Geri Dön

Ülkemizde yüksek hızlı demiryolları için doğal afet riskleri ve önlemleri

Natural disaster risks and measures for high-speed railroads in our countries

  1. Tez No: 507521
  2. Yazar: HANDE EMANET
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ZÜBEYDE ÖZTÜRK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: İnşaat Mühendisliği, Civil Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ulaştırma Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 237

Özet

Yüksek hızlı demiryolları giderek hızla gelişmekte ve yaygınlaşmaktadır, güvenlik ve konfor gibi parametreleri üst seviyede sağlaması ile talep gören güzergahlarda yolcuların tercihleri bu hatlara yönelmektedir. Bunun sonucunda yapılan yatırımların geri dönüşlerinin kısa sürede olması, yüksek hızlı demiryolu hatlarının artmasını sağlayan bir etkendir. Tüm dünyada rağbet gören bu sistemde gelişimden kaynaklanan hız artışına bağlı olarak güvenlik önlemleri alınması daha da önem kazanmıştır. Yüksek hızlı demiryollarında güvenlik önlemleri ve risk analizi konvansiyonel hatlara göre daha önemlidir, çünkü hızın artması kaza risklerini ve kaza şiddetini de artırmaktadır. Hız artışı ile birlikte kazalara karşı alınacak önlemler ön plana çıkmıştır ve tren işletimi ile ilgili çeşitli uygulamalar yapılmaktadır. Yüksek hızlı demiryollarında kazaların temel sebebi tren işletiminden kaynaklı sebepler olarak düşünülüp, bunun için önlem alınsa da, Japonya gibi afet riski yüksek ülkelerde doğal afetler tren işletiminde en önemli kaza riskleri arasında gösterilmektedir. Bu çalışmada ülkemizde yapılan ve yapılması planlanan yüksek hızlı demiryolu hatları için bölgelere göre doğal afet risk analizleri yapılmış ve bunlara karşı alınacak tedbirler incelenmiştir. Türkiye'de Ankara-İstanbul ve Ankara-Konya YHD projeleri hayata geçirilmiştir. Ayrıca ülkemizde ulaşımda demiryolu payını ve yüksek hızlı demiryolunun mevcut kullanılabilirliğini artırmak amacıyla Ankara-Sivas, Ankara-İzmir ve Kayseri-Yerköy yüksek hızlı demiryolu hatları yapılmakta veya planlanmaktadır. Yapılan ve yapılması planlanan bu hatların doğal afet riskleri için, ülkemizin maruz kaldığı depremler, heyelanlar, kaya düşmeleri, sel baskınları ve çığ gibi doğal afetler açısından tespiti için riskli bölgelere ait çeşitli olay ve afetzede sayılarına ait veriler ve ülkemize ait afet risk haritalarından yararlanılmıştır. Yapılan, yapım aşamasında olan ve yapılması planlanan yüksek hızlı demiryolu hat haritaları ile elde edilen bu verilere ait haritalar ve afet haritaları örtüştürülmüş, her iki ayrı karşılaştırmaya göre güzergahların hangi bölgelerde hangi doğal afetlere maruz kaldığı açıkça belirlenmiştir; ancak YHD hatlarının yer aldığı bölgelerdeki afet olay sayısı ve bu olayların sonucunda etkilenen afetzedelerin verilerini içeren sonuçlar ile ülkemize ait afet risk/yoğunluk haritalarının yapılan, yapılmakta olan ve yapılması planlanan YHD hatları üzerindeki sonuçları karşılaştırıldığında her iki durumun birbirinden farklı afet risk dereceleri içerdiği görülmüştür. Buna göre afet risk/yoğunluk haritalarının bir takım eksiklikleri barındırdığı tespit edilerek, YHD hatları üzerinde risk içeren afetlere karşı önlemler elde edilen verilere göre önerilmiştir. Bu çalışmada yapılan, yapım aşamasında bulunan ve yapılması planlanan tüm hatların tüm doğal afetler üzerindeki riskleri hat kesimlerine göre belirlenirken; bir yandan doğal afetlerin YHD hatları üzerindeki etkisini tespit etmek amacıyla bölgelere göre inceleme yapılmıştır. Buna göre çeşitli bölgelerde yer alan YHD hatlarının hangi doğal afetlere maruz kaldığı tespit edilerek her hattın kesimlerine göre risk dereceleri belirlenmiştir. YHD hatları açısından bölgeler göz önüne alındığında buna göre ülkemizin depremler açısından en tehlike arz eden bölgeleri Kuzey Anadolu Fay Hattı, Batı Anadolu deprem kuşağı ve Güneydoğu