Geri Dön

Periton diyalizi hastalarında periton sıvısında kalprotektin düzeyi ile peritonit sıklığının ve periton yeterliliğinin ilişkisi

The relationship between calprotectin level in peritoneal fluid and dialysis sufficiency and peritonitis frequency in peritoneal dialysis patients

  1. Tez No: 530677
  2. Yazar: GİZEM SEVİK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ARZU VELİOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Periton diyalizi, diyaliz yeterliliği, peritonit, kalprotektin, Peritoneal dialysis, dialysis adequacy, peritonitis, calprotectin
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Giriş ve Amaç: Son dönem böbrek yetmezliğinin (SDBY) tedavi yöntemlerinden biri olan periton diyalizinde (PD) geçirilen peritonit atakları ve diyaliz yetersizliği morbidite ve mortalitede artışa neden olmaktadır. Bu çalışmada periton diyalizi hastalarında inflamatuar bir belirteç olan kalprotektin molekülünün periton sıvısındaki düzeyinin, diyaliz yeterliliğini ve PD ilişkili enfeksiyonları predikte etmekte kullanılabilirliğinin gösterilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Ocak 2018 - Mart 2018 arasında Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği'nde takipli olan ve rutin peritoneal eşitleme testi (PET) yapılması planlanmış olan 44 PD hastası dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, önceki takiplerinde varsa geçirdikleri PD ilişkili enfeksiyonlar, SDBY nedeni, idrar miktarı, PD başlangıç zamanı, kullanılan PD solüsyonları, biyokimyasal tetkik sonuçları, PET ve KT/Vüre sonuçları dosyalarından kaydedildi. Hastaların PET yapılacağı günden bir gün önce topladıkları 24 saatlik periton diyalizi drenaj sıvılarından 3 ml'lik örnek alınarak -80 ℃'de saklandı ve örnek toplama süreci bittikten sonra toplu olarak kalprotektin düzeyi ölçümü yapıldı. Örnek alındıktan sonra hastalar ortalama 6 ay takip edildi ve bu süre boyunca hastaların varsa geçirdikleri peritonit epizodları ve takip sonundaki klinik durumları kaydedildi. Hastaların periton sıvısı kalprotektin düzeyleri ile klinik ve laboratuvar verileri, peritonit geçirme sıklıkları ve PET sonuçlarına göre diyaliz yeterlilikleri karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 44 hastanın %59,1'i kadın, %40,9'u erkek, yaş ortalaması 54,9 ± 12,7 idi. Hastaların ortalama vücut kitle indeksi (VKİ) 26,9 ± 5,1 kg/m2 olarak bulundu. Hastaların PD tedavisi aldıkları sürenin ortalaması 65,2 ±56,9 ay olarak saptandı, %50'si PD'ye başlamadan önce hemodiyaliz (HD) tedavisi almıştı. Hastaların 17'sinde (%38,6) daha önce peritonit geçirme öyküsü varken 27'sinde (%61,3) yoktu. PET sonuçlarına bakıldığında ortalama KT/Vüre 2,1 ± 0,4, ortalama haftalık kreatinin klirensi (L/hafta/1,73m2) 67,2 ± 18 olarak saptandı. Takip edilen süre boyunca 44 hastanın 15'inde (%34,1) peritonit gelişti. Hastaların kalprotektin konsantrasyonu ortancası 79,5 (75,2 - 86,3) ng/ml olarak saptandı, bu düzeye göre hastalar düşük ve yüksek kalprotektin grubu olarak 2 gruba ayrıldı. Kalprotektin düzeyi ile hastaların takip süresince peritonit geçirmeleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı (p=0.29). Ancak önceden peritonit geçirme öyküsü olan hastalarda kalprotektin düzeyi anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p=0.02). Kalprotektin düzeyi yüksek olan grupta VKİ anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p=0.04). Sedimentasyon düzeyi yüksek olan hastalarda kalprotektin düzeyinin daha yüksek olduğu gözlendi (p=0.01). PET parametreleriyle kalprotektin düzeyi arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda, VKİ, önceden geçirilmiş peritonit öyküsü ve sedimentasyon düzeyi ile peritoneal kalprotektin düzeyi arasında anlamlı korelasyon saptanmıştır. Çalışmamız bildiğimiz kadarıyla literatürde PD hastalarında peritoneal kalprotektin düzeyinin etkisini araştıran ilk çalışmadır. PD hastalarında inflamasyonun bir göstergesi olarak kalprotektinin kullanılabilirliğine yönelik yeni çalışmalar yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Özet (Çeviri)

