Geri Dön

Yeniden değerleme ve amortismanların işletmelerin finansal yapılarına etkileri ve bir örnek uygulama

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 53643
  2. Yazar: SUAT YAĞCI
  3. Danışmanlar: PROF.DR. OKTAY GÜVEMLİ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: İşletme, Business Administration
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1996
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 190

Özet

6. ÖZET VE SONUÇ Enflasyon, genel anlamda fiyatların sürekli bir şekilde artış göstermesidir. Fiyatların değiştiği ekonomik ortamda, paranın nominal değeri aynı kalırken, satın alma gücü azalmaktadır. Bu durum mikro düzeyde işletmelerde, makro düzeyde de ekonomide olumsuz sonuçlar yaratmaktadır. Enflasyon ortamında işletmelerin yeni yatırımlara girmemeleri, aynı kapasitede kalmalarına, büyüyememelerine ve getiri sağlayam am alarma neden olmaktadır. Bu durum, sonunda ülke ekonomisinde üretim artışlarına engel oluşturmaktadır. Birinci Dünya Savaşı süresince şiddetli enflasyon, ülkelerin para sistemlerini etkilemiştir. Mali tablolar, işletmelerin mali ve ekonomik gücünü tam olarak gösteremez hale gelmiştir. Bunun sonucunda, yeniden değerleme uygulaması Birinci Dünya Savaşı sonrası kaçınılmaz olmuştur. İşletmelerin maddi duran varlıklarının ve birikmiş amortismanlarının, paranın satın alma gücündeki değişime göre yeniden hesaplanması yeniden değerlemeyi oluşturmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sonlarında Almanya, Çekoslavakya ve Fransa'da, îkinci Dünya Savaşı yıllarında da para değerindeki düşmeler nedeniyle, Batı Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Japonya'da yeniden değerleme yapılmıştır. Bu ülkelerden yeniden değerleme en geniş şekilde Fransa'da uygulanmıştır. Bu ülkede 1960 yılında iş hacmi dikkate alınarak yeniden değerlemeye zorunluluk getirilmiştir. ingiltere ve Amerika'da para değerindeki değişikliklerin muhasebe üzerine olan etkileri, kısmi düzeltme önlemleriyle ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. 1980'li yıllarda ise, aktiflerin yeniden değerlenmesi, genel endeksleme yöntemiyle yapılmıştır. Japonya'da da yeniden değerleme 1950 yıllarında isteğe bağlı olarak uygulanmaya konmuştur. Bu ülkede, değer artışlarının sermayeye186 katılmasına izin verilmesi, yeniden değerlemenin geniş bir biçimde uygulanmasını sağlamıştır. Türkiye'de yeniden değerleme kavram ve uygulama olarak 1946 ve 1958 yıllarında para değerindeki düşmelerden sonra ilgi görmüştür. Ancak, uygulamaya çok daha sonra geçilmiştir. Yeniden değerleme esasları, 21 Ocak 1983 tarihinde V.U.K.'nun geçici 11. maddesinin 2791 Sayılı Kanun'la değiştirilmesiyle belirlenmiştir. 4.8.1984 tarihinde yürürlüğe giren 3094 Sayılı Kanun ile yeniden değerleme oranlan esasları belirlenmiş, 31.3.1987 tarihinde 3332 Sayılı Kanunla yürürlükteki son şeklini almıştır. Maddi duran varlıkların, birikmiş amortismanların yeniden değerlenmesi ve amortisman oranlarının yükseltilmesi ile, maddi duran varlıkların üretim maliyetine katkısında artış sağlamakta, maddi duran varlıkların yenilenmesi için de gerekli fon birikimi gerçekleşmektedir. Bu durum, maddi duran varlıkların ve bunların finansmanında yararlanılan öz sermayenin bilançoda gerçek seviyede yer almasma da olanak sağlamaktadır. Her yıl yeniden değerleme sonunda amortismana tabi maddi duran varlıkların değerleri yükselmekte, değer artış fonları sermayeye ilave edildiği taktirde ise vergi dışı bırakılmaktadır. Maddi duran varlıkların yeniden değerlendirilmesiyle, yukarıda belirtildiği üzere, yeterli seviyede de amortisman ayrılmasına çalışılmaktadır. Amortismanlar, duran varlıkların değerinde meydana gelen azalmanın, o yılın giderlerine aktarılması işlemidir. V. U.K. 