Prosedürel sedasyon alan pediatrik hastalarda solunumsal etkilenmenin soluk sonu karbondioksit monitorizasyonu ile değerlendirilmesi
Evaluation of respiratory impact in pediatric patients under procedural sedation with end-tidal carbondioxide monitorization
- Tez No: 580500
- Danışmanlar: DR. ASUMAN KIRAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 114
Özet
GİRİŞ ve AMAÇ:Prosedürel işlemler esnasında, hasta konforu ve güvenliği göz önünde bulundurularak sedoanaljezi amacıyla uygulanan ilaçların bilinen en sık yan etkisi solunum depresyonudur. Çocukların amaçlanan sedasyon seviyesinden daha derin, istenmeyen bir sedasyon seviyesine daha sık geçebildiği ve yetişkin hasta grubuna göre pediatrik hastalarda riskin daha fazla olduğu bildirilmiştir. Hasta takibinde sıklıkla kullanılan nabız oksimetrenin ve solunumun gözlemsel takibinin ventilasyon takibi için yetersiz olduğu bilinmektedir. Solunum depresyonu gelişmesi durumunda özellikle pediatrik hastada daha ağır sonuçlara sebep olabilecek, kardiyovasküler etkilenmenin önüne geçebilmek amacıyla, non invazif bir yöntem olarak soluk sonu karbondioksit takibi yapmak mümkündür. Bu çalışmada, ameliyathane dışı sedoanaljezi uygulanan hastaların vital takiplerine ek olarak soluk sonu karbondioksit izlemi yapılarak, solunumsal etkilenme ve sıklığının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM: Çalışmamız tek merkezli, prospektif ve gözlemsel bir çalışma olup Mart 2019-Haziran 2019 tarihleri arasında çocuk gastroenteroloji tarafından tanısal amaçlı endoskopi ve kolonoskopi uygulanması planlanan 1-18 yaş arası hastalar üzerinde yapılmıştır. Hastalarımız tanısal olarak gastrointestinal işlem uygulanması gereken ancak bilinen sistemik bir hastalığı olmayan ve bilinen hafif bir sistemik hastalığı olan ancak kontrol altında olan 95 hastadan oluşmaktadır. Hastaların kimlik bilgileri, antropometrik ölçümleri, bilinen hastalık durumları, açlık durumları sorgulanarak, alınan onam formundan sonra, endoskopi/kolonoskopi işlemi öncesi, sedasyon altında ve sedasyon sonrası takibinde Capnostream ™ 35 portatif solunum monitörü ile solunum sayısı, kalp hızı, saturasyon, ETCO2 (soluk sonu karbondioksit düzeyi) ve EPI (Entegre pulmoner indeks) takibi yapıldı. Takip için endoskopi işlemini uygulayan doktor, yardımcı hemşire ve yardımcı personel dışında bir gözlemci doktor tarafından hastanın değerleri işlem öncesi, sedasyon verildikten sonra 1, 3, 5, 10, 15, 20 ve 30. dakikalar boyunca kayıt edildi. Kapnograf cihazı ile uyumlu oksijen desteği sağlayabilen yaşa uygun nazal kanül ile hastaların sedasyon almadan önceki bazal değerleri ve sedasyon verildikten sonra 2lt/dk oksijen desteği altında 1. dakika, 3. dakika, 5. dakika, 10. dk, 15 .dk değerleri ve işlem sonrası 20. ve 30. dakikalarda oksijen desteği almazken uyanana kadar parametreleri takip edildi ve sedasyon öncesi, sedasyon süresi ve sedasyon sonrasında ETCO2 deki değişimler kayıt edildi. Her hastaya sedoanaljezi amacıyla kilolarına uygun dozlarda midazolam (0.1 mg/kg) ve meperidin (1 mg/kg) intravenöz olarak uygulandı. Solunum depresyonu(hipoventilasyon) gelişen durumlar akut respiratuar olay olarak tanımlandı. BULGULAR: Çalışmamızda yer alan 1-18 yaş arası 95 hastanın 62'si (%65,3) kız, 33'ü (%34,7) erkektir. Hastalardan 4(%4,2) tanesi 1-2 yaş arasında, 14(14,7) ü 2-6 yaş arasında, 25'i (%26,3) 6-12 yaş arasında, 52 si ise (%54,8) 12 yaş üstündedir. Hastaların VKİ gruplarına göre dağılımı 35 hasta (%36,8) zayıf, 47 hasta (%49,5) normal, 10 hasta (%10,5) fazla kilolu, 3 hasta (%3,2) obez şeklindedir. Hastaların 58'i (%72,6) ASA1, 37'side (%38,9) ASA'2 idi. 95 hastanın 57'sinde (%60) akut respiratuar olay yokken, 38'inde (%40) akut respiratuar olay (ARO) geliştiği görüldü. ARO gelişen hastaların 3. dakikadaki ETCO2 (soluk sonu karbondioksit) düzeyleri ARO gelişmeyen gruba kıyasla istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (p:0,012, p
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION:During procedural processes, the most common known side effects of sedoanalgesic drugs are respiratory depression. It has been reported that children can reach to more from an intended sedation level to a deeper, undesirable level of sedation more frequently and have a higher risk in pediatric patients than in adult patients. It is known that pulse oximetry and observation of chest movements, which are frequently used in patient follow-up, are insufficient for ventilation monitoring. End-tidal carbon dioxide monitoring as a non-invasive method is possible in order to prevent cardiovascular effects that may cause more severe consequences especially in pediatric patients