Türkiye'nin enerji güvenliğinde yenilenebilir kaynakların rolü
The role of renewable sources in Turkey's energy security
- Tez No: 596610
- Danışmanlar: PROF. DR. HASAN SAYGIN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Enerji, Enerji Güvenliği, Enerji Diplomasisi, İklim Değişikliği, Sürdürülebilirlik, Yenilenebilir Kaynaklar, Enerji Modelleme, Energy, Energy Security, Energy Diplomacy, Climate Change, Sustainability, Renewable Sources, Energy Modelling
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Harp Akademileri Komutanlığı
- Enstitü: Stratejik Araştırmalar Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 287
Özet
Tez çalışmasında Kopenhag ekolünün sunmuş olduğu yeni güvenlik anlayışı çerçevesinde, Türkiye'nin enerji güvenliği durumunun kapsamlı bir risk ve tehdit değerlendirmesi yapılmış ve burada tespit edilen sıkıntıların üstesinden gelinebilmesinde yenilenebilir kaynakların rolü araştırılmıştır. Bu maksatla, sırasıyla önce ülkenin enerji güvenliği politikalarındaki temel sorunun ekonomik, politik ve çevresel boyutlarıyla sürdürülebilirlikten uzaklaşılmakta olduğuna dair ilk hipotez, ardından ise Türkiye'nin daha sürdürülebilir bir enerji güvenliğine ulaşabilmesi için gündeme alınabilecek en rasyonel politika seçeneğinin öncelikli yenilenebilir kaynaklar olduğuna dair ikinci hipotez ispatlanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda, ilk olarak ülkenin mevcut enerji güvenliği durumuna sürdürülebilirlik analizi uygulanmış, ardından önerilen politika alternatifi üzerine, hem nitel bir yöntem olan GZFT analiz, hem de nicel bir uygulama olan senaryo modelleme çalışması yapılmış ve böylelikle konulan hipotezler sırasıyla tartışılarak doğrulanmıştır. Bu kapsamda herşeyden önce, gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye'nin ekonomik ve sosyal dinamikleri itibariyle büyüme ve kalkınma hızını durmadan artırmakta olduğuna dikkat çekilmiştir. Çünkü, bu durumun ülkenin toplam enerji talebinin, farklı koşullar altında farklı hızlarda da olsa, artacak olduğunu göstermesi itibariyle önem taşıdığı değerlendirilmiştir. Ayrıca ülkenin enerji güvenliği bağlamında mevcut sektörel yapısına bakılarak, Türkiye'de konvansiyonel fosil kaynak ve merkezileşmiş teknolojiler bakımından ağırlıklı ve enerji yoğun bir sistemin hakim olduğuna işaret edilmiştir. Günümüzde ülkenin toplam birincil enerji arzının 88%'inin doğalgaz, kömür ve petrol olmak üzere konvansiyonel fosil kaynaklar tarafından domine edilmekte olduğu ortaya konmuştur. Bunun neticesinde, Türkiye'nin yetersiz yerel fosil kaynak rezervleri itibariyle, kendine olan yeterlilikten yıllar itibariyle giderek uzaklaşarak enerji kaynakları ihtiyacının 74%'ünü dışarıdan tedarik eder hale gelmiş olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada elde edilen temel bulgular itibariyle ise, yapılan sürdürülebilirlik analizinde Türkiye'nin mevcut enerji güvenliği durumunun ne ekonomik, ne politik, ne de çevresel anlamda sürdürülmesinin mümkün olmadığı değerlendirmesine ulaşılmıştır. Özetle, mümkün olan en kısa ifadeyle başta ekonomik anlamda artan fosil enerji kaynakları ithalatı, petrol piyasalarında yaşanan dalgalanmalar vb. sıkıntılar, Türk ekonomisinde yıllar itibariyle cari işlemler açığının büyümesi, dış ticaret dengesinin bozulması gibi önemli dışsallıklarla karşılaşılmasına neden olmuştur. İkinci olarak politik boyutuyla ise, mevcut enerji güvenliği politikaları Türkiye'nin dışa olan bağımlılığını azaltmak bir tarafa dursun, bu bağımlılığın yönetilmesi itibariyle de, dengeli bir kaynak ülkeler portföyü oluşturabilecek doğrultuda akılcı ve rasyonel çözümler sunamamıştır. Ayrıca başta küresel ısınma ve iklim değişikliği olmak üzere çevresel sorunlar da kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlamış ve bu durumun dünyada yaşanmakta olan kapsamlı mücadeleyle çelişir bir hal almış olduğu değerlendirmesinde bulunulmuştur. Halbuki ilgili bölümde, değişen enerji paradigması bağlamında yenilenebilir kaynakların, sunmuş olduğu avantajlar itibariyle Türkiye'nin enerji güvenliğini oldukça sürdürülebilir bir şekilde iyileştirebileceği tespit edilmiştir. Ülkenin, bu bakımdan hepsinden önce sahip olduğu coğrafi ve topografik özellikler sayesinde dünyanın en önemli yenilenebilir kaynak zengini ülkelerinden biri olduğu ortaya konmuştur. Bu sayede Türkiye'nin, dünyada yenilenebilir kaynaklara doğru ağırlık alarak değişmekte olan enerji paradigmasını