Üç farklı kompomer materyalinin bazı fiziksel özelliklerinin in vitro olarak karşılaştırmalı değerlendirilmesi
In vitro comparative evaluation of some physical properties of three different compomer materials
- Tez No: 567249
- Danışmanlar: PROF. DR. YAĞMUR ŞENER
- Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Necmettin Erbakan Üniversitesi
- Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Pedodonti Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 138
Özet
Kompomerler, kullanım kolaylıkları ve kompozit rezinlere benzer fiziksel özelliklere sahip olmalarından dolayı, çocuk diş hekimliğinde büyük oranda popülerlik kazanan materyallerdir. Kompomerler; geleneksel kompozitlerin estetik özellikleriyle, geleneksel cam iyonomer simanların florür salınımı ve adezyon özellikleri birleştirilerek tasarlanan bir materyaldir. İçeriğinde, her firmaya göre değişen oranlarda rezin ve cam iyonomer bulunmaktadır. Çalışmamızda, Dyract XP® (Dentsply, Konstanz, Almanya), R&D Series Nova Compomer® (Imicryl, Konya, Turkey), Compoglass® F (Ivoclar Vivadent, Schaan, Lihtenştayn) kompomer materyallerinin; yüzey pürüzlülüğü, yüzey mikrosertliği, basma dayanımı, eğilme dayanımı, makaslama bağlanma dayanımı ve bazı içeceklerdeki renk değişimi özellikleri in vitro koşullarda test edilip karşılaştırılmıştır. Yüzey pürüzlülüğü ölçümü için, her grupta 20 örnek olacak şekilde toplam 60 tane disk şeklinde kompomer örneği polimerize edilerek hazırlanmıştır. Hazırlanan örnekler, 37 oC'de 24 saat boyunca distile su içerisinde bekletilmiştir. Bu süre sonunda, profilometre cihazı kullanılarak örneklerin farklı bölgelerinden 3'er kez yüzey pürüzlülüğü ölçümü yapılmıştır. Elde edilen Ra değerlerinin ortalaması alınarak kaydedilmiştir. Yüzey mikrosertliği ölçümü için, her grupta 20 örnek olacak şekilde toplam 60 tane disk şeklinde kompomer örneği polimerize edilerek hazırlanmıştır. Hazırlanan örnekler, 37 oC'de 24 saat boyunca distile su içerisinde bekletilmiştir. Bu süre sonunda, micro vickers sertlik ölçüm cihazı kullanılarak örneklerin üç ayrı noktalarından sertlik ölçümü yapılmıştır. Elde edilen verilerin ortalaması alınarak kaydedilmiştir. Basma dayanımı ve eğilme dayanımı testi için, her kompomer grubunda 10 örnek olacak şekilde, her iki test için 30'ar tane kompomer örneği polimerize edilerek hazırlanmıştır. Hazırlanan örnekler, 37 oC'de 24 saat boyunca distile su içerisinde bekletilmiştir. Bu süre sonunda, örneklere üniversal test cihazıyla basma dayanımı ve eğilme dayanımı ölçümü için kırılma oluşana kadar kuvvet uygulanmıştır. Kırılma oluşturan kuvvet değerleri kaydedilmiştir. Makaslama bağlanma dayanımı testi için, fizyolojik kök rezorbsiyonu sebebiyle çekilmiş 60 adet çürüksüz süt molar dişler, okluzal yüzeyleri açıkta kalacak şekilde silikon kalıplarda hazırlanmış akrilik bloklar içerisine gömüldükten sonra, dentin yüzeyleri açığa çıkarılmıştır. Yüzeylere ClearfilTM SE Bond (Kuraray, Okayama, Japan) adeziv sistemi üretici firmanın talimatlarına göre uygulandıktan sonra, her üç tip kompomer materyali 20'şerli gruplar şeklinde, hazırlanan dentin yüzeylerine silikon kalıplarla uygulanmış ve polimerize edilmiştir. Örnekler, 37 oC'de 24 saat boyunca distile su içerisinde bekletilmiştir. Daha sonra, üniversal test cihazı ile adezyon bölgesinde kırılma meydana gelene kadar kuvvet uygulanmıştır. Kırılma oluşturan kuvvet değerleri kaydedilmiştir. Renk değişimi ölçümü için, her kompomer grubunda 20'şer tane olacak şekilde toplam 60 tane disk şeklinde kompomer örneği hazırlanmıştır. Hazırlanan örnekler, 37 oC'de 24 saat boyunca distile su içerisinde bekletilmiştir. Bu süre sonunda, spektrofotometreyle CİE L*a*b renk sistemi kullanılarak renkleri ölçülmüştür. Daha sonra, her grup kendi içinde beşerli gruplara ayrılarak kola,vişne suyu, portakal suyu ve kontrol grubunda (distile su) 24 saat ve 1 hafta bekletilmiştir. 24 saat ve 1 hafta süreleri sonunda, örneklerden yine aynı spektrofotometre cihazıyla renk ölçümü yapılmıştır. Elde edilen verilerden hesaplanan renk değişimi değerleri kaydedilmiştir. Elde edilen veriler istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Sonuç olarak; Dyract XP®, R&D Series Nova Compomer® ve Compoglass® F kompomerlerinin yüzey pürüzlülüğü, basma ve eğilme dayanımı değerleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>0.05). Dyract XP® ve Compoglass® F kompomerlerinin yüzey mikrosertliği arasında anlamlı bir farklılık yokken (p>0.05), R&D Series Nova Compomer® kompomerinin en yüksek yüzey mikrosertliğine sahip olduğu görülmüştür (p0.05), R&D Series Nova Compomer® kompomerinin en yüksek bağlanma dayanımına sahip olduğu bulunmuştur (p0,05); vişne suyunda azdan çoğa Dyract XP®, R&D Series Nova Compomer® ve Compoglass® F olarak bulunmuştur (p0,05). Ancak, kola sıvısında R&D Series Nova Compomer® ve Compoglass® F arasında anlamlı bir farklılık bulunamazken (p>0.05); Dyract XP® kompomerinin ortalama renk değişiminin en az olduğu bulunmuştur (p
Özet (Çeviri)
Compomers have gained great popularity in pediatric dentistry because of their ease of use and their physical speciality is similar to composite resins. Compomers are designed by combining the aesthetic speciality of conventional composites with the fluoride release and adhesion properties of conventional glass ionomer cements. It contains different rate resin and glass ionomer for every firms. In our study, Dyract XP® (Dentsply, Konstanz, Germany), R&D Series Nova Compomer® (Imicryl, Konya, Turkey), Compoglass® F (Ivoclar Vivadent, Schaan, Liechtenstein) compomer materials; in terms of surface roughness, surface microhardness, compressive strength, flexural strength,shear bond strength and color change in some beverages were tested and compared in vitro conditions. For the measurement of surface roughness, a total of 60 disc shaped compomer samples consisting of 20 samples in each compomer group were prepared by polymerizing. The prepared samples were stored in distilled water for 24 hours at 37 °C. At the end of this period, surface roughness measurement was made 3 times from different regions of the samples by using a profilometer device. It was recorded with the average of the data. For the measurement of surface microhardness, a total of 60 disc shaped compomer samples consisting of 20 samples in each compomer group were prepared by polymerizing. The prepared samples were stored in distilled water for 24 hours at 37 °C. At the end of this period, the microhardness measurement was made from three different points of the samples by using the micro vickers hardness tester. It was recorded with the average of the data. For the compressive strength and flexural strength test, a total of 30 compomer samples consisting of 10 samples in each compomer group were prepared by polymerizing for both tests. The prepared samples were stored in distilled water for 24 hours at 37 °C. At the end of this period, some force was applied to the samples with the universal test device until the fracture occurred. Breaking force values were recorded. For the shear bond strength test, the dentin surfaces of extracted 60 non-carious molar teeth were revealed after being embedded in acrylic blocks. After ClearfilTM SE Bond (Kuraray, Okayama, Japan) adhesive system was applied to the surfaces according to the manufacturer's instructions, all three types of compomer material were applied to dentin surfaces using silicone molds as 20 samples in each compomer group. The samples were stored in distilled water for 24 hours at 37 °C. Then, the force is applied to the adhesion part with the universal test device. Breaking force values were recorded. For the color change measurement, a total of 60 disc shaped compomer samples consisting of 20 samples in each compomer group were prepared by polymerizing. The prepared samples were stored in distilled water for 24 hours at 37 ° C. At the end of this period, the colors were measured with CİE L*a*b color system by using spectrophotometer. Then, by dividing each compomer group in five groups among themselves, they were stored in cola, cherry juice, orange juice and control group (distilled water) for 24 hours and 1 week. At the end of 24 hours and 1 week, color measurements were made with the same spectrophotometer. The obtained color changes data were calculated and recorded. The data were analyzed statistically. As a result; no significant difference was found between the surface roughness, compressive strength and flexural strength values of the Dyract XP®, R&D Series Nova Compomer® and Compoglass® F compomers (p> 0.05). As there was no significant difference between the surface microhardness of Dyract XP® and Compoglass® F compomers (p>0.05), it is observed R&D Series Nova Compomer® had the highest microhardness surface (p 0.05), it is observed R&D Series Nova Compomer® compomer had the highest bond strength (p 0.05), but in cherry juice, the average color change values were found from little to more; Dyract XP®, R&D Series Nova Compomer® and Compoglass® F in order. (p 0.05). İn cola, there was no significant difference between the average color change values of R&D Series Nova Compomer® and Compoglass® F compomers (p> 0.05), but the average color change of Dyract XP® was found to be the lowest (p
Benzer Tezler
- Renkli kompomer materyallerinin nanosertlik ve sitotoksisitelerinin incelenmesi
Investigation of nanohardness and cytotoxicity of colored compomer materials
AYÇİN SAĞIROĞLU
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2019
Diş HekimliğiHatay Mustafa Kemal ÜniversitesiÇocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BEHİYE BOLGÜL
- Halojen ve led ışık kaynakları ile polimerize edilerek, farklı bitirme / polisaj teknikleri uygulanan iki farklı restoratif materyalin; yüzey sertliği, yüzey pürüzlülüğü ve biaksiyal fleksural dayanımlarının in vitro incelenmesi
Polymerized with halogen and led light sources,two different restorative materials applied for different finishing / polishing techniques; in vitro investigation of surface hardness, surface roughness and biaxial flexural strength
RÜYA ALPAR
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2019
Diş HekimliğiSüleyman Demirel ÜniversitesiÇocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇİĞDEM KÜÇÜKEŞMEN
- Çocuk diş hekimliğinde kullanılan restoratif materyallerin polimerizasyon sonrası salınan artık monomer miktarının ın vıtro olarak değerlendirilmesi
In vitro evaluation of the amount of residual monomer released after polymerization of restorative materials used in pediatric dentistry
AYBERK İMREN
- Üç farklı restoratif materyalin aşınma dirençlerinin süt dişi minesi ile in vitro koşullarda karşılaştırmalı olarak incelenmesi
Başlık çevirisi yok
GÜLGÜN İRKÖREN DOLGUN
- Geleneksel ve fluorit serbestleyen dentin adezivlerinin farklı restoratif materyallerden fluorit serbestlenmesine etkilerinin incelenmesi
The effects of conventional and floride-releasing dentin adhesives on the fluoride release of different restorative materials
OLABİSİ ADEBAYO
Doktora
Türkçe
2004
Diş Hekimliğiİstanbul ÜniversitesiDiş Hastalıkları ve Tedavisi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SAMİ BÜYÜKGÖKÇESU