Geri Dön

Arşiv belgeleri ışığında Türk Kurtuluş Savaşı içinde Gediz Taarruzu ve sonuçları (24 ekim 1920 - 6 ocak 1921)

Gediz Attack and its consequences in the Turkish Independence War in the light of archive documents (October 24,1920 - january 6,1921)

  1. Tez No: 548157
  2. Yazar: GÜL BUSE HOŞGÖR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. VAHDETTİN ENGİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, Türk İnkılap Tarihi, History, History of Turkish Revolution
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 203

Özet

Birinci Dünya Savaşı'ndan mağlup olarak çıkan Osmanlı Devleti, Mondros Mütarekesi'nden sonra siyasî ve askerî açıdan çok zor bir döneme girdi. Bu dönem,“Mütareke Dönemi”olarak adlandırılmaktadır. Galip devletler, emperyalist amaçlarını tahakkuk ettirmek için savaş sürerken aralarında yapmış oldukları“Gizli Antlaşmalar”ile Türk topraklarını paylaştılar. Mondros sonrası, paylarına düşen bölgeleri işgale başladılar ve Yunan ordusunu da İzmir'e çıkardılar. Yunan ordusu özellikle İngiltere'nin desteğinde Batı Anadolu içlerinde hızla ilerlemeye başladı. Yunan ordusunun ilerlemesinin karşısına ilk başlarda düzenli orduyla çıkamayan Osmanlı Genelkurmayı, çareyi Yunan ordusunun karşısına Kuva-yıMilliyeyi (milis kuvvetleri) çıkarmakta buldu. Düzenli ordunun komutan ve subayları istifa ederek veya kimlik değiştirerek, mahalli kuvvetleri örgütleyip, direniş için cepheler oluşturdular. Millî direniş hareketine resmî olarak katılmamış gibi duran Türk ordusu, 1920 yılı Mart ayı başlarında millî kuvvetleri de bünyesine alarak, Yunan ordusu karşısında üç cephe oluşturmayı başardı. Kısa bir süre sonra bu cepheler Batı Cephesi Komutanlığının emir ve komutası altına girdi. 1920 yılı Eylül ayı başlarında, Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa ile Kuva-yı Seyyarenin Komutanı Ethem Bey, Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyasetinin karşı çıkmasına rağmen, Gediz'de mevzilenmiş olan 1. Yunan Kolordusuna bağlı 13. Piyade Tümenine taarruz etmek istediler. Ali Fuat Paşa'ya göre; Güney ve Doğu Cephelerinde gerekli tedbirler alındıktan sonra bütün dikkatler Batı Cephesi'ne verilmeliydi. Ali Fuat Paşa'ya göre, asıl tehlike Yunan istilasıydı. Yunan ilerlemesi karşısında yığınak yapmaktansa, münferit yakalanan Yunan kuvvetleri baskınlarla imha edilmeliydi. Ali Fuat Paşa bu düşüncesinden hareketle, Gediz'in kuzeydoğusunda Derbent Geçidinde mevzilenmiş olan 13. Yunan Tümenini münferit olarak yakaladığını düşünerek taarruz etmek istedi. Ali Fuat Paşa'nın taarruz için ısrarlı olması karşısında, Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa araya girerek, Ali Fuat Paşa'yı ve Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Alb. İsmet Bey'i dinledikten sonra taarruzun belli usuller altında yapılmasına izin verdi. 24 Ekim 1920 sabahı, iki piyade tümeni ve süvari kuvvetini teşkil eden Kuva-yı Seyyareden müteşekkil Batı Cephesi Komutanlığına bağlı Ertuğrul Grubu, Gediz'deki 13. Yunan Tümenine taarruz etti. Taarruz planının özeti şu idi:11. Tümen, Kuva-yı Seyyare ile birlikte sıklet merkezini oluşturdukları Yunan Tümeninin sağ kanadına, 61. Tümen ise sol kanadına taarruz edecekti. Kuva-yı Seyyare, sağ kanadı aşarak Yunan Tümenini kuşatacak ve Uşak'tan takviye kuvvet almasına da engel olacaktı. Mevziisinden sökülen ve kuşatılmış olan 13. Yunan Tümeni imha edilecekti. Gediz'e yapılacak taarruzu gizlemek maksadıyla eş zamanlı olarak Bursa ve Uşak Cephelerine de aldatma taarruzu yapılacaktı. 