Majör depresif bozuklukta intihar davranışı ile çocukluk çağı travmaları arasındaki ilişki
The relationship between suicidal behavior and childhood traumas in major depressive disorder
- Tez No: 515268
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CEMİL ÇELİK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Gülhane Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
Amaç: Bu çalışmada depresif bozukluk tanılı bireylerde, intihar davranışını etkileyen başta çocukluk çağı travmaları olmak üzere bazı sosyodemografik ve klinik özelliklerin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç-Yöntem: Çalışmaya Ocak 2017 - Mart 2018 tarihleri arasında Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği'ne başvuran ve DSM-5 kriterlerine göre majör depresif bozukluk (MDB) tanılı ayaktan ve yatan hastalar dahil edilmiştir. Depresif Bozukluk tanısı konulup halen intihar düşüncesi olanlar ve son bir ayda intihar girşiminde bulunan 74 denek (Grup 1), sadece depresif bozukluk tanısı konulan 96 denek (Grup 2) çalışmaya alınmıştır. Ayrıca hastalarla yaş ve cinsiyet açısından benzer özellikler gösteren sağlıklı kontrol grubu (Grup 3) oluşturulmuştur. Katılımcılara sosyodemografik veri formu, Montgomery-Äsberg Depresyon Derecelendirme Ölçeği(MÄDRS) ve Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği'nin 28 soruluk kısa formu(ÇÇTÖ) uygulanmıştır. Bulgular:Hastalık süresi ve atak sayısı açısından Grup 1 ve Grup 2 arasında farklılık olmadığı, geçmişteki intihar girişimi sayısı açısından Grup 1 lehine farklılık olduğu saptanmıştır. Gruplar arasında hem ÇÇTÖ alt ölçeklerinde hem de toplam puanında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır. Grup 1 ve Grup 2 ayrı olarak karşılaştırıldığında istatistiksel olarak farklılık saptanmamıştır. Hasta grupları MADRS puanı açısından karşılaştırıldığında Grup 1 lehine anlamlı farklılık saptanmıştır. MADRS puanı ile duygusal ihmal (rho=0,188, p=0,025) ve duygusal istismar (rho=0,166, p=0,048) arasında pozitif korelasyon saptanmıştır, yine ayrıca MADRS ve ÇÇTÖ toplam puanı arasında da pozitif korelasyon (rho=0,219, p=0,009) saptanmıştır. Toplam hastalık süresi ile fiziksel istismar puanı arasında pozitif korelasyon tespit edilmiştir (rho=0,162 p=0,035). Tekrarlayan atak sayısı ile yaşam boyu intihar girişimi sayısı arasında da pozitif korelasyon saptanmıştır (rho=0,201 p=0,008). Sonuç ve Tartışma: Bu çalışmada depresyonun klinik şiddeti ile duygusal istismar, duygusal ihmal ve ÇÇTÖ toplam puanı arasında ilişki olabileceği ve ayrıca intiharı öngörücü olarak MADRS puanının önemli olabileceği gösterilmiştir. Atak sayısının fazlalığı da intihar girişimleri ile ilişkili görünmektedir. MDB'taki intihar girişimlerini öngörebilmede çocukluk çağı travmalarının sorgulanması yeterli düzeyde bir fayda sağlayamıyor gibi görünmekle beraber, depresyonun klinik şiddetini yordamada önem arz etmektedir. Depresyonun şiddeti ile intihar davranışı arasında doğrudan bir ilişki olması, çocukluk çağı travmalarının intihar üstünde dolaylı da olsa etkisi olabileceğini göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: In this study, it is aimed to investigate some sociodemographic and clinical features (especially childhood traumas) of patients diagnosed with major depressive disorder (MDD), which affect suicidal behavior in depressive disorder. Materials and Methods: The study included patients with MDD according to DSM-5 criteria whom applied to Gülhane Training and Research Hospital Mental Health and Diseases Clinic between January 2017 and March 2018. Patients who were still have suicidal tohughts or attempted suicide in last one month were included in Group 1(74). Other patients were included in Group 2 (96). In addition, a healthy control group (Group 3) with similar characteristics in terms of age and gender was established. Participants were administered a socio-demographic data form, the Montgomery-Åsberg Depression Rating Scale (MADRS) and the Childhood Trauma Scale, a 28-item short form (CTSS). Results: There was no difference between group 1 and 2 in terms of duration of illness and number of attacks, and there was a difference in favor of Group 1 in terms of the number of past suicide attempts. There was a statistically significant difference between the groups in both CBT subscales and total scores but No statistically significant difference was found between Group 1 and Group 2 when compared. When the patient groups were compared in terms of MADRS score, a significant difference was found in favor of Group 1. Positive correlation was found between MADRS score and emotional neglect (rho = 0,188, p = 0,025) and emotional abuse (rho = 0,166, p = 0,048) and also positive correlation between MADRS and total score of CTSS (rho = 0,219, p = 0,009 ). There was a positive correlation between total duration of illness and physical abuse score (rho = 0,162 p = 0,035). There was a positive correlation between the number of recurrent attacks and the number of lifetime suicide attempts (rho = 0,201 p = 0,008). Conclusion and Discussion: It has been shown that there may be a relationship between the clinical severity of depression and emotional abuse, emotional neglect, and the total score of CTSS in this study, and MADRS score as a suicidal predictor may be important. The excessive number of attacks also appear to be associated with suicide attempts. Although the question of childhood trauma in predicting suicide attempts in MDD seems to be of little help, the clinical severity of depression is important in the procedure. The direct relationship between the severity of depression and suicidal behavior suggests that childhood trauma may be an indirect or even an effect on suicide.
Benzer Tezler
- Karma belirtili olan ve olmayan majör depresif bozukluk hastalarında erken dönem uyum bozucu şemalar, duygu düzenleme güçlüğü ve çocukluk çağı travmaları arasındaki ilişki
The relationship between early maladaptive schemas, emotion regulation difficulties and childhood trauma in major depressive disorder patients with and without mixed features
MELİKE ÖZAYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SİNAY ÖNEN
- Majör depresif bozukluğu olan hastalarda intihar düşüncesi ve davranışının dürtüsellik, yürütücü işlevler ve çocukluk çağı travması ile ilişkisi
The relationship of suicidal ideation and behaviour with impulsivity, executive functions and childhood trauma in patients with major depressive disorder
DURMUŞ AVŞAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriErciyes ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERTUĞRUL EŞEL
- Major depresyonlu hastalarda çocukluk çağı travmatik yaşantılarının kendine zarar verme davranışı, intihar girişimi ve cinsel işlev üzerine etkisi
The effects of the childhood traumatic experiences on self mutilations, suicide attempts and sexuel functions in the patients with major depression
FATMA GÜL HELVACI ÇELİK
- Disosiyatif kimlik bozukluğu üzerine çok yönlü kesitsel bir çalışma
A multidimensional cross-sectional study of dissociative identity disorder
ÜMİT BAŞAR SEMİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
PsikiyatriGATARuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MESUT ÇETİN
- Major depresif bozukluk tanılı 12-18 yaş arası ergenlerde ve ebeveynlerinde içselleştirilmiş damgalanmanın ilişkili olduğu faktörler ve işlevsellik üzerine olan etkisinin incelenmesi
Investigation of the factors related to internalized stigma and its effect on functionality in adolescents between 12-18 years of age diagnosed with major depressive disorder and their parents
HİLAL NUR ÇALIK ŞENTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriEge ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TEZAN BİLDİK