Küçük biyopsi örnekleri ile akciğer not otherwise specified (NOS) tanısı alan olgularda klinik ve sağkalım özellikleri
Clinical features and outcome of not-otherwisespecified lung cancer via small biopsy materials
- Tez No: 506736
- Danışmanlar: UZMAN PINAR AKIN KABALAK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Atatürk Göğüs Has. ve Göğ. Cerr.Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 131
Özet
Amaç: Akciğer kanserinin en sık görülen patolojik tipi küçük hücreli dışı akciğer karsinomudur (KHDAK). Küçük hücreli dışı akciğer kanseri alt tiplendirmesini kabaca skuamöz hücreli akciğer karsinomu, non-skuamöz hücreli akciğer karsinomu ve sınıflandırılamayan (NOS-not other wised specified) olarak üç gruba ayrılmaktadır. KHDAK tanı anında %70 oranında cerrahiye uygun olmayan aşamada karşımıza çıkar. Bu nedenle alınan küçük biyopsi örneklerinin yeterliliği ve kalitesi hem immünohistokimyasal hem de moleküler incelemeler için uygun olmalıdır. Özellikle ileri evre KHDAK' nde hedefe yönelik tedavinin birinci basamak olarak uygulanmasının sağ kalımı olumlu yönde etkilediğini gösteren çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmanın amacı, birincil sonlanım noktası olarak küçük biyopsi örnekleri ile NOS tanısı alan olgularda klinik ve sağkalım özellikleri araştırılması, ikincil hedefler ise interstisyel akciğer hastalığı (İAH) ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi eşlik eden hastalıkların sağkalıma etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç Yöntem: Çalışmaya 2011-2016 yılları arasında Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde; küçük biyopsi örnekleri (bronkoskopik bronş mukoza örneklemesi, transtorasik akciğer biyopsisi, plevral sıvı sitolojik incelemesi (sitoblok dahil), konvansiyonel yöntemle ya da EBUS ile alınan lenf nodu aspirasyon örnekleri) ile NOS tanısı konulmuş 196 olgu dahil edildi. Çalışma retrospektif olarak planlanmıştır. Olguların tanı anındaki yaş, cinsiyet, sigara kullanım ve miktarı, asbest maruziyeti, eşlik eden hastalıkları, klinik evresi (7. ve 8. TNM evreleme sistemine göre ayrı ayrı evrelenmiştir.), spirometrik incelemeleri (FEV1 ve FEV1/FVC oranı), KOAH varlığı (GOLD 2017 sistemine göre), radyolojik olarak İAH varlığı gibi tanımlayıcı verileri kaydedilmiştir. Ayrıca tedavi yaklaşımı, hedeflenebilir gen mutasyon varlığı (Epidermal büyüme faktörü reseptörü, Anaplastik lenfoma kinaz, ROS proto-oncogene 1) ve vücut kitle indeksi (VKİ) kaydedilerek sağkalım üzerine farklılıkları, sağkalımlarının süreleri (ay olarak) incelenmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 196 olgunun çoğunluğu ileri evre (%55,61) ve erkek cinsiyetten oluşmaktaydı (%95,4). Ortalama yaş 66.59±9.197 idi. Hastaların 70'inde (%35,71) EGFR 19, EGFR 21, ALK mutasyonu ve 63' ünde (%32,14) ise xii ROS 1 mutasyonu çalışıldı. Mutasyon analizi yapılan olgulardan 4 tanesinde (%5,71) EGFR egzon 19, 1 tanesinde (%1,42) EGFR egzon 21, delesyonu 3 tanesinde (%4,28) ALK, 1 tanesinde (%1,58) ROS-1 pozitif olarak saptandı. Her iki evrelemeye göre (7. ve 8. Evreleme) lenf nodu evreleme sisteminde nodal durumu N3 olan grubun sağkalıma etkisi anlamlı bulunurken, progresyonsuz sağkalım üzerine etkisi gösterilemedi. Sekizinci evreleme sisteminde T1a grubunun diğer T evreleme alt grupları ile karşılaştırıldığında progresyonsuz sağkalım üzerine olumsuz etkisi gösterildi. Sekizinci evreleme sisteminde M1a ve M1c gruplarının toplam sağkalıma etkisi gösterilirken, M1a ile M1b gruplarında ise progresyonsuz sağkalım üzerine etkisi gösterildi. Lokal ileri ve ileri evre olgular karşılaştırıldığında her iki evreleme sisteminde toplam sağkalım literatür ile benzer olarak lokal ileri evrede anlamlı olarak daha yüksek saptanırken, progresyonsuz sağkalıma etkisi gösterilemedi. Her iki evreleme sistemine göre ileri evre hasta grubunun toplam sağkalıma olumsuz etkisi gösterilirken, progresyonsuz sağkalıma etkisi gösterilemedi. Bir yıllık sağkalım analizi yapıldığında ise her iki evreleme sisteminde de ileri evre grup hastalar diğer gruplarla karşılaştırıldığında sakalımları anlamlı derecede düşük bulundu. 196 olgunun 26'sında cerrahi (lobektomi, pnömonektomi), kriyobiyopsi, FOB tekrarı ve TTİAB tekrarı ile ileri tanıya gidildi. Olguların %42.307' si skuamöz hücreli karsinom, %34.61' i adenokarsinom, %19.23'ü büyük hücreli karsinom ve %3,87' si adenoskuamöz karsinom ile uyumlu geldi. Evre D KOAH birlikteliğinin toplam sağkalım üzerine etkisi literatür ile uyumlu bulunurken, KOAH varlığının progresyonsuz sağkalım üzerine etkisi gösterilmedi. İnterstisyel akciğer hastalığı varlığının ve VKI' nin toplam sağkalım ve progresyonsuz sağkalım üzerine etkisi bulunmadı. SONUÇ: Bu çalışmada NOS tanısına sahip hastalarda evre, tümör boyutu, metastaz varlığı ve KOAH birlikteliği sağkalımı etkileyen faktörler olarak bulunmuştur. Son yıllarda önemi gittikçe artan genetik mutasyonların da incelendiği ve bunun sonucunda hedefe yönelik tedavilerin yer aldığı araştırmaların yapılması, akciğer kanserinde subtiplendirmenin önemini ve sağkalımı etkileyen faktörlerin daha iyi aydınlatılması gerektiğini göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Aim: The most common pathologic type of lung cancer is non-small cell lung carcinoma (NSCLC). The subtyping of non-small cell lung cancer is divided into three groups such as squamous cell lung carcinoma, non-squamous cell lung carcinoma and NOS (not otherwise specified). In recent years, molecular tests have been developed to show genetic mutations in NSCLC emerged innovation in treatment. There are studies showing that the using targeted therapy as a first-line treatment, especially in advanced NSCLC, improves survival. Because 70% of lung cancers are unresectable as patients present in advanced stages, small biopsy and cytology specimens are the primary method of diagnosis for the majority of lung cancer patients. The aim of this study was to investigate the clinical and survival characteristics of patients with NOS diagnosed with small biopsy specimens as the primary endpoint, and to evaluate mortality such as interstitial lung disease and COPD as secondary targets. Materials and Methods: One hundred and ninety cases diagnosed as NOS via small tissue samples (bronchoscopic bronchial mucosa sampling, transthoracic lung biopsy, pleural fluid cytology (including cytobloc), conventional or EBUS lymph node aspiration specimens) between January 2011-December 2016 in Atatürk Chest Diseases and Thoracic Surgery Health Practice and Research Center were included in this study. The study was designed as a retrospective manner. Age at diagnosis, gender, smoking exposure, exposure to asbestos, clinical stage (7th and 8th TNM staging system respiratory function test (FEV1 and FEV1/FVC), presence of COPD (GOLD 2017 staging system), presence of IAH (radiologically-defined), body mass index and targeted gene mutations were investigated. xiv Results: The majority of the 196 cases included in the study were advanced stage (55.61%) and male gender (95.4%). The mean age was 66.59 ± 9.197. In 70 of the patients (35,71%) EGFR 19, EGFR 21, ALK and in 63 of the patients (32,14%) ROS 1 mutation analysis were performed. When these cases are examined; 4 of them had EGFR exon 19 (%5,71), 1 had EGFR exon 21 deletion (1.42%), 3 had ALK (4,28%) and 1 (1,58%) had ROS-1 positivity. According to 7. and 8. lymph node staging system, N3 group had significant effect on survival but the effect on progression-free survival could not be shown. In the 8th staging system, the effect of the M1a and M1c groups on the total survival was found to be significant while M1a and M1b groups showed effect on progression-free survival. In the 8th staging system, the effect of T1a group showed effect on prognosis-free survival. According to the 7th and 8th TNM grading groups, when locally advanced and advanced staged cases were compared, the effect of survival was consistent with the literature, but the effect of progression-free survival could not be shown. According to 7 and 8 TNM granding groups, the effect of stage D had worse effect on survival. When one-year survival analysis was performed, the advanced stage group patients were significantly lower in the two stage systems than in the other groups. In 26 of 196 cases advanced diagnosis were done with surgery (lobectomy, pneumonectomy), cryobiopsy, FOB and TTIAB. 42.307% of the cases were squamous cell carcinoma, 34.61% adenocarcinoma, 19.23% large cell carcinoma and 3,87% were adenosquamous carcinoma. The effect of stage 4 COPD coexistence on total survival was found to be consistent with the literature, whereas no effect of COPD positivity could be shown with the prognosis-free survival. No significant effect was shown between the presence of interstitial lung disease and VKI on total survival and progression-free survival. Conclusion: This study showed that stage, tumour size, presence of metastasis and COPD were found to be factors affecting survival in patients with lung nonotherwise specified cancer. In recent years, the using targeted therapy as a first-line treatment, especially in advanced NSCLC, improves survival. The importance of subtyping in lung cancer and the factors affecting survival should be better illuminated This result is consistent with many studies in the literature that examine the factors that may influence survival in lung cancer.
Benzer Tezler
- Akciğer karsinomlarında lenfovasküler invazyonun belirlenmesi ve metastazların öngörülebilirliği: Çift antikorlu bir immünohistokimyasal çalışma
Determination of lymphovascular invasion and predictability of metastases in lung carcinomas: A double antibody immunohistochemical study
CELAL ORHUN EGİLMEZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PatolojiErciyes ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OLGUN KONTAŞ
- Akciğer adenokarsinomlu olgularda birinci basamak tedavi sonrası onkogen değişimlerinin periferik kan serbest DNA (cfDNA) örneklerinden araştırılması
Investigation of oncogene changes in periferic blood cfDNA specimens after first line therapy of lung adenocarcinoma patients.
METİN ÇALIŞKAN
Doktora
Türkçe
2020
Tıbbi BiyolojiEge ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NUR SELVİ GÜNEL
- Akciğer kanserli vakalarda, bronşial lavaş materyalinden elde edilecek hücrelerde; genetik markerların flouresan in- situ hibridizasyon (FISH) yöntemi ile incelenmesi
Fluorescence in situ hybridization (FISH) detected genetic markers in bronchial lavage samples from lung cancer patients
KEMAL KURTÇU
Doktora
Türkçe
2009
GenetikEskişehir Osmangazi ÜniversitesiTıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUHSİN ÖZDEMİR
PROF. DR. SEVİLHAN ARTAN
- Küçük hücreli akciğer kanserinin tedavisinde CAV/EP alterne kemoterapi protokolünün etkinliği, prognostik faktör olarak hipofosfatemi ile p53'ün önemi ve yeni tanımladığımız informatif bir mikrosatellit aleli (D5S67-6)
Efficiency of CAV/EP alternate chemotherapy protochol in small cell lung cancer, importance of hypophosphatemia and p53 as prognostic factor and recent described informative microsatellite allele (D5S679-6)
MUSTAFA PEHLİVAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
OnkolojiDokuz Eylül ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
Y.DOÇ.DR. UĞUR YILMAZ
- Akciğer kanserlerinde sitogenetik incelemeler
Cytogenetic analysis in lung cancers
YELDA TARKAN ARGÜDEN
Doktora
Türkçe
1999
Tıbbi Biyolojiİstanbul ÜniversitesiGenetik Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SEMİHA HACIHANEFİOĞLU