İskemi-reperfüzyonuna bağlı mesane hasarında asphodelus L. (çiriş otu)'nun koruyucu etkisinin araştırılması: Biyokimyasal ve histopatolojik çalışma
Investigation of the protective effect of asphodelus L. in the bladder injury due to ischemia-reperfusion: Biochemical and histopathological study
- Tez No: 605763
- Danışmanlar: PROF. DR. ERGÜL BELGE KURUTAŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Biyokimya, Biochemistry
- Anahtar Kelimeler: Mesane İskemi / reperfüzyonu, serbest radikaller, Asphodelus aestivus L. (çiriş otu), Bladder ischemia / reperfusion, free radicals, Asphodelus aestivus L
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Biyokimya Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 104
Özet
Doku hasarı ile sonuçlanan, dokuya yetersiz oksijen ve besin desteğine yol açan kan akımı durması veya azalmasına iskemi denir. Mesane dokusunun yaşamının devam edebilmesi için iskemik alanın erken reperfüzyonu önemlidir. Ancak reperfüzyonun kendisi de, reperfüzyon hasarı olarak adlandırılan mesane hücrelerinin ölümü ile sonuçlanır. Mesanede iskemi sonrası reperfüzyonun yol açtığı ağır oksidatif stres ciddi işlevsel ve yapısal hasara yol açmaktadır. Bu hasardan başlıca serbest oksijen radikalleri sorumlu tutulmaktadır. Obstrüktif mesane disfonksiyonu, hiperaktivite, hiperkolesterolemi ve diyabet de dahil olmak üzere çeşitli mesane hastalıkları iskemi/reperfüzyon (İ / R) neden olabilir. Çiriş otu, ülkemizde Akdeniz, Ege, Marmara ve Güneydoğu bölgelerinde yüksek dağlarda yetişir. Mart-Haziran aylarında çiçeklenen çok yıllık otsu bitkidir. Liliaceae (zambakgiller) familyasına ait olup beyaz çiçeklere sahiptir. Yeşil yaprakları ve kök kısmı yemek için kullanılır. Yemek için kullanılan kısmı daha çok pırasanın küçültülmüş haline benzer. Bu yapısından dolayı halk arasında yabani pırasa, kirkiş otu gibi isimler de alabiliyor. Geçmişten günümüze alternatif tıbbında başvurduğu çiriş otu bir çok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Bunlardan bazıları: C Vitamini açısından zengin olduğu için bağışıklık sistemini güçlendiriyor, adet düzensizliklerinde kullanılıyor, vajinal akıntının zamanla azalıp bitmesine yardımcı oluyor, sivilce ve egzema gibi cilt hastalıklarının tedavisine yardımcı oluyor, saçkıran tedavisinde kullanılıyor, basur rahatsızlığının tedavisinde de önemli derece de etkileri görülmüştür. Literatür taraması yaptığımızda Deneysel İ / R' a bağlı mesane hasarında Asphodelus aestivus L. (çiriş otu)' nun koruyucu etkisi ile ilgili herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. İlk defa yapılacak olan bu çalışmada, sıçanlara tedavi olarak verilen çiriş otunun İR hasarına karşı koruyucu etkinliğinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmamızda 24 adet 250 - 300 gram ağırlığında erkek Wistar - Albino sıçan kullanıldı. Fizyolojik şartlar altında bakımı yapılmış olan sıçanlar, deneyde 3 gruptan oluştu; İ / R grubu (n= 8), sham grubu (n= 8) ve tedavi grubu (çiriş otu) (n= 8). Tedavi grubuna bir gün önceden çiriş otu ekstratı (50 mg / kg / gün dozunda) 1 mL gavaj yolu ile verildi. O II esnada da sham grubuna serum fizyolojik (% 0,9 NaCI) 1 mL gavaj yolu ile verildi. Ertesi gün her gruptaki sıçanların mesanesine 30 dakika iskemi, 30 dakika reperfüzyon uygulandı, İ / R sonrası; sham grubuna serum fizyolojik, tedavi grubuna çiriş otu ekstratı verildi, kontrol grubuna da birşey uygulanmadı. Deney bittikten sonra her üç grubun hayvanları sakrifiye edilerek mesane dokuları çıkarıldı. Elde edilen mesane dokulara iki eşit parçaya bölünerek bir parçası histopatolojik analiz için formaldehit içerisinde saklandı ve diğer parçası biyokimyasal analiz için – 80 °C' de saklandı. Biyokimyasal analizler olarak mesane dokusunda oksidatif stresin biyobelirteçleri olarak katalaz (CAT), superoksit dismutaz (SOD) ve malondialdehit (MDA) düzeyleri spektrofotometrik olarak ölçüldü. Biyokimyasal incelemelerin sonucunda; İ / R grubunda tedavi ve sham gruplarına kıyasla CAT aktivitesinin belirgin şekilde düştüğü, buna karşın MDA düzeylerinin oldukça arttığı saptandı (p< 0,05). Buna karşın, İ / R grubunda SOD aktivitesi azalmasına rağmen tedavi ve sham gruplardaki SOD aktiviteleri arasında istatiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p> 0,05). Tedavi grubunda diğer gruplara kıyasla SOD hariç CAT aktivitesinin anlamlı derecede arttığı ve MDA düzeylerinin düştüğü saptandı (p< 0,05). Tedavi grubunda sham grubuna kıyasla antioksidan enzim aktivitelerinde artış ve MDA düzeylerinde düşüş olmasına rağmen istatiksel olarak anlamlı farklılıklar saptanmadı (p> 0,05). Histopatolojik olarak; İ/ R grubunda epitel deskuamasyonu, konjesyon, müsküler hipertrofi ve inflamatuar bulgular gözlendi. Tedavi grubunda İ / R hasarının oluşturduğu bulgularda belirgin gerileme ve/ veya azalma olduğu saptandı. Sham grubunda, konjesyon bulgularında azalma gözlendi. Sonuç olarak İ / R grubunda antioksidan enzim kapasitesinde yetersizlik ve MDA düzeyinin artışı, mesane dokusunda oksidatif hasarın oluştuğunu göstermektedir. Tedavi uygulanan grupta antioksidan enzimlerinin artışı oksidatif strese karşı hücresel bir yanıt oluştuğu ve bu şekilde MDA düzeyini düşürdüğünü düşünülmektedir. Ancak, tedavi uygulanan grupta İ / R nedenli histopatolojik ve biyokimyasal bulguların tam olarak giderilebilmesi için tedavinin aynı dozlarda fakat uzun sürelerde uygulandığında çiriş otu' nun antioksidan etkisinin tam olarak gösterebileceği kanısına varılmıştır.