in case of respiratory depression. In this study, end-tidal carbon dioxide monitoring was performed in addition to vital follow-up of patients who underwent non-operating sedoanalgesia to evaluate respiratory effect and frequency. MATERIAL and METHODS: Our study was a single-center, prospective and observational study, which was performed between March 2019 and June 2019 in patients aged 1-18 years who were planned to undergo diagnostic endoscopy and colonoscopy by pediatric gastroenterology. Our patients consisted of 95 patients who underwent a diagnostic gastrointestinal procedure but had no known systemic disease and had a mild systemic disease under control. After giving information about the procedure; patient's anthropometric measurements, known disease states, hunger states, allergies is recorded. With Capnostream ™ 35 portable breathing monitor, respiratory rate, heart rate, saturation,ETCO2, IPI is recorded before endoscopy / colonoscopy,and continue to recording under sedation (with oxygen supply) and after sedation . The patient's values were recorded before the procedure, 1, 3,5, 10, 15, 20 and 30 minutes after sedation by an observer physician except the physician, assistant nurse and assistant personnel performing the endoscopy for follow-up. Basal values of the patients before sedation with age-appropriate nasal cannula which can provide oxygen support compatible with the capnograph device, and after the sedation, 1 min, 3 min, 5 min, 10 min, 15 min, and min. At the 20th and 30th minutes of the study, no oxygen support was provided, and the parameters were monitored until awakening and the changes in ETCO2 before and after sedation were recorded. Midazolam and meperidine were injected intravenously to each patient for sedoanalgesia. Respiratory depression (hypoventilation) was defined as an acute respiratory event. RESULTS: From 95 patients aged 1-18 years, 62 (65.3%) were female and 33 (34.7%) were male. Four (4.2%) of the patients were between 1-2 years, 14 (14.7) were between 2-6 years, 25 (26.3%) were between 6-12 years and 52 (54.8%) were ) Is over 12 years old. 35 patients (36.8%) were underweight, 47 patients (49.5%) were normal, 10 patients (10.5%) were overweight and 3 patients (3.2%) were obese. 58 (72.6%) of the patients were ASA1 and 37 (38.9%) were ASA2. While 57 (60%) of 95 patients had no acute respiratory events, 38 (40%) had acute respiratory events (ARO). ETCO2 (end-tidal carbon dioxide) levels of the patients who has ARO were found to be statistically significant compared to the group without ARO (p: 0,012, p
Benzer Tezler
- Gastrointestinal sistem endoskopisi için sedasyon uygulanan pediatrik hastalarda yüksek akımlı nazal kanül oksijen uygulaması ile klasik nazal kanül oksijen uygulamasının etkinliğinin karşılaştırılması
Comparison of the efficiency of high flow nasal cannula oxygen therapy and classical nasal cannula oxygen therapy in pediatric patients undergoing sedation for gastrointestinal system endoscopy
SAMİ OLCAY ÖZBAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET YILMAZ
- Anestezist olmayan hekimlerin ameliyathane dışı sedasyon uygulamaları
Sedation practices administered outside of the operating theatre by non-anaesthetic doctors
SELMA BAYRAM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve ReanimasyonHacettepe ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGÜR CANBAY
- Çocuk premedikasyonunda kullanılan difenhidramin, midazolam ve klonidinin sevofluran anestezisi sonrası görülen ajitasyona etkileri
The Effect of diphenhydramine, midazolam and clonidine which are used in children premedication on agitation after sevoflurane anesthesia
MUSTAFA UĞUR ÖZEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
Anestezi ve ReanimasyonCumhuriyet ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. NUR KUNT
- Mekanik ventilatörlü çocuk hastalara aspirasyon işlemi sırasında uygulanan işitsel uyaranların ağrı ve fizyolojik parametreler üzerindeki etkisi
The effect of auditory stimuli on pain and physiological parameters during aspiration in children with mechanical ventilators
KÜBRA DEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
HemşirelikDüzce ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ DİLEK KONUK ŞENER
- Elektroensefalogram(EEG) çekimi sırasında çocukları uyutmak için kullanılan Kloral hidrat ve Hidroksizin'in karşılaştırılması
Comparing chloral hydrate and hydroxyzine using for sedatıon during electroencephalogram(EEG) recording in children
MUHAMMET AKİF GÜLER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAtatürk ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN TAN