Anadolu deprem kuşağı üzerindeki bölgeleridir. Bir başka deyişle Marmara, Ege ve Doğu Anadolu Bölgeleri'ni kapsayan bu kesimler için öncelikli olarak yüksek hızlı demiryollarının deprem felaketine karşı korunması amacıyla ülkemizde henüz uygulanmayan. Acil Deprem Felaket Uyarı Alarm Sistemi (UrEDAS) kullanılması önerilmektedir. Bu sistemle birlikte otomatik olarak durdurulan trenlerin sayesinde depremin YHD hatları üzerindeki etkisi bir derece de olsa azaltılacak, böylece ortaya çıkan kazaların etkisi önlenecektir. YHD hatları açısından depremler için uygulanması önerilen diğer yöntem köprü ve viyadük gibi sanat yapılarında güçlendirme çalışmalarının yapılmasıdır. Heyelan açısından en fazla risk barındıran bölgeler dağlık ve engebeli alanların fazla olduğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgeleri olarak belirlenmiştir. Heyelanlar için ülkemize öncelikle Şev Kayması Risk Tahmin Yöntemi önerilir. Böylece hem şiddetli yağışlara hem de engebeli alanların yer aldığı heyelana karşı duyarlı olan bu bölgelerde toprağın kayma riski doğru tahmin edilecektir. Heyelana karşı ayrıca hatların yer aldığı bölgelerde çeşitli koruyucu yapıların kurulması önerilmektedir. Ayrıca gözlem araçlarından sensörler aracılığıyla iletilen verilerin ağ devrelerinin vasıtasıyla bir merkezde görüntülenebilmesi için ülkemize Afet Önleme Alarm Sistemi'nin (PreDAS) getirilmesi önerilir. Kaya düşmeleri ülkemizde en çok Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde görülür. Kaya düşmelerine karşı yuvarlanma ve kaymayı önlemek için öncelikle yamaç yüzeyinde hareket etme riski bulunan gevşek kayaları beton ve kaya saplamaları kullanarak anakayaya sabitlenmesi uygulanması önerilir. Ayrıca demiryolu araçlarını kaya düşmesinden korumak için tel çit, istinat duvarı gibi koruyucu bariyer yapılarının inşa edilmesi gerekir. Ayrıca düşen kayaları tespit edebilmesi için dedektör kullanımı önerilir. Bölylece alarm devreye girer, trenler otomatik olarak durdurulur ve kaya düşmesinin trenlere olan etkisi azaltılmış olur. Kuvvetli ve uzun süreli yağışlara maruz kalan Karadeniz bölgesi sel açısından en riskli bölgedir. Bu nedenle bölgede öncelikle drenaj sistemlerin yeterli kapasitede olması gerekmektedir. Ayrıca hat yakınlarının çevresinde yer alan tüm drenaj sistemlerinin temizliği yapılmalı, tıkanmalara karşı önlem alınmalıdır. Büyük kar kütlelerinin bulunduğu Doğu Anadolu bölgesi çığ riski açısından en tehlikeli bölge olarak tespit edilmiştir. Bölgede herhangi bir YHD hattı bulunmamaktadır; ancak yapım aşamasında bulunan Ankara-Sivas hattının ileriki dönemlerde Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan diğer hatlarla bağlantısı varsayılarak bölgede çığa karşı çeşitli yapıların uygulanması gibi önlemler önerilmiştir. Ayrıca seyir halinde olan araçların güvenli geçişini sağlamak için hatlar üzerinde çığ tünellerinin inşa edilmesi önerilir. Rüzgar ile sürüklenen ince yapılı karların tren işletimini olumsuz etkilememesi için hat çevresinde perde kullanılmalıdır. Bununla beraber yoğun kar yağışı esnasında üstyapıya sulama sistemi ile su püskürtülmesi önerilir. Böylece karın ıslanması sağlanır ve trene yapışması engellenmiş olur. Özetle bu çalışmada; ülkemizde yapılan yapılmakta olan ve yapılması planlanan YHD hatlarının maruz kaldığı doğal afetler açısından işletimde söz konusu olabilecek en fazla risk barındıran bölgeler tespit edilmiştir. Buna göre hatlarda yer alan kesimlerdeki afet risklerinin dereceleri tespit edilerek ülkemizde giderek yaygınlaşmakta olan yüksek hızlı demiryollarında meydana gelebilecek doğal afetlere bağlı kazaları önlemek için çeşitli önlemler ve çalışmalar önerilmektedir. Bu kapsamda ülkemizde bu tür kazaları önlemek için afet riskli ülkelerde yüksek hızlı demiryollarında uygulanan teknik yöntemler incelenerek, bölgesel risklere bağlı olarak hatlarımız için öneriler yapılmıştır.

