Molla Sadrâ'da nefs felsefesi
Molla Sadra's soul of philosopy
- Tez No: 575987
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HAMDİ ONAY
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Felsefe, Religion, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İnönü Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 133
Özet
İbn Rüşd'ün Felsefe dünyasına takdim etmiş olduğu değerli emeklerden sonra, Batı Düşüncesi'nde İslâm Felsefesi'nin artık miadını doldurduğu gibi algının aksine, on altıncı yüzyıla kadar felsefenin İslâm topraklarında hala canlı bir şekilde devam ettiğini göstermesi açısından Molla Sadrâ'nın felsefesi önemli bir yere sahiptir. Molla Sadrâ'nın ilmî bir atmosferde ortaya çıkması, kendisinden önce gelmiş olan hem Yunan hem Doğu hem de Müslüman filozoflarının felsefelerini özümsemesini ve bu birikimleri vahyîn ışığında kendine has teorileriyle sentezleyip sistemleştirmesini sağlamıştır. Molla Sadrâ kendi felsefesini“Hikmet-i Mütealiye”olarak isimlendirmiştir. O İnsan'ı merkeze alarak oluşturmuş olduğu felsefesinde, Tanrı'yı tanıması ve nihaî mutluluğa ulaşması için insanı dört seferden oluşacak bir yolcuğa çıkarmıştır. Bu yolculuktan en fazla etkilenecek olan ise insan ve özellikle insan nefsi olmuştur. Molla Sadrâ bundan dolayı nefis felsefesine önem vermiş ve kendi felsefesinin adeta çekirdeği sayılan“Esfâr”adlı eserinin son cildini nefs felsefesine ayırmıştır. Sadrâ önceki filozoflardan devr aldığı nefs hakkındaki görüşleri incelemiş, onlara eleştirel yaklaşmış ve yeniden yorumlamıştır. O nefs felsefesinde kendinden önce söylenenlerden farklı birçok yeni düşünce ileri sürmüş ve felsefe dünyasına yüzden fazla yeni teoriyi armağan etmiştir. Bu durum Molla Sadrâ'nın İslâm düşüncesi açısından ne denli yetkin olduğunu ortaya koymaktadır.
Özet (Çeviri)
After the valuable efforts that Ibn Rushd presented to the world of Philosophy, Mullah Sadrâ's philosophy has an important place in terms of showing that philosophy continues to live in İslâmic lands until the sixteen thcentury, çontrary to the distressing perception that İslâmic Philosophy is now over due in Western Thought. Theem ergence of Mullah Sadrâ in a scientific atmosphere helped him to absorb the philosophies of both Greek and Eastern and Muslim philosophers, and synthesized them with his own the ories in thelight of revelation. Mullah Sadrâ named his philosophy, more accurately, his wisdom as“Hikmet-i Mütealiye”. In his human-centered philosophy, Mullah Sadrâ took them an to a journey of fourtimes, in order to recognize God and achieveul timate happiness. So, them most affected by this journey is human and especially human soul. Mullah Sadrâ, therefore, paid attention to the soul philosophy and devoted the last volume of his work called“Asfar”to the philosophy of the soul. Mullah Sadrâ has examined thelegacy of the past philosophers about the soul, critically approached the mandre interpreted them. Sadrâ put forward many new ideas in his philosophy of the soul, different from the ones before him, and he has presented more than a hundred new theories to the world of philosophy. This situations hows how important the Sadrâ is from the perspective of İslâmic thought.
Benzer Tezler
- Molla Sadrâ felsefesinde kötülük problemi
The problem of evil in the philosophy of Molla Sadrâ
SERHAT AKTAŞ
Doktora
Türkçe
2023
Felsefeİnönü ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAMDİ ONAY
- Hikmetu'l-Müteâliye'ye dayalı bir tıp felsefesi önerisi
A proposal for a philosophy of medicine based on Hikmetu'l-Mutealiye
ZEYNEP KOCAASLAN
- Molla Sadrâ'da zaman anlayışı ve tarih bilinci
Understanding of time and consciousness of history inMulla Sadra
MAHMUT MEÇİN
- Molla Sadrâ'da beşerî nefislerin meâdı
Human souls' resurrection in the thought of Mulla Sadrâ
İBRAHİM BAGHIROV
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
DinSüleyman Demirel ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALUK SONGUR