KOAH atağında hastanede yatarak kısa süreli pulmoner rehabilitasyon etkinliği
A short-term pulmonary rehabilitation in aecopd during hospitalization
- Tez No: 540042
- Danışmanlar: PROF. PINAR ERGÜN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Atatürk Göğüs Has. ve Göğ. Cerr.Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 127
Özet
Amaç: KOAH alevlenmesi; semptomlarda ek tedavi gereksinimi ile sonuçlanacak şekilde akut bir kötüleşme olarak tanımlanmaktadır. Alevlenmelerde egzersiz kapasitesinde azalma, kas kuvvet kaybı, yaşam kalitesinde ve psikososyal durumda kötüleşme sıklıkla görülmektedir. Alevlenme sonrası tekrar alevlenmeler ile hastane yatış oranı da artmaktadır. Alevlenmelerin hastalar ve sağlık sistemleri için uzun vadede olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu prospektif randomize kontrollü çalışmanın amacı; KOAH alevlenmesi nedeniyle başvuran ve yatarak tedavi gören hastalarda multidisipliner, kapsamlı, direkt gözetimli, kısa süreli Pulmoner Rehabilitasyonun yaşam kalitesi, egzersiz kapasitesi, dispne algısı, psikososyal durum ve taburcu olduktan sonra ilk 3 ayda hastane başvurusu üzerine etkilerini araştırmaktır. Metot: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kronik Solunum Yetmezliği Kliniğinde Mayıs 2018- Ekim 2018 tarihleri arasında KOAH akut alevlenme tanısı ile yatarak tedavi gören 42 hasta çalışmaya dahil edildi. KOAH alevlenmesine ek olarak akut kardiyak hadise, pulmoner emboli, dekompanse solunum yetmezliği, pulmoner rehabilitasyon program bileşeni olarak egzersiz tedavisi almasını engelleyecek düzeyde iskelet-kas, nörolojik, psikiyatrik komorbiditesi olan ve son 1 yıl içinde pulmoner rehabilitasyon programına katılım gösteren olgular çalışma dışı bırakıldı. Olgular hastane yatışı sonrası 48 saat içinde değerlendirilerek çalışma ve kontrol gruplarına randomize edildi. Olguların KOAH evreleri; spirometrik olarak ve grupları KOAH birleşik değerlendirme GOLD 2019 evrelemesi (ABCD)'ye göre belirlendi. Olguların hastane başvurularında cinsiyet, yaş, sigara öyküleri, yıllık atak sayıları, komorbiditeleri, uzun süreli oksijen tedavisi (USOT) ve/veya solunum destek cihazı kullanımı, laboratuvar bulguları (nötrofil, sedimantasyon, CRP, prokalsitonin), nonspesifik balgam kültür sonuçları ve Ekokardiyografi (EKO) değerlendirmeleri hasta takip formuna kaydedildi. Olguların solunum fonksiyonları (FEV-1, FVC, FEV-1/FVC) spirometri ile, nefes darlığı algısı Modifiye Medical Research Council (MMRC) dispne skalası ile, egzersiz kapasitesi 6 dakika yürüme testi (6DYT) ile, fiziksel performansı 30 saniye otur kalk testi ile, periferik kas kuvveti handgrip el dinamometresi ile, solunum kas kuvveti Maksimum inspiratuar (MIP) ve ekspiratuar (MEP) basınçlar ile, vücut kompozisyonları (vücut kitle indeksi (VKİ), yağlı kitle (FM), yağsız vücut kitlesi (FFM), yağsız vücut kitlesi indeksi (FFMI)) biolelektiriksel impedans yöntemi ile, psikososyal durumu Hastane Anksiyete Depresyon Skalası (HAD) ile ve sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi St. George's Solunum Anketi (SGRQ) ile değerlendirildi. Grupların ilk değerlendirmeleri yatıştan sonraki 48 saat içinde, son değerlendirmeleri ise taburcu olacakları gün yapıldı. Çalışma grubuna alevlenmenin farmakolojik tedavisine ek olarak egzersiz eğitimi, vücut kompozisyonu değerlendirilmesi ve destek tedavi, psikososyal durumun değerlendirilmesi ve destek tedavisini içeren pulmoner rehabilitasyon uygulandı. Egzersiz protokolü; haftada 5 seans; toplam 10 seans olmak üzere yatak başı üst ve alt ekstremite bisiklet ergometresi ile endurans ve kuvvetlendirme eğitiminden oluşmakta idi. Kontrol grubuna da farmakolojik tedaviye ek olarak pulmoner rehabilitasyonun egzersiz dışı komponentleri uygulandı. Çalışmanın ikincil sonlanım noktası taburculuk sonrası üç ay içinde tekrar hastane başvurusunun değerlendirilmesi idi. Bulgular: Çalışmayı 37 hasta tamamlayabildi. Çalışma ve kontrol grubunda tedavi öncesi cinsiyet, sigara kullanımı, spirometrik ve birleşik değerlendirmeye göre hastalık evreleri, vücut kompozisyonları, solunumsal cihaz kullanımları, komorbiditeleri, laboratuar, EKO ve AKG bulguları açısından aralarında fark saptanmadı. Kontrol grubunun yaş ortalaması çalışma grubundan istatistiksel olarak daha yüksek saptandı. Ancak kontrol grubunun yaş ortalamasının herhangi bir değerlendirme ile anlamlı bir korelasyonu bulunamadı. Her iki grubun tedavi öncesi değerlendirmeleri karşılaştırıldığında gruplar arasında; dispne