Geri Dön

Sokak arayüzlerinde saydam yüzeylerin kent kullanıcıları ile etkileşimlerinin değerlendirilmesi: Bağdat Caddesi örneği

The evalution of interactions between transparent surfaces in street interfaces and urbanites: Case study of Bagdat Street

  1. Tez No: 513119
  2. Yazar: BERHAN UZEL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DİLEK YILDIZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Mimari Tasarım Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 129

Özet

Günümüz kentlerininin kamuya açık ve mahremiyetin ön planda olmadığı yapıları incelendiğinde, yapı cephelerinde ve daha belirgin olarak bu cephelerin zemin kat hizalarında cam malzemesinin sıklıkla kullanıldığı gözlemlenir. Özellikle alışveriş ilişkisine dayalı işletmeler olan ve kamusal alanlarda bulunan mağazaların cephelerinde bu kullanım daha da ön plandadır. Özel mekânlar olarak da tanımlanabilen bu mağazaların cepheleri detaylı bir şekilde incelendiğinde camın, cephelerde yer alan diğer unsurlarla ilişkisine göre iki farklı kesit tipi oluşturduğu gözlemlenir. Bu kesitlerin ilkinde cam ihtiva eden cephenin özel mekâna bakan tarafında, önlerinde yer alan ürünlerin kamuya takdim edildiği ve ağırlıklı olarak opak nitelikte arkaplanlar yer alır ya da takdim edilen ürünler kentlilerin odağında olduğu için bu arkaplanlar olmasa dahi ilgili cepheye bakan kişilerde opaklık algısı oluşur. Vitrin alanları olarak tanımlanan bu cephe parçalarının öncelikli amacı ürün teşhiridir ve bu sebeple mağazalar için önem arz etmektedir. Diğer kesitte ise cam cephenin özel mekâna bakan tarafında arkaplanlar yer almaz ve ürün takdimi yapılmaz. Görsel geçirgen yüzeyler olarak tanımlanan bu cephe parçalarının öncelikli amacı davetkârlık sağlamak ve kamusal alan ile özel mekân arasında görsel iletişim kurmaktır. Mevcut literatürde cam ve onun en önemli niteliği olan saydamlık üzerine yapılan çalışmalar tarandığında, saydam tasarlanan zemin kat cephelerinin kamusal mekânlara olumlu yönde katkı yaptığı sonucu kolaylıkla okunabilir fakat bu çalışmalarda yapılan saydamlık tanımlarında, yukarıda bahsi geçen kesit tipi farklılaşmalarının dikkate alınmadığı gözlemlenmiştir. Özellikle vitrin alanlarının saydam olarak mı yoksa opak olarak mı değerlendirilmesi gerektiği bu noktada önem kazanmaktadır zira görme fizyolojisi, mesafe, kesit özellikleri gibi parametrelerin değişkenliklerine göre bu cephe kesitleri kentliler tarafından saydam ya da opak olarak değerlendirilebilir. Bu noktada amaçlanan, saydamlığın kamusal mekânlar ve kent kullanıcıları üzerindeki etkisini, bu kesit farklılaşmalarının ve özellikle vitrin alanlarının dikkate alınmasıyla ölçen bir araştırma yapmaktır. Bu bağlamda kent kullanıcılarının sokak arayüzü olarak da tanımlanan bu zemin kat cepheleri ile olan etkileşimleri, saydamlık kavramı üzerinden araştırmaya tabii tutulmuştur Bunun için öncelikli olarak insanın çevreyi algılama süreci, görme duyusu üzerinden irdelenmiştir zira görme, çevreyi algılamada diğer duyulardan önde gelir. Görme ile başlayan algılama süreci, cephelerle etkileşime geçen kentlilerin arayüzlerin sahip olduğu niteliklere göre cepheler hakkında karara varıp eylemler gerçekleştirmesiyle sonlanır. Buna göre kentliler ilgili cephelere bakabilir, onlara yönelebilir veya önlerinde herhangi aktiviteler gerçekleştirebilirler. Bu kararların alınmasında arayüzlerin sahip oldukları nitelikler önem kazanmaktadır zira arayüzlerde yer alan bileşenler, kentlilerin kararlarını etkileme potansiyeline sahiptirler. Bu nedenle çalışmanın sonraki aşamasında, arayüzlerin ve onların en önemli bileşenlerinden olan yapı zemin kat cephelerinin sahip oldukları mimari unsurlar incelenmiştir. Bu noktada, arayüzün tamamından ziyade yapıların zemin kat cephelerine denk gelen hizalarının ele alınması önemlidir zira insanlar kamusal mekânlarda yürürken, evrimsel süreçler sonucunda kazanmış oldukları görme açıları nedeniyle görme menzillerinde öncelikli olarak bu hizalar vardır ve yapılarla etkileşimin ilk kurulduğu noktalar fiziksel olarak yine bu noktalardır. Arayüzlerin ihtiva ettikleri mimari unsurların incelemesi, çalışmanın görme süreci üzerinde yürütülmesi nedeniyle bu fizyolojik sürecin dikkate alınmasıyla gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda, görmeyi sağlayan ışığın hem göz hem de görülen nesnelerle olan ilişkisine göre bir sınıflandırma yapılmıştır. Buna göre kent kullanıcıları arayüzleri gördükleri zaman, onların zemin kat hizalarında yer alan mimari unsurları onların biçimine, rengine, dokusuna, desenine ve ayrıca opaklığına, yarı saydamlığına