'nun 313. maddesinde duran varlıkların amortismana tabi olabilmesi kullanılma sürelerinin bir yılı geçmesine, değer kaybma uğramalarına, belirli bir tutan aşmalarına, işletmede kullanılmalarına ve envantere kayıtlı olmalarına bağlıdır. 1970'li Yılların ortasında yüksek enflasyonun işletmenin tüm dengelerini bozarak devam etmesi, 2791 Sayılı Kanun ile uygulamaya konulan yeniden değerlemenin 1982 yılı sonu itibariyle bir defaya mahsus olarak katsayılarla geriye dönük olarak uygulanmasını sağlamıştır. Daha sonra ise, enflasyonun devam etmesiyle, yeniden değerlemeye süreklilik kazandınlmıştır. Yeniden değerlemenin yapıldığı 1982 yılına kadar, birikmiş amortismanların, yeniden değerlemeye tabi olmaması, duran varlıkların yenilenme olanağını vermeyen bir amortisman birikimine neden olmuştur. Geriye dönük yeniden değerleme düşük seviyede olan birikmiş187 amortismanların hızlı artışını kısa sürede gerçekleştiremediğinden, amortisman oranlarının yükseltilmesine gidilmiştir. 21/1/1983 Tarih ve 2791 Sayılı Kanun' la V. U.K. 'nun 315. maddesi değiştirilerek değişmez yüzdeler yönteminin uygulanmasında amortisman oranlan %25 e yükseltilmiştir. Aynı kanun ile maddi duran varlıkların kısa sürede amorti edilebilmeleri için azalan bakiyeler yönteminin uygulanmasında amortismanın oranı da %50 olarak belirlenmiştir. 1983 'den sonra alınan duran varlık üzerinden yüksek seviyede amortisman ayırımı yapılmıştır. Dolayısıyla, 1983 yılından sonra alınan duran varlıkların, yüksek oranlı amortisman ayınmıyla ekonomik ömürlerinden önce amortisman ayırımları tamamlanmış olmaktadır. İşletmelerin yeniden değerlemenin yanında isteğe bağlı olarak yüksek oranda amortisman uygulamasına gitmeleri gerekli fon birikimini elde etmelerini sağlamıştır. Yüksek amortisman uygulamasının geçici olması gerekirken, işletmeler bu uygulamayı fon birikiminin sağlanmasından dolayı sürekli uygulamışlardır. Bu durum, devletin vergi kaybına da neden olmuştur. 6.7.1994 Tarih ve 21982 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 4008 Sayılı Kanun ile V. U.K. 'nun 315. maddesinde değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle, değişmez yüzdeler yönteminde amortisman oranlan %25'den, %20'ye, azalan bakiyeler yönteminde ise, amortisman oranlan %50'den %40'a indirilmiştir. Sözü edilen bu son değişikliğin 2.6.1995 tarih ve 22301 Sayılı Resmi Gazete ile yayınlanarak 4108 Sayılı Kanun ile 1. 1. 1 995 tarihinden itibaren geçerli olacağı hükmü getirilmiştir. Amortisman oranlan halen duran varlığm ekonomik ömrüne göre, yüksek seviyede bulunmaktadır. İşletmelerin geçmiş yılların telafisi amacı ile gerekli fon birikimini elde ettikten sonra, yüksek amortisman oranlarını terkederek, %10 ve %20 gibi normal amortisman oranlarını uygulamalan gerektiğini belirtmek uygun olacaktır. Yüksek amortisman oranı uygulaması kimi iş kollan için gerektiğinde teşvik önlemleri arasında yer almalıdır. Yeniden değerleme, enflasyonun devamlılık göstermeye başlaması ile kavram ve uygulama olarak ilgi görmüştür. Enflasyonun etkisiyle işletmelerin tüm dengelerinin bozulması yeniden değerlemenin gerçekçi olarak devam etmesini sağlamıştır. Bu durum, duran varlıkların gerçekçi değerde bilançoda yer alması ile gerçekçi amortisman ayrımını da sağlamıştır.1S8 Yeniden değerleme ile birlikte amortisman oranlarının da arttırılması enflasyona karşı işletmelerinin daha etkin korunmasını gerçekleştirm iştir. Bu çalışmada ele alınan ABC A.Ş'nde yapılan inceleme sonuçlarına tablolar bölümünde yer verilmiştir. Bu tablolarda görüldüğü gibi 1982-1994 yıllan arasmda yeniden değerleme yapılması sonucunda, 1 994 yılı sonunda maddi duran varlıkların değeri 595,9 milyar TL'dan 2,0 trilyon TL'ya yükselmiş ve değerleme farkı 1,4 trilyon TL olmuştur. Bu fark, %246 oranında bir artışı meydana getirmektedir. Birikmiş amortismanların tutan ise, 287,3 mifyar TL'dan 1,5 trilyon TL'ya yükselmiştir. Bu tutar, %423 oranmda bir artışı göstermektedir. Maddi duran varlıkların değerlerinde ve birikmiş amortismanların tutarlarında oluşan bu artışlar, değer artış fonunun da 637,1 milyar TL'ya ulaşmasını sağlanmıştır. Değer artış fonundan 1994 yılı sonuna kadar toplam 42,3 milyar TL sermayeye ilave edilmiştir. 1994 Yılı itibariyle yıllık amortisman fazlalığı 171,1 milyar TL olmuştur. 1982 yılından 1994 yılma kadar toplam vergi kazancı ise, 196,9 milyar TL'ya ulaşmıştır. Yeniden değerleme sonucu yüksek değerden aynlan amortismanların üretim maliyetine eklenmesiyle maliyetlerin seviyesi yükselerek az vergi ödenmesi sağlanmıştır. 1994 yılında satış maliyetine fazla amortisman olarak 171,1 milyar TL'nın eklenmesiyle vergi ve yasal yükümlülüklerin seviyesi 199,8 milyar TL'dan 121,0 milyar TL'ya düşmüştür. 1983 Yılından itibaren yeniden değerleme yapılmayan bilançolarda dönem karının, yeniden değerleme yapılmış bilançolardaki dönem karından yüksek olduğu görülmüştür. 1994 Yılı sonunda yeniden değerleme yapılmamış bilançoda vergi öncesi dönem kan 734,6 milyar TL iken, yeniden değerleme yapılmış bilançoda vergi öncesi dönem kan 563,5 milyar TL olmuştur. Amortismanlann gerçek değerler üzerinden aynlması, fazla vergi ve kar payı ödemelerini engellemiştir. Böylece, işletme varlıklarının yenilenmesi için gereken fon sağlanabilmiştir. Amortismanların189 ayrılmasıyla, duran varlıkların değerlerinde meydana gelen azalma, gider olarak gerekli hesaplara kaydedilerek, fonların işletmede kalması sağlanmıştır. Enflasyon nedeniyle maddi duran varlıkların üzerinden ayrılan amortismanların, özsermaye kaybına neden olması engellenmeye çalışılmıştır. öte yandan, ABC A.Ş.'nden örnek olarak alınan üç maddi duran varlık değerleri, birikmiş amortisman tutarları ve yıllık amortisman tutarları yeniden değerleme oranlarına ve İTO toptan eşya fiyat endekslerine göre yeniden değerlendirilmiştir. Yeniden değerleme oranlarına göre değerleme yapıldığında maddi duran varlık toplam değeri 14.564 milyon TL, birikmiş amortisman toplam tutan 3.285 milyon TL, yıllık amortisman toplam tutan ise, 794 milyon TL iken, ÎTO toptan eşya fiyat endekslerine göre yeniden değerleme yapıldığında maddi duran varlıkların toplam değeri 14.616 milyon TL'ya, birikmiş amortisman toplam tutan 3.374 milyon TL'ya ve yıllık amortisman toplam tutan 802 milyon TL'ya yükselmiştir. Bu durum, yeniden değerleme oranlarına göre yapılan değerleme sonuçlan ile İTO toptan eşya fiyat endekslerine göre yapılan yeniden değerleme sonuçlan arasında önemli farklılıkların oluşmadığını göstermektedir. Dolayısıyla, Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine dayanılarak yapılan yeniden değerlemenin, İTO toptan eşya fiyat endekslerine göre gerçekçi olduğu görülmektedir. Amortisman oranlarının, maddi duran varlıkların ekonomik ömrüne