Böbrek nakli hastalarında karotis intima media kalınlığı ile kardiyovasküler mortalite, morbidite ve greft kaybı arasındaki ilişki
Böbrek nakli hastalarinda karotis i̇ntima media kalinliği i̇le kardiyovasküler mortalite, morbidite ve greft kaybi arasindaki i̇lişki
- Tez No: 538665
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ARZU VELİOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, Nephrology
- Anahtar Kelimeler: Böbrek nakli, karotis intima media kalınlığı, FGF-23, kardiyovasküler olay, greft kaybı, Renal transplantation, Thickness of carotid intima-media, FGF-23, cardiovascular event, graft loss
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 89
Özet
Giriş ve Amaç Günümüzde son dönem böbrek hastalığının en iyi tedavisi böbrek naklidir. Böbrek nakli sonrasında kardiyovasküler hastalıklar (KVH) önemli bir mortalite ve morbidite nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Karotis intima media kalınlığının (KIMK) ultrasonografik ölçümü böbrek nakli hastalarında koroner aterosklerozun göstergesi olarak kullanılabileceği bildirilmiştir. Çalışmamızın amacı böbrek nakli yapılan hastaların post-transplant dönemde yapılan KIMK ölçümleri ile post-transplant dönemde gelişen kardiyovasküler hastalıkları, risklerini ve buna bağlı mortalite ve morbidite ve greft kaybı arasındaki ilişkiyi araştırmak ve KIMK'nın, aterosklerozun bir göstergesi olarak, kardiyovasküler hastalık, greft kaybı ve/veya ölüm riskini belirlemekte kullanılabilirliğini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem Çalışmaya 2010 yılı ve öncesinde böbrek nakli yapılan ve 2010 yılında KIMK ölçülen 45 hasta dahil edildi. Retrospektif olarak hastaların demografik bilgileri, diyaliz öyküleri, laboratuvar verileri, almakta oldukları immünsupresif ajanlar ve diğer tedaviler, post-transplant dönemde diyaliz ihtiyaçlarının gelişip gelişmediği, FGF-23 düzeyleri, KIMK ölçümleri ve plak varlıkları kaydedildi. Post-transplantasyon hastaların KVH ve greft kaybı öyküsü alındı. Kardiyovasküler olay (KVO), greft kaybı ve/veya ölüm gelişen hastaların verileri karşılaştırıldı. Bulgular Çalışmamıza katılan 45 hastanın % 55.6'sı kadın, % 44.4'ü ise erkekti. 3 (% 6.7) hastanın bilinen DM, 41 (% 91.1) hastanın bilinen HT, 28 (% 62.2) hastanın ise bilinen HL öyküsü mevcuttu. Nakil öncesi diyaliz süresi ortalama 32.73 ± 33.7 ay idi. Hastaların ölçüm sırasındaki yaş ortalaması 41.96 ± 11.33 yıl ve ölçüm sonrası takip süresi 81.33 ± 30.46 ay idi. Tüm hastaların KIMKort 0.59 ± 0.11 cm, FGF-23 ortalaması 11.3 ± 7.04 pg/ml idi. Ölçüm sonrasında 3 (% 6.7) hastada KVO, 7 hastada (% 15.6) greft kaybı ve 1 hastada (% 2.2) ölüm gelişti. KVO geçiren hastaların ölçüm sırasındaki yaş ortalaması 55.33 ± 14.36 yıl, nakil öncesi diyaliz süresi 21 ± 19.67 ay, KIMKort 0.66 ± 0.13 cm, FGF-23 ortalaması 11.19 ± 4 pg/ml idi. Greft kaybı gelişen hastaların ölçüm sırasındaki yaş ortalaması 43.29 ± 10.82 yıl, nakil öncesi diyaliz süresi 36.71 ± 38.43 ay, KIMKort 0.62 ± 0.08 cm, FGF-23 ortalaması 20.61 ± 12.14 pg/ml idi. Ölüm gerçekleşen hastanın ise ölçüm sırasındaki yaşı 66 yıl, nakil öncesi diyaliz süresi 39 ay, KIMKort 0.69 cm ve FGF-23 ortalaması ise 15.7 pg/ml idi. KIMK ölçümü sonrasında KVO, greft kaybı ve/veya ölüm gelişen toplam 9 hastanın hiçbirinde, regresyon analizlerinde, yaş, KIMKort, FGF-23 düzeyi, diyaliz süresi, DM, HT ve HL varlığı, plak varlığı, biyokimyasal parametreler ve lipid profili ve tedavi ajanları açısından anlamlı bir fark elde edilmedi. Tartışma ve Sonuç Bu çalışmada, KIMK ile böbrek naklinden sonra gelişen KVO, greft kaybı ve/veya ölüm arasındaki olası ilişki varlığı araştırıldı. Literatürde KIMK'nın sistemik ve koroner aterosklerozun göstergesi olduğunu ve hem sağlıklı popülasyonda hem de böbrek nakli yapılan hastalarda gelişebilecek olan kardiyovasküler olayların predikte edilmesinde kullanılabileceğini destekleyen çalışmalar mevcuttur ancak bizim çalışmamızda bu ilişkiyi destekleyen veriler elde edilmedi. Literatürde KIMK ile greft kaybı arasındaki ilişkiyi araştıran bir çalışma bulunmamıştır ve bizim çalışmamız da KIMK ile greft kaybı arasında bir ilişki olmadığı gözlemlenmiştir. Daha önce yapılan çalışmaların birçoğundan farklı olarak KIMK ile aterosklerotik süreçler arasında ilişki bulunmaması örneklemin küçük olması ile açıklanabilir ancak bu konuyla ilgili daha fazla prospektif çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Introduction and Objective The best treatment for end-stage renal disease is renal transplantation. Cardiovascular diseases (CVD) after kidney transplantation are the most important cause of significant mortality and morbidity. Ultrasonographic measurement of carotid intima media thickness can be used as a marker of coronary atherosclerosis in renal transplant recipients. In this study, we aimed to investigate the relationship between carotid intima media thickness and cardiovascular mortality and morbidity, graft loss and death in renal transplant recipients and to assess the usefulness of the intima media thickness of