24 Ekim sabahı başlayan taarruz başarısız olunca, güneş batmadan önce ikinci taarruz yapıldı. Gece yarısına kadar devam eden bu taarruzda da Yunan Tümeni mevziisinden sökülemedi. 24 Ekim günü icra edilen taarruzlarda Kuva-yı Seyyare, Demirci Muharebesi'nde gösterdiği gayreti göstermeyerek, muharebeye öğlene doğru girdi. Cephe Komutanının Gediz'in doğusundaki tepeye taarruz etmesi için iki kere emir vermesine rağmen taarruzdan kaçındı. 24 Ekim günü icra edilen her iki taarruzun başarısız olması üzerine Ali Fuat Paşa, gece yarısı Ertuğrul Grubuna çekilme emri verdi. Çünkü Cephe Komutanı Ali Fuat Paşa, ertesi gün (25 Ekim) Bursa ve Uşak Cephelerinden yapılacak bir Yunan karşı taarruzunda kuşatılmaktan çekinmekteydi. Fazlaca sarsılan 13. Yunan Tümeni de kuşatılıp imha olmamak için 24/25 Ekim gecesi gece yarısından itibaren çekilmeye başladı. Taraflar birbirlerinden habersiz karşılıklı olarak çekildiler. Çekilen Yunan Tümeni, Hamidiyehanı'nda durarak yeniden savunma pozisyonu aldı. Yunan Tümeninin çekildiğini, 25 Ekim günü öğlene doğru öğrenen Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa, Kuva-yı Seyyareye bütün kuvvetleriyle takip ve imha harekâtına geçmesini emretti. Kuva-yı Seyyarenin Komutanı Ethem Bey, sadece iki müfrezesini takiple görevlendirmekle yetindi. Çünkü Ethem Bey, çekilen Yunan Tümeninin Köprühan'ın güneyinde, Uşak'tan takviye olarak gelen iki piyade alayı ile 25 Ekim sabaha karşı birleştiği haberini almış, 11. ve 61. Tümenler de muharebe sahasından çekilmiş olduklarından, tek başına taarruz etmek istememiştir. Ethem Bey, Ertuğrul Grubundan da takviye kuvvet alarak, Hamidiyehanı'nda mevzilenmiş olan 13. Yunan Tümenine bütün kuvvetleriyle ancak 27 Ekim günü öğlene doğru taarruza geçti, fakat başarılı olamayarak geri çekildi. 13. Yunan Tümeni, 31 Ekim'de karşı taarruza geçerek, Gediz kasabasını tekrar işgal etti. Gediz Taarruzunun başarısızlıkla neticelenmesi üzerine, Kuva-yı Seyyarenin başındaki Ethem Bey ile düzenli ordunun komutanları arasında karşılıklı suçlamalar başladı. Ethem ve ağabeyi Tevfik Bey, 11. ve 61. Tümenlerin görevlerini başaramadıkları, düzenli ordunun komutanları da Kuva-yı Seyyarenin ciddi olarak taarruza katılmadığı iddiasında bulundular. Yaptığımız araştırmanın sonucunda; Gediz Taarruzunun başarısız olmasında hem düzenli ordunun hem de Kuva-yı Seyyarenin müşterek sorumluluğunun olduğu kanaatine vardık. 11. ve 61. Piyade Tümenleri, 13. Yunan Tümenini mevziisinden söküp atamayarak çekilmek zorunda kaldılar. Kuva-yı Seyyare de Demirci Muharebesi'ndeki gayretini bu taarruzda göstermemiş ve Yunan Tümenini kuşatamamıştı. 13. Yunan Tümeninin karşısına taarruz için yeterli yığınak yapılamamıştır. Ertuğrul Grubu kuvvetleri arasında haberleşme sorunu yüzünden irtibatsızlıklar yaşandığından koordineli bir taarruz gerçekleştirilememiştir. Sürekli yağan yağmur, muharebe sahasını çamur deryasına çevirdiğinden taarruzu güçleştirmiştir. Cephane sıkıntısı baş göstermiştir. Muharip askerler, kış şartlarına uygun giydirilememiştir. En önemlisi de, Gediz Taarruzundaki başarısızlık, Yunan ordusunun Bursa ve Uşak Cephelerinden karşı taarruza geçmesine neden olmuştur. Gediz Taarruzu, sonuçları itibariyle başarısız bir taarruzdur ve bu başarısızlıkta gerek düzenli ordunun ve gerekse Kuva-yı seyyarenin müşterek sorumluluğu vardır. Başarısızlığın en büyük sorumlusu da Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi İsmet Bey'in karşı çıkmasına rağmen, Mustafa Kemal Paşa'yı ikna ederek, taarruzu icra eden Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa'dır.

