Çocuk acil servisine 2017 – 2022 yılları arası başvuran zehirlenme olgularının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of poisoning cases applying to the pediatric emergency service between 2017 and 2022
- Tez No: 764861
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ YAKUP YEŞİL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: zehirlenme, çocuk, çocuk acil, korozif, ilaç, Poisoning, child, pediatric emergency, corrosive, medicine
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 98
Özet
Amaç: Araştırmamızın amacı SBÜ Kanuni Sultan Süleyman SUAM çocuk acil servisine zehirlenme şikâyeti ile başvuran olguların epidemiyolojik, klinik ve sosyodemografik açıdan inceleyip olguların başvuru nedenlerinin sıklığının, erken başvurunun ve tedavinin öneminin vurgulanmasıdır. Bu alanda literatürde bu büyüklükte yapılmış sınırlı sayıda çalışma olup, araştırmamızın ulusal verilerimize ve literatüre katkı sağlayıp zehirlenmenin önlenmesi, erken tanı ve tedavi konusunda farkındalığı artıracağı görüşündeyiz. Gereç ve Yöntem: SBÜ Kanuni Sultan Süleyman EAH çocuk acil servisine 01.01.2017-30.01.2022 tarihleri arasında zehirlenme şikâyeti ile başvuran, adli rapor tutulan, dosya kayıtlarında ve epikrizinde eksik olmayan 0-18 yaş aralığındaki 2433 hasta retrospektif olarak tarandı. Çalışmaya alınan hastaların etiyolojik, sosyodemografik, klinik bilgileri çalışmamıza kaydedildi. Bulgular: 2017-2022 yılları arası hastanemiz çocuk acil servisine başvuran olgular içerisinde zehirlenme başvurularının sıklığı %0,36 olarak saptandı. Olguların %51,3'ü erkek, %48,7'si kızlardan oluşmaktaydı. Tüm olguların yaş ortalaması 4,9 ± 5,4 yaş ortancası 2 olarak saptandı. Erkek olgularda yaş ortalaması 3,8 ± 4,5 yaş ortancası 2, kadın olgularda yaş ortalaması 6,0 ± 6,1 yaş ortancası 3 olarak saptandı. Olguların %74,8'inin 0-6 yaş grubu olduğu (%70,4 'ü 1-6 yaş, %4,4'ü 0-1 yaş grubu olmak üzere) saptandı. Olguların en fazla zehirlenme başvurusu yaptığı mevsim %29,3 ile ilkbahar, ikinci sırada ise %28,6 ile yaz mevsimi; en fazla başvuru yapılan aylar sırası ile %11,4 mart ayı, %10,3 haziran ayı; en sık %53,2 ile akşam saatlerinde (16.00-00.00) başvurdukları izlenmiştir. Olgular içerisinde zehirlenme etkeni olarak en sık %45 ile ilaçlar, ikinci sırada %41,4 ile korozif-çözücü-aşındırıcı maddeler izlenmiştir. Zehirlenme etkeni ilaç olanlarda en sık %22,7 oran ile analjezik-antipiretik grubu ilaçlar, ikinci sırada %19,9 oran ile santral sinir sistemi grubu ilaçlarının olduğu izlenmiştir. Olgular içerisinde zehirlenmelerin %97'sinin oral yolla, %2,8'inin inhalasyon yoluyla, %0,2'inin intravenöz/intramüsküler yolla olduğu izlenmiştir. Olguların %66,3'ünün zehirlenme sonrası 0-60 dakika içinde başvurduğu izlenmiştir. Olguların %83,8'inin kaza kaynaklı, %13,6 'sının intihar nedenli, %2,6'sının diğer nedenlerle (madde kullanımı vb.) zehirlendiği izlendi. Olguların başvuru anında %73,8'inin bulgu ve semptomları olmadığı, %20,3'ünde gastrointestinal sistem bulgu ve semptomları olduğu, %2,8'inde santral sinir sistem bulgu ve semptomları olduğu saptandı. Olguların %21,6'sına mide yıkama yapılmış, %32,8'ine aktif kömür verilmiş, %2,8'ine spesifik antidot tedavisi verilmiş olduğu saptandı. Olgular içerisinden korozif madde alımı olanların %55,4'üne endoskopi yapıldığı bu olguların %67'sinde gastrointestinal sisteme ait semptom gösterdiği saptandı. Olguların çocuk acil müşahedede ortalama kalış süresinin 15,6 saat olduğu saptandı. Olguların çocuk acil müşahededen çıkış şekillerine bakıldığında %73'ünün ayaktan taburcu edildiği, %21'inin tedavi ret vererek ayaktan çıkış yaptığı, %2,8'inin servise yatırıldığı, %3,2'sinin yoğun bakıma yatırıldığı, %0,1'inin psikiyatri kliniğine sevk edildiği saptandı. Pandemi öncesi ve sonrası dönem Mart 2020 başı baz alınıp incelendiğinde; zehirlenme nedenleri (kaza-intihar-diğer) ve zehirlenmede etken olan maddelerde (ilaç-korozif-vb.) oransal olarak ciddi farklılık bulunamadı. Pandemi öncesi dönemde alkol türevi maddeler ile zehirlenmelerin oranı %2,5 iken, pandemi sonrası dönemde ise bu oran %7,1 saptandı. En sık başvurulan mevsim pandemi öncesi dönemde kış mevsimi iken pandemi sonrası dönemde yaz mevsimi olarak saptandı. Sonuç: Çalışmamızda sonuç olarak çocukluk çağı zehirlenmelerinin