccination status of patients with inflammatory bowel disease

    NECMİ CAN YÜKSEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAŞALLAH BARAN

    DR. BETÜL AKSOY

  5. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi asistan hekimlerinin kuduz hastalığı ve profilaksisi hakkında bilgi düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of Dicle University Faculty of Medicine residents' knowledge about rabies disease and prophylaxis

    MUHAMMED ÇELEBİ ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Aile HekimliğiDicle Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ VASFİYE DEMİR