Tarlabaşı'nda yaşayanların göç sürecinde değişen bilişsel sınırlarının irdelenmesi
Research of the changing cognitive space of the people who live in Tarlabaşı during migration
- Tez No: 517736
- Danışmanlar: PROF. DR. ALPER ÜNLÜ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimari Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 193
Özet
Göçmen toplulukları yeni bir yere ve o yerdeki mevcut sosyal dokuya uyum süreçlerinde kendilerine dair bir takım izler oluşturmakta ve bu izler bize kentin bazı sosyomekânsal parçalarını –göçmenlerin kendi egemenlik alanlarını- tanımlamaktadır. Her fiziksel göç ile birlikte sosyal yapının da taşınması bu izleri belirgin hale getirirken; özellikle yoksul göçlerinde uyum sürecindeki kalabalık yaşamın varlığı ve dayanışma çerçevesinde sosyal birlikteliğin daha da sıkılaşması bu duruma daha fazla önem atfetmektedir. Kuvvetlenen bu sosyal birliktelik bünyesinde; mahremiyet alanı, egemenlik alanı ve savunulan alan algısını barındırmaktadır. Uyumun ve yardımlaşmanın sağlanamadığı, birlikteliğin oluşmadığı tezat durumlarda ise yabancılaşma gözlemlenmekte ve ayrıştırıcı sınırlar oluşmaktadır. Bu sebeplerle yoksul göçlerinde yeni yere uyum; göçmenlerin kendi sosyokültürel grupları içinde dayanışma ağları kurup, ağ içerisindeki sınırları muğlaklaştırdığı ve diğer kültürlere ve kentin kalanına yabancılaşarak, kendi ağları dışına daha net sınırlar çizdiği bir sürece dönüşmektedir. Egemenlik alanı / savunulan alan algısı, yoksul göçleri ve uyum süreçleri kavramlarına insan çerçevesinde odaklanan ve bu odağı Tarlabaşı örneği üzerinde irdeleyen çalışmanın temel savı mekân algısının mekânın fiziksel özellikleri kadar yaşattığı sosyal özelliklere de bağlı olduğu savunusudur. İnsan çevreyi, fiziksel ve sosyal yapının ayrılmaz bütünlüğü içinde; hem ondan etkilenerek hem de onu etkileyerek algılar. Bu noktada algı ve davranışa dair süreçlerin tutarlı bir analizi için salt fiziksel etmenlere odaklanmak yerine; psikolojik, sosyolojik, kültürel, ekonomik etmenler bir bütün içinde değerlendirmeye alınmalıdır. Bu gereklilik sebebiyle çalışma kapsamında bütünlüklü bir kuramsal altyapı sunan işlemselci (ing. transaksiyonalist) yöntemden yararlanılmıştır. Bu kuramsal çerçevede çevresel davranış, egemenlik alanı / savunulan alan algısı, yoksul göçleri ve uyum süreçleri değerlendirilmiştir. Bu çerçevede öncelikle işlemselci yöntem detaylı biçimde incelenmiş; çevre davranışın bilişsel kuramları çerçevesinde bilişim, algı ve davranışın bütünleşik süreçler olarak ele alınmasından faydalanılmıştır. Bilişsel haritalama ve mekân imgeleri üzerinde durulmuştur. Ardından bilişsel alan kuramları irdelenmiş; mahremiyet, egemenlik alanı ve savunulan alan olgularına yoğunlaşılmıştır. Göç çerçevesinde ise komşuluk ilişkilerini ve uyum sürecini yöneten, anlatan durumlar olarak uyum