Geri Dön

Majör depresif bozukluk hastalarında seçici serotonin geri alım inhibitörü antidepresan tedavinin aleksitimi ile ilişkisi

Relationship between treatment of selective serotonin reuptake inhibitors and alexithymia in patients with major depressive disorder

  1. Tez No: 524038
  2. Yazar: LEYLA AKGÜÇ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET ERYILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Antidepresan tedavi, Aleksitimi, Majör Depresif Bozukluk, Antidepressant treatment, Alexithymia, Major Depressive Disorder
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

AMAÇ: Majör Depresif Bozukluk hastalarında başlanan SSGİ grubu antidepresan tedavinin prospektif olarak aleksitimi ile ilişkisini ortaya koymaktır. YÖNTEM: Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğine başvuran Majör Depresif Bozukluk tanısıyla ilk kez SSGİ tedavisi başlanan 18-65 yaş arasından rastgele seçilen ve verilen tedaviden fayda gören 60 gönüllü çalışmaya dahil edilmiştir. Olgular SCID-I Duygudurum Epizodları Modülü ile tanı ve dışlanma kriterleri ile incelenmiştir. Olgulara Sosyodemografik Veri Formu, Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği, Beck Depresyon Envanteri, Pozitif ? Negatif Duygu Ölçeği, Toronto Aleksitimi Ölçeği ve Buss-Perry Agresyon Ölçeği uygulanmıştır. Olgular sekiz hafta sonra tekrar değerlendirilmiştir. BULGULAR: Olguların %60?ı aleksitimik olarak saptanmıştır. Olguların sosyodemografik verileri ile aleksitimi arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Aleksitimik olan olguların Beck Depresyon Ölçeği ve Hamilton Depresyon Ölçeği puanları aleksitimik olmayanlara göre anlamlı olarak daha yüksek saptandı. Aleksitimik olanların agresyon düzeyi olmayanlara göre daha yüksek sonuçlandı. Sekiz hafta sonra ikinci kez bakılan veriler sonucunda aleksitimi oranı %66,7 olup her iki ölçüm arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. SSGİ tedavisi ile hem pozitif hem de negatif puanlarında anlamlı değişim saptanmıştır. Pozitif duygularda puan değişimi ortalaması 5,5 iken Negatif duygularda puan değişimi ortalaması 16,5 olarak saptandı. SSGİ tedavisi ile negatif duygu puanlarında pozitif duygu puanlarına göre belirgin değişim oldu. Agresyon ölçeği puanlarında ise tedavi ile belirgin azalma oldu. SONUÇ: Diğer psikpatolojilerin dışlandığı sadece Majör Depresif Bozukluk hastalarının dahil edildiği çalışmamızda aleksitimi oranı diğer çalışmalara göre yüksek bulunmuştur. Agresyon düzeyinde hem aleksitimik olanlarda hem de olmayanlarda tedavi ile anlamlı bir azalma oldu. Ancak ikinci ölçümde aleksitimik olanların agresyon düzeyi aleksitimik olmayanlara göre anlamlı olarak daha yüksek seyretti. SSGİ grubu antidepresan ilaçlarla yapılan tedavinin etkili olduğu olgularda yapılan sekiz haftalık izlem sonucunda negatif duygularda belirgin iyileşme görülürken pozitif duygularda negatif duygulara oranla daha az düzelme olmuştur. SSGİ tedavisinin bir sonucu olarak literatürde behsedilen apetetik iyileşme fenomeninin olduğu görülmüş olup bu hastalarda aleksitimi düzeyinin benzer oranda devam ettiği saptanmıştır. Bu hastalardaki aleksitimi düzeyine SSGİ grubu antidepresan ilaçların emusyonel etkilerinin bir katkısı olabileceği sonucuna varılmıştır.

Özet (Çeviri)

This study aimed to put forward the relationship between treatment of selective serotonin reuptake inhibitors and alexithymia in patients with Major Depressive Disorder, prospectively. We included randomized 60 volunteers referred to Psychiatry outpatient clinic of Akdeniz University Hospital, between ages 18-65, diagnosed with major depressive disorder and they were initiated SSRI treatment first-time and they were responded to SSRI treatment. Cases were investigated by SCID-I affective episode module diagnosis and exclusion criterion. Sociodemographic data sheet, hamilton depression scale, beck depression inventory, positive and negative affect schedule (PANAS) were applied. Patients were evaluated again after 8 weeks. We found that 60% patients are alexithymic. There was no relationship between sociodemographic datas and alexithymia. Alexythimic patients had significantly higher scores than non-alexythymics in beck depression and hamilton depression scales. Alexithymics had higher aggression levels. We found 66.7% patients are alexithymic after 8 weeks and there is not a significant difference between with first assessment. We found significant improvement in positive and negative emotion levels. The changes of positive emotions levels average was 5,5 and negative emotions levels average was 16,5 have been found in between first and second assessment, respectively. Negative emotions improvement was higher than positive emotion, significantly. There was significant reduction in aggression scores. As a result of SSRI treatment apathetic responses averages have been found in this study were similar to the literature data. we concluded that SSRI treatment could contribute to alexithymia in these patients.

Benzer Tezler

  1. Elektrokonvulsif tedavi uygulanan depresyonu olan hastalarda farmakoterapinin elektrokonvulsif tedavi uygulaması ve hastalık seyri ile ilişkisi

    Pharmacotherapy?s relation with electroconvulsive therapy application and course of the ilness in patients with depression treated with electroconvulsive therapy

    MURAT SERKAN YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DR. MURAT İLHAN ATAGÜN

  2. Sarı kantaronun majör depresif bozuklukta SSRI'a göre etkilerinin karşılaştırılması

    A comparison of the effects of ST. ST. john's wort according to SSRİ in major depressive disorder

    ANIL CAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    NörolojiÜsküdar Üniversitesi

    Nörobilim Ana Bilim Dalı

    DR. AYŞE ÖZÇETİN ŞENÖZ

  3. Majör depresif bozukluklu hastalarda sertralin ve fluvoksaminin cinsel yan etkiler açısından karşılaştırılması

    Başlık çevirisi yok

    ASİBE ÖZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    PsikiyatriOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ CEZMİ ARIK

  4. İlk kez major depresif bozukluk tanılı hastalarda selektif serotonin geri alım inhibitörlerinin ruminasyonlar ve fonksiyonel olmayan tutumlar üzerine etkisi

    The effect of selective serotonin reuptake inhibitors on ruminations and non-functional attitudes in patients with a diagnosis of major depressive disorder for the first time

    İLKER ÖZBEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER ŞENORMANCI

  5. Majör depresif bozukluk hastalarında erken dönemdeki antidepresan tedavi yanıtının bilişsel ve üst-bilişsel değişkenlerle ilişkisi

    The relationship of EARLY antidepressant treatment response with cognitive and metacognitive variables in patients with major depressive disorder

    MUNİSE SAADET ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KADİR ÖZDEL