Asemptomatik sağlıklı gönüllülerde kardiyak MRG ile sağ ventrikül myokardiyal yağ araştırılması: Cinsiyet, yaş ve vücut-kitle indeksi ile ilişkisi
Right ventricular fat imaging with cardiac MRİ in asymptomatic healthy volunteers: Relationship with age, gender and bmi
- Tez No: 526356
- Danışmanlar: PROF. DR. HÜSEYİN ÖZDEMİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 67
Özet
Amaç: Birçok patolojiye eşlik edebilen intramyokardiyal yağ bulgusunun, kardiyak patolojisi olmayan sağlıklı bireylerdeki oranını ve obezite, cinsiyet gibi faktörlerle ilişkisini ortaya koymayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Kardiyak patolojisi veya semptomu bulunmayan, 18-65 yaş arası 107 olgu sağ ventriküler myokardiyal yağ varlığı açısından incelendi. Tüm olgulara Siemens Avanto 1,5 T cihazı ile EKG tetiklemeli kardiyak manyetik rezonans (MRG) görüntülemesi yapıldı. T1A incelemelerde hiperintens yağ infiltrasyonu saptanan segmentlerde doğrulamak amaçlı 5 mm kesit kalınlığı ile T1A yağ baskılı görüntüler alındı. Her olgu myokardiyal yağ varlığı, tutulan segment sayısı, segmentlerin sıklığı, eşlik eden diskinezi varlığı açısından değerlendirildi. Sağ ventrikül end diyastolik ve sağ ventrikül çıkım yolu (RVOT) çapları, ejeksiyon fraksiyonu ölçüldü. Elde edilen bulgular ile cinsiyet, yaş ve vücut-kitle indeksi arasındaki ilişki araştırıldı. Bulgular: Toplamda 65 olguda (%60,7) intramyokardiyal yağ saptanmış olup, 42(%39,3) olguda ise yağ izlenmedi. Yağ saptanan olguların 49 u kadın, 16 sı ise erkektir. Erkek olguların %45,7 sinde yağ saptanırken bu oran kadın olgularda %68,1 e çıkmaktadır. Sağ ventriküler myokardiyal yağ birikimi ile kadın cinsiyet arasında anlamlı pozitif ilişki mevcuttur. 34 olgu BMİ 30 olan gruptadır. BMİ30 olan grupta 52 olguda yağ saptanmış olup grubun %71,2 sini oluşturmaktadır. BMİ ile sağ ventriküler intramyokardiyal yağ varlığı arasında anlamlı pozitif ilişki mevcuttur. En sık yağlanma görülen segment sırasıyla midventriküler lateral, apikoanterior, midventriküler anterior, en az yağlanmanın görüldüğü alan ise RVOT olmuştur. BMİ ile tutulan segment sayısı arasındaki ilişki araştırıldığında, anlamlı ancak düşük değerde bir korelasyon tespit edilmiştir. Yağ saptanan ve saptanmayan iki grup karşılaştırıldığında sağ ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (RV EF), sağ ventrikül end diyastolik (RV ED) çapı ve RVOT ED çapları arasında anlamlı fark saptanmamış olup, RV ED ve RVOT ED çaplarında artış mevcut değildir. İntramyokardiyal yağ miktarı artışı ile RV EF, RV ED çapı ve RVOT ED çapları anlamlı pozitif korelasyon göstermemiştir. Sonuç: MRG ile yapılan ölçümler, BT ile yapılan ölçümlere göre otopsi çalışmalarıyla daha fazla uyumluluk göstermiş olup MRG'nin yağ saptama hassasiyetinin BT'ye üstün olduğu ortaya konmuştur. Cinsiyet, BMİ, RV ED çap, RVOT ED çap ölçümleri ve EF değerleri intramyokardiyal yağ olan ve olmayan iki grup arasında karşılaştırıldığında, BMİ ve kadın cinsiyet ile yağ varlığı arasında korelasyon ve anlamlı ilişki varlığı ortaya konmuştur. Ancak ventrikül fonksiyonları arasında fark saptanmamıştır. Bu sebeple sağ ventrikül myokardiyal yağ saptanan olgularda, eşlik eden duvar hareket bozukluğu veya fonksiyonel parametrelerde bozukluk olmadığı sürece aritmojenik sağ ventriküler displazi (ARVD) veya diğer patolojik yağ infiltrasyonu sebeplerinden uzaklaşılmalıdır.