Özet (Çeviri)

High-speed railways are rapidly developing and becoming widespread, and the preferences of passengers are directed towards those lines where the parameters such as safety and comfort are provided at the top in demanded routes. As a result, the swift return of the investments made has been an effect that enables high-speedrail lines to increase. In this system, which is popular all over the world, it has become more important to take security measures due to the increase in speed caused by development. Safety measures and risk analysis on high-speed railways are more important than conventional lines, because increasing the speed increases the risk of accidents and the severity of accidents. Measures to be taken against the accidents along with the speed increase have come to the forefront and various applications are being made regarding the train operation. Although the main reason for accidents on high-speed railways is considered to be caused by train operation and measures are taken for this, natural disasters in countries with high disaster risks such as Japan are among the most important accident risks in train operation. In this study, natural disaster risk analyses have been carried out according to the regions where the high- speed railway lines constructed and planned in our country, and the measures to be taken against them have been also examined. Ankara-Istanbul and Ankara-Konya in Turkey HSR projects have been implemented. In addition, Ankara-Sivas, Ankara-İzmir and Kayseri-Yerköy high-speed railway lines are being constructed or planned in order to increase the railway share in transportation and the current availability of high-speed railway in our country. These lines, planned and planned, are assigned to various events and disaster numbers belonging to risky areas for the detection of earthquakes, landslides, rock falls, floods and avalanche natural disasters that our country is exposed for natural disaster risks and the disaster risk maps of our country have been utilized. The maps and disaster maps of the constructed high-speed railway line maps, which are constructed and under construction, have been overlapped and it has been clearly defined in which regions the routes are exposed to which natural disasters, however, when comparing the results of the disaster risk / intensity maps of the country, the results of the disasters affected by the number of disaster events in the regions where the HSR lines are located and the results of the affected disasters as a result of these events, and comparing the results on the planned and planned HSR routes, both situations have different disaster risk grades. Accordingly, disaster risk / intensity maps have been found to contain a number of deficiencies, and measures against disasters involving risk on HSR lines have been proposed according to the obtained data. In this study, all the lines in construction stage and planned to be constructed are determined according to the line segments on all natural disasters; on the one hand, in order to determine the effect of natural disasters on HSR lines. According to this, it was determined which natural disasters the HSR lines in various regions were exposed to and the risk ratios were determined according to the sections of each line. When the regions in terms of HSR lines are taken into consideration, accordingly, the most dangerous regions of our country in terms of earthquakes are the North Anatolian Fault Line, the western Anatolian earthquake zone and the earthquake zone of Southeastern Anatolia. In other words, for those sections covering the Marmara, Aegean and Eastern Anatolian Regions, the priority is not yet applied in our country in order to protect the high-speed railways from earthquake disaster. It is recommended to use Urgent Earthquake Disaster Alarm System (UrEDAS). With this system, the effect on the depres- sion HSR lines will be reduced to a certain degree by means of automatically stopped trains, thus avoiding the effects of accidents. Another method that is recommended for earthquakes in terms of HSR lines is strengthening works on art structures such as bridges and viaducts. In terms of landslide, the regions with the highest risk are determined as the Black Sea, Eastern Anatolia and Central Anatolia regions where mountainous and uneven areas are abundant. For landslides, my country firstly recommends Slope Sliding Risk Estimation Method. Thus, in these areas sensitive to both heavy rainfall and landslides where rugged areas are located, the risk of soil slip will be accurately predicted. It is also suggested to install various protective structures in the areas where the lines are located against the landscape. It is also recommended that the Prevention Disaster Alarm System (PreDAS) be introduced to the country so that data transmitted from the monitoring devices via sensors can be displayed at a center via network circuits. Rock falls are most common in the Black Sea and Eastern Anatolia in our country. In order to prevent rolling and slipping against rock falls, it is recommended to fix the rock to the mainland using loose rocks, concrete and rock bolts, which initially have the risk of moving on the slope surface. In addition, protective barrier structures such as wire fences, retaining walls must be constructed to protect railway vehicles from rock fall. It is also recommended to use a detector to detect falling rocks. A self- contained alarm triggers, trains are automatically stopped, and the impact of rock falls on the trains is reduced. The Black Sea region, which is exposed to strong and long-term rainfall, is the most risky area in terms of flooding. For this reason, the drainage systems must be of sufficient capacity. In addition, all drainage systems around the line should be cleaned and precautions should be taken against blockage. The eastern Anatolian region, where large snow masses are located, has been identified as the most dangerous area in terms of avalanche risk. There are no HSR lines in the region; however, the Ankara-Sivas line, which is in the construction phase, has been proposed to apply various structures against the avalanche, assuming the connection with the other lines in Eastern Anatolia in the later periods. It is also recommended that avalanche tunnels be built on the lines to ensure safe passage of vehicles in motion. Curtains around the line should be used so that fine snow that drifts with the wind will not adversely affect train operation. However, it is advisable to spray water with the superstructure irrigation system during heavy snowfall. This ensures that the abdomen gets wet and prevents it from sticking to the train. If there is current on the rail during train operation, this may cause a short circuit and the current may be cut off. For this reason, it is recommended to reduce the train speed as the simplest method during floods and floods. In addition, the air condition must be continuously monitored and the train operation control against flood risk must be ensured. However, sealing membranes should be used in the railway infrastructure. It is suggested that pump stations should be constructed for pumping excess water in the event of flooding near the line, especially in the Eastern Anatolia Region where highly sloped areas dominate. In summary, in this study; In terms of the natural disasters that are underway in our country and planned to be made by HSR lines, the areas with the highest risk that could be involved in the operation were identified. Accordingly, various measures and studies are proposed to prevent accidents due to natural disasters that may occur in the high-speed railways, which are becoming increasingly widespread in our country, by determining the risks of disaster risks in the sections in the lines. In this context, in order to prevent such accidents in our country, technical methods applied in high speed railways in disaster risk countries were examined and suggestions were made for our lines depending on regional risks.

