Bellek ve otobiyografik belleğin mekan pratiği üzerindeki etkisi
Memory and the effect of autobiographical memory on the practice of space
- Tez No: 567126
- Danışmanlar: PROF. DR. AYSU AKALIN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 127
Özet
Bir mimarın mimari ürününün başarısı ya da başarısızlığı, genellikle okunan okula veya çıraklık dönemindeki tecrübeye atfedilir. Bununla birlikte, mimarın profesyonel düşünce yapısının gelişimi potansiyel olarak çok daha erken bir deneyim ile başlar. Mimari biçim sosyal veya çevresel olmasına rağmen, çocukluktan itibaren biriktirilen bu deneyimler, Malcolm Quantrill'in“çevresel bellek”(environmental memory) olarak ifade ettiği kişinin önceden var olan bağlamlar ve yapılar hakkındaki bilgisinin temelini oluşturur. Bu çalışmada, biriktirilen çocukluk anıları ve görüntülerinin daha sonraki yaşamda o mimarın mekâna bakışı ve yorumlayışını etkilediğine inanılarak; Alvar Aalto, Balkrishna Doshi ve Glenn Murcutt'un çocukluk anıları ve bu anıların geçtiği mekânlar gözden geçirilmiştir. Bu mimarlara rol model olmuş kişiler ile deneyimlenen çevre ve mekânların sahip olduğu özellikler, bu deneyimlerden elde edilen mekânsal birikimin mimarlık üretimine nasıl yansıdığı değerlendirilmiştir. Sonuçta yaşadıkları çocukluk deneyimleri, üç mimarı da farklı şekillerde de olsa mimarlık pratiklerinde“yer”bağlamını merkeze alan bir yaklaşım geliştirmelerinde rol oynamıştır. Buna göre; Alvar Aalto, genelde Finlandiya doğası, özelde ise ormanları ile kurduğu analojik ve metaforik ilişki üzerinden modern mimarinin ortaya koyduğu rasyonelliği insan psikolojisinin gerçeklerine doğru genişletmeye çalışmıştır. Balkrishna Doshi ise içinde yaşadığı toplumun toplumsal, kültürel ve iklimsel gerçeklerine odaklanan ve kütle ile uğraşmak yerine daha çok kütleler arasındaki değişime açık yaşam alanlarıyla ilgilenen bir tutum geliştirmiştir. Glenn Murcutt'un yer ile kurduğu ilişki ise yerel kültür ve kullanıcı gereksinimleri ile ilgili olmanın yanında, tasarımlarını Avustralya ile sınırlı tutmasının da sebebi olan, ekolojik kaygıları güçlü bir tavır olarak karşımıza çıkar. Bu farklılaşmadan çıkan sonuca göre çocukluk belleğinin bağlamı ile mimarların tasarım kararları arasında paralellikler olduğu görülmüştür
Özet (Çeviri)
The success or failure of the architectural product of an architect is attributed to the academic education or experience in the apprenticeship period. However, the development of an architect's professional structure potentially begins with a much earlier experience. Although the architectural form is social or environmental, these experiences accumulated since childhood are the basis of the knowledge of what Malcolm Quantrill calls“environmental memory”which is about pre-existing contexts and structures. In this work, it is believed that some childhood memories and images heavily influence the architectural direction taken in later life and will often inform the basis of a person's professional philosophy: an architect may recall them to try to recreate a place that evoked an emotion or sense of place. As a result, their childhood experiences, albeit in different ways, played a role in their development of“place”context centered approach in architectural practices. Accordingly, Alvar Aalto generally sought to extend the rationality of modern architecture to the realities of human psychology through the nature of Finland, especially its analogical and metaphoric attitudes. Balkrishna Doshi, on the other hand, has developed an attitude that focuses on the social, cultural and climatic realities of the society in which he lives and deals with living spaces open to change among masses rather than dealing with a mass itself. Glenn Murcutt's interest with the 'place' is not only about local culture and user needs, but also for ecological concerns, which is the reason for his designs to be limited to Australia. According to the result of this differentiation, some parallels have been found between the context of childhood memory and the design decisions of architects.
Benzer Tezler
- Otobiyografik bellekte mekânın kurulumu ve mekânsal durumlar: Sinematografik ve edebi üretimler üzerinden bir inceleme
Establishment of space in autobiographical memory and spatial situations: A research through cinematographic and literary works
ELİF CEMRE ÇELİKCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SIDIKA ASLIHAN ŞENEL
- Lisansüstü sanat eğitimi programlarında otobiyografik ifade olanaklarına dayalı çağdaş sanat uygulamalarının psikanalitik ve otoetnografik analizi
Psychoanalytic and autoethnographic analysis of contemporary art practices based on possibilities of autobiographical expression in postgraduate art education programs
AŞKIN BAHADIR
Doktora
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül ÜniversitesiGüzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEMİLE ARZU AYTEKİN
- False memory: Görsel sanatlarda mekân ve bellek ilişkisi bağlamında sahte anı kavramı
False memory: The concept of false memory in the context of the relationship between space and memory in visual arts
ZEYNEP ABACI
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2023
Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiTemel Eğitim Ana Sanat Dalı
PROF. YAVUZ HAKAN GÜRSOYTRAK
- Mekansal belleğin ortaöğretim binaları bağlamında irdelenmesi
Analysis of spatial memory in the context of secondary schools
ZEYNEP TARÇIN TURGAY
- Bellek ve mimarlık ilişkisi kalıcı bellekte mekansal öğeler
Relation of memory and architecture spatial elements in permanent memory
NİLÜFER ÖYMEN ÖZAK
Doktora
Türkçe
2008
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLÇİN PULAT GÖKMEN