Polipoidal koroidal vaskülopati tanısında spektral domain optik koherens tomografi'nin yeri ve indosiyanin yeşili anjiografi ile karşılaştırılması
The comparison of spectral domain optic koherens tomography and indocyanine green angiography in the diagnosis of polypoidal choroidal vasculopathy
- Tez No: 534526
- Danışmanlar: PROF. DR. HAKKI BİRİNCİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 97
Özet
AMAÇ: Kliniğimize polipoidal koroidal vaskülopati (PKV) ile uyumlu olabilecek bulgularla başvuran hastaların klinik değerlendirilmesi yapılarak, spektral domain optik koherens tomografi (SD-OCT), fundus otoflöresan (FOF), floresein anjiografi (FA) ve indosiyanin yeşili anjiografi (İSYA) bulguları değerlendirilmiştir. Çalışmamızda PKV tanısında son dönemlerde büyük gelişme gösteren SD-OCT'nin sensitivite ve spesifitesinin belirlenmesi, İSYA ile karşılaştırılması amaçlanmaktadır. GEREÇ VE YÖNTEM: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesi Retina Kliniğine Ocak 2017-Mayıs 2018 tarihleri arasında, polipoidal koroidal vaskülopati tanısı ile uyumlu olabilecek bulgular ile başvuran, daha önce tedavi almamış hastalar prospektif olarak değerlendirildi. Hastaların demografik özellikleri, düzeltilmiş görme keskinlikleri, biyomikroskopik muayene bulguları, tanı anındaki renkli fundus fotoğrafları, SD-OCT, FOF, FA, İSYA bulguları değerlendirildi. Bu bulgular sonucunda hastaların tanı bilgileri kaydedildi. Aşağıdaki OCT bulgularından üç veya daha fazlasına sahip olan hastalar PKV olarak değerlendirildi; multipl retinal pigment epitel dekolmanı (PED), PED üzerinde sivri pik, tomografik çentik bulgusu, polipleri temsil eden hiporeflektif lümen, 'double layer sign' bulgusu ve hiperreflektif intraretinal sert eksüda varlığı. OCT temelli tanı, altın standart olan İSYA ile karşılaştırıldı. OCT'ye dayalı tanının sensitivite, spesifite ve ayrıca ek bir analiz ile koroidal kalınlık kriterinin sensitivite ve spesifiteye etkisi belirlendi. BULGULAR: Çalışmaya 58 hastanın 93 gözü dahil edildi. Hastaların 21'i (%36,2) kadın, 37'si (%63,8) erkekti. Hastaların 23'ü (%39,6) unilateral, 35'i (%60,4) bilateral tutulum göstermekteydi. Yaş dağılımı 30 ile 89 yaş arasında değişiklik göstermekteyken ortalama yaş 58,2 ± 13,7 yıl idi. Çalışmaya dahil edilen 93 gözün 69'una (%74,2) İSYA ile doğrulanarak PKV tanısı konuldu. En sık görülen SD-OCT bulgusu PED idi ve 64 gözde (%92,7) multipl PED mevcuttu. 27 gözde (%39,1) tomografik çentik bulgusu, 48 gözde (%69,5) polipin kendisine karşılık geldiği düşünülen PED üzerinde sivri pik, 36 gözde ise (%52,1) retina pigment epiteli (RPE) altında hiperreflektif lezyonlar içindeki polip lümenini temsil eden yuvarlak hiporeflektif alan görüldü. 32 gözde (%46,3) intraretinal sert eksuda, 53 gözde (%76,8) double layer sign ve 25 gözde (%36,2) SD-OCT'de koroid neovasküler membran düşündüren (Bruch membranı ve RPE arasında içi yoğun hiperreflektif materyal ile dolu düzensiz sınırlı RPE elevasyonu) görünüm mevcuttu. Ortalama santral makula kalınlığı 299 ± 163,8 μm, SD-OCT'nin artmış derinlikli görüntüleme modu ile lezyon bölgesinden ölçülen ortalama koroid kalınlığı 373,1 ± 99,5 μm idi. İSYA'da fokal hiperflöresans gözlerin tamamında görülürken, dallanan vasküler ağ 51 gözde (%73,9), hipofloresan halo 12 gözde (%17,4), geç coğrafik hiperflöresans 15 gözde (%12,9) görüldü. Belirtilen parametrelerle SD-OCT'nin PKV tanısı konulmasındaki sensitivitesi %75,3, spesifitesi %75 olarak belirlendi. Mevcut bulgulara koroid kalınlığının tanıya etkisi eklendiğinde, SD-OCT'nin PKV tanısı konulmasındaki sensitivitesinin %71,6, spesifitesinin %78,9 olduğu görüldü. SONUÇ: PKV tanısında SD-OCT kullanımı ile yüksek sensitivite ve spesifite elde edilmiştir. Koroid kalınlığının tanıya etkisinin eklenmesi, bu yöntemin spesifitesini arttırmaktadır. OCT temelli yöntem klinisyenlerin İSYA'nın kullanılamadığı hastalarda uygun tanı ve tedavi stratejileri geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca, bu yöntemin, İSYA incelemesin yapılamadığı PKV hastalarının alt grup analizlerinde yararlı olabileceği düşünülmektedir. ANAHTAR KELİMELER: Polipoidal koroidal vaskülopati, SD-OCT, İSYA
Özet (Çeviri)
OBJECTIVES: Clinical evaluation of the patients presenting with the findings which may be compatible with polypoidal choroidal vasculopathy (PCV) was performed and the findings of spectral domain optical coherence tomography (SD-OCT), fundus autofluorescence (FOF), fluorescein angiography (FA) and indocyanine green angiography (ICGA) were evaluated. In our study, it is aimed to determine the sensitivity and specificity of SD-OCT which has recently developed in the diagnosis of PCV, and to compare it with ICGA. MATERİALS AND METHODS: The patients who were admitted to the Ondokuz Mayıs University Hospital Retina Clinic between January 2017 and May 2018 with the findings that may be compatible with the diagnosis of polypoidal choroidal vasculopathy were evaluated