Objective: Peritonitis episodes and dialysis insufficiency in peritoneal dialysis (PD), which is one of the treatment modalities for end-stage renal disease (ESRD), are associated with increased morbidity and mortality. In this study, we aimed to determine the intraperitoneal calprotectin levels in PD patients to predict the frequency of peritonitis development and dialysis adequacy. Method: Forty-four PD patients who were planned to have a peritoneal equilibrium test (PET) were included in the study between January 2018 and March 2018 in the Department of Nephrology at Marmara University Hospital. The demographic data, previous peritonitis episodes, the etiology of ESRD, the duration of PD treatment, the PD solutions of the patients and laboratory results were recorded from the patient files. The PET results of the patients were also recorded. At the day of PET, 3 ml of 24-hour peritoneal drainage fluid which was collected by the patient in the previous day was collected and stored at -80 ℃ until all the samples from patients were collected and calprotectin was measured. After the sample collection patients were followed up for 6 months, peritonitis episodes and results of peritonitis were recorded. Peritoneal fluid calprotectin levels were compared to peritonitis frequency and PET results. Results: Forty-four patients were involved in this study and %59,1 of them were women and %40,9 of them were men. Mean age of the patients was 54,9 ± 12,7. Mean body mass index (BMI) was 26,9 ± 5,1 kg/m2. The mean duration of PD treatment was 65,2 ± 56,9 months and %50 of patients have had hemodialysis before PD. 17 patients (%38,6) had previous peritonitis episodes. Mean KT/Vurea was 2,1 ± 0,4, mean weekly creatinine clearance (L/week/1,73m2) was 67,2 ± 18. In the follow-up period, 15 of 44 patients (%34,1) had peritonitis. The median calprotectin concentration was 79,5 (75,2- 86,3) ng/ml. The patients were divided into 2 subgroups (low and high calprotectin) according to median calprotectin concentration. There was no statistically significant relationship between calprotectin concentration and peritonitis episodes in the follow-up period (p= 0.29). However, the patients that have had previous peritonitis had higher calprotectin concentrations (p= 0.02). In the high calprotectin group, the BMI was found significantly higher (p= 0.04). The patients who had higher sedimentation levels also had higher calprotectin concentrations (p=0.01). There was no statistically significant correlation between calprotectin concentrations and PET parameters. Conclusion: Intraperitoneal calprotectin concentrations were correlated with higher BMI and higher sedimentation levels and it was also higher in patients with previous peritonitis episodes. To our knowledge, this is the first study to examine the impact of intraperitoneal calprotectin levels in PD patients. Further studies are needed to determine the use of intraperitoneal calprotectin as an inflammatory marker in PD patients.

Benzer Tezler

  1. Periton diyalizi hastalarının periton sıvısında trefoil faktör 3 peptid düzeyi ile hasta sağkalımı ve teknik sağkalım arasındaki ilişki

    Başlık çevirisi yok

    ALİ ÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    NefrolojiMarmara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İZZET HAKKI ARIKAN

  2. Sürekli ayaktan periton diyalizi hastalarında peritonit sıklığı, risk faktörleri, peritonite neden olan mikroorganizmalar ve antibiyotik duyarlılıkları

    Frequency of peritonitis, risk factors, microorganisms causing peritonitis and antibiotic sensitivity in patients with continuous ambulatory peritoneal dialysis

    REYHAN ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    UZMAN CEMAL BULUT

    UZMAN GÜLRUHSAR YILMAZ

  3. Sürekli ayaktan periton diyalizi hastalarında gelişen peritonitte üreyen etken mikroorganizmalar ve çeşitli antibiyotiklere duyarlılıkları

    Başlık çevirisi yok

    MERAL KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    MikrobiyolojiSelçuk Üniversitesi

    Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT BAYSAL

  4. Peritonit nedeniyle kateteri çekilen sürekli ayaktan periton diyalizi hastalarının değerlendirilmesi

    The evaluation of continuous ambulatory peritoneal dialysis (CAPD) patients whose catheter were removed due to peritonitis

    ORHAN ÇELİKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NefrolojiYüzüncü Yıl Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. YASEMİN USUL SOYORAL

  5. Sürekli ayaktan periton diyalizi hastalarında peritoneal fibrozis gelişiminde kanser antijen 125, kollajen 3, bazik fibroblast büyüme faktörü, plazminojen aktivatör inhibitör 1 etkileri ve nitrik oksit (NO) etkileşimi

    The Predictive of cancer antigen 125 (Ca 125), collagen 3, plasminogen activator inhibitor type-1 (Pai-1), basic fibroblast growth (bFGF9) and nitric oxide (NO) on peritoneal fibrosis in chronic peritoneal dialysi

    DİLBER TALİA İLERİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. OĞUZ SÖYLEMEZOĞLU