algısı, solunum kas kuvveti, egzersiz kapasitesi, solunum fonksiyonları, el kavrama kuvveti, sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi, psikososyal durum ve inflamatuar belirteçler açısından anlamlı bir farklılık saptanmadı. Tedavi sonrası her iki grubun da dispne algısı, egzersiz kapasitesi, solunum fonksiyonları, solunum kas kuvveti, sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi ve psikososyal durumunda anlamlı düzelme saptandı. Her iki grup bireylerinin tedavi sonrası fark değerleri karşılaştırıldığında 6 DYT dışında, diğer parametrelerde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı. Çalışma grubunun egzersiz kapasitesindeki artışın kontrol grubundan daha fazla olduğu görüldü. Çalışma grubuna uygulanan PR sonrası sistemik inflamasyon belirteçlerinde artış izlenmedi. Taburculuk sonrası 3 aylık takipte kontrol grubunun çalışma grubundan daha fazla hastane başvurusu yaptığı saptandı. Ancak hastane yatışları açısından iki grup arasında farklılık saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda PRP sonrası çalışma grubunda egzersiz kapasitesinde anlamlı artış olmuş ve uygulanan egzersiz eğitiminin sonraki hastane yatışını azaltmasa dahi gelecek alevlenmelerde olumlu etkisi olduğu görülmüştür. Bu nedenle bu çalışma; alevlenme nedeniyle hastanede yatarak tedavi gören hastalarda erken PR'nin sistemik inflamasyonu artırmadan, etkin ve güvenli bir şekilde uygulanabilir olduğunu göstermiştir
Özet (Çeviri)
Objective: An exacerbation of COPD is defined as an acute event characterised by a worsening of the patient's respiratory symptoms that is beyond normal day-to-day variations and leads to a change in medication. Reduction of exercise capacity, muscle weakness, deterioration of quality of life and worsening of psychosocial status are frequently seen in exacerbations. The rate of hospital admissions increases with re-exacerbations. Exacerbations have long-term adverse effects on patients and health systems. The aim of this prospective randomized controlled trial was to investigate the effects of multidisciplinary, comprehensive, direct supervised, short-term pulmonary rehabilitation on quality of life, exercise capacity, dyspnea, psychosocial status, and hospital admissions within 3 months after discharge Method: At Health Sciences University Ankara Atatürk Chest Diseases and Chest Surgery Health Practice and Research Center the Clinic of Chronic Respiratory Failure, the trial included fourty-two patients diagnosed with acute exacerbation of COPD between May 2018 and October 2018. In addition to COPD exacerbation, patients with acute cardiac event, pulmonary embolism, decompensated respiratory failure, skeletal-muscular, neurological, psychiatric comorbidity who did not allow exercise therapy as a component of pulmonary rehabilitation program and the patients who applied PR in the last one year were excluded from the study. Participants were evaluated within 48 hours after admission and randomized to study and control groups. COPD stages of participants; spirometric grading system and combined COPD assessment were determined according to GOLD 2019 staging (ABCD). At first evaluation of participants; sex, age, smoking history, annual number of exacerbations, comorbidities, long-term oxygen therapy (LTOT) and / or respiratory support device use, laboratory findings (neutrophil, sedimentation, CRP, procalcitonin), nonspecific sputum culture results and echocardiography (ECO) evaluations were recorded at patient follow-up form. In participants; respiratory function with spirometry, perception of dyspnea with Modified Medical Research Council (MMRC) dyspnea scale, exercise capacity with 6 minutes walking test, physical performance with 30 seconds sit to stand test, peripheral muscle strength with handgrip hand dynamometer, respiratory muscle strength evaluation with Maximum inspiratory and expiratory pressures (MİP-MEP), the body composition by biolecular impedance method (BMİ, FM, FFM, FFMI), psychosocial status with Hospital Anxiety Depression Scale (HAD) and health related quality of life with St. George's Respiratory Questionnaire (SGRQ) was evaluated. The first evaluations of the patients were performed within 48 hours of admission, and the final evaluations were made on the day of discharge. In addition to the pharmalogical treatment of exacerbation; PRP including exercise training, body composition evaluation and support treatment, evaluation of psychosocial