Primer perkütan koroner girişim yapılan st segment yükselmeli miyokart enfarktüsü hastalarında koroner akımsızlık ile elektrokardiyografik iskemi drade arasındaki ilişki
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 507452
- Danışmanlar: DOÇ. DR. FATMA NİHAN TURHAN ÇAĞLAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: myocardial infarction, electrocardiography, ischemia grade, syntax score, timi frame count
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 51
Özet
Amaç: Akut miyokart enfarktüsü (AME) halen dünya çapında mortalitenin önde gelen nedenidir. Primer perkütan koroner girişim (PKG), ST segment yükselmeli AME tedavisinin en önemli basamağını oluşturur. PKG ile koroner arter açıklığının tam ve uygun bir şekilde sağlanması, her zaman miyokardiyal revaskülarizasyonun tam olarak gerçekleştiğini göstermez. İskemi derecesi, elektrokardiyogram (EKG) ile kolayca değerlendirilebilen bir paremetre olup, miyokart iskemisi ve mortalite ile olan ilişkisi yeteri kadar araştırılmamıştır. Düzeltilmiş TIMI kare sayımı (dTKS) yöntemi ile PKG sonrası elde edilen antegrad akım hızı ölçülerek miyokardiyal revaskülarizasyon ile ilgili bilgi edinilebilir. Objektif bulgu sağlanabilir. Bu çalışmada ST segment yükselmeli AME tanılı hastaların PKG öncesi çekilen EKG'de iskemi derecesi ile koroner akımsızlık arasındaki ilişkinin varlığı araştırılmıştır. Yöntem: Çalışmaya 01.01.2014 ve 30.02.2017 tarihleri arasında kliniğimize ST segment yükselmeli AME tanısı ile yatırılan ve PKG uygulanan hastalar alınmıştır. Tüm demografik ve klinik bilgiler hasta dosyalarının retrospektif değerlendirilmesi ile elde edilmiştir. Tüm 12 derivasyonlu EKG'ler 25 mm/sn hızında çekilmiştir. Elektrokardiyografik iskemi derecesi Birnbaum kriterleri göz önüne alınarak iskemi derecesi belirlenmiştir. Elektrokardiyografik reperfüzyon, 60 dk'daki ST segment elevasyonunda ≥% 70 düzelme olarak tanımlandı. Anjiyografik antegrad akışın tanımlanması için dTKS yöntemi kullanıldı. Kontrast maddenin koroner ağacın standartlaşmış distal yer işaretlerine ulaşması için gerekli olan anjiyografi karelerin toplam sayısı dTKS olarak kaydedildi ve koroner akımsızlık belirendi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 266 hastanın incelenmesinde Fisher'sExact analizi ile elektrokardiyografik iskemi derecesi ile koroner akımsızlık arasında ilişki bulunamamıştır. Ancak koroner akımsızlık gelişimi ile Syntax skore arasında, Syntax skore dağılımı açısından istatistiksel anlamlı farklılık vardır. Yapılan korelasyon analizinde (Pearson Ki-kare) Syntax skore 22 ve üzerinde olması koroner akımsızlık ile ilişkilendirilmiştir. Tartışma: AME'li hastalarda yetersiz antegrad koroner kan akışının erken teşhis ve tedavisi prognoz ile yakın ilişkilidir. Sonuçlarımız, reperfüzyon tedavisi öncesinde hesaplanan elektrografik iskemi derecesi ile koroner akımsızlığın tahmin edilemeyeceğini öngörmektedir. Gelecekteki büyük ölçekli randomize çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar kelimeler; miyokart enfarktüsü, elektrokardiyografi, iskemi derecesi, syntax skore, timi kare sayısı.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Background and Aim: Acute myocardial infarction (AMI) is still the leading cause of mortality worldwide. Primary percutaneous coronary intervention (PCI) is more effective than thrombolytic therapy in restoring Thrombolysis In Myocardial Infarction (TIMI) 3 flow and thus decreases mortality. Electrocardiographic ischemia gradecan be easily measured from electrocardiogram (ECG). Although its association with myocardial ischemia has not been widely studied, its relation with electrocardiographic ischemia grade has not been evaluated. Corrected TIMI frame count (cTFC) provides a quantitative assessment of the number of cineframes needed for dye to reach standardized distal landmarks, and it may provide more objective and precise method of estimating coronary blood flow. Our