Geri Dön

İklim değişikliğine bağlı göçlerin Avrupa Birliği'ne üye ülkeler ve Türkiye'de sosyal güvenlik sistemlerine etkileri

The impacts of migrations associated with climate change towards European Union's member states' and Turkey's social security systems

  1. Tez No: 596164
  2. Yazar: NAZMİ TARIM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ZEKİ ERDUT
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, İşletme, Labour Economics and Industrial Relations, Business Administration
  6. Anahtar Kelimeler: İklim Değişikliği, Göç, Sosyal Güvenlik, Avrupa Birliği, Türkiye, Climate Change, Migration, Social Security, European Union, Turkey
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 103

Özet

İnsanların ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin üretilmesi sermaye birikimine dayanan küresel bir ekonomik sistem aracılığı ile gerçekleşmektedir. Bu sistem üretim yapma ve sermayeyi daha çok biriktirebilme uğruna, doğal kaynakları ve çevreyi -diğer insanlar için ortaya çıkabilecek kıtlıkları dikkate almaksızın- sınırsız bir şekilde kullanmaktadır. Mevcut sistemde üretim süreci temelde petrol ve kömür gibi fosil yakıtların kullanımına bağlıdır. Bu tür ürünlerin tüketilmesi ile açığa çıkan karbon atmosfere salınmaktadır. Atmosferde karbon miktarının artması güneş ışınlarının atmosferde daha çok tutunmasına ve atmosferin ısınmasına yol açmaktadır. Isınma ile kara, su ve buzul kütlelerinde değişiklikler oluşmaktadır. Kara, su ve buzul kütlelerinde oluşan değişiklikler insanların yaşam alanlarında hayatlarını sürdürmelerini olanaksız hale getirmektedir. Buzul erimelerine bağlı olarak deniz seviyelerinin yükselmesi yaşam alanlarını kaybetmelerine, aşırı kuraklıklar yiyecek ve su kıtlığı çekmeleri gibi sorunlarınları ortaya çıkarmaktadır. İnsanların bir savunma hareketi olarak bu bölgelerden ayrılması kaçınılmaz hale gelmektedir. Ancak bu orta enlem dışındaki bölgelerde yaşayan, milyonlarca insanın göç etmesi anlamına gelebilir. İnsanlık tarihinde bu kadar insanın katıldığı bir göç daha önce hiç yaşanmadı. Yaşadıkları bölgeyi terk ederek birer iklim göçmenine dönüşen insanların hayatlarını sürdürebilmeleri için tercih edecekleri bölgeler, iklim değişikliğinden göreceli olarak az etkilenecek ılıman kuşakta bulunan AB ülkeleri ve Türkiye olacaktır. Kitlesel boyutlardaki iklim göçmeni akışları, konaklama sunacak ülkelerde tahmin edilmez büyüklükte ve çeşitlilikte, ekonomik ve sosyal sorunları doğuracaktır. Konaklanan ülkelerin vatandaşları ve bu ülkede konaklayacak göçmenler, ekonomik ve sosyal sorunları birlikte yaşayacaklardır. Devletlerin bu tür sorunlarla başa çıkabilmesinin yolu, güncelleştirilmiş sosyal güvenlik uygulamalarını devreye sokmasından geçmektedir. Sosyal güvenlik edimlerinin, sosyal güvenliğin bir insan hakkı olması temelinde, tüm insanlara, sisteme katkıda bulunma şartı olmadan sunulması ekonomik sıkıntıları doğuracaktır. İklim göçmenlerinin sosyal güvenlik kapsamına alınması, uluslararası anlaşmalarda yer alan taşınabilirlik ilkesine bağlı olarak sosyal güvenlik edimlerinin sunulmasını küresel bir boyuta taşıyacaktır. Ulusal sınırların dışına çıkarak sosyal güvenliğin küresel bir boyuta gelmesi, iklim değişikliğinin küresel risklerine karşı sosyal koruma güvencesi sağlama garantisinin verilmesi demektir. İklim değişikliğine yol açan ülkelerin, dolaylı olarak da olsa iklim değişikliğinden ekonomik ve sosyal açıdan zarar göreceklerdir. İklim değişikliğine bağlı oluşacak riskler ekonomik açıdan devletler adına katlanılmaz seviyelere çıkabilir. Sosyal güvenlik sistemlerinin edimleri sunamayarak işlevsiz hale gelmeleri, iklim felaketlerinin yaşanma sıklığına ve şiddetine bağlıdır. Ancak ekonomik faaliyetlerin aynı doğrultuda devam etmesi süreci hızlandırmaktadır. Sermaye birikim modelinin gezegenin ve gezegende yaşayan canlıların ihtiyaç duyduğu kaynakları, dünya piyasalarına dâhil etmesinin, bir süre sonra bu modelin işleyemez hale gelmesine ve çökmesine yol açma olasılığı vardır.