status and supportive treatment was applied to the intervention group. Exercise protocol was 5 sessions per week total 10 sessions and included endurance and strength training with upper and lower extremity cycle ergometry. In addition to pharmacological treatment, non-exercise components of pulmonary rehabilitation were applied to the control group. The secondary outcome of the study was the evaluation of hospital admissions within 3 months after discharge. When pre-treatment evaluations of both groups were compared; No significant difference was found in terms of dyspnea perception, respiratory muscle strength, exercise capacity, respiratory function, hand grip strength, health related quality of life, psychosocial status and inflammatory markers. Results: Thirty-seven patients completed the training. In the intervention and control groups, there were no significant differences in terms of sex, smoking, spirometric grading and combined COPD assessment, body composition, respiratory devices, comorbidities, laboratory, ECO and AKG findings. The mean age of the control group was statistically higher than the study group. However, in the control group there was no significant correlation between the mean age and any evaluation. Significant improvement in dyspnea perception, exercise capacity, respiratory function, respiratory muscle strength, health-related quality of life and psychosocial status were observed in both groups after the treatment. After the treatment when the difference values of the two groups were compared; there was no statistically significant difference between the other parameters except 6MWT. The improvement of the exercise capacity of the intervention group was higher than the control group. There was no increase in systemic inflammation markers after PRP in the intervention group. At the 3-month follow-up after discharge, the control group had more hospital admissions than the intervention group. However, no difference was found between the two groups in hospitalizations. Conclusion: In our training, there was a significant increase in exercise capacity in the intervention group after PR, and it was observed that exercise training had a positive effect on future exacerbations even if it did not reduce subsequent hospitalization. Therefore, this training shows that early PRP can be applied effectively and safely without increasing systemic inflammation in patients who hospitalized for exacerbation.
Benzer Tezler
- Kronik obstrüktif akciğer hastalığı akut atağında prokalsitoninin klinik önemi
Clinical importance of procalcitonin in chronic obstructive pulmonary disease acute exacerbation
ZİNET GÜL ERSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Göğüs HastalıklarıAnkara ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NUMAN NUMANOĞLU
- Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı akut atakta yüksek doz nebülüze Flutikazon Propionat tedavisinin sistemik Kortikosteroid tedavisiyle karşılaştırılması
Comprison of systemic corticosteroid treatment with high dose Fliticasone Propionate in acute exacerbation of COPD
SERPİL ELADAĞ YURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Göğüs HastalıklarıAnkara ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UĞUR GÖNÜLLÜ
- Noninvaziv mekanik ventilasyon gerektiren KOAH atağında PAV ve PSV uygulamalarının karşılaştırılması
Compairing PSV and PAV on COPD requiring noninvasive mechanical ventilation
AYSUN ŞENGÜL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Göğüs HastalıklarıKocaeli ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İLKNUR BAŞYİĞİT
- Kronik obstrüktif akciğer hastalığı atağında serum surfaktan protein D düzeyinin atak ağırlığı ve mortalite ile ilişkisi
The relationship between serum levels of surfactant protein D in chronic obstructive pulmonary disease (COPD)exacerbation severity and mortality
FATMA ESRA GÜNAYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEDAT ALTIN
UZMAN NURDAN KALKAN
- Acil servise kronik obstrüktif akciğer hastalığı atağında başvurup solunum yetmezliği olan hastalarda non invaziv mekanik ventilasyon (NIMV) yanıtı eozinofilik endotipte, nötrofilik endotipe göre daha iyidir
Non-invasive mechanical ventilation response in patients with acute respiratory failure applied to the emergency service for copd eosinophilic endotype is better than neutrophi̇li̇c endotype
ABDURRAHMAN YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN FATMA ARMAĞAN HAZAR
UZMAN SİNEM GÜNGÖR