Yurttaşlık düşüncesi bağlamında ulus devlet ve sorunları
On the problems of nation-state in relation to the thought of citizenship
- Tez No: 567242
- Danışmanlar: PROF. DR. CEMAL GÜZEL
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Felsefe, Sosyoloji, Philosophy, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 156
Özet
Araştırmanın konusu tarihsel geçmişine bakıldığında hemen her zaman bir imtiyaz ve var olma aracı olarak düşünülmüş olan yurttaşlık düşüncesinin ve pratiğinin ulus devletler gibi homojen yapılarda uğradığı kırılmadır. Antik Yunan'da devlet ve yurttaşlık kavramı daha çok ideal alanın bir nesnesi olarak tartışılmışken, Roma İmparatorluğu'nda bu durum farklı bir boyuta taşınarak somut ilişkilerin belirlediği, belirli yasaların rehberliği ve gözetiminde hukuki bir statü kendisini ortaya koymuştur. Her iki kültürün, hem düşünsel hem de pratik anlamda, -Ortaçağ'ı da kapsayan ve uzun süren bir sessizlikten sonra- tekrardan ortaya çıkan Avrupa kent devletleri ve buna bağlı olarak yeniden tartışılmaya başlanan yurttaşlık düşüncesine olan etkileri oldukça önemlidir. Bütün bu geçmişe bağlı olarak, modern düşünce ile birlikte tarihinden farklılaşarak yeniden şekillenmeye başlayan yurttaşlık düşüncesi, bugün hala etkisinde olduğu Fransız Devrimi özelinde büsbütün başka bir konuma yerleşmiştir. Bu bağlamda tarihsel mirasın yeniden işlenmesiyle ortaya çıkan millet, milliyetçilik ve cumhuriyet düşüncesi, yurttaş ve devlet ilişkisinin bürokrasi çerçevesinde giderek belirginleşmesi ile de harmanlanarak yepyeni bir yurttaş ve devlet anlayışı ortaya koymuştur. Tezin konusunun da üzerine inşa edildiği asıl kırılma noktası burasıdır. Tebaa olmaktan çıkan her tek insan artık yurttaş olarak ulusun en önemli parçası ve meşruiyetin dayanağı olarak tarihsel bir konum elde etmiştir. Söz konusu olan bu yeni yurttaş, artık başka bir düzlemde başka anlamlara gelmektedir. Tam da bu noktada ulus devletler, bir sözleşme ile toplumu oluşturan her tek bireye diğeri ile aynı düzlemde eşitlik sağlayan, aynı zamanda hukuk veya yasalar karşısında eşitliği temel alan politik birliktelikler olarak bu yeni yurttaşın inşasında önemli bir rol oynamıştır. Ancak ulus devletler gibi üniter yapılar içerisinde yurttaşlık, tekil, saf ve rafine bir özne olarak şekillenip her tek bireyi yurttaşa dönüştürerek siyasal yapı içerisinde bir yerde konumlandırırken diğer taraftan güçlü bir birleşme adına ulus ve onu oluşturan yurttaşı bölgesel kültür ve iç çeşitliliğin bastırılmasının bir aracı olarak kullanmıştır. Bu yurttaş, artık tarihsel geçmişinde olduğu gibi imtiyaz sahibi yurttaştan farklı olarak ulus devletin inşasında hemen herkesin zorunlu olarak elde ettiği biçimsel yurttaş olarak tekleşme, aynılaşma ve homojenize etmenin enstrümanına dönüşmüştür. Bu türden bir kırılmanın sonucu olarak, inşa sürecindeki ulus devletlerin kurucu unsuru olarak yurttaş, homojen bir birliktelik tasavvuru olarak ulus düşüncesinin ulusal kimlikle bütünleştiği hayali birlikteliğin temel unsuru olarak merkeze yerleşmiş ya da öyle olduğu iddia edilmiştir.
Özet (Çeviri)
The subject of the stud is the breaking suffered by the idea and practise of citizenship in homogenous structures such as nation states, and idea and practise that has been deemed as a tool of privilege and existence throughout history. In ancient Greece, the concepts of state and citizenship have been discussed more as an object of ideal area while in Roman Empire this has been taken to a different dimension and revealed itself as a legal status that determines tangible relations and is guided and supervised by certain laws. Both of these cultures had significant effects in terms of both theoretical and practical terms, on European city states that re-appeared after a long period including medieval times and on the concept of citizenship, which has become being discussed again following the re-appearance of city states. Based on this background, the concept of citizenship has changed its original form through the modern ideology and became reshaped, and after the impact of the French revolution, it has taken its current form.In this sense,the thoughts of nation, nationalism and republic that have appeared through the re-processing of historical heritage have been mixed once the citizen-state relation has become more visible within the frame of bureaucracy, leading to a brand-new understanding of citizen and state. This is the actual breaking point, on which the subject of this thesis has been constructed. Any man who stops being a subject and becomes a citizen, is now the most important piece of the nation and has earned a historic status as the basis of legitimacy. This newly gained status of citizenship now has different meanings on a different plane. At this exact point, nation states sign a contract with every single individual that make up the community, giving him/her equality on the same plane with others and the political associations based on equality in terms of law have played an important role on the construction of this new type of citizen. However, unitary structures such as nation states have shaped citizenship as a singular, pure and refined subject and turned each single individual into a citizen and placed him/her within the political structure and at the same it has used nation and citizen as a tool to suppress regionals culture and variety. This citizen has become an instrument to turn people into a singular, same and homogenized individual in a compulsory manner, much different than the former type of citizen. As a result of such a breakage, and being the founding element of newly-appearing nation states, citizen has been placed at the centreof nation and an imaginary association where the thought of nation merges with national identity.
Benzer Tezler
- Axel Honneth'in toplum felsefesinde tanınma ve özgürlük
Recognition and freedom in Axel Honneth's social philosophy
DOLUNAY ÇÖREK
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
FelsefeGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET ULVİ TÜRKBAĞ
- Ulus devlet ve küreselleşme bağlamında Antonio Negri ve Anthony Giddens'ın düşüncelerinin karşılaştırmalı analizi
The comparative analysis of Antonio Negri?s and Anthony Gidden?s ideas within the contexts of nation-state and globalisation
AYKUT AYKUTALP
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
SosyolojiHacettepe ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYLİN GÖRGÜN BARAN
- Modern düşüncede insan hakları ve öteki problemi
Human rights and the problem of the other in modern thought
SAREN KARABIYIKLI
- Ulus-devletin kültürel dışlayıcılğı: Anayasal yurttaşlık bağlamında Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerine yönelik bir saha araştırması
Cultural exclusion of the nation-state: A field study on equal citizenship demands of Alevis in the context of constitutional patriotism
OĞUZHAN KOCA
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Kamu Yönetimiİnönü ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELAHADDİN BAKAN
- 1920-1950 arasında, sosyo-ekonomik yapının bireye atfettiği kimlikler bağlamında Türk Resim Sanatı
The art painting in the context of the identities that the socio-economic structure attributes to the individual between 1920-1950
ZEYNO PEKÜNLÜ
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiResim Ana Sanat Dalı
PROF. NEDRET SEKBAN