teknolojik birdirbir ile yakalamak suretiyle, bu güvenlik sorunları sarmalından kurtulabilme imkan ve yeteneğine fazlasıyla da sahip olduğu ispatlanmıştır. Ancak, ülkenin bu zengin potansiyelini kullanma düzeyine bakıldığında ortaya oldukça tartışmalı bir tablonun çıktığı, çalışmanın temel bulgularından birini teşkil etmiştir. Bu durumun gerekçeleri irdelendiğinde ise, ülkenin enerji ve enerji güvenliği politikalarında yenilenebilir enerji kaynak ve teknolojilerinin adeta ötelendiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda, Türkiye'nin enerji güvenliği politikalarında yenilenebilir enerjiye öncelik veren revize çalışmalarının yapılarak hayata geçirilmesinin, sürdürülebilir enerji güvenliği bakımından bir gereklilik arz ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Türkiye'de öncelikli yenilenebilir kaynaklar politikasının uygulanabilirliğine dair yapılan GZFT analizle elde edilen temel bulgularla, ulaşılan bu sonuç desteklenmiştir. Böylelikle, önerilen bu politika alternatifinin rasyonelliği nitel olarak ispatlanmıştır. 2050 yılına bakışla farklı politika önceliklerine göre modellenen Türkiye'nin enerji güvenliği senaryolarının karşılaştırılması sonucu elde edilen bulgular vasıtasıyla ise, bu ispatın nicel veri ve hesaplamalarla bir anlamda sağlaması yapılmıştır. Buna göre, yenilenebilir kaynaklar öncelikli olarak tasarlanan alternatif senaryoların, LEAP yazılımında mevcut politika önceliklerine göre tasarlanan referans senaryoya kıyasla çok daha sürdürülebilir etkiler doğurduğu ortaya konmuştur.
Özet (Çeviri)
In this thesis, within the scope of new security understanding introduced by Copenhagen School, a comprehensive assessment of Turkey's energy security is conducted and then, correspondingly coping with the challenges found earlier on, the role of renewable energy sources is examined. To that end, two hypothesis are subjected to corroborate, one of which proposes that the main question regarding country's energy security derives from missing sustainability criteria, and the other of which proposes that it is renewable energy sources what the most rational alternative way to bring Turkey to a more sustainable future. Concordantly, in respect of the first hypothesis, sustainability analysis is implemented to the present status which elucidates the whole scene in terms of economic, political and ecological situation, and then with respect to the other, both SWOT analysis as a qualitative method and scenario modelling as a quantitative method are applied respectively to the renewables-prioritized policy alternative. Within this framework, above all, it is remarked that as a developing country, Turkey keeps its advancement and growth speed when considered the economic and social indicators. This fact is found to be quite important, as it shows explicitly, at the same time, that the total energy demand of the country keeps rising, even if it depends on some other factors, as well. Besides, scrutinizing present sectoral structure in respect of energy security, it is pointed out that in Turkey an energy intensive system prevails which is based upon mainly conventional fossil resources and centralized technologies. It is revealed, throughout the study, that at the present time, 88% of the country's total primary energy supply is dominated by these conventional sources composed largely of natural gas, coal and oil. Therefore, given its inadequate fossil reserves, it is determined that Turkey, moving far away from self-sufficiency by years as a whole, becomes a country which imports 74% of its primary energy demand based requirements. So, in accordance with the main findings obtained from the study, as the sustainability analysis indicates, an evaluation can be reached that it is not even possible to sustain Turkey's present energy security status in terms of neither economic, political nor environmental manner. In summary, as briefly as possible, first within the economic framework, an unstoppable increase in fossil fuel imports, unpredictable fluctuations in oil markets and other alike difficulties cause the country to be confronted vis-a-vis some significant externalities such as current accounts deficit enlargement and unfavorable balance of foreign trade. Secondly, within the political framework, the current energy security policies of Turkey seem to be quite far from even presenting any reasonable solutions to cope with