Geri Dön

Psikotik bozukluk tanısı almış hastaların sanrı içeriklerinin bireyçi-toplulukçuluk açısından değerlendirilmesi ve bunun damgalamaya etkisi

: the evaluation of delusional content of patients who diagnosed as having A psychotic disorder in terms of individualist-collectivism and its effect on the stigmatization

  1. Tez No: 585789
  2. Yazar: ARZU DOĞAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BORA BASKAK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Disiplinlerarası Sosyal Psikiyatri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 107

Özet

Psikotik bozukluklar sık görülen ruhsal hastalıklardandır. Psikoz yaşantısının en önde gelen belirtilerinden birisi sanrılardır. Şizofrenide en sık görülen sanrılar perseküsyon sanrılarıdır. Perseküsyon sanrılarına getirilen bilişsel açıklamalar arasında bu sanrıların kötü ben (KB) ve zavallı ben (ZB) sanrıları olarak ikiye ayrılmasının geçerli bir yöntem olduğu öne sürülmüştür. Psikotik bozukluk olguları için önemli bir bouyutda damgalan olgusudur. Bu tez çalışmasında paranoyanın tipine göre içselleştirilmiş damgalamanın, depresif belirti şiddetinin ve benlik saygısının değişip değişmediğini araştırmaktır. Paranoya tipi ve damgalanma ilişkisine sosyal destek algısı ve kültürel etmenler de aracılık edebilir. Bu nedenle sosyal destek algısı ve kültürün bireycilik/toplumculuk boyutlarının etkileri de araştırılmıştır. Bu tez çalışmasının örneklemi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Erişkin Psikiyatrisi Polikliniği'ne başvuran, ardışık şizofreni hastalarından oluşturulmuştur (N=56). Polikliniğe başvuran ve hastayı değerlendiren ilgili poliklinik hekimi tarafından Amerikan Psikiyatri Birliği Ruhsal Bozuklukların Tanısal Sayısal El Kitabı (DSM-IV)'e göre şizofreni, şizofreniform bozukluk, şizo-affektif bozukluk, delüzyonel bozukluk, psikotik özellikli bipolar affektif bozukluk tanıları olan hastalar alınmıştır. Bu amaçla psikotik bozukluk tanısı almış ve perseküsyon sanrısı olan hastalar önde gelen sanrılarının tipine göre klinisyen tarafından Trower ve Chadwickin (1995) yöntemine uygun biçimde ZB ve KB olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Hastalara sosyo-demografik veri formu, Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Ruhsal Hastalıklarda İçselleştirilmiş Damgalanma Ölçeği (RHİDÖ), Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ASDÖ), Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ), Bireycilik-Toplulukçuluk Değerlendirme Ölçeği (INDCOL) uygulanmıştır. Perseküsyon sanrısının niteliğine göre katılımcılar değerlendirildiğinde, tüm katılımcıların 34'ünün (%60.7) sanrısı ZB, 14'ünün (%25) sanrısı ise KB olarak sınıflandırılmıştır. ZB ve KB grupları arasında yaş, cinsiyet, eğitim ve medeni durum karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunmamıştır. ZB ve KB grupları RHDÖ-toplam ve alt ölçek puanları bakımından karşılaştırıldığında RHDÖ yabancılaşma ve damgalanmaya direnç puanının KB'de ZB'ye göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Beck depresyon ölçeğinde KB olguları ZB olgularından daha yüksek puan almışlardır. Bu bulgu literatür de ilk kez saptanan bir bulgudur ve şizofrenide paranoya niteliğinin damgalanma üzerine etki ettiğine işaret eder. Beck depresyon ölçeğinde KB olguları ZB olgularından daha yüksek puan almışlardır. Ölçek puanları arasındaki korelasyonlar incelendiğinde Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ile RHDÖ 'nün Yabancılaşma, Algılanan Ayrımcılık, Kalıp Yargılar, Sosyal Çekilme puanları arasında saptanan negatif bağıntı ve Beck Depresyon Ölçeği ile RHDÖ'nün Yabancılaşma, Algılanan Ayrımcılık, Kalıp Yargılar, Sosyal Çekilme ve RHDÖ Toplam Puanı arasında anlamlı pozitif ilişki ve bunun yanında Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ile Depresyon puanı arasında saptanan anlamlı negatif ilişki saptanmıştır. Damgalanma algısı üzerine çalışmada ölçülen değişkenlerin etkisi çoklu varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Bağımlı değişkenlerin damgalanma algısı alt ölçek puanlarından ve bağımsız değişkenlerin ise RBSE puanı, BDÖ puanı, ASDÖ puanı ve paranoya çeşidinden oluştuğu bu analizde damgalanma algısı üzerine yalnızca paranoya niteliğinin etkisi anlamlı bulunmuştur. Paranoya tipi ve içselleştirilmiş damgalanma arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. KB paranoyasında ZB paranoyasına oranla içselleştirilmiş damgalanma düzeyinin ve depresif belirti şiddetinin daha yüksek olduğu bulunmuş olup, ZB ve KB arasında benlik saygısında anlamlı bir fark bulunmamıştır bireycilik (dikey bireycilik) arttıkça içselleştirilmiş damgalanma arttığı bulunmuştur. Bu tez çalışmasının rutin klinik uygulamalara en önemli katkısı ZB ve KB paranoyası tiplemesinin psikotik bozukluğu olan hastalarda depresyon ve damgalanmayı öngörebilen ve kolay yapılabilen bir ayrım olduğuna işaret etmesidir. Bu tez çalışması literatürde sanrı tipiyle damgalanma algısı arasında bir ilişkiyi sınayan ilk çalışmadır.

Özet (Çeviri)

Psychotic disorders are common mental disorders. One of the most prominent symptoms of psychosis are delusions. The most common delusions in schizophrenia are delusions of persecution. Among the cognitive explanations for the delusions of the persecution, it has been suggested that these delusions are divided into two parts as bad me (BM) and poor me (PM) is a valid method. Stigmatization is also an important dimension for cases of psychotic disorder. In this thesis, we investigate whether internalized stigma, severity of depressive symptom and self-esteem change or unchange according to the type of paranoia. The paranoia type and stigma relationship can also be mediated by social support perception and cultural factors for this reason, the perception of social support and individualism/collectivism of cultural dimensions effects also investigated. Sample of this thesis study was formed from patients with schizophrenia who came consecutively to Ankara University Faculty of Medicine Department of Mental Health and Diseases Adult Psychiatry Polyclinic(N=56). Patients who were diagnosed with schizophrenia, schizophreniform disorder, schizo-affective disorder, delusional disorder, and psychotic bipolar affective disorder were included in the American Psychiatric Association's Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorder (DSM-IV). For this purpose, based on the type of leading delusions, patient with psychotic disorder and persecutory delusions was/(had been) divided into two by clinition(doctor) conveniet for Trower and Chadwick's method (1995). The socio-demographic data form, Beck Depression Inventory, Internalized Stigma Scale in Mental Disorders(ISMI), Perceived Social Support Scale, Rosenberg Self-Esteem Scale, and Individualism-Collective Rating Scale (INDCOL) were applied to the patients. When the participants were evaluated according to the nature of persecution delution, 34 of all participants (%60.7) were classified as delution ZB, 14 of all participants(%25) were classified as delution KB. When comparing age, gender, education, and marital status among ZB and BP groups, no significant difference was found. WHEN ZB and BP groups compared in terms of RHDÖ-total and subscale scores,RHDÖ alienation and stigma resistance score was found to be higher in KB than ZB.on the Beck depression scale, KB cases scored higher than the ZB cases. This is the first finding in the literature and indicates that the quality of paranoia in schizophrenia affects stigmatization. When the correlations between the scale scores were examined, the Rosenberg Self-Esteem Scale and the negative correlation between the RHRS score and alienation, perceptual discrimination, stereotypes, social withdrawal scores, Beck Depression Scale, and RHDS's Alienation, Perceived Discrimination, Mold Judgments, Social Withdrawal and RHRS. Significant positive relationship was found between Rosenberg Self-Esteem Scale and Depression score. The effect of variables on stigmatization perception was evaluated by multiple variance analysis.In this analaysis,The stigmatization perception of dependent variables is composed of subscale scores and the independent variables consisted of RBSE score, BDÖ score,ASDÖ score, and paranoia varieties, only the effect of paranoia on the perception of stigmatization was found to be significant. A meaningful relationship was found between paranoia type and internalized stigmatization. It was found that the level of internalized stigmatization and depressive symptom severity was higher in KB paranoia than ZB paranoia but also found there was no significant difference in self-esteem between ZB and BP. All of this showed that internalized stigma increased as individualism (vertical individualism) increased. The most important contribution of this thesis to routine clinical practice predicts depression and stigmatization in patients with psychotic disorder of ZB and KB paranoia and it shows easy to make a distinction. This thesis study is the first study to test a relationship between the type of delusional stigmatization in the literature.

Benzer Tezler

  1. Sanrısal bozukluk tanılı hastalarda amigdala, hipokampus, anterior singulat korteks volümleri ve klinik değişkenler ile ilişkisi

    Amygdala, hippocampus, anterior cingulate cortex volumes and relationship with clinical variables in patients with delusional disorder

    DENİZHAN DANACI KELEŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriFırat Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAD ATMACA

  2. Şizofreni hastalarında bakım verenin duygu dışavurum düzeyi ile şizofreni hastalarının düşünce bozukluğu düzeyi arasındaki ilişki

    The relationship between the level of expression of emotions of the caregivers in patients with schizophrenia and the level of thought disorder in patients with schizophrenia

    DİLŞAH GENÇASLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriDokuz Eylül Üniversitesi

    Sinir Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KÖKSAL ALPTEKİN

  3. Psikotik atak öyküsü bulunan Bipolar I Bozukluk tanılı hastaların Wisconsin Kart Eşleme Testi ile ölçülen yürütücü işlevlerinin işlevsellik alanları ile ilişkisi

    Relationship between executive functions as measured by Wisconsin Card Sorting Test and areas of functionality in Bipolar I Disorder patients with a history of psychotic episode

    SEVDA GÜMÜŞ ŞANLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN NURHAN FISTIKCI

  4. Psikotik bozukluk tanısı almış hastaların bakım veren akrabalarında duygu dışavurumunun işlem belleğiyle ilişkisi

    The relationship between working memory and expressed emotion in the related caregivers of psychotic patients

    PINAR ERASLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EYLEM ŞAHİN CANKURTARAN

  5. Ruhsal engelli bakım merkezlerinde kalan şizofreni psikotik bozukluk ve bipolar bozukluk tanısı almış hastaların dışavurulan duygulanımları ile şiddete yönelik tutumları arasındaki ilişki

    The relationship between patients about disorders and influence of patients with chisofrene psychotic disorders and bipolar disorders remaining in mental disabled care centers

    BARIŞ ÖZKOPARANOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikolojiHaliç Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NESRİN DUMAN