Özet (Çeviri)

The Ottoman State was in a politically and militarily difficult era after the Armistice of Mudros because of the defeat in the World War I. This period is named as“Mütareke Dönemi – ArmisticeEra.”The victorious states shared Turkish land according to Secret Agreement they signed as the war was being waged in order to accomplish their imperialist aims. After the Armistice of Mudros, they started to invade the allocated lands and urged the Greek Army to land in İzmir. The Greek Army started to move fast in Western Anatolia particularly with the support of Britain. Unable to confront the progress of the Greek Army with a regular army initially, The Turkish General Staff resorted to Kuva-yıMilliye – national militia force to resist the occupation. The commadants and officers of the Turkish Regular army, either resigned or disguised, organized the local forces and set up battlefronts for resistance. Although the Turkish Army did not officially join the national resistance, she managed to set up three battlefronts against the Greek Army incorporating the national militia in early March in 1920. Soon these battlefronts were taken under the command of the Western Battlefront Commandership. In early September in 1920, Ali FuatPasa, the commandant of the Western Battlefront, and Ethem Bey, the commandant of Kuva-yıSeyyare – Mounted Militia, demanded to charge on 〖13〗^thGreek Infantry Division of the 1^stCorps deployed in Gediz, despite the opposition of the General Staff. Ali FuatPaşa claimed that the main focus should be on the Western Battlefront after all measures were taken on the Sothern and Eastern Battlefronts as he believed that the pivotal jeopardy was Greek invasion. He also argued that instead of build-up, the individual Greek troops should be annihilated with shock raids. Hence, Ali Fuat Paşa wanted to charge on 〖13〗^(th )Greek Division deployed in Derbent Passage in the northeast of Gediz with the assumption that the Greek Division was detached and vulnerable. Upon Ali FuatPaşa's insistence on attack, Mustafa Kemal Paşa, the Speaker of the Turkish Grand National Assembly, gave his consent to the attack after the talks with Ali FuatPaşave Colonel İsmet Bey, the chief of the General Staff, with certain considerations. In the morning on October 24, 1920, Ertuğrul Group of the Western Battlefront Commandership, which was comprised of two infantry divisions and the Mounted Militia, charged on 〖13〗^thGreek Division in Gediz. According to the plan, 〖11〗^th Division in the centre with the Mounted Militia was to charge on the right flank of the Greek Division whereas 〖61〗^stDivision was to attack to the left flank of the Greek Division. In the meantime, the Mounted Militia was to pass over the right flank and encircle the Greek Division blockading the reinforcements from Uşak. So the Greek Division was to be displaced from their emplacements and to be annihilated. Diversionary and Synchronic Attacks to Bursa and Uşak Battlefronts were also planned to cover the attack to Gediz. When the attack which started in the morning on October 24 failed, it was repeated before dusk. However, the attack which continued until late night failed to displace the Greek Divison. The Mounted Militia only joined the battle toward noon failing to display its vigor during Demirci Battle during the October 24 battles. Although the Battlefront Commandant ordered twice, they abstained from charging up the mountain east of Gediz. When both attacks on October 24 failed, Ali FuatPaşa ordered Ertuğrul Group to retreat at midnight. Because he was worried to be surrounded as a result of a Greek counter-attack from Bursa and Uşak Battlefronts on October 25. On the other hand, the Greek Division began to retreat as well after midnight on October 24-25 because they were shaken greatly and scared of annihilation after being