bölgemizde ve ülkemizde halen devam etmekte olan ve sıkça karşılaşılan bir problem olduğu saptanmıştır. Zehirlenmelerde en sık etkenin ilaçlar olduğu ve en sık zehirlenmelerin kaza sonucu gerçekleştiği saptanmıştır. İntihar nedenli zehirlenmeler de özellikle adolesan dönemde kadın olgularda sık görülmüştür. Zehirlenmeler en sık oral yolla gerçekleşmiş olduğu izlenmiştir. Zehirlenmelerin en sık ilkbahar mevsiminde, ay olarak en sık mart ayında ve gün içerisinde en sık akşam saatlerinde (16:00-00:00) gerçekleştiği izlenmiştir. Başvuran olguların büyük kısmı başvuru anında asemptomatik olduğu görülmüştür. Olguların büyük kısmının zehirlenme sonrası ilk 1 saat içerisinde hastanemize başvurmuş olduğu izlendi. Olguların büyük bir kısmının acil müşahede izlemi sonrası ayaktan taburcu edildiği görüldü. Yoğun bakım ihtiyacı olan olguların büyük kısmının intihar nedenli zehirlendiği veya etken olarak ilaçlarla zehirlendiği izlendi. Zehirlenmelerin önüne geçilmesinde ebeveynlerin büyük sorumluluğu vardır. Reçeteli verilen ilaçların uygun koşullarda göz önünde olmayacak şekilde saklanılması, korozif maddelerin çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edilmesi ve ailelerin çocuklarıyla iyi bir iletişim kurup iyi eğitim vermeleri durumunda zehirlenmelerin büyük bir kısmının önüne geçilebileceği düşüncesindeyiz. Ayrıca 114 Ulusal Zehir Danışma Merkezinin hekimler ve aileler tarafından daha aktif kullanılmasının ve gelen çağrıları cevaplayan 114 operatörü sayısının arttırılmasının zehirlenmelerde mortalite ve morbiditeyi ciddi oranda azaltacağını düşünmekteyiz.
Özet (Çeviri)
Aim: The purpose of our study is to investigate the epidemiological, clinical and sociodemographic characteristics of patients who applied to the SBU Kanuni Sultan Suleyman SUAM pediatric emergency service with poisoning complaints, and to highlight the frequency of the reasons for application, the importance of early application and treatment. There are limited number of studies of this size in the literature and we believe that our research will contribute to national data and literature on poisoning prevention, early diagnosis and treatment awareness. Materials and Methods: Between 01.01.2017 and 30.01.2022, 2433 patients aged 0-18 who applied to the SBU Kanuni Sultan Suleyman EAH pediatric emergency service with poisoning complaints and had complete file records and discharge summaries were retrospectively examined. The etiological, sociodemographic, and clinical information of the patients included in the study was recorded in our study. Results: Between 2017 and 2022, the frequency of poisoning cases among patients who applied to our hospital's pediatric emergency department was 0.36%. 51.3% of the cases were male and 48.7% were female. The average age of all cases was 4.9 ± 5.4 years, with a median of 2 years. The average age of male cases was 3.8 ± 4.5 years, with a median of 2, and the average age of female cases was 6.0 ± 6.1 years, with a median of 3. 74.8% of the cases were in the 0-6 age group (70.4% were in the 1-6 age group and 4.4% were in the 0-1 age group). The season with the most poisoning cases was spring, with 29.3%, followed by summer, with 28.6%. The months with the most cases were March, with 11.4%, and June, with 10.3%. The most common time for cases was in the evenings, with 53.2%. The most common cause of poisoning was medication, with 45%, followed by corrosive, solvent, and abrasive substances, with 41.4%. In the cases where the cause of poisoning was medication, the most common type of medication was analgesic-antipyretic, with 22.7%, followed by medications that affect the central nervous system, with 19.9%. The study found that 97% of poisonings occurred orally, 2.8% occurred through inhalation, and 0.2% occurred intravenously or intramuscularly. 66.3% of cases sought medical help within 0-60 minutes of the poisoning. 83.8% of cases were caused by accidents, 13.6% were due to suicide, and 2.6% were due to other reasons (such as substance abuse). At the time of seeking medical help, 73.8% of cases had no symptoms, 20.3% had gastrointestinal symptoms, and 2.8% had central nervous system symptoms. 