Geri Dön

Selim veya habis adneksiyal tümörlerin ayırımında ultrasonografik görüntüleme ve renkli doppler ultrasonografinin yeri

Diagnostic value of ultrasonography and color doppler ultrasonography in adnexial tumors

  1. Tez No: 59830
  2. Yazar: MURAT KESKİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. DERİN KÖSEBAY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 55

Özet

ÖZET Selim Veya Habis Adneksiyal Tümörlerin Ayırımında UHrasonografik Görüntüleme ve Renkli Doppler Uhrasonograünin Yeri AMAÇ: Selim ve habis adneksiyal tümörlerin ayıncı tanısında ultrasonograph görüntüleme ve renkli doppler ultrasonogram ile postoperatif histopatolojik tanılan arasındaki ilişkiyi irdelemek ve adneksiyal kitlelerin ayırıcı tanısında bu iki yöntemin birbirlerine olan üstünlüklerini karşılaştırmaktır. MATERYAL ve METOD: Çalışma 1996-1997 yıllannda arasında I.Û. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıktan ve Doğum Anabilim Dalında yapıldı. Adneksiyal kitle nedeni ile ameliyat edilecek olan 100 olgu çalışma kapsamına alındı. Bu olgulara ameliyat öncesi ultrasonogram görüntüleme ve renkli doppler ultrasonogram uygulandı. UHrasonografik değerlendirmede adneksiyal kitleler basit kist, septalı kist, papiller kist, kompleks kist, solid küle olarak gruplara ayrıldı. Basit kistler selim, septalı, papiller, kompleks kist ve solid kitleler habis olarak değerlendirildi.Renkli kan akımı saptanan kitlelerde doppler çalışması yapıldı. Doppler ölçümlerinde Rl ve Pl hesaplandı. Ameliyat sırasında çıkanlan kitlelerin histopatolojik tanılan ile ultrasonogram görüntüsü ve renkli doppler bulguları karşılaştınldı. BULGULAR: Histopatolojik değerlendirmede ultrasonogram olarak basit kistlerin %95(42/44)rınin selim, kompleks kistlerin %9Q(19/21)'nmın habis adneksiyal kitleler olduğu saptandı. Adneksiyal kitlelerin %78'inde renkli kan akımı saptandı. Renkli dopplerde kan akımı saptanamayan olgulann tümünün histopatolojik olarak selim olduğu tespit edildi. Selim adneksiyal kitlelerin ortalama Rl değerleri 0.68 ± 0.16, Pl değerleri 1.41 ± 0.69, habis adneksiyal kitlelerin ortalama Rl değerleri 0.48 ±0.17 ve Pl değerleri 0.78 ± 0.46 olarak hesaplandı. Aralanndaki fan\ istatistiksel olarak anlamlı olarak bulundu. Rl için eşik değer 0.40 olarak tespit edildi. Ultrasonogram morfolojik değerlendirmenin duyarlılığı %94, özgüllüğü %63, renkli doppler ultrasonogram incelemesinin duyarlılığı %35, özgüllüğü %95 olarak saptandı. Her iki yöntem aynı yönde bulgu verdiği zaman duyarlılığın %92, özgüllüğün %95, yöntemler zıt yönde bulgu verdiğinde ise adneksiyal kitlenin selim ya da habis olma ihtimalinin %S0 olduğu görüldü. SONUÇ. Adneksiyal tümörlerin ayıncı tanısında ultrasonogram morfolojik değerlendirmenin duyarlılığının yüksek, renkli doppler ultrasonograph ise özgüllüğünün yüksek olduğu görüldü. Renkli doppler ultrasonogram yönteminin, selim ve habis adneksiyal kitlelerin Rl ve Pl değerlerinin üst üste çakışmasından dolayı duyarlılığının düşük olduğu tespit edildi. 42