encircled. Both armies retreated without knowing the moves of each other. The Greek Division took up defense position again in Hamidiyehanı. Ali FuatPaşa ordered the Mounted Militia to chase and annihilate the retreating Greek units when he learned the situation toward noon on October 25. However, Ethem Bey the commandant of the Mounted Milita, just sent two platoons to chase the Greek. Because Ethem Bey had already learned that the retreating Greek division joined forces with two reinforcement regiments from Uşak on October 25 morning and therefore he did not want to charge alone with 〖11〗^thand 〖61〗^stDivisions already withdrawn from the battlefield. Ethem Bey charged on 〖11〗^thGreek Division deployed in Hamidiyehanı with reinforcements from Ertuğrul Group on October 27 but he failed and retreated. 〖13〗^thGreek Division recaptured Gediz with a counter-attack on October 31. Failure of Gediz Attack caused mutual accusations between Ethem Bey and the commanders of the Regular Army. Ethem Bey and his elder brother Tevfik Bey claimed that 〖11〗^thand 〖61〗^stDivisions failed to accomplish their tasks while the commanders of the Regular Army argued the Mounted Militia did not join the attack seriously. According to our findings, we have concluded that both the Regular Army and the Mounted Militia are to be blamed for the failure of Gediz Attack. 〖11〗^thand 〖61〗^stDivisions failed to displace the Greek Division and they were compelled to withdraw. On the other hand, the Mounted Militia did not fight as vigorously as they did at Demirci Battle and they were unable to encircle the Greek Division. There was not sufficient build-up for a charge on 〖13〗^(th )Greek Division. Due to communication problems, the units in Ertuğrul Group was unable to launch a coordinated attack. Continually pouring rain turned the battlefield into mud and made the attack difficult. And the last of all, the combatant soldiers were not dressed appropriately for the season. The most important result of the failure of Gediz Attack was the counter-attack of the Greek Army from Bursa and Uşak Battlefronts. Regarding its consequences, Gediz Attack was an unsuccessful attack and both the Regular Army and the Mounted Militia had responsibilities for this failure. Ali FuatPaşa has the greatest responsibility for this failure because he planned and directed the attack after persuading Mustafa Kemal Paşa despite İsmet Paşa's opposition.

Benzer Tezler

  1. Urfa Sancağı ve çevresinde aşiretler (XVIII. ve XIX. yüzyıllar)

    The tribes in and vicinity of Urfa Sanjak (sub-province) (In the 18th and 19th centuries)

    MEHMET NURİ ŞANDA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    TarihMersin Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞERİFE YORULMAZ

  2. Lozan Antlaşması sonrası Midilli Adası'nda mübadele

    Population exchange in Midilli Island after the Treaty of Lausanne

    FİTNAT FATMA SÖNMEZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Tarihİstanbul Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ FUAT ÖRENÇ

  3. Milli Mücadele döneminde Doğu Çukurova

    Eastern Çukurova during the National Struggle

    SULTAN BERNA AKKOYUNLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Türk İnkılap TarihiAnadolu Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞADUMAN HALICI

  4. Mütareke yıllarında ordu müfettişliklerinin kuruluşu ve faaliyetleri

    Establishment and activities of army inspectorates during the armistice

    ORKUN CANBEK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Türk İnkılap TarihiAnkara Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKAN UZUN

  5. Çanakkale muharebelerinde 57. Alay

    The 57th Regiment in the Gallipoli campaign

    İSMAİL SABAH

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Tarihİstanbul Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ FUAT ÖRENÇ