carotid as an indicator of atherosclerosis in determining the risk of cardiovascular disease, graft loss and / or death Material and Method Forty-five kidney transplant patients whose carotid intima media thickness was measured in 2010 were included in this study. Their demographic information, dialysis stories, laboratory data, immunosuppressive agents, FGF-23 levels, CIMT measurements and plaque presence were recorded. Patients who had a cardiovascular event, graft loss and/or death after measurement of CIMT in post-transplantation period were identified. The data of patients who had CVD, graft loss and/or death were compared. Results 55.6% of the patients were female and 44.4% were male. There were known DM of 3 (6.7%) patients, known HT of 41 (91.1%) patients and known HL of 28 (62.2%) patients. The mean age of the patients when CIMT measurement is made was 41.96 ± 11.33 years and the follow-up time after the measurement was 81.33 ± 30.46 months. The mean duration of dialysis before transplantation was 32.73 ± 33.7 months. Thickness average of carotid intima media of all patients was 0.59 ± 0.11 cm, FGF-23 mean was 11.3 ± 7.04 pg / ml. After measurement, 3 patients (6.7%) had CVD, 7 patients (15.6%) had graft loss and 1 patient (2.2%) had death. The mean age of the patients with CVD was 55.33 ± 14.36 years, mean duration of dialysis before transplantation was 21 ± 19.67 months, CIMTmean was 0.66 ± 0.13 cm and FGF-23 was 11.19 ± 4 pg / mL. The mean age at the time of CIMT measurement of the patients who had graft loss was 43.29 ± 10.82 years, mean duration of dialysis before tranplantation was 36.71 ± 38.43 months, CIMTmean was 0.62 ± 0.08 cm and FGF-23 was 20.61 ± 12.14 pg / mL. In the case of death, the age of measurement was 66 years, pre-transplantation dialysis duration was 39 months, CIMTmean was 0.69 cm and FGF-23 was 15.7 pg / mL. There were no significant differences between the groups when compared in regard of age, CIMTmean, FGF-23 level, duration of dialysis, presence of DM, HT and HL, plaque presence, biochemical parameters and lipid profile and treatment agents. Discussion and Conclusion In this study, the possible association between carotid intima-media thickness and CVD, graft loss and / or death following renal transplantation was investigated. There are studies in the literature supporting that CIMT is indicative of systemic and coronary atherosclerosis and may be used in predicting cardiovascular events that may develop in both healthy populations and patients with renal transplantation but in our study there was no data supporting this association. In the literature, there is no study investigating the relationship between CIMT and graft loss, and in our study there was no correlation between CIMT and graft loss. Unlike most previous studies, the lack of association between CIMT and atherosclerotic processes can be explained by the small sample size, but there is a need for more prospective studies on this topic.
Benzer Tezler
- Böbrek nakli yapılan çocuk hastalarda hipertansiyon ve kardiyovasküler komplikasyon sıklığının araştırılması
Investigation of the frequency of hypertension and cardiovascular complications in pediatric kidney transplant recipients
AHMET SELİM BAŞKAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAkdeniz ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLŞAH KAYA AKSOY
- Böbrek nakli hastalarında serum TWEAK ve FGF-23 düzeylerinin karotid aterosklerozu ile ilişkisi
The association between serum TWEAK anf FGF-23 levels and carotid atherosclerosis in renal transplant patients
ÖZKAN GÜNGÖR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
NefrolojiEge Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN TÖZ
- Böbrek nakli yapılan hastalarda ateroskleroz: İnsülin direnci ve serum fetuin-A ile ilişkisi
Atherosclerozis in renal transplant patients: Relationship with insulin resistance and serum fetuin-A
ARZU AKGÜL
- Böbrek fonksiyonları normal olan renal transplant hastalarında serum asprosin düzeyleri ile insülin direnci, nabız dalga hızı, santral kan basıncı ve diğer kardiyovasküler risk faktörleri arasındaki ilişki
The relationship between serum asprosin levels and insulin resistance, pulse wave velocity and other cardiovascular risk factors in renal transplant patients with normal kidney functions
ÖMER FARUK USCA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
NefrolojiNecmettin Erbakan Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KÜLTİGİN TÜRKMEN
- Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda renal transplantasyon sonrası kardiyak morfoloji ve fonksiyon, nabız dalga hızı ve karotis intima media kalınlığındaki değişimlerin değerlendirilmesi
Evaluation of changes at cardiac morphology and function, pulse wave velocity and carotis intima mediathickness after reanl transplantation at patients with end stage renal disease
ARZU ER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
KardiyolojiAkdeniz ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM DEMİR