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Diagnostic Value of Ultrasonography and Color Doppler Ultrasonography in Adnexal Tumors OBJECTIVE: The comparison of conventional ultrasonography and color doppler ultrasonography with their value and effectiveness in differential diagnosis of benign and malign adnexal tumors and their relation to the postoperative histopathological diagnosis is the main purpose of this study. SUBJECTS AND METHODS: The study was accomplished in l.U. Cerrahpaşa Medical Faculty Obstetrics and Gynecology Department in 1996-1997. One hundred cases mat would be operated with the diagnosis of adnexal mass were included in the study. Conventional ultrasonography and color doppler ultrasonography were performed for all of the cases preoperative^. In conventional ultrasonography, the adnexal masses were divided into groups of simple cyst, septated cyst, papillary cyst, complex cyst and solid mass. Simple cysts were assumed to be benign whereas the ather cysts and solid masses were accepted to be malign. When color now was determined, doppler studies were completed. Rl and PI values were calculated as doppler studies. The histopathological diagnosis of the masses that were extirpated in the operation and preoperative ultrasonograph^! morphology and color doppler results were compared. RESULTS: In the histopathological assesment, 95% (42/44) of the ultrasonographically simple cysts were benign, while 90% (19/21) of the complex cysts were malign. Color now was detected in 78% of the adnexal masses studied. All of the masses that detected had no color now in doppler ultrasonography, were histopathologically benign. Benign adnexal masses had a mean Rl value of 0.68±0. 16 and PI value 1.41±0.69. Malign adnexal masses had a mean Rl value of 0.48±0.17 and PI value 0.78±0.46. The difference between Rl and PI values of benign and malign masses were statistically significant. The cut-off value of Rl were calculated as 0.40. The sensitivity and specificity of conventional ultrasonography in the differential diagnosis of adnexal masses were 94% and 63% respectively, and on the contrary these values were 35% and 95% for color doppler ultrasonography. When these two diagnostic methods were utilized together, the sensitivity was 92% and the specificity 95%. When the results of the methods were opposite on determining whether the mass was benign or malign, the ability of the methods in differential diagnosis decreased to 50%. CONCLUSION: The conventional ultrasonography on differential diagnosis of adnexal masses is highly sensitive whHe the specificity of color doppler ultrasonography is satisfactory. Since the Rl values of benign and malign tumors overlap, the sensitivity of the color doppler ultrasonography is detenrtined to be low to be utulized as a main diagnostic tool. 43

Benzer Tezler

  1. Adneksiyal kitlelerde bening ve maling ayırımında serum CA 125 değerinin yeri

    Başlık çevirisi yok

    M. CAZİP KOCABAĞLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    Kadın Hastalıkları ve DoğumDicle Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

  2. Prostat kanserli olgularda kan PSA düzeyi ile piwil2 kök hücre proteini korelasyonu ve piwi l2 gen ifadesi düzeylerinin insan kanı ve prostat doku örneklerinde araştırılması

    Investigation of corelation between serum psa level and piwil2 gene expression and detection of expression of piwi l2 gene levels in serum and prostate tissue

    HALİL TOSUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    ÜrolojiErciyes Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULLAH DEMİRTAŞ

  3. Türk toplumunda distal femur ve proksimal tibianın rotasyonel ve morfometrik özelliklerinin total diz protezi uygulaması ışığında değerlendirilmesi

    Evaluation of rotational and morphometric features of distal femur and proximal tibia in the light of total knee prosthesis in Turkish population

    GÖKHAN DOĞANCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    UZMAN ADİL TURAN

  4. Papiller tiroid karsinomlarında CD44 ve CD44v6 izoformlarının diagnostik ve prognostik değeri

    Başlık çevirisi yok

    İLKNUR ÇETİNASLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Patolojiİstanbul Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. FİGEN AKSOY

  5. Selim/habis meme kitlelerinin Tc-99m MIBI sintimamografik ayırımı ile mamografi ve ultrasonografinin karşılaştırılması

    Başlık çevirisi yok

    NERMİN ERKMEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Radyoloji ve Nükleer TıpTrakya Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞAKİR BERKARDA