Geri Dön

Düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği hastalarında elektrokardiyografi parametrelerinin kalp kataterizasyonu ile elde edilen hemodinamik parametreler ve prognozla ilişkisinin değerlendirilmesi

The evaluation of ecg parameters with hemodynamic parameters obtained by cardiac catheterization in patients with heart failure with reduced ejection fraction

  1. Tez No: 525017
  2. Yazar: KADİR OCAK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. YEŞİM AKIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Türkiye Yüksek İhtisas Eğt. ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 109

Özet

GİRİŞ VE AMAÇ: Kalp yetersizliği sık görülen önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir. Kalp yetersizliğine yaklaşımda bir çok yeni tedavi modalitesi ortaya çıkmakla birlikte bu hastalarda halen mortalite oranı halen yüksektir bu nedenle de prognozun belirlenmesi kritik öneme sahiptir. EKG parametreleri ile klinik ve hemodinamik verilerin ilişkisinin değerlendirilmesi bunun yanı sıra prognostik önemlerinin de ortaya konması hasta yönetiminde faydalı olabilir. Bu retrospektif kohort çalışmasında, kardiyak transplantasyon programı açısından değerlendirilmek amacıyla sağ kalp kateterizasyon yapılmış düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği (DEF-KY) hastalarında, 12 lead EKG parametrelerinin sağ kalp kateterizasyonu ile elde edilen hemodinamik veriler ile ilişkisinin değerlendirilmesi ve uzun dönem takipte prognostik öneminin incelenmesi amaçlanmıştır. MATERYAL ve METOD: 01 Temmuz 2007- 01 Temmuz 2017 tarihleri arasında DEF-KY tanısı ile yatırılan ve kalp nakli veya mekanik dolaşım desteği adaylığı açısından değerlendirilmek üzere sağ kalp kataterizasyonu yapılmış, 325 DEF-KY hastası (ortalama yaşı 47.3±10,8 (%81.2) erkek) dahil edildi. Uzun dönem takip süresince birleşik son-nokta olarak adlandırdığımız hastane yatışında ve/veya takip süresince tüm nedenlere bağlı ölüm olayı gelişmesi ve/veya kalp nakli yapılması ve/veya mekanik dolaşım desteği tedavisi uygulanması olarak belirlendi. BULGULAR:. Takip süresince 138 hastada (% 42.5) tüm nedenlere bağlı mortalite, 156 hastada (%48.1) birleşik son-nokta saptandı. Birleşik son nokta görülen ve görülmeyen hastalar kıyaslandığında QRS, QT ve Tpeak/T end süresi BSN görülen grupta daha uzun, fragmente QRS ise daha sık rastlanmıştır. Birleşik son noktanın prediktörlerinin belirlenmesi amacıyla yapılan Cox Regresyon analizinde diğer değişkenlerden bağımsız olarak, t peak t end süresi, fragmente QRS varlığı ve QRS süresi BSN'nin prediktörleri olarak saptandı. T peak t end süresinin her 1 msn artışının BSN'de yaklaşık %3 artış (HR:1.027, %95 GA:1,018-1.037, p103 msn değerinin, QRS süresinde ise >118 msn'nin en iyi ayırım sağlayan değerler olduğu saptanmıştır. Kaplan Meier sağkalım analizinde, en yüksek t peak t end süresine sahip tertil grubunda birleşik son noktasız sağkalımın diğer tertil gruplarına kıyasla en düşük olduğu görülmüştür (Kikare:43,532 p

Özet (Çeviri)

BACKGROUND and PURPOSE: Heart failure is an important cause of morbidity and mortality.Although many new treatment modalities have emerged in the approach to heart failure, the mortality rate is still high in these patients and therefore the prognosis is critical. The evaluation of the relationship between ECG parameters and clinical and hemodynamic data, as well as its prognostic significance, may be helpful in patient management. . In this retrospective cohort study, we aim to investigate the long-term prognostic value of 12 lead ECG parameters and also its relationship with invasive hemodynamic parameters in patients with heart failure with reduced ejection fraction (HFrEF) who were performed right heart catheterization for evaluation of the candidacy for heart transplantation. MATERIALS and METHODS: Right heart catheterization was performed between 01 July 2007 and 01 July 2017 for the evaluation of heart transplantation and mechanical circulatory support(MCS), and 325 patients with HFrEF (mean age 47.3 ± 10.8 (81.2%) men) included. The primary end-points were defined as the occurence of composite end point (CEP) (the occurence of all-cause death and/or heart transplantation and/or MCS) and all-cause mortality during index hospitalization or long-term follow-up. RESULTS: During the follow-up, 138 patients (42.5%) had all-cause mortality and 156 (48.1%) patients had composite end-points. QRS, QT and Tpeak / T end duration were found to be longer and fragmented QRS was more frequent in the group with CEP comparing the others. In the Cox Regression analysis, which was performed to determine the predictors of the composite endpoint, independent of the other variables, t peak t end interval, presence of fragmented QRS and QRS duration were determined to be predictors of CEP. Every one msec increase in t peak t end duration was asscociated with 3% increase in CEP 3% (HR: 1.027, 95% CI: 1.018-1.037, p 103 msec in T peak te end interval and> 118 msec in QRS duration were determined to be the best discriminating values for both CEP .and mortality. In the Kaplan Meier survival analysis, in the highest tertil group of T peak/T end interval, the composite endpoint-free survival was found to be the lowest compared to the others (Kikare: 43,532 p

Benzer Tezler

  1. Düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği hastalarında sol ventriküler recovery oranlarının ve prediktörlerinin retrospektif belirlenmesi

    Retrospective determination of left ventricular recovery rate and predicttors in heart failure patients with low ejection fraction

    FATIH TAMNIK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    KardiyolojiEge Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SANEM NALBANTGİL

  2. Düşük ejeksiyon fraksiyonlu ileri evre kalp yetersizliği hastalarında kan vitamin-b12 düzeyleri ile hastalığın ciddiyetinin ilişkisi

    The relationship between blood vitamin-b12 levels and the severity of the disease in advanced heart failure patients with low ejection fraction

    İLKE ERBAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    KardiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURCU MECİT DEMİRKAN

  3. İskemik veya non-iskemik dilate kardiyomiyopatili ve ICD'si olan hastalarda emw süresi ile aritmi sıklığı ve ICD terapileri arasındaki ilişkilerin incelenmesi

    Examination of the relationships between arrhythmia frequency, ICD therapies and emw duration in patients with ischemic or non-ischemic dilated cardiomyopathy and ICD

    ASLI NALBANT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYTAÇ ÖNCÜL

  4. İmplante edilebilen kardiyoverter defibrilatörü olan düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği hastalarında sglt-2 inhibitörlerinin ventriküler aritmiler üzerindeki etkisi

    Effect of sglt-2 i̇nhibitors on ventricular arrhythmias in low ejection fraction heart failure patients with i̇mplantable cardioverter defibrillators

    HATİCE VARGELOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    KardiyolojiAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HACI AHMET KASAPKARA