prospectively. Demographic characteristics, corrected visual acuity, biomicroscopic examination findings, color fundus photographs at diagnosis, SD-OCT, FOF, FA, ICGA findings were evaluated. As a result of these findings, the diagnosis information of the patients was recorded. Patients with three or more of the following OCT findings were evaluated as PCV; multiple retinal pigment epithelial detachment (PED), PED peak, tomographic notch sign, hyporeflective lumen representing polyps, double layer sign and hyperreflective intraretinal hard exudate. OCT-based diagnosis was compared with the gold standard, ICGA. The sensitivity, specificity, and additional analysis of the OCT-based diagnosis were used to determine the effect of choroidal thickness on sensitivity and specificity. RESULTS: 93 eyes of 58 patients were included in the study. Twenty-one (36.2%) of the patients were female and 37 (63.8%) were male. 23 (39.6%) of the patients were unilateral and 35 (60.4%) were bilateral. Age distribution ranged from 30 to 89 years, with a mean age of 58.2 ± 13.7 years. The most common SD-OCT findings were PED and multiple PED's were present in 64 eyes (92.7%). Twenty-seven eyes (39.1%) had tomographic notch findings, 48 eyes (69.5%) had PED peak which was thought to correspond to polyps, and 36 eyes (52.1%) had hyporeflective area which was surrounding by hyperreflective lesions, that representing polyps under retinal pigment epithelium (RPE). 32 eyes (46.3%) had intraretinal hard exudate, 53 eyes (76.8%) had double layer sign and 25 eyes (36.2%) had a choroidal neovascular membrane vii suggestive of SD-OCT. (Irregular limited RPE elevation filled with intense hyperreflective material between the Bruch's membrane and RPE). Mean central macular thickness of 299 ± 163.8 μm, mean choroidal thickness measured with enhanced deep image modalitiy of SD-OCT from the lesion region was 373.1 ± 99.5 μm. The focal hyperfluorescence of the ICGA was seen in all eyes, while the branching vascular network was seen in 51 eyes (73.9%), hypofluorescent halo in 12 eyes (17.4%), and late geographic hyperflorescence in 15 eyes (12.9%). SD-OCT with the specified parameters of the sensitivites diagnosed PCV 75.3%, specificity was determined as 75%. When the effect of choroidal thickness on the diagnosis was added to the present findings, the sensitivity of SD-OCT in the diagnosis of PCV was 71.6% and its specificity was 78.9%. CONCLUSION: High sensitivity and specificity were obtained with the use of SD-OCT in the diagnosis of PCV. The addition of the effect of choroidal thickness to the diagnosis increases the specificity of this method. The OCT-based method helps clinicians to develop appropriate diagnostic and treatment strategies for patients in whom ICGA can't be used. In addition, this method may be useful in subgroup analysis of PCV patients in whom ICGA examination can not be performed. KEYWORDS: Polypoidal choroidal vasculopathy, SD-OCT, ICGA
Benzer Tezler
- Yeni tanı almış ve hiç tedavi uygulanmamış ardışık neovasküler tip yaşa bağlı makula dejeneresansı olgularında optik koherens tomografi, floresein anjiyografi, indosiyanin yeşili anjiyografi ve optik koherens tomografi anjiyografi ile polipoidal koroidal vaskülopati sıklığının belirlenmesi
Determination of the frequency of polypoidal choroidal vasculopathy by optical coherence tomography, fluorescein angiography, indocyanine green angiography and optical coherence tomography angiography in sequential neovascular type age-related macular degeneration cases newly diagnosed and never treated
SEMİR YARIMADA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Göz HastalıklarıEge ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. JALE MENTEŞ
- Polipoidal koroidal vaskülopati hastalarında klinik bulgular, optik koherens tomografi, fundus floresein anjiografi ve indosiyanin yeşili anjiografi bulgularının değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
RÜVEYDE GARİP
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Göz HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ABDULLAH ÖZKAYA
- Pakikoroid spektrumu hastalarında ve pakikoroid pigment epitelyopati hastalarında optik kohorens tomografi anjiografi bulguları
Başlık çevirisi yok
ZEKERİYA ÇETİNKAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Göz HastalıklarıErciyes ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞATAY KARACA
- Polipoidal koroidal vaskülopati hastalarının klinik takip ve tedavi sonuçları
Başlık çevirisi yok
MEHMET ALTUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Göz HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ALİ DEMİRCAN
- Koroidal neovaskülarizasyonlu olgularda fotodinamik tedavinin görsel sonuçları
Visual results of photodynamlc therapy on subjects with choroidal neovascularisation
SEZİN AYKAÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Göz HastalıklarıTrakya ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALUK ESGİN