21.6% of cases received stomach pumping, 32.8% received activated charcoal, and 2.8% received specific antidote treatment. Among the cases involving corrosive substances, 55.4% underwent endoscopy, and 67% of these cases showed gastrointestinal symptoms. The average length of stay in the pediatric emergency department was 15.6 hours. 73% of cases were discharged from the pediatric emergency department, 21% left against medical advice, 2.8% were admitted to the hospital, 3.2% were admitted to the intensive care unit, and 0.1% were referred to the psychiatry clinic. When comparing the period before and after the pandemic, no significant differences were found in the reasons for poisoning (accident, suicide, other) or the substances involved (medications, corrosives, etc.). Before the pandemic, the rate of poisonings involving alcohol-related substances was 2.5%, but this rate increased to 7.1% after the pandemic. Before the pandemic, the most common season for poisonings was winter, but after the pandemic, the most common season was summer. Conclusion: In our study, it was found that poisoning in childhood is still a common problem in our region and country. It was determined that the most common cause of poisoning is medication, and that most poisonings occur as a result of accidents. Suicide-related poisonings were also frequently seen in female adolescents. Poisonings were most often reported to have occurred orally. Poisonings were most common in the spring season, most commonly in March, and most commonly in the evening (16:00-00:00). The majority of patients seeking medical attention were asymptomatic at the time of their visit. Most of the cases sought medical attention within the first hour after the poisoning. The majority of cases were discharged after observation in the emergency department. Most of the cases that required intensive care were poisoned due to suicide or medication. Parents have a great responsibility in preventing poisonings. If medications prescribed by doctors are stored in conditions where children cannot reach them, corrosive substances are kept in places where children cannot reach them, and families communicate well with their children and provide good education, it is thought that most poisonings can be prevented. Additionally, we believe that the use of the 114 National Poison Information Center by doctors and families will be more active, and that the number of 114 operators who answer calls will increase, which will significantly reduce mortality and morbidity in poisonings.
Benzer Tezler
- Çocuk acil polikliniğine başvuran hastaların başvuru ve izlemlerinde stres hipergliseminin değerlendirilmesi
Evaluation of stress hyperglycemia on the admission and follow-UP of patients admitted to the pediatric emergency department
ASLAN ALİ KIRGIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE DERYA BULUŞ
- Son 5 yılda acil servise başvuran intoksikasyon olgularında demografik özelliklerinin ve acilde kalış sürelerinin geriye dönük istatistiksel değerlendirilmesi
Retrospective statistical evaluation of demographic characteristics and length of stay in the emergency department in intoxication cases who admitted to the emergency department in the last five years
GİZEM ŞİMŞEK
- Febril konvülziyon geçiren hastalarda kan parametrelerinin prognostik önemi
Prognostic importance of blood parameters in patients with febril convulsion
GÜLCAN ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMersin ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLÇİN BOZLU
- Bir-24 ay arası bronşiolit nedeniyle takip edilen çocuklardaki kan D vitamini düzeyi ve klinik tablonun aynı yaş grubu sağlıklı çocuklar ile kıyaslanması
Comparison of blood vitamin D levels and clinical presentation in children followed up DUE to bronchiolitis between the age of 1-24 months and HEALTHY children of the same age group
ELİF GÜNEY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ADEM KARBUZ
- Üçüncü basamak bir hastanede çocuk acil servisten çocuk kardiyoloji bölümüne yapılan konsültasyonların beş yıllık retrospektif değerlendirilmesi
A five-year retrospective evaluation of consultations from paediatric emergency department to paediatric cardiology department in a tertiary care hospital
KÜBRA KALYONCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET KARACAN