Acil servise intihar amaçlı madde alımı ile gelen hastaların retrospektif olarak incelenmesi
A retrospective analysis of patients admitted to the emergency department with drug intake suicide attempts
- Tez No: 568987
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MÜGE GÜNALP
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
- Anahtar Kelimeler: Acil Servis, Demografik, Zehirlenme
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
Giriş ve Amaç: İntihar, ülkemiz ve dünya için önemli bir moralite ve morbidite nedenidir. Çalışmamızın amacı; acil servise intihar amaçlı madde alımı ile başvuran hastaların sosyodemografik özelliklerini ve klinik sonuçlarını retrospektif olarak incelemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda; 1 Ocak 2012 - 31 Aralık 2018 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi Erişkin Acil Servisine intihar amaçlı madde alımı ile başvuran ve dahil edilme kriterlerine uygun 410 olgu retrospektif olarak incelendi. 18 yaş altı olan, intihar amacı olmadan madde/ilaca maruz kalan, daha önce başka bir sağlık kuruluşuna başvuran, tedaviyi reddederek veya izinsiz olarak hastaneyi terk eden ve hastane bilgi işlem sistemi ve/veya hasta dosyalarında eksik verileri olan olgular çalışma dışı bırakıldı. Hastalara ait veriler Ankara Üniversitesi Hastaneleri'nin kullandığı Bilgi İşlem Sistemi, Avicenna yazılımı ve hasta dosyalarından elde edilmiştir. Elde edilen veriler SPSS programı 20.0 versiyonu ile işlenerek istatistiksel sonuçlara dönüştürülmüştür. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen olgular Acil Servise tüm başvuruların %0,14'ünü oluşturmaktadır. Olguların çoğu kadındı (%74,4) (p=0,008). Cinsiyetten bağımsız yaş ortalaması 28 ± 11,7 olarak saptandı. Olguların en çok Çankaya (%33,7) ve Mamak (%28,3) adresinde ikamet ettiği saptandı. En çok olgu 2013 (%17,1) yılında başvurmuştur. En çok saptanan ay ocak (%10,7), gün ise pazar günüdür (%16,8). Erkek olgularda en çok ocak ve haziran, kadınlarda ise temmuz ayı saptanmıştır (p=0,035). Olguların en sık hastane başvurusu 18:00-00:00 (%39,5) saat aralığında saptanmıştır. Olguların madde alımı sonrası en sık başvurusu 0-2 (%48) saat aralığında saptanmıştır. Hastanemize başvuran olguların çoğunun semptomu yoktu (%54,6). Semptomatik olan olgularda en sık bulantı-kusma (%22,7) saptandı. Olguların çoğunun Glaskow Koma Skalası puanları 15'ti (%88,8). Olguların çoğu tekli madde kullanımı (%53,4) ile intihar girişiminde bulunmuştu. Çoklu madde ile intihar girişiminde bulunanların hastane takip sürelerinin daha uzun olduğu görüldü (p=0,004). En sık kullanılan ilaç grubunun antidepresanlar (%25,4) olduğu saptandı. Karaciğer fonksiyon testleri (AST,ALT), böbrek fonksiyon testleri(BUN,Kreatin) ve kan gazı analizleri çoğu olguda normal sınırlarda tespit edildi. Olguların çoğunda madde alımına eşlik eden alkol alımı olmadığı (%76,8) gözlendi. Çoklu madde kullanımı olan olgularda, madde alımına eşlik eden alkol alımı daha fazla olduğu görüldü (p=0,022). Madde alımına eşlik eden alkol alımı olan olguların en çok 00:00-06:00 saatleri arasında hastaneye başvurdukları görüldü (p=0,000). Olguların çoğunun tanılı psikiyatrik hastalığı olmadığı (%66,6) saptandı. Olguların çoğunun daha önce intihar girişim öyküsü olmadığı (%88,8) görüldü. Tekrarlayıcı intihar girişiminde bulunan olgularda daha çok tanılı psikiyatrik hastalık tespit edildi (p=0,000). Olguların çoğunun 24 saat (%82,7) takip ve tedavi sonrası taburcu edildiği saptandı. Olguların çoğunun Acil Serviste (%89,8) takip ve tedavisinin tamamlandığı görüldü. Tanılı psikiyatrik hastalığı olan olguların daha fazla yoğun bakım servisi yatışı olduğu görüldü (p=0,002). Daha önce intihar girişimi olan olguların daha fazla yoğun bakım servisi yatışı olduğu görüldü (p=0,000). Olguların takip süreleri boyunca 7'sinin (%1,7) mekanik ventilatör, 2'sinin (%0,5) hemodiyaliz ihtiyacı olduğu saptanmıştır. Olgulardan 2'sinin (%0,5) exitus olduğu saptanmıştır. Sonuç: İntihar girişiminde bulunmuş hastaların; takip ve tedavilerinin yanı sıra taburculuk sonrası izlemlerinin dikkatli şekilde yapılması önem arz etmektedir. Ayrıca intihar girişimleri açısından riskli grupların iyi tanınması, önemli bir halk sağlığı problemi olan intiharın etkilerinin azaltılmasında etkili olabilir.