and manage the external dependency problem, let alone any help decreasing it. Lastly, within the environmental framework, some important ecological externalities, attributed largely to increased levels of green house gas emmisions produced by mainly the use of fossil fuels, make themselves more evident day by day in Turkey. Yet, in related section, within the context of paradigm shift it is clearly confirmed that renewable energy sources, given the advantages that they present, could really ameliorate the energy security of Turkey even sustainably. Thanks to the geographic and topographic features that the country possesses, it is propounded and then proved that Turkey is one of the richest countries in the world regarding renewable energy sources. Thus, it is pointed out that the country has a large feasibility and potential to overcome the abovementioned challenges by capturing only the paradigm shift which is already taking place in most of the developed and even developing world, taking advantage of technological leapfrogging. However, when analyzed to what extent Turkey makes use of that rich renewables potential, as one of the main findings of this study, a very controversial picture comes in sight. It goes without saying, Turkey is deferring these renewable energy sources and in particular, emerging related technologies in terms of energy security policies. Consequently, it is concluded that in context of energy security policies of Turkey, it is a serious necessity to make revisal efforts which prioritise renewable energy sources and to take them into practice with related technologies, simultaneously. As a matter of fact, with the main findings of SWOT analysis implemented regarding practicality of renewables based energy security policy alternative in Turkey, abovementioned conclusion is undoubtedly supported. Thus, the rationality of this policy alternative becomes demonstrated qualitatively. Moreover, with an outlook towards 2050 concerning Turkey's energy security scenarios which is modelled based on different possible policy priority alternatives via a spread-sheet program called LEAP, it becomes possible to crosscheck this proven rationality by also quantitative calculations. According to key findings that this energy modelling study achieves, alternative scenarios that are designed as renewable-based come up with far more sustainable outcomes than reference scenario which is designed as current policies based only.
Benzer Tezler
- Enerji nakil hatlarının güvenliği bağlamında Suriye'deki PKK\PYD terör örgütlerinin ulaşım güvenliğine etkisi
The effect of the PKK\PYD terrorist organizations in Syria on transportation security in the context of the security of energy transmission lines
TUĞBA ÇAKIROĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
EnerjiPolis AkademisiUlaşım Güvenliği ve Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HASAN SENCER PEKER
- Lisanssız elektrik üretiminde dağıtım ve görevli tedarik şirketlerinin rolü
The role of distribution and authorized supply companies in unlicensed electricity generation
İREM ELİF SUNA ÇETİNER
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Elektrik ve Elektronik MühendisliğiKTO Karatay ÜniversitesiEnerji Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA AYAZ YAVUZ
- Balkan ülkelerinin enerji güvenliğinde Azerbaycan'ın enerji kaynaklarının rolü
The role of Azerbaijan's energy resources in the energy security of the balkan countries
NIJAT MEHDIYEV
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Ekonomiİstanbul ÜniversitesiTeknoloji ve Sanayi İktisadı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ELİF HAYKIR HOBİKOĞLU
- Enerji güvenliği bağlamında Türkiye ve Azerbaycan'ın enerji politikası
Turkey and Azerbaijan's energy policy in the context of energy security
SOHRAB ISMAYILOV
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
EnerjiGazi ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CANAN ATEŞ EKŞİ
- Jeopolitik perspektiften Türkiye'nin sürdürülebilir güvenlik ve kalkınmasında nükleer enerjinin rolü ve bölgesel güvenlik boyutu
The role of nucler energy in Turkey's sustainable security and development and the dimension of regional security from a geopolitical perspective
HARUN IŞIK EHLİZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
EkonomiDüzce ÜniversitesiToplam Kalite Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZAFER AKBAŞ