Geri Dön

Osmanlı Dönemi fıkıh usûlü çalışmaları: Hüsün-Kubuh zemininde oluşan Mukaddimât-ı Erbaa literatürü

Usûl al-fiqh studies during Ottoman Period: Literature of al-Muqaddimāt al-Arba'a in the context of Husn-Qubh

  1. Tez No: 584578
  2. Yazar: ŞULE GÜLDÜ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. OSMAN ŞAHİN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Hüsün-kubuh, Ahval teorisi, Fatih dönemi, İrade, Zorunluluk, Husn-qubh, Theory of ahvāl, The Reign of the Conqueror Mehmed, Will, Necessity
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 234

Özet

Hüsün-kubuh konusu kelam ve fıkıh usûlünün kesiştiği disiplinlerarası bir konudur. Sadrüşşerîa dört mukaddime şeklindeki delilinde, konuya illet-ma'lûl birlikteliği içerisinde yaklaşmıştır. Ancak felsefe temelli bu yaklaşımla, kelam geleneğinde kabul edilemeyen nedenselliğe varmamak için delilini âdet teorisi yerine ahval teorisi üzerine kurmuştur. Delil, insan fiilinin zorunlulukla meydana gelmediğini ispatta literatüre orijinal bir katkı sunmuştur. Fatih döneminde dört mukaddime üzerine hâşiyeler yazılmış ve sonrasında bu bir gelenek haline gelmiştir. Bu çalışmada hüsün-kubuh konusunun, dört mukaddime şeklinde bir telif geleneği haline gelinceye kadar Hanefî fıkıh usûlü literatüründe hangi konular içerisinde ve hangi bağlamda tartışıldığını görmek amacıyla kronolojik bir okuma yapılmıştır. Daha sonra Sadrüşşerîa'nın dört mukaddime yazmasının gerekçesini belirlemek için kendi kaynakları ve ayrıca kelam kaynakları incelenmiştir. Fatih dönemi hâşiyelerinin literatüre katkılarını incelemek üzere öncelikle yazmaların kütüphane kayıtları belirlenmiştir. Sonrasında her bir hâşiye tek tek incelenerek, hâşiyelerin meseleyi ele aldığı konular tespit edilmiştir. Bu konular üzerinden hüsün-kubuh meselesinin nasıl tartışıldığı aktarılmıştır. Hâşiyelerde Sadrüşşerîa'nın delilinin İbn Sina felsefesi ile irtibatının kurularak incelendiği görülmüştür. Sadrüşşerîa'nın ahval teorisi ile insan iradesinin yaratılmamış olduğunu vurgulamasının, Mâturîdî kelamında daha önce net bir şekilde söylenmediği tespit edilmiştir. Bu yaklaşımının Fatih döneminde olmasa da sonraki dönemlerde Osmanlı âlimlerini etkilediği görülmüştür. Sadrüşşerîa'nın tabii alanda kabul etmediği zorunluluğu, fıkhî kıyasa uygulayıp uygulamadığı incelendiğinde ise onun fıkhî kıyastaki zorunluluğun savunucularından biri olduğu tespit edilmiştir.

Özet (Çeviri)

The issue of husn-qubh is an interdisciplinary issue which kalam and usûl al-fiqh intersect on it. Sadr al-Shari'a discussed the mentioned issue in the argument which has been known as four preliminaries in the context of causality. However, instead of the theory of ādet he built his argument on the theory of ahvāl in order to avoid causality which is not acceptable in the tradition of theology. The argument provided an original contribution to the literature in demonstrating that the human action did not occur with necessity. During the reign of the Conqueror Mehmed, annotations were written about the four preliminaries and then it became a tradition. In this study, a chronological reading was made in order to see which topics were discussed and in which context until the issue of husn-qubh became a tradition of reconciliation as four preliminaries in the Hanefi usûl al-fiqh literature. In order to determine why Sadr al-Shari'a wrote the four preliminaries, his own references and the resources of the theology were examined. The library records of the manuscripts were identified in order to examine the contributions of the annotations in the reign of the Conqueror Mehmed to the literature. After examining each annotation, the issues that annotations were addressed. It was explained how husn-qubh was discussed through these issues. It was seen that the argument of Sadr al-Shari'a was correlated to the philosophy of Ibn Sina in these annotations. The issue about human will which was not created as emphasized by Sadr al-Shari'a had not been clearly mentioned in the Maturidi theology before. It was observed that this approach affected the Ottoman scholars especially in the reign of the Conqueror Mehmed. When it was examined whether Sadr al-Shari'a accepted necessity in the fiqh syllogism which he did not accept, it was understand that Sadr al-Shari'a was one of the defenders of necessity in the fiqh syllogism.

Benzer Tezler

  1. Cenab Şehabeddin'in şiirleri üzerinde bir araştırma

    Başlık çevirisi yok

    HASAN AKAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    Türk Dili ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    PROF. DR. ZEYNEP KERMAN

  2. XIX. asır islam hukuk usülü çalışmaları (1800-1923)

    Başlık çevirisi yok

    HASAN ÖZKET

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    DinAtatürk Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HALİL İBRAHİM ACAR

  3. Zenbillizade Fudayl Çelebi'nin Tenvî'u'l-Usûl adlı eserinin tahkik ve değerlendirilmesi

    Editing and reviewing Zenbillizade Fudayl Çelebi's tanwi' al-usul

    ÖMER KORKMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    DinÇukurova Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NASİ ASLAN

  4. Son dönem hadis çalışmaları ve Talat Koçyiğit (1927-2011)'in hadisçiliği

    Recent hadith studies and Talat Koçyi̇ği̇t (1927-2011)'s haditherty

    RECEP BİLGİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    DinKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NECMEDDİN ŞEKER

  5. Ali Fuat Başgil'in yaşam öyküsü ve düşünce dünyası

    Ali fuat basgil's li̇fe story and world of thought

    KADİR TANSOY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TarihYıldız Teknik Üniversitesi

    İnsan ve Toplum Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TURHAN ADA