ve saydamlığına göre algılar. Saydamlık ise tüm bu unsurlardan mağazalar bağlamında önde gelir çünkü ürün teşhiri, bu nitelikteki mekânlar için oldukça önemlidir ve mağazanın cephe aldığı kamusal alan ile kendisi arasında kurulan görsel iletişim, arayüz sınırının genişlemesine ve mağaza mekânının kamusal alanın bir parçasıymış gibi çalışmasına olanak sağlar. Tüm bu genel literatür taramasının ardından kent kullanıcıları ile arayüzler arasında meydana gelen etkileşimlerde rolü olan etkenler belirlenmiş ve bu etkenlerin dikkate alındığı bir alan çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma kapsamında öncelikli olarak, Bağdat Caddesi'nde yer alan, farklı vitrin alanları oranlarına ve görsel geçirgen yüzeyler oranlarına sahip olan 8 adet cephe, belirli kriterler çerçevesinde seçilmiştir. Çalışmanın esas yöntemi, bu cephelerin önlerinden geçen kent kullanıcıların hareketlerini gözlemlemeye dayanır. Bu gözlemlemede kullanıcıların cephelere bakma ve yönelme sayıları yüzde oranları üzerinden belirlenmiş ve elde edilen bu veriler, cephelerin barındırdıkları farklı saydamlık oranlarıyla kıyaslanmıştır. Böylelikle kesit tipi farklılaşmlarının kent kullanıcılarının hareketleri üzerinde etkisi olup olmadığı gözlemlenebilmiştir. Her ne kadar bu kıyaslama yapılırken saydamlık dışındaki diğer unsur ve etkenlerin işin içine girmemesi amaçlansa da çalışma alanında yer alan mağazaların niteliklerinden ötürü bazı parametreler sabit olarak ele alınamamıştır ve bu parametrelerin etkisini ölçebilmek adına, cephelere yönelen kişilere hem bu parametrelere yönelik hem de vitrin alanları ile görsel geçirgen yüzeylere yönelik anket soruları yöneltilmiştir. Bu sorulara alınan cevaplarla, elde edilen sayım verileri ile ilgili cephelerin hesaplanan saydamlık oranlarının kıyaslanması sürecine destek veri sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre, cephelerin ihtiva ettiği tüm cam yüzeylerin oranı arttıkça cephelere yönelen kişi sayısı azalma göstermiş, bakan kişi sayısı ise az miktarda artış göstermiştir. Bu durumda, seçilen cephelerin vitrin alanları oranının her cephe özelinde görsel geçirgen yüzeylerin oranına nazaran daha fazla artış göstermesi etkilidir. Zira vitrin alanlarındaki bu artış, sergilenen ürün sayısında da artışa neden olmuş ve kentliler bu ürünleri incelemiş; görsel geçirgen yüzeylerin oranındaki sabit olma eğilimi ise davetkârlık hissinin de her cephe özelinde benzer olmasına neden olmuş ve buna bağlı olarak bu cephelere yönelen kentli sayısında bir artış gözlemlenmemiştir. Bu sonuca göre vitrin alanlarının, kamusal alan tarafından bakıldıklarında saydam olarak algılanmalarına rağmen opak olarak değerlendirilmesi gerektiği görülmüştür. Kesit farklılaşmalarının ayrı ayrı incelendiği durumlarda da benzer sonuçlar gözlemlenmiştir. Buna göre cephelerin görsel geçirgenlik oranı arttıkça kent kullanıcılarının etkileşimde oldukları cepheleri daha davetkâr ve ferah olarak algılamakta olduğu ve mekânın hacmini daha iyi algıladıkları gözlemlenmiştir. Benzer şekilde vitrin alanları arttıkça, kullanıcıların mağazaların sattıkları ürünlerle ve bu ürünlerin yer aldığı vitrinlerle daha fazla etkileşime girdiği gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra, anket sorularına verilen cevaplar ve sayım sonuçlarındaki istisnai veriler incelendiğinde, algıya bağlı unsurlardan farklı bir başlık altında tanımlanabilecek olan marka unsurunun bahsi geçen etkileşim sürecinde, ön görüldüğü üzere etkili bir bileşen olduğu gözlemlenmiştir. Zira marka etkisini ölçmeye yönelik olan anket sorularına verilen cevapların, araştırmacı tarafından 'etkili' ve 'çok etkili' olarak tanımlanan puan skalasında yer alması ve popüler mağazaların cephelerinin düşük davetkârlıkları olmalarına rağmen çok fazla kentliyi kendilerine çekmeleri, bu etkiyi açıklar niteliktedir. Sonuç olarak, kamusal mekânlarda yer alan mağazaların cephelerinin tasarımında ürünlerin dikkat çekmesinin istendiği durumlarda vitrin alanları oranının, mekânın algısının ön planda olmasının istendiği durumlarda da görsel geçirgen yüzeylerinin oranının yüksek tutulması gerekmektedir. En fazla kullanıcı etkileşimini sağlamak için bu iki kesit tipinin ne oranlarda bir arada olması gerektiği, bu çalışma kapsamında cevaplanması amaçlanan sorulardan birisi değildir. Bu veriye ulaşmak adına, her iki kesit tipinin ağırlıklı etkisinin dikkate alındığı ve saydamlık dışındaki tüm unsurların sabit bir parametre olarak alınabildiği cepheleri içeren bir model geliştirilebilir ve çalışma, bu model aracılığı ile bir üst seviyeye taşınabilir.

