Geri Dön

Türk medyasında azınlıkların temsili, Heybeliada Ruhban Okulu örneği

Representation of the minority on Turkish media, example of The Theological School of Heybeliada (Halki)

  1. Tez No: 556015
  2. Yazar: SELÇUK OKTAY
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SEÇİL ÖZAY
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Gazetecilik, Journalism
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Gazetecilik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Gazetecilik Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 205

Özet

Heybeliada Ruhban Okulu, Türkiye'de azınlık gündeminin önde gelen sorunlarından bir tanesidir. Osmanlı Devleti döneminde kurulan okul İstanbul Rum Patrikhanesi'nin ruhban eğitimi için uzun yıllar işlev görmüştür. Okul 1971 yılında eğitime kapatılmıştır. Bu tarihten sonra okul Türkiye'de azınlık hakları bakımından bir problematik olarak ortaya çıkmıştır. Basının yaklaşımı bu problematik açısından oldukça kritiktir. Zira, sorunun önemli kısmı basın üzerinde devam eden sınırlı tartışmalara hapsolmuştur. Bu çalışmada azınlıkların medyadaki temsilini, Heybeliada Ruhban Okulu'na ilişkin söylemin analizi üzerinden gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma yöntemi olarak genellikle söylem analizi kullanılmıştır. Bunun yanında iletişim bilimine ait bu yöntem tarih ve siyaset biliminin unsurları ile de desteklenerek inter disipliner bir araştırma amaçlanmıştır. Araştırmada Türk basını açısından temsil gücü yüksek üç gazete olan Cumhuriyet, Hürriyet ve Milliyet gazeteleri seçilmiştir. Bu gazetelerde özellikle 1990'lı yılların ikinci yarısına ait haberler incelenmiştir. Çünkü bu yıllar İstanbul Rum Patrikhanesi'nin okulun yeniden açılması yönündeki çalışmalarını hızlandırdığı bir dönemdir. Bu dönemde okul hem basında görece olarak daha görünür olmuş, hem de daha çok tartışılmıştır. Söz konusu tartışmalarda okulun basında dört ana söylem ekseni çerçevesinde ele aldığı görülmüştür. Bunlardan ilki karşılıklılık söylemidir. Bunu takiben laiklik ve 'içimizdeki hain' söylemi gelmektedir. Son olarak da işlevselci söylem gelir. Bu söylem eksenlerinin genelde başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere devletin farklı kurumlarının biçimlendirildiğini söylemek mümkündür. Okula karşı özgürlükçü bakış açısının oldukça sınırlı kaldığını eklemek de gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

The Theological School of Halki is one of leading problems on minority agenda. The School that was founded in the era of Ottoman State, have functioned for education of clerics for İstanbul Greek Patriarchate. The School was closed to education in 1971. From that time, the school showed up as a problematique on minority rights in Turkey. The approach of press was too critical for this problematique. Because, the significant part of the problem has been confined by ongoing arguments via press. In this work, it is aimed to show the representation of minorities on press by analysing of discourse about The Theological School of Halki. Discourse analyis was generally used as research method. Beside this, it is aimed a interdisciplinary research by supporting this method that belonged to communication science with elements of history and political science. In the research Cumhuriyet, Milliyet and Hurriyet papers whose clout were powerful, were selected. On these papers, especially stories that were published in the second half of 1990s has been studied. Because these years were the era in which efforts of Istanbul Greek Patriarchate for re-openning the school had accelerated. In this era the school had been more appeared in the press and been more argued as well. In these mentioned arguments, the school had been embraced within scope of four discourse frames. The first of these frames is the discourse of reciprocity. The discourse of secularism and“betrayer between us”follow it. Finally the discourse of“functionalist”comes. It is possible to say that these discourse frames had been shaped by various state organizations, especially Ministry of Foreign Relations. It should be added that the libertarian approach to the school had been limited.

Benzer Tezler

  1. L'euroscepticisme dans les médias et l'opinion publique Turcs au travers de l'attitude de l'Union Européenne vis-à-vis de la liberté religieuse

    Avrupa Birliği?nin dini özgürlüklere bakışı ışığında Türk medya ve kamuoyunda Avrupa kuşkuculuğu

    GENCE KAYA

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2010

    Uluslararası İlişkilerGalatasaray Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Bölümü

    PROF. DR. MEHMET ARDA

  2. Türk medyasının misyonerlik algısı

    Turkish press' perception of missionary activities

    İBRAHİM ÇETİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    DinSakarya Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. AHMET FARUK KILIÇ

  3. Minorities in the Balkans in the era of globalisation: The case of the Western Thrace

    Küreselleşme çağında Balkan'lardaki azınlıklar: Batı Trakya'daki Türklerin durumu

    MARİA DEMESTİCHA

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2004

    TarihBoğaziçi Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYDIN BABUNA

  4. Branded entertainment: A strategical approach towards product placement practices in Turkey

    Markalaştırılmış eğlence: Türkiye'de ürün yerleştirme çalışmalarına stratejik bir yaklaşım

    AYŞE SİMİN ERDEMİR TURHAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2013

    ReklamcılıkYeditepe Üniversitesi

    Medya Ve İletişim Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURHANETTİN AYKUT ARIKAN

  5. Türk medyasında dijitalleşen spor yayıncılığı: 'Socrates dergi' youtube kanalı örneği

    Digitalized sports broadcasting in Turkish media: 'Socrates dergi' Youtube channel example

    YAŞAR DÜNDAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    GazetecilikMarmara Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NECMİ EMEL DİLMEN