uygulanması ve yeniden değerlemenin, fiyat artışlanndaki orana göre yapılması gerekir. Amortisman oranlarının maddi duran varlıkların ekonomik ömrünü aşacak şekilde düşük olması veya yeniden değerleme oranının fiyat artış oranından düşük olması işletmenin kayıplarını karşılayamaz. Bunun aksi durumda ise, maddi duran varlıkların gerçek seviyelerinin üzerinde bir değere sahip olmasına, özsermayenin fazla artışına neden olurken, duran varlıklardan zamanından önce gerekli amortisman birikimi sağlanır. Yüksek amortisman oranı uygulaması maddi duran varlıkların ekonomik ömrü tamamlanmadan, tüm amortismanın aynlmasına yol açar. Böylece, duran varlığın yenilenme zamanından önce amortisman birikimi sağlanıp, finansman aracı olarak kullanılması gerçekleşir, öte yandan ise, ödenmesi gereken vergi ve kar paylan olması gerekenin altında kalır. Dolayısıyla, yeniden değerleme, duran varlığın değerini sürekli olarak gerçekçi bir seviyede saptanmasını sağlamalı, amortisman ayırımı190 da duran varlığın ekonomik ömrüne uygun olarak, duran varlığın üretim maliyetine sürekli katkıda bulunacak nitelikte olmalıdır. Enflasyonun yaptığı olumsuz etkileri ortadan kaldırmada kullanılacak en önemli faktör, enflasyonun ortadan kaldırılmasıdır. Bu gerçekleşmediği taktirde kullanılacak yöntem, gerçekçi olarak saptanacak yeniden değerleme oranlarıyla yapılacak değerlemedir. Enflasyon, en fazla duran varlıkları etkilemektedir. Para değerindeki değişmeler dönen varlıkları da, duran varlıklar kadar olmasa da etkilemektedir. Dönen varlıklar ne kadar çabuk paraya çevrilebilirse enflasyondan da o kadar az etkilenmiş olurlar ve satın alma güçlerinde azalma meydana gelmez. Yeniden değerleme, amortismana tabi maddi duran varlıklarla birlikte, bilançonun dönen varlıklar gibi diğer kalemlerine de enflasyondan etkilenmeleri ölçüsünde, farklı oranlarda da olsa uygulanmalıdır. Bu gereksemenin, özellikle enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde kendini göstereceğini belirtmek gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Modele de determination de prix de vente effectif flou

    Bulanık etkin satış fiyatı belirleme modeli

    FARUK ERTUĞ

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2000

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiGalatasaray Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ETHEM TOLGA

  2. Türk vergi sisteminde yeniden değerlemenin işletmelerin yapılarına etkileri

    The Influence of the re-evaluation at Turkish tax system over the structure of the establishments

    ADNAN ERDAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    EkonomiDokuz Eylül Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FEVZİ DEVRİM

  3. Yeniden değerleme ve muhasebeleştirme

    Başlık çevirisi yok

    YUNUS NADİ TÜRKMAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    İşletmeAtatürk Üniversitesi

    PROF.DR. YUNUS KİSHALI

  4. Amortismanların sınai işletmeler açısından yorumlanması

    Commenting on amortization for industrial businesses

    SUAT YILDIRIM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    İşletmeAtatürk Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. REŞAT KARCIOĞLU

  5. Anonim ortaklıklar ve Vergi Hukuku yönünden iç kaynaklardan sermaye artırımı

    Başlık çevirisi yok

    NEVİN YURTMAN DEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    Hukukİstanbul Üniversitesi

    Mali Hukuk Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER TEOMAN