İktidar ve kültür politikaları (AKP Döneminde muhafazakâr sanat inşası)
Power and cultural policies (Conservative art construction in AKP Period)
- Tez No: 533412
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖMER FARUK GENÇKAYA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 310
Özet
Kültür ve sanatın siyasetle ilişkisini incelemeye çalışan bu tez, ilk olarak Adalet ve Kalkınma Partisi'ne miras kalan geleneğin izlerini bulmaya çalışmaktadır. Böylece, kültürel dinamiklerin politik alanda oynadığı rolün nedenleri açıklanabilir. Birçok başarılı seçim ve referandumun ardından, AKP, sosyal, politik ve ekonomik alanlarda hegemonya kurmayı başardı. Parti, özellikle, 2010'dan sonra kültür alanında ciddi girişimler yapmasına karşın, tam kontrolünü sağlayamadı. Siyasi alanda“Muhafazakâr Demokrasi”kavramını vurgulayan AKP'nin, kültürel alanda hegemonya kurulması adına“Muhafazakâr Sanatın İnşası”fikrini getirdiği söylenebilir. AKP'nin sanat inşasını üç başlık altında ele almak olanaklıdır. İlk olarak, Cumhuriyetin yüksek sanat kurumlarının (Devlet Tiyatroları, Güzel Sanatlar Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi) kaldırmaya girşimiştir. Böylece, devlet üzerindeki yük kaldırılacak ve yeni muhafazakâr bir temel için yer yaratılacaktır. İkinci olarak, AKP, Cumhuriyet döneminde kabul gören yüksek sanat formlarına karşı kitle kültürünü devreye sokarak, popüler kültürün yayılmasına özen göstermiştir. Bu durum, estetiği göz ardı eden, gişe başarılarıyla sanat kalitesini örtüştüren yeni bir kültür inşanın habercisidir. Son olarak, AKP, ilk iki girişimin bileşkesi kabul edilen bir politikayla kültür endüstrisini kurmaya çalışır. Bu süreç, post-modern dönemin ruhuna uygun bir şekilde neo-liberal ekonomi politikalarının şekillendirdiği sanat-piyasa ilişkisiyle örtüşür. Bir başka deyişle, kültür ve sanatı hayatla birleştirdiği iddiasıyla piyasa, her alana müdahil olarak bütün ilişkileri dönüştürür. Kısaca, kültür ve sanat piyasaya dahil edilerek tüketim nesneleri haline getirir. Piyasanın kontrolünde geleneğin yeniden icat edilmesi, sanat ve politika arasındaki ilişkiyi her zamankinden daha fazla dönüştürebildi. Kültürcülük, böyle bir dönüşümün anahtar kavramdır. Kültür, bir anlamda, muhafazakâr değerlerin taşıyıcısıdır; öte yandan, sanat piyasasının öncülüğünde tarihsel değerlerin metalaştırılmasına hizmet eder. Bu süreçte, tarih, kurgu hikâyesi olarak rol oynar. Osmanlı Ocakları, Osmanlıspor, Osmanlı İmparatorluğu Mağazaları, televizyon dizileri, filmler, kutlama programları, kitaplar ve benzeri etkinlikler günümüzde hızla marka değerine dönüşmektedir. Sonuç olarak, AKP, sanat inşasında muhafazakâr dili, genel ahlak kuralları kapsamında işlevsel kullanmış ve çıkardığı birçok yönetmelikte benzer kaygıları dile getirmiştir. Bununla birlikte, sponsorluk yasası örneğinde olduğu gibi birçok hukuki değişimle kültür ve sanat alanını özelleştirmeye açmıştır. AKP, kültür iktidarını bu çift yönlü bakış açısıyla kurmaya çalışmaktadır.
Özet (Çeviri)
This thesis, which tries to examine the relationship of culture and art with politics, first tries to find traces of the tradition inherited to the Justice and Development Party. Thus, the reasons of the role played by the cultural dynamics in the political sphere can be explained. After many successful elections and referendums, the AKP succeeded in establishing hegemony in the social, political and economic spheres. Although the party made serious initiatives in the field of culture, especially after 2010, it was unable to establish its full control. It can be said that the AKP, which emphasized the concept of“Conservative Democracy”in the political sphere, introduced the idea of“Construction of Conservative Art”in the name of establishing hegemony in the cultural sphere. It is possible to deal with AKP's art construction under three headings. In the first place, it attempted to abolish the high art institutions of the Republic (State Theaters, Fine Arts Directorate, State Opera and Ballet). Thus, a burden on the state will be lifted and space will be created for a new conservative foundation. Secondly, the AKP has taken care of spreading popular culture by introducing mass culture against the high forms of art recognized in the Republican era. This situation is a sign of a new cultural construction that lacks aesthetics and overlaps the box office success and the quality of art. Finally, the AKP tries to establish the culture industry with a policy adopted as the result of the first two initiatives. This process coincides with the art-market relationship shaped by neo-liberal economic policies in accordance with the spirit of the postmodern era. In other words, with the claim that it combines culture and art with life, the market transforms all relations as intervening in every field. In short, culture and art are incorporated into the market and become objects of consumption. The re-invention of tradition in the control of market has been able to transform the relationship between art and politics more than ever. Culturalism is the key concept of such a transformation. Culture, in a sense, is the bearer of conservative values, while in the other aspect it serves the commodification of historical values under the leadership of the art market. In this process, history plays its role as a fiction story. Ottoman Quarries, Osmanlıspor, Ottoman Empire Stores, television series, films, celebration programs, books and similar activities are rapidly transformed into brand value today. As a result, the AKP has used the conservative language as a function of the general code of ethics in art-building and has expressed similar concerns in many regulations. However, with many legal changes, as in the example of the sponsorship law, it opened the field of culture and art to privatization. The AKP attempts to establish the cultural power with this bi-directional perspective.
Benzer Tezler
- Politics of conservative art: The making of the Yeditepe Biennial
Muhafazakar sanatın siyaseti: Yeditepe Bienali'ni yapmak
EDA NUR BABUTCU
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Siyasal Bilimlerİhsan Doğramacı Bilkent ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bilim Dalı
DOÇ. DR. İHSAN İLKER AYTÜRK
- A critical analysis of 'conservative art' discourse within the context of AKP cultural policy: Yeditepe Biennial
AKP kültür polı̇tı̇kaları bağlamında 'muhafazakâr sanat' söylemı̇nı̇n eleştı̇rel analı̇zı̇: Yedı̇tepe Bı̇enalı̇
AYŞE KOŞAK
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Güzel Sanatlarİstanbul Bilgi ÜniversitesiKültür Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ESRA YILDIZ
- Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin politikalarında resim sanatı (1923 - 2013)
The art of painting in the policies of governments' of Republic of Turkey (1923-2013)
SADIK ARSLAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Güzel SanatlarYüzüncü Yıl ÜniversitesiGüzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ALİ DÜZGÜN
- Urban transformation as political and ideological intervention in space: A case study in Diyarbakır
Mekana politik ve ideolojik bir müdahale olarak kentsel dönüşüm: Diyarbakır örneği
DİREN TAŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
SosyolojiOrta Doğu Teknik ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BARIŞ MÜCEN
- Yerel kültür politikalarında kadın imgesi: Bursa Büyükşehir Belediyesi örneği
Woman image in local cultural policies: Case of Bursa Metropolitan Municipality
DERYA ACUNER
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Kamu Yönetimiİstanbul Bilgi ÜniversitesiKültür Yönetimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. DENİZ ÜNSAL BAL