Metabolik sendromu ve yeni tanı konmuş tip 2 diyabetes mellitusu olan hastalarda kardiak diyastolik disfonksiyon sıklığı ve rosiglitazone kullanımının diyastolik disfonksiyon üzerine olan etkileri
The frequency of diastolic dysfunction in patients who have metabolic syndrome and new onset type 2 diabetes mellitus and the effect of rosiglitazone use on diastolic dysfunction
- Tez No: 538961
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ZEKAİ KUYUBAŞI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Kardiyoloji, Endocrinology and Metabolic Diseases, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
Çalışmamızda metabolik sendromu ve yeni tanı almış diyabeti olan 40 hastayı inceledik. Çalışmaya özellikle metabolik sendromu olan hastaların seçilmesi, bu hasta grubunda insülin direncini araştırmak ve bunun olası kardiyovasküler etkilerini ortaya çıkarmak amacına yönelikti. Tüm hastaların bazal kan glukozu, lipid profili, AST, ALT, mikroalbüminüri, insülin, C peptid gibi biyokimya değerleri incelenip HOMA-IR tekniği ile insülin direnci hesaplandı. Daha sonra ekokardiyografileri yapılarak başta diyastolik disfonksiyon olmak üzere tüm parameteleri değerlendirildi. 40 hastanın 26 sında insülin direnci saptanırken(Grup1 %65) 14'ünde(Grup2 %35) insülin direnci saptanmadı. Bu hastaların başlangıç ekokardiyografileri karşılaştırıldığında Grup 1'de diyastolik disfonksiyon bulguları diğer gruba oranla istatistiki olarak daha belirgin bulundu(P=0,004). Bu bulgu bize insülin direncinin diyastolik fonksiyonları olumsuz yönde etkilediğini düşündürttü. Diğer taraftan diyastolik disfonksiyon tespit edilen toplam 29 hastaya, 8 hafta süre ile günde 4 mg Rosiglitazone verildi. Sonrasında kan değerleri ve ekokardiyogramları tekrar edildi. 6 hastada diyastolik fonksiyonlarda düzelme görüldü(p=0,01). Yine tedavi öncesinde 29 hastanın 19'unda insülin direnci saptanırken, tedavi sonrasında bu değer 11'e düştü ve toplam 8 hastada insülin direncinin düzeldiği gözlendi(p=0,009). Tedavi sonrasında gerek insülin direncinde gerekse diyastolik fonksiyonlarda anlamlı düzelmeler izlendi. Sonuç olarak; İnsülin direnci olan grupta diyastolik disfonksiyon daha ağır seyretmekte olup Rosiglitazone kullanımı ile gerek diyastolik disfonksiyonda gerekse insülin rezistansında düzelme gözlenmektedir. Diyabet tedavisinde özellikle erken dönemde bu tür antidiyabetik ajanların kullanımı, plazma glukozunu düşürmenin ötesinde kardiyovasküler sistem üzerine koruyucu etki göstermesi bakımından önemli gözükmektedir.
Özet (Çeviri)
In our study, we recruited 40 patients who have metabolic syndome and new onset diabetes. Our purpose for choosing patients who have metabolic syndrome is to investigate the insulin resistance(IR) and its possible related cardiovascular effects. After all patients' biochemical parameters including plazma glucose levels, lipid panels, ALT, AST, insulin, C peptide, microalbuminuria levels were assesed and insulin resistance calculated by using the HOMA-IR formula, echocardiography was performed in order to evaluate the cardiac parameters especially the diastolic functions. While insulin resistance was found in 26 patients( group 1 %65), the rest 14 ( group 2 %35) had no IR. When we compared the two groups' echocardiographic findings, there was a significant statistical difference in terms of diastolic dysfunction indicating that Group 1 has more severe diastolic dysfunction than Group 2(p=0,004). This finding led us to think that insulin resistance might aggravate diastolic dysfunctions in a diabetic patient. 29 patients whom assesed to have diastolic dysfunction were treated with Rosiglitazone PO 4 mg/day for 8 weeks. After checking the blood values for biochemical parameters and performing second echocardiography, we found that there was normalization of diastolic functions in 6 patients(p=0,01). Furthermore the number of patients who had insulin resistance decreased from 19 to 11 which was statistically significant(p=0,009). In conclusion; diastolic dysfunction is an abnormality which is more severe in diabetic patients who have insulin resistance. Administration of Rosiglitazone not only decreases the insulin resistance but ameliorates the diastolic dysfunction as well. It seems important to us that if we administer such oral antidiabetic drugs to diabetic patients particularly in the early stages of the disease, we may be able to prevent some of the devastating cardiovascular effects beyond lowering the plazma glucose.
Benzer Tezler
- Prostat adenokarsinomlarında psa değerlerinin gleason skor ve klinik evre ile ilişkisi
The relation between psa and gleason score and clinical phase in prostate adenocarsinoma
HACI HASAN ESEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
PatolojiSelçuk ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MUSTAFA CİHAT AVUNDUK
- Meme kanseri metabolik sendrom ilişkisi
Breast cancer and metabolic syndrome relationship
SEMİH YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
OnkolojiErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METİN ÖZKAN
- Ada prediyabet risk anketinin Türk prediyabet hastalarında nefropatinin ve diyabetin öngörülmesi konusundaki etkinliği
The efficacy of the ada prediabetes risk questionnaire on the prediction of nephropathy and diabetes in Turkish prediabetes patients
İDRİS BAYDAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DOĞAN NASIR BİNİCİ
- Polikistik over sendromlu hastalarda karaciğer yağlanması ve non-invaziv hepatik indekslerin değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
DERVİŞ MURAT AKKURD
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıMersin Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FEHMİ ATEŞ
- Hipogonadotropik hipogonadizmin tanısında KAL1, FGFR1,GPR54, NELF mutasyonlarının multipleks ligasyon bağımlı prob amplifikasyon (MLPA) yöntemiyle analizi
Analysis of KAL1, FGFR1, GPR54 and NELF mutations with the method multiplex ligation-dependent probe amplification (MLPA) in diagnosis of hypogonadotropic hypogonadism.
HİLMİ UMUT ÜNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıGATAİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. Ş. EROL BOLU