Özet (Çeviri)

In the present-day cities' buildings which are public and non-private, it can be clearly observed that facades, especially ground floor facades are typically designed using glass. This usage is more prominence on the facades of shops which take place in public spaces. When the facades of these shops which can also be defined as private spaces are analyzed, it is observed that there are two types of sections according to relation of glass with other façade elements. At the first section, there are generally opaque backgrounds in front of which products are presented at the back of glass surface or though there are no backgrounds, there occurs the feeling of opaqueness as people focuses on products rather than two dimensioned visual background created by space. The main purpose of these façade parts which are called as showcases are to present products and for that reason, they are important for shops. At the second section, there are neither backgrounds nor products at the back of glass surface. The main purpose of these façade parts which are called visually permeable surfaces are to provide the feeling of inviting and to found visual connection between public and private spaces. When academic studies about glass and transparency are examined, it can be easily seen that transparent ground floor façades effect public spaces in a positive manner. But transparency descriptions in those studies do not involve differentiations between two section types which are mentioned above. Especially at that point, it is important how showcases are evaluated by urbanites as they may be evaluated as transparent or opaque according to variable parameters like sight physiology, distance, section properties. What is aimed at that point is to realize a study which tests the affects of transparency on urban spaces and urbanites by taking section differentiations -especially showcases- into consideration. In this context, interaction of urbanites with ground floor façades which can also be defined as 'street interfaces' is studied over the notion of transparency. Therefore first, humans' perception of environment is studied over sense of sight because sight is primary sense organ among the others. That perception process which starts by seeing ends when urbanite that interacts with facade decides and acts about facade according to qualities of it. This action may be to view façades, to move towards them or to realize any action in front of them. In such decisions of urbanites, qualities of interfaces are important because elements of them have the potential of effecting urbanites. That's why in the next phase of the thesis, architectural elements of ground floor façades are studied. What is important here is to focus on ground floor level of interface rather than whole interface as urbanites move in public spaces, they see those levels due to sight angles which human has gained after evolutionary processes. Also, the points where interaction between buildings and urbanites occurs are those levels. This study is realized by taking sight process into consideration as thesis is based on that sense. In that context, a classification is done according the relation of light with human eye and objects in environment as sight realizes thanks to light. Regarding to this classification, urbanites perceive the elements that ground floor facades have according to their shape, texture, pattern and their opacity, translucence and transparency. Transparency is among all those elements in the context of shops as presentation of products is important for such type of places. Also, visual connection which is provided between shop and urban space where the shop faces extends the boundary of interface. That's why, the shop's space works as an extension of the urban space. After literature search, the factors which have a role on interactions between urbanites and interfaces are indicated and a field study has been realized by taking those factors into consideration. Hereunder, eight shop facades that take place in Bagdat Street, which have different ratios of showcase areas and visually permeable surfaces are chosen within some criterias. The main method of the work is based on observing the movements of urbanites in front of those facades. With that observation, numbers of urbanites that look and move towards facades are counted and after all this data is compared with transparency ratios of facades. By this way, it can be seen that if change in transparency ratios affect the movements of urbanites or not. Eventhough