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION AND PURPOSE Suicide is an important cause of mortality and morbidity for our country and the world. The aim of this study is to review the sociodemographic characteristics and clinical results of patients admitted to the emergency department with suicidal attempts retrospectively. MATERIALS AND METHODS 410 patients who were admitted to Ankara University Ibn-i Sina Hospital Adult Emergency Department with suicidal attempts between January 1, 2012 and December 31, 2018 were studied retrospectively. Patients under the age of 18, who had been exposed to a substance/medication without any suicidal intent, who had previously been admitted to another health institution, who refused treatment or left the hospital without permission and who had incomplete data on the hospital information system and / or patient files were excluded from the study. Data of the patients were obtained from the Data Processing System, Avicenna software and patient files used by Ankara University Hospitals. The data obtained, were processed with SPSS 20.0 and converted into statistical results. RESULTS The cases included in the study constitute 0,14% of all admissions to the Emergency Department. Most of the cases were female (74,4%) (p=0,008). The mean age independent of sex was 28 ± 11,7 years. Most of the cases resided in Çankaya (33,7%) and Mamak (28,3%). Most cases presented in 2013 (17,1%). The most common day and month of admissions were respectively January (10,7%) and Sunday (16,8%). For male patients, the most common month of admissions was January and June whereas the most common month of admissions was July for female patients (p=0,035). Most of the patients admitted to our hospital had no symptoms (54,6%). The most common complaints were nausea and vomiting (22,7%) in symptomatic patients. The Glaskow Coma Scale scores of most of the cases were 15 (88,8%). Most cases attempted suicide with single substance use (53,4%). Patients who attempted suicide with multiple substances had longer hospital follow-up (p=0,004). Antidepressants (25,4%) were the most commonly used drugs. Liver function tests (AST, ALT), kidney function tests (BUN, Creatine) and blood gas analysis were normal in most cases. Most of the cases had no alcohol intake (76,8%). In addition to substance intake, alcohol intake was higher in patients with multiple substance use (p=0,022). Patients with alcohol intake in addition to substance intake were admitted to the hospital most frequently between 00:00-06:00 (p=0,000). Most of the cases were not diagnosed with psychiatric disease (66,6%). Most of the patients had no history of suicide attempt (88,8%). Psychiatric disorder diagnoses were detected more in patients who attempted suicide repeatedly (p=0,000). Most of the patients were discharged after 24 hours (82,7%). Most of the patients were followed up and treated in the Emergency Department (89,8%). It was seen that patients with diagnosed psychiatric diseases had more intensive care unit hospitalization (p=0,002). It was also seen that patients with history of suicide attempts had more intensive care unit stay (p=0,000). During the follow-up period, 7 (1,7%) patients required mechanical ventilation and 2 (0,5%) required hemodialysis. Two of the cases (0,5%) were found to be exitus. CONCLUSİON For patients who attempted suicide; careful follow-up after discharge is important as well as follow-up and treatment in hospital. In addition, good recognition of risky groups in terms of suicide attempts may be effective in reducing the effects of suicide, which is an important public health problem. KEY WORDS: Demographic, Emergency Medicine, Poisoning
Benzer Tezler
- Çocukluk çağı zehirlenmelerinde 23 yıllık Hacettepe tecrübesi
Poisonings
RAMAZAN ÖZDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BENAN BAYRAKCI
- Çocuk acil servisine 2017 – 2022 yılları arası başvuran zehirlenme olgularının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of poisoning cases applying to the pediatric emergency service between 2017 and 2022
ÖMER OSMAN DAĞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ YAKUP YEŞİL
- Erciyes Üniversitesi çocuk acil servisine 2009-2011 yılları arasında getirilen zehirlenme olgularının değerlendirilmesi
The evaluation of poisoning cases treated in the pediatric emergency unit of Erciyes University medical hospital between 2009-2011 years
YASEMİN KILIÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Halk SağlığıErciyes ÜniversitesiHalk Sağlığı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FEVZİYE ÇETİNKAYA
- Acil servise madde alımı ve intihar amaçlı ilaç alımı ile başvuran hastaların retrospektif olarak incelenmesi
Retrospectively evaluation of drug abuse and drug intoxications DUE to suicides WHO admitted to emergency service
ORHAN ALKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM GÜNEYSEL
- 2013-2017 yılları arasında korozif madde alımı nedeniyle acil servise başvuran olguların adli tıp açısından değerlendirilmesi
Forensic assessment of cases who referred to emergency service between 2013 and 2017 due to i̇ngestion of corrosive substances
AHMET GÜNGÖR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Adli TıpOndokuz Mayıs ÜniversitesiAdli Tıp Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET TURLA