Özet (Çeviri)
Purpose: To demonstrate the relationship between right ventricular myocardial fat and gender, BMI and age in healthy and asymtomatic individuals. Materials and Methods: 107 healthy and asymptomatic subjects evaluated for right ventricular intramyocardiyal fat infiltration. ECG triggered cardiac MRI performed with Siemens Avanto 1,5 T in all subjects. Intramyocardial T1W hyperintense fat foci confirmed with fat saturated T1W images. Each subject evaluated for myocardial fat, number of involved segments, most frequent involved segments, associated wall motion abnormalities. Right ventricular and RVOT end diastolic diameters and right ventricle ejection fraction measured to assesment of right ventricular dysfunction. Relationship between all obtained data and gender, age and BMI was investigated. Results: Intramyocardial fat was detected in 65 of 107 subjects. 49 of subjects with fat were female. Fat was detected %45,7 of male and %68,1 of female subjects. There is statiscally significant positive relationship between rihgt ventricular myocardial fat deposition and female gender. BMI 30 was in 73 subjects. %38.2 of BMI30 group has fat in myocardium. There is statiscally significant positive relationship between right ventricular myocardial fat deposition and obesity. Fat was observed most frequently in midventricular lateral, apicoanterior, midventricular anterior segments, and less frequently seen in RVOT. There is statiscally significant positive correlation between number of infiltrated segments and BMI. There was no difference in EF, RV ED and RVOT ED diameters between subjects with and without fat. Also RV ED and RVOT ED diameters were normal in both groups. Conclusion: Compared to CT assesment for myocardial fat content, MRI is more consistent with histopathologic results of autopsy series. Thus, MRI is more sensitive to fat content than CT. BMI and female gender have significant positive relationship with right ventricular myocardial fat. However, right ventricular functional measurements were normal. Therefore, in subjects with right ventricular myocardial fat, diagnosis of ARVD or other pathologic fat infiltration causes should be avoided unless accompanied by wall motion abnormalities or functional impairment.
Benzer Tezler
- Behçet hastalarında kalp hızı değişkenliği,egzersiz ve istirahat elektrokardiyografininnormal popülasyon ile karşılaştırılması
Compari̇son of heart rate variability, exercise and rest electrocardiography between behcet's disease and normal population
TÜMER ERDEM GÜLER
- Edirne ilinde asemptomatik erişkinlerde kolelitiazis sıklığı
Gallstone prevalence in asymptomatic adults in edirne
BETÜL SEZER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
GastroenterolojiTrakya Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ RIZA SOYLU
- Temporal lob epilepsi nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan/ uygulanmayan olgularda somatosensoriyel korteksin eksitatör ve inhbitör fonksiyonunun incelenmesi
Somatosensoriel cortex excitatory and inhibitory function in temporal lobe epilepsy
TUBA AKINCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Nörolojiİstanbul ÜniversitesiSinir Bilimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MERAL KIZILTAN
- Güncel hayatta yapılan egzersizin karaciğer fonksiyonlarına etkisi
Başlık çevirisi yok
GÜLFÜGAN KUZU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
GastroenterolojiErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEBNEM GÜRSOY
- Romatoid artrit hastalarında asemptomatik omuz ekleminde ultrasonografi bulguları ve fonksiyonel durumun sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması
Comparison of ultrasonography findings and functional status with healthy controls in the asmptomatic shoulder joint in patients with rheumatoi̇d arthri̇ti̇s
MUHAMMED BİLAL ÖZDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
RomatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiFiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
UZMAN ESMA DEMİRHAN