Özet (Çeviri)

The production of the goods and services that people need is ensured via a global financial system that depends on capital accumulation. This system unrestrictedly utilizes natural resources and the environment for the sake of sustained production and capital hoarding, regardless of the consequences on other people. In the current system, the production process essentially relies on fossil fuels such as oil and coal. The consumption of these fuels results in the release of carbon, which eventually ends up in the atmosphere. Increasing concentrations of carbon in the atmosphere trap sunlight for longer durations, thereby increasing the average temperature. This carbon-induced warming leads to changes in land, water and glacial masses. Changes that occur in land, water and glacial masses make it impossible for humans to sustain their lives in their own habitats. While sea level rise, a direct conseuquence of glacier meltdown, deteriorates their habitats, extreme droughts results in severe problems such as food and water shortages. It becomes inevitable for humans to abandon these disaster-stricken areas as a struggle for existence. This may prompt mass migrations for millions of people that live outside the mid-latitude regions. A migration of such a scale has never occurred over the whole course of human history. The areas that climate migrants, leaving their own land, will prefer to settle into to sustain their lives will be European Union countries and Turkey, temperate climate countries that are relatively less likely to be affected by the climate change. Mass migration movements, induced by climate change, will give rise to unpredictably serious financial and social problems, varying in severity and scale, across host countries. The citizens of host countries as well the migrants will have to cope with these problems all together. The way for governments to deal with such issues is to incorporate updated social security applications. Given that social security is a human right, providing every single individual with access to social security benefits without an obligation to contribute to the system will lead into economic problems. Taking the principle of transferability, as is in international agreements, into account, the incorporation of climate migrants into social security programs will globally transform the administration of social security benefits. The expansion of social security from a national to a global scale will correspond to ensuring social security protection against the global risks of climate change. Countries responsible for climate change will financially and socially be impacted by climate change, whether directly or indirectly. The severity of the financial problems posed by climate change may be unbearably high for states. Depending on the frequency and severity of calamities, social security systems may end up in a dysfunctional state without the capability to offer benefits at all. Yet, sustaining economic activites in a similar fashion is accelerating the process. The introduction of resources, much needed by the planet itself and its own species, into global markets by the capital accumulation model will eventually render the model useless and cause its downfall.

Benzer Tezler

  1. Interregional Relations: Perspectives on the Summit of South American-Arab Countries 'New' patterns of engagement

    Bölgelerarasi ilişkiler: Güney Amerika - Arap Ülkeleri zirvesindeki 'Yeni' angajman yapısı perspektifleri

    MARSHA MARİE HALL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2015

    Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Ortadoğu Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELİHA BENLİ ALTUNIŞIK

    DOÇ. DR. DERYA GÖÇER AKDER

  2. Pince double: Effet du Coronavirus et de la crise economique sur la durabilité des agriculteurs

    Çifte kıskaç: Koronavirüs ve ekonomik krizin tarım üreticilerinin sürdürülebilirliğine etkisi

    ENGİN KIRAL

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2023

    Siyasal BilimlerGalatasaray Üniversitesi

    Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ CEMİL YILDIZCAN

  3. M.Ö. 1200 civarı Geç Tunç Çağ / Erken Demir Çağ geçişinde ön Asya için bir model araştırması

    Search for a model for the transition of Late Bronze Age / Early Iron Age in near east Around 1200 BC

    RASİH HALDUN AYDINGÜN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    ArkeolojiKocaeli Üniversitesi

    Arkeoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE TUBA ÖKSE

  4. Manyas Gölü Havzası'nda baskı ve etkilerinbelirlenmesi

    Determination of pressures and impacts in Manyas Lake basin

    ASLIHAN BENLİOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALPASLAN EKDAL

  5. Çevresel güvenlik ve iklim değişikliğine bağlı göçler: Afganistan

    Environmental security and climate change-related migration: Afghanistan

    GÜLNAZ YÜCEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Uluslararası İlişkilerMilli Savunma Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler ve Bölgesel Çalışmalar Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BARIŞ ÖZDAL