it is purposed to eliminate the effects of other elements except transparency, some of those can not be eliminated due to some qualities of shops' facades in study field. To evaluate the effects of those elements, a survey is conducted with urbanites that move towards facades. The data which comes from the survey is used as assistive when transparency ratios are compared to the movements of urbanites. According to the results of the work, when the ratio of all glass surfaces on a façade increases, the number of urbanites which heads toward façades decreases and the number or urbanites which looks to façades slightly increases. This situation can be explained firstly by the ratio of showcase areas' being higher than the ratio of visually permeable surfaces in all façades because this situation provides more products to be presented and more urbanites look at those thanks to that. Secondly, ratio of visually permeable surfaces in all façades with the tendency of being constant causes all façades to have same inviting ratio. Because of that, the number of urbanites that head towards façades does not change. So, when all this information is evaluated together, it is observed that showcases should be defined as opaque façade parts although they perceived as transparent when looked from urban space. When differentations of sections are examined apart from each other, similar results are taken. Hereunder, when the ratio of visually permeable surfaces of a façade increases, urbanites perceive façades more inviting and more spacious. Similarly, when the ratio of showcase areas of a façade increases, it is seen that urbanites are in more interaction with products and showcases. Besides, when answers of questionnaire and exceptional datas of countings are examined, it is seen that brand which can be defined as a different element rather than the ones based on perception is an effective component in interaction process mentioned above. Because, answers to questionnaire questions that measure brand effect are included in the score scale defined by the researcher as 'effective' and 'very effective' and despite the low inviting ratio of the façades of popular stores, they attract many urbanites. As a result, it is a must to design facades with more showcases when it is a will to catch the attention of urbanites about products. Contrariwise, it is a must to design facades more visually permeable when it is a will to exhibit the space. At that point, it may be asked that at what ratios those two section types should take place in façades to catch maximum attention of urbanites, but the purpose of the thesis is not to find that ratio. To reach such ratio, a model which takes the weighted effect of both section types into consideration and involves façades that all parameters except transparency are constant may be developed. With such model, further works which are at higher levels may be realized about the notion of transparency.

Benzer Tezler

  1. Sokak arayüzlerinde mekansal niteliklerin kentli davranışları ve sosyal etkileşim ile ilişkisi

    The relations of spatial qualities with citizens' behaviours and social interaction at street interfaces

    SERCAN TOZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLEK YILDIZ

  2. Comparative assessment of mobile navigation applications using 2D maps and augmented reality interfaces

    2 boyutlu harita ve artırılmış gerçeklik tabanlı mobil navigasyon uygulamalarının kıyaslamalı değerlendirilmesi

    MUSTAFA ESENGÜN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik Üniversitesi

    Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GÖKHAN İNCE

  3. The effects of passive and active street interfaces on users' perceived safety

    Pasif ve aktif sokak arayüzlerinin kullanıcıların güvenlik hissi üzerindeki etkileri

    LUJAIN ZAIBAK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLEK YILDIZ ÖZKAN

  4. Farklı çürük teşhi̇s yöntemleri̇ni̇n aproksi̇mal çürüklerde i̇n vi̇tro olarak değerlendi̇ri̇lmesi̇

    Approximal caries detection in vitro evaluation of different methods of caries diagnosis

    FARUK ER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Diş HekimliğiYakın Doğu Üniversitesi

    PROF. DR. HİKMET SOLAK

  5. Interfaces of urban space: A case of Fevzi Çakmak neighborhood in Kayseri

    Kentsel mekânın arayüzleri: Kayseri Fevzi Çakmak mahallesi örneği

    DİLARA YARATGAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    MimarlıkAbdullah Gül Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BURAK ASİLİSKENDER