Geri Dön

Konstriktif perikardit tanısında koroner arter hareket analizlerinin rolü

The role of coronary artery movement analysis in diagnosis of constrictive pericarditis

  1. Tez No: 548470
  2. Yazar: ÖZGE AKGÜN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CEVAT KIRMA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğt. Ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 27

Özet

Giriş ve amaç Konstriktif perikardit tanısı artan tanısal araçlara rağmen hala hastaların bir kısmında güçlükle konulabilmektedir. Konstriktif perikardit hastalarında pariyetal perikard tabakası ve/veya visseral perikard tabakası tutulur ve rijid, sert, kalbin diyastolik hareketini ciddi bir şekilde kısıtlayan hal alır. Bu durumda koroner arterlerin hareket paternlerinde de değişiklik olması beklenir. Tanısal olarak yapılan kateterizasyon işlemlerinin bir parçası olarak ya da operasyon öncesi koroner anatomiyi görmek için koroner anjiyografi sıklıkla yapılabilmektedir. Bu çalışmada konstriktif perikardit tanısı alan kişilerde koroner anjiyografi ile koroner arter hareketlerindeki değişiklikler araştırılmıştır. Bulgular Çalışmaya Ocak 2012- Ocak 2019 tarihleri arasında hastanemizde konstriktif perikardit tanısı ile opere edilmiş ve cerrahi olarak tanısı doğrulanmış 27 hasta alındı. Bir hasta koroner arterinde stentleme yapılmış olması ve segmenter hareket kusuru olması nedeni ile , 4 hasta da koroner anjiyografi kayıtlarının bulunmaması nedeniyle çalışma dışı bırakıldı Skopi görüntülerinden perikardiyal kalsifikasyon varlığı değerlendirildi. 8 hastada hiç perikardiyal kalsifikasyon izlenmezken, 7 hastada sol ön inen arter, sirkumfleks arter ve sağ koroner arter sahalarının tümünde kalsifikasyon izlendi. Hastaların 3'ünde iki koroner arter sahasında, 4'ünde ise yalnızca bir koroner arter sahasında kalsifikasyon olduğu görüldü. Koroner anjiyografi görüntüleri koroner arterlerin hareket analizleri için değerlendirildi. En az bir koroner arter distal segmentinde longitudinal ve/veya yatay eksende hareket azalması tüm hastalarda izlendi. Hastaların büyük çoğunluğunda (18 hasta, %81) her 3 koroner arter distalinde hareket azalması izlenirken, 1 hastada yalnızca 1 koroner arter sahasında, 3 hastada ise 2 koroner arter sahasında distal hareket azalması izlenmiştir. Septal sıçrama hareketi çalışmaya alınan 22 hastanın 20'sinde izlendi (%91). Distal hareket azalması görülen hastaların 18'inde (%81) koroner arterlerin mid ve/veya proksimal segmentinde katlanma tarzında ( tek bir katlanma bölgesi yada dalga hareketi şeklinde) hareket paterni izlenmiştir Sonuç Konstriktif perikardit tanısında distal koroner arterlerde hem uzun eksen hemde yatay eksende ciddi hareket kısıtlılığı, bununla birlikte çoğu hastada mid veya proksimal segmentlerde katlanma tarzında hareket vardır. Ayrıca septal sıçrama hareketi hastaların büyük bir kısmında izlenmiştir. Bu iki özellik tanısal amaçlı olarak kullanılabilir.

Özet (Çeviri)

Introduction The diagnosis of constrictive pericarditis (CP) can still be difficult in some patients despite increasing diagnostic tools. Parietal and / or visceral pericardial layer is affected in patients with constrictive pericarditis and becomes rigid and calcific. These layers severely restrict the diastolic movement of the heart. In this patients, changes in the movement patterns of the coronary arteries are expected. Coronary angiography can often be performed as part of diagnostic catheterization procedures or to see coronary anatomy prior to surgery. In this study, changes in coronary artery movement patterns were investigated by coronary angiography in patients with constrictive pericarditis. Methods and Results Twenty-seven patients who were operated with constrictive pericarditis in our hospital between January 2012 and January 2019 were included in the study. One patient was excluded because of stenting of the coronary artery and segmental wall motion defect, and 4 patients were excluded from the study due to the absence of coronary angiography records. While no pericardial calcification was observed in 8 patients, 7 patients had calcification in the left anterior descending artery, circumflex artery and right coronary artery sites. Three of the patients had calcification in two coronary artery territories and 4 of them had calcification in only one coronary artery site. Coronary angiography images were evaluated for motion analysis of coronary arteries. Decreased motion of distal coronary arteries in longitudinal and / or horizontal axis of at least one coronary artery was observed in all patients. While the majority of patients (18 patients, 81%) had decreased motion in all distal coronary artery territories, 1 patient had only 1 affected coronary artery territory and 3 patients had 2. Septal bounce was observed in 20 of 22 patients (91%). In 18 (81%) of the patients with distal motion reduction, bending in the mid and / or proximal segment of the coronary arteries (bending or wave flex motion) was observed. Conclusion In the diagnosis of constrictive pericarditis, the distal coronary arteries have severe movement limitation in both the long axis and the horizontal axis, however, in most patients, there is bending movement in the mid or proximal segments. In addition, septal bounce was observed in a large proportion of patients. These two features can be used for diagnostic purposes.

Benzer Tezler

  1. Plazma N-terminal pro-B-tipi natriüretik peptit ve C-reaktif protein düzeylerinin perikardiyal konstriksiyon ve restriktif kardiyomiyopati ayırıcı tanısında tanısal faydası

    Diagnostic utility of plasma N-terminal pro-B-type natriuretic peptide and C-reactive protein levels in differential diagnosis of pericardial constriction and restrictive cardiomyopathy

    FATİH YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE YELDA BAŞARAN

  2. Hepatik venöz A-R indekslerinin pulmoner arter çapı ile korelasyonunun araştırılması

    A study about whether there's A correlation between hepatic venous A-R indices and pulmonary artery diameter

    TAHA YASİN ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Radyoloji ve Nükleer TıpBalıkesir Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDOĞAN BÜLBÜL

  3. D-Dimer değeri yüksek olup pulmoner bilgisayarlı tomografi anjiografisinde pulmoner emboli saptanmayarak taburcu edilen hastaların 28 günlük mortalitelerinin araştırılması

    Evaluation of 28-day Mortality of Discharged Patients with High D-dimer Levels and No Pulmonary Embolism Findings in Computed Tomography Angiography

    FERİDE FULYA ERCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Göğüs HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERSİN AKSAY

  4. Kronik konstriktif perikarditte bugünkü tanı ve tedavi yöntemleri ile ilgili görüşler

    Başlık çevirisi yok

    SADİ KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1982

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAnkara Üniversitesi

    Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı