İstanbul'un karma kullanımlı yapılarında sürdürülebilir yaşam alanları ve bir AVM pilot projesi
Sustainable living areas' potential of multi functional buildings in Istanbul and a pilot project of shopping mall
- Tez No: 568960
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ELMİRA AYŞE GÜR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Ziraat, Architecture, Agriculture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimari Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 255
Özet
Tez, mimarlık ve tarımı kentin atıl çatılarında etkileşime sokarak bu disiplinlerin sınırları arasındaki geçişkenliği ortaya çıkarmaya çalışır. Yapının üst sınırı olan çatıyı tarım için zemin olacak biçimde tasarlayan bu mimari yaklaşım, kentte temiz gıdaya erişim hakkı etrafında bir araya gelen insanların katılımıyla sürdürülebilmektedir. Sürdürülebilir yaşam mimarisi, bu bileşenleri içeren ve dahası kentte tarım ve toplulukların bir araya gelebilmesi için zemin sunan bir araçtır. 2050 yılında dünya nüfusunun %80'inin kentlerde yaşayacağı düşünüldüğünde bu nüfusu doyurabilmek için Brezilya'nın alanına eşdeğer büyüklükte yeni bir araziye ihtiyaç duyulacaktır. Ancak bu büyüklükte yeni ekilebilir toprak yeryüzünde mevcut değildir. Bu sebeple kentin atıl mekânlarının gıda üretimi için değerlendirilmesinin önemi daha fazla ortaya çıkmaktadır. Yoğun yapılaşma sebebi ile kentteki arazilerle rekabet eden kentsel tarım için tezde kentin atıl çatı alanlarına odaklanılmıştır. Buna karşın çatıların bitkilendirilmesi olarak tanımlanan yeşil çatılar, dünyada yaygın bir kullanıma sahip olsa da özellikle kentlerde gıda, enerji ve su kaynakları üretmek için uygulanan çatı çiftlikleri halen araştırılmaya devam edilen bir konudur. Bu bağlamda tez, 2015 yılında araştırmacı tarafından Akmerkez AVM çatısında tasarlanıp uygulanan pilot sürdürülebilir yaşam alanı (SYA) projesini mimari, tarım ve proje tekniği olarak ortaya koyar. Türkiye'deki bu ilk örneğin sürecinin ve değerlendirmelerinin İstanbul başta olmak üzere tüm belediyeler, yerel yönetimler, kamu ve özel sektör için erişilebilir, uygulanabilir ve çoğaltılabilir bir model olması amaçlanmıştır. Tez biri İstanbul ofislerinde ve diğeri Akmerkez'de çalışanlarla yapılan iki anketin ve Akmerkez'de SYA pilot projesinin sonuçlarını almıştır ve İstanbul'un çatılarında sürdürülebilir yaşam alanı potansiyelini böylece ortaya çıkarmıştır. Kent çatılarının tarımsal bir arayüz olarak değerlendirilmesi, kentte sağlıklı ve yerel gıdaya herkes tarafından erişimi mümkün kılabilecektir. Sürdürülebilirliğin ekonomik, ekolojik, sosyal, kültürel ve bütüncül sistem boyutlarına olumlu katkılar sunabileceği görülmüştür. UN'in küresel hedeflerinden“sorumlu üretim ve tüketim”,“sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları”ve“hedefler için ortaklıklar”amaçlarına katkı sunacak nitelikte sonuçlara ulaşılmıştır. Ek olarak sokak seviyesinden daha yüksekte bulundukları için çatılar, kentte trafikten kaynaklanan hava kirliliği için zemine göre daha korunaklı bir alan sunmaktadırlar. Çatılarda yetiştirilen gıdalar, yol seviyesinde yetiştirilen gıdalara göre ağır metallere daha az maruz kalmaktadır. Bu sebeple kent çatılarında elde edilen gıdalar, kent zemininde elde edilen gıdalara göre daha sağlıklı ve temiz olabilmektedir. Akmerkez SYA Pilot Projesi'nin Türkiye'de bir ilk olması; tarım, mimari ve proje tekniği açısından çok boyutlu ilişkilerin ve ekolojik tasarımın bir sonucu olması bakımından başarılı bulunan bir örnektir. 2019 yılında yapılan araştırmaya göre halkla bütünleşmesi henüz tamamlanmamış bir proje olduğu görülmektedir. Kentte sürdürülebilir yaşam ile ilgili farkındalık arttırmaya yönelik bilgi paylaşım programlarıyla desteklenen çatı çiftliklerinin oluşabilmesi için araştırma verileri önemli bir gerekçe altlığı sunar. Atıl çatı alanlarının çatı çiftliklerine dönüştürülmesinde belediyelerin, STK'ların, üniversitelerin ve şirketlerin kentte sürdürülebilir yaşam ile ilgili farkındalık çalışmalarını başlatmaları, bu mekânları SYA'ya dönüştürecek topluluğun gelişimine zemin hazırlayacaktır. Bu sebeple SYA mimarlığının sadece çatı çiftlikleri inşa etmekle ilgili olmadığı, aynı zamanda o çatı çiftliklerinin halkla bütünleşmesinin sağlanabilmesi için ilişkilerin imarı ile ilgili olduğu sonucuna erişilmiştir. SYA projelerinde mimarların kolaylaştırıcılık rolünü üstlenmeleri, projelerin bütüncül sistem tasarımı ile sürdürülebilirliğinin baştan itibaren sağlamasına katkı sunar. SYA projelerinin gerçekleştirilmesinin imkânı, tüm proje paydaşları tarafından sürdürülebilir yaşam mimarının“kolaylaştırıcılık”rolünün tanınması ve mimarların bu alandaki bilgi ve becerilerini geliştirmeleri ile mümkün görünmektedir.
Özet (Çeviri)
The interaction of architecture and agriculture is researched by the thesis focusing in the unused urban roofs. This architectural approach which designs a roof as a foundation for agriculture is adapted and sustained by people who come together with the purpose of reaching clean food in the city. The architecture of sustainable life contains these elements and moreover functions as an instrument for laying a foundation for the communities and agriculture to come together in the city. Taking into account that 80% of the world population is anticipated to live in the cities in 2050, a new land which is the same size of Brazil will be needed to provide food for the population. However, no new arable land of this size is available for cultivation on Earth. For that reason, the importance of making use of the unused urban spaces for agriculture comes into the picture. This thesis focuses on the unused urban roofs for agriculture which are in competition with the urban spaces because of heavy construction. On the other hand, although green roofs defined as the plantation of roof spaces is practised widely in the world, roof farms which are specially used for producing food, energy and water resources in the cities are stil being researched. In this context, this thesis is put forth with the aim of presenting a sustainble living area pilot project designed and implemented on the roof of Akmerkez shopping mall by the researcher in 2015 for all the municipalities, local managements, public and private sectors as an applicable, accessible and duplicable model. This thesis includes two surveys conducted with workers at the offices in Istanbul and those work at Akmerkez and the findings of the sustainable living project findings. In this way it ascertains the potentiality of urban roofs of Istanbul as sustainable living areas. Using the urban roofs as agricultural interface will make it possible for everyone to access healthy and local food in the city. It is found out that sustainability can contribute to economy, ecology, society and culture as a whole. Findings of the thesis can contribute to the global aim of UN such as“responsible consumption and production”,“sustainable urban and living areas”and“partnerships around targets”. Additionally, as they are higher than street level, roofs provide more protected and contained spaces compared to spaces on the ground considering air pollution resulting from traffic. Food grown on the roofs are exposed to less heavy metals compared to those grown on the street level. Therefore, food produced on the urban roofs can be more healthy and clean than those produced on the city ground. Akmerkez sustainable living area (SLA) pilot project is a succesful example of a multi-relational and ecological design based on agricultural and architectural project method. In 2019, it is proven to be completed with regard to its public access. Findings of the thesis present important basis for research conclusions in order to create roof farms supported by information sharing programmes which aims at increasing consciousness. If municipalities, NGO's, universities and companies start working on raising consciousness with regard to transforming unused roof areas into roof farms, it will provide a basis for the growth of a community which will turn these areas into SLA. For that reason SLA architecture is not only concerned with constructing roof farms but also building relations in order for the roof farms to be integrated with public. When architects facilitate SLA projects, it contributes to sustanability of projects based on wholistic sysem designs. Implementation of the project seems to be possible with the recognition of the facilitation of sustainable living architects and architects themselves improving their understanding and skills in the mentioned field.
Benzer Tezler
- Karma kullanımlı çok katlı konut yapılarında sürdürülebilir tasarım kriterleri
Sustainable design criteria of mixed-use residential high-rise buildings
ÖZGE SÜZER
Doktora
Türkçe
2012
MimarlıkHacettepe Üniversitesiİç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Sanat Dalı
PROF. DR. MELTEM YILMAZ
- Effects of human scale on wayfinding in commercial areas: Case of Eminönü-Maslak central business district hubs
Ticari alanlarda insan ölçeğinin yön bulmaya etkileri: Eminönü-Maslak merkez iş alanı merkezleri örneği
DİLA TOPRAK
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İSMAİL EREN KÜRKÇÜOĞLU
- İstanbul konut alanlarındaki değişimin yapılı çevre bileşenleri yönünden çözümlenmesi
Analysis of the change in housing areas in Istanbul in terms of the built environment
EBRU ÇAKMAK YETİŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATİH TERZİ
- Aesthetic control management, the case of Istanbul
Estetik kontrol yönetimi, İstanbul örneği
AZADEH REZAFAR
Doktora
İngilizce
2019
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEVKİYE ŞENCE TÜRK