Benzer Tezler

  1. The Revitalization and redevelopment of urban waterfronts

    Başlık çevirisi yok

    GÜLNUR AYDINÖZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    1998

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

    Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ERKAL SERİM

  2. Türkiye'de demiryolu sektörünün rekabete açılması ve regülasyon

    Marketisation of railway sector and regulation in Turkey

    MELEK ÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    MaliyeÇukurova Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAŞİM AKÇA

  3. Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde avrupa birliği ve Türkiye kara ulaştırma modlarında kazaların karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi

    Comparision and evaluation of accidents in european union and Turkey land transport modes during the accesion process to the european union

    ONAT BARIŞ COŞKUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kazalarİstanbul Teknik Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NURBANU ÇALIŞKAN ÖZÜER

  4. Privatization, liberalization and deregulation of Turkish state railways and frameworks for public-private partnerships

    Türkiye devlet demiryollarının kamu-özel işbirliği kapsamında özelleştirilmesi ve serbestleşmesi

    SHAHIN SHAKIBAEI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Ulaşımİstanbul Teknik Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PELİN ALPKÖKİN

  5. 19. yüzyıl mimarlığında Alman mimari etkinliği

    German architectural activity in 19th century İstanbul

    MERYEM MÜZEYYEN FINDIKGİL DOĞUOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF. DR. AFİFE BATUR