ve çevresel stres kavramları öne çıkmaktadır. Kuramsal çerçevenin ardından geliştirilen alan çalışmasında ise Tarlabaşı'nda yaşayan kişilerin egemenlik alanı ve savunulan alana dair algısının bağımlı olduğu faktörler araştırılmıştır. Göç öncesi, göç sonrası ve mevcut durum halinde süreci gösteren üç dönem; konut ve hane durumu, yaşam hissiyatı, komşulukla ilişki ve yardımlaşma, egemenlik alanı / savunulan alan algısı kapsamında karşılaştırılmıştır. Bununla birlikte yabancılar ve geçici ziyaretçiler ile göçmenlerin ilişkileri; kültürler arası ilişkiler; göçmenlerin Tarlabaşı'nın içinde ve dışında vakit geçirdiği yerler ve kentin bu parçaları hakkındaki düşüncelerine dair bilgiler edinilmiştir. Alan çalışmasında 41 kişilik bir görüşme grubuna anket yapılarak sosyodemografik özellikler, göç süreci, sosyal yapı ve kültürler arası ilişkiler ve bilişsel haritalamaya ait bilgiler edinilmeye çalışılmıştır. Bilgiler SPSS'e girildikten sonra frekans ve çapraz tablo analizleri yapılmıştır. Çapraz tablo analizlerinde X2 (Ki-Kare) testi yapılmış ve 0.05 altı değerler bağıntı olarak Kabul edilmiştir. Egemenlik ve savunulan alan konut ve boş vakitte gidilen yerlerin bilgileri sentezlenerek haritaya aktarılmıştır. Bunun sonucunda Tarlabaşı'nda sosyokültürel bağlam temelinde yerleşim ve egemenlik alanı tanımının ortaya konması amaçlanmıştır. Alan çalışması sonucunda sosyal ilişkilerin bileşeni olarak komşuluk ilişkisinin niteliği, yardımlaşma düzeyi, görüşme sıklığı ve ev ziyaretleri ile egemenlik alanı / savunulan alan algısı arasında bağıntı bulunmuştur. Komşuluk ilişkisi olumlu oldukça egemenlik alanı / savunulan alan sınırları genişlemektedir. Benzer şekilde semtte yaşam süresi ve ilişki kurulmak istenen sosyokültürel gruplar arasında da ilişki tespit edilmiştir. Göç eden toplulukların akraba, hemşeri ve komşuluktaki diğer kimselerle kurdukları dayanışma ağları ile çevresel stresi, yabancılaşmayı azaltıp kente uyum sağlamaya çalıştıkları ve izlenen bu süreçte egemenlik alanının daha dar olduğu tespit edilmiştir. Tüm bunlara ek; göç zamanı ve bu yerde geçirilen süre diğer göçmenler tarafından benimsenme konusunda önemli bir kıstas olarak tespit edilmiştir. Bu noktada kuramsal çerçevede edinilen bilgi; çalışmanın temellendiği savunuyla paralel biçimde kentin bir bütün olarak algılanması, deneyimlenmesi ve anlamlandırılması gerekliliğidir. Göç koşullarının olumsuzluğu bir yandan mevcut sosyal çevreyi güçlendirerek görece olumlu ve geniş mekânsal aidiyet sunsa da; beraberinde getirdiği kentin ve kentlinin kalanına ve sonradan gelen göçmenlere karşı yabancılaşma olumsuz görülmektedir. Mimarlık mesleği mekânın en nihayetinde bir araç olduğunun farkını hatırlayarak, mekân deneyimi ve algısının özünde sosyal, ekonomik, psikolojik ve kültürel faktörlerin etkisinde oluştuğunu göz önünde bulundurmalıdır.