aim in this study was to evaluate the association between electrocardiographic ischemia gradefrom arrival ECG in patients with AMI and post PCI cTFC values. Methods: Between 01.01.2014 and 30.02.2017, patients who were admitted to our clinic with ST segment elevation AMI diagnosis and who underwent PCI were included in the study. All demographic and clinical information was obtained by retrospective evaluation of patient files.All 12-lead ECG's were obtained at 25 mm/sec rate. electrocardiographic ischemia gradewas graded using Birnbaum criteria. Electrocardiographic reperfusion was defined as ST resolution ≥70% at 60 min. The TFC was used to define angiographic antegrad flow. TFC assesses the number of angiographic frames required for the contrast medium to reach standardized distal landmarks of the coronary tree and coronary no-reflow was determined. Results: 266 patients included in the study, no correlation was found between electrocardiographic ischemia grade and coronary no-reflow by using Fisher's Exacttest. However, there is a statistically significant difference between the development of coronary no-reflow and the syntax score in terms of Syntax Score distribution. In the performed Pearson Ki-kare test, Syntax score 22 and above were associated with coronary no-reflow Discussion: Early diagnosing and treating of inadequate antegrad coronary blood flowis associated with prognosis in patients with AMI. Our results suggest that coronary no-reflow may not be predicted from initial electrocardiographic ischemia grade obtained before reperfusion treatment. Future large scaled randomized trials are needed.
Benzer Tezler
- St-segment yükselmeli akut miyokart enfarktüsü ile başvuran ve primer perkütan girişim yapılan hastaların hastane içi ve uzun dönem prognozlarının değerlendirilmesi
Evaluation of in-hospital and long-term prognoses of patients admitted with st-segment elevation acute myocardial infarction and undergoing primary percutaneous intervention
DOĞAÇ OKŞEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OKAY ABACI
- St elevasyonlu miyokard enfarktüsü ile başvuran hastalarda asimetrik dimetilarjinin düzeyinin kısa ve uzun dönem mortalite ve morbidite ile ilişkisi
The relationship between asymmetric dimethylargin level and short- and long-term prognosis in patients presented with st segment elevated myocardial infarction
AYÇA TÜRER CABBAR
- St segment yükselmeli miyokart enfarktüslü hastalarda aortik sertliğin primer perkütan koroner girişim sonrasında elektrokardiyografik reperfüzyon üzerine etkisi
Effect of aortic stiffness on electrocardiographic reperfusion in patients with st-elevation myocardial infarction (stemi) SWO underwent primary percutaneous coronary intervention
İSMAİL BARKIN IŞIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
KardiyolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET ALTINBAŞ
- ST yükselmeli miyokart enfarktüsünün girişimsel tedavisinde trombüs aspirasyonunun işlem sonrası konvansiyonel transtorasik ekokardiyografi, longitudinal straın ve rotasyon parametreleriyle değerlendirilen sol ventrikül sistolik fonksiyonu üzerine etkisi
Impact of thrombus aspiration on post-procedural left ventricular systolic function assessed with conventional transthoracic echocardiography, longitudinal strain and rotation parameters in interventional treatment of ST-segment elevation myocardial infarction.
MEHMET ONUR OMAYGENÇ
- St segment yükselmeli miyokard enfarktüsü nedeniyle primer perkutan girişim uygulanan hastalarda klinik syntax skoru'nun uzun dönem prognoza etkisi
The value of the clinical syntax score in predicting long-term prognosis in patients with st-segment elevation myocardial infarction who have undergone primary percutaneous coronary intervention
GÖKHAN ÇETİNKAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Kardiyolojiİstanbul ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SAİT MESUT DOĞAN