Özet (Çeviri)
Immigrant communities leave some traces pertained to a new place and its existing social frame during their adaptation processes. These traces portray a socio-spatial parts of a city, including immigrants' spaces of their own domination. While the moving of social structures along with every physical immigration reveals these traces, the crowded domestic life and the intensification of social bonds through solidarity during the adaptation processes of especially low income communities become even more important. The intensified social life of the communities includes notions of private space, territoriality and defended space. On the other hand, cases, in which adaptation, collaboration or solidarity does not take place, generate discriminatory limits and trigger a sense of alienation. This is why in low income immigration the adaptation to a new place turns into a process where immigrants create solidarity networks within their socio-cultural groups, eliminate boundaries within each other and be alienated from other cultures and the rest of the city, thereby drawing more distinct boundaries outside of their own networks. This study concentrates on low income immigration and adaptation processes with conceptions such as territoriality / defensible space through a humane perspective, thereby focusing on Tarlabaşı case. The main argument here is that spatial perception depends on social conditions as much as it does on physical traits of the space. People perceive their environment as a whole, without separating its physical or social traits; effect and be effected by this very space. Therefore, for the sake of a consistent analysis of processes on perception and behavior, phycological, sociological, cultural and economic factors appear as necessary. This is why the study embodies a transactionalist method, which provides a holistic theoretical background. In this theoretical framework, behavior, conception of territoriality / defensible space, low income immigration and adaptation processes are evaluated. First, the transactionalist method is thoroughly discussed, moving from the recognition of cognition, perception and behavior as integrated processes within cognitive environmental behavior theories. Cognitive mapping and spatial imaging are discussed, to be followed by cognitive space theories, focusing on privacy, territoriality and defended space. And in the context of immigration, concepts such as adaptation and environmental stress appear to derive neighbor relations and adaptation processes. The case study following the theoretical framework looks at the factors that derive Tarlabaşı residents' perception of their territorialities and defended areas. Pre-immigration, post-immigration and present condition are determined as three phases, in which household, sense of life, neighbor relations and cooperation are compared. In addition to that, more data is gathered on the relationship of the immigrants with foreigners and short-time visitors, cross-cultural relations, places that immigrants spend time in in and outside Tarlabaşı and their thoughts on these city parts. The case study consists of a survey applied on a 41 participants. The aim was to bring together data on sociodemographic qualities, immigration processes, social structure, cross cultural relations and mental mapping. After the data was entered into SPSS, frequencies and crosstab analysis were applied. Territoriality and defended space are transferred onto a map, synthesized with residential and leisure spaces that were visited. The aim is to display the definition of spatialization and territoriality within the socioeconomic context of Tarlabaşı. The case study shows that there is a correlation between the quality of neighbor relations, level of cooperation, the frequency of coming together or home visits as elements of social life and the perception of territoriality / defensible space. As the neighbor relations improve, the boundaries of territoriality / defensible space expand. In a similar fashion, there is a correlation between duration of residence at the neighborhood and social groups that desire to form relations with each other. The findings demonstrate that through cooperative networks with relatives, other immigrants and neighbors, immigrant communities tend to decrease environmental stress and alienation in order to adapt to the city; but in this process their territoriality remains to be as more narrow. In addition to all of this, the time of the immigration and the duration of residence appears as an important criteria for recognition form other immigrants. The theoretical framework, as the main argument of the study, displays the requisite of the city to be perceived, experienced and interpreted as a whole. Even though the disadvantages of immigrations conditions present a relatively positive and wide spatial sense of belonging via strengthening the social environment, the alienation it brings about directed at the city, its other residents and newer immigrants is seen as negative. Architecture eventually has to recall that space is a mere tool, and that spatial experience and perception stem from social, economic, physiological and cultural factors.
Benzer Tezler
- Assessment of urbanization history of Addis Ababa city, Ethiopia
Addıs Ababa cıty, Ethıopıa'nın kentleşme tarihinin değerlendirilmesi
ABDURAHMAN HUSSEN YIMER
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Şehircilik ve Bölge PlanlamaMersin ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ CENAP YOLOĞLU
- Tarlabaşı bölgesinde yaşayan çocukların çevrelerini algılamaları ve değerlendirmeleri
Perception and evaluation of the environment of children live in Tarlabaşı
HÜSNİYE GÜNGÖR
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLDEN ERKUT
- Tarlabaşı kentsel dönüşüm projesinin sanatçı çalışmaları üzerinden değerlendirilmesi
Evalution of the Tarlabasi urban transformation project on artist work
PELİN DOĞRUCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İPEK AKPINAR
- Tarihi kent mekanlarını kullanıcısıyla birlikte korumak: Yenikapı Yalı Mahallesi örneği
Conserving historical city spaces renewed their users: Yenikapı Yalı Neighborhood example
GÜLBANU YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Şehircilik ve Bölge PlanlamaYıldız Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SIRMA TURGUT
- Neoliberal kent politikaları ve Tarlabaşı'nda kentsel yenileme
Neoliberal urban policies and urban renewal in Tarlabaşı
ÖZGE ERDOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
Kamu YönetimiYıldız Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Bölümü
YRD. DOÇ. DR. İSMET AKÇA