Özet (Çeviri)
Ischemia is the stop or decrease in blood flow that results in tissue damage, leading to insufficient oxygen and nutritional support to the tissue. Early reperfusion of the ischemic area is important for the survival of the bladder tissue. However, reperfusion itself also results in death of bladder cells called reperfusion injury. Severe oxidative stress caused by reperfusion after ischemia in the bladder leads to serious functional and structural damage. Free oxygen radicals are responsible for this damage. Various bladder diseases including obstructive bladder dysfunction, hyperactivity, hypercholesterolemia and diabetes can cause ischemia/reperfusion (I / R). Asphodelus L. is grown in high mountains in the Mediterranean, Aegean, Marmara and Southeastern regions of our country. It is a perennial herbaceous plant that blooms in March-June. It belongs to the Liliaceae family and has white flowers. Green leaves and root part are used for eating. The portion used for cooking is more similar to the reduced version of leek. Because of this structure, wild leek, people like the grass can take names. It is known that it is good for many diseases from past to present. Some of them are: Vitamin C is rich in strengthens the immune system, is used in menstrual irregularities, vaginal discharge helps to reduce and end over time, acne and eczema, such as skin diseases, treatment is used, is used in the treatment of hemorrhagic, also has significant effects in the treatment of hemorrhage. In the literature review, there is no study on the protective effect of Asphodelus aestivus L. (çiriş otu) in experimental I / R related bladder injury. In this first study, we aimed to determine the protective efficacy of weed given to rats against I / R damage. In this study, 24 male Wistar - Albino rats weighing 250 - 300 grams were used. The rats that were cared for under physiological conditions consisted of 3 groups; I / R group (n = 8), sham group (n = 8) and treatment group (weed) (n= 8). The treatment group was given 1 mL gavage extract (50 mg / kg / day) of the day before. At that time, saline (0.9 % NaCl) was given to sham group by 1 mL gavage. On the following day, the bladder of the rats in each group received ischemia for 30 minutes and reperfusion for 30 minutes. sham group was IV given saline, treatment group was extracted with syrup extract, control group was not applied anything. After the experiment, animals of all three groups were sacrificed and bladder tissues were removed. The resulting bladder was divided into two equal parts, one part was stored in formaldehyde for histopathological analysis and the other part was stored at - 80 ° C for biochemical analysis. As biochemical analyzes, catalase (CAT), superoxide dismutase (SOD) and malondialdehyde (MDA) levels were measured spectrophotometrically as biomarkers of oxidative stress in bladder tissue. As a result of biochemical investigations; In the I / R group, CAT activity decreased significantly compared to treatment and sham groups, whereas MDA levels were significantly increased (p< 0.05). However, although SOD activity decreased in the I/R group, there was no statistically significant difference between SOD activities in the treatment and sham groups (p> 0.05). In the treatment group, CAT activity was significantly increased and MDA levels were decreased except SOD (p< 0.05). Although there was an increase in antioxidant enzyme activities and a decrease in MDA levels in the treatment group compared to the sham group, no statistically significant differences were found (p> 0.05). Histopathologically; In the I / R group, epithelial desquamation, congestion, muscular hypertrophy and inflammatory findings were observed. Significant regression and / or decrease in the findings of I / R damage was found in the treatment group. In the sham group, congestion findings were decreased. In conclusion, insufficiency of antioxidant enzyme capacity and increase in MDA levels in I / R group indicate oxidative damage in bladder tissue. The increase in antioxidant enzymes in the treatment group is thought to result in a cellular response to oxidative stress and thereby lower MDA levels. However, it was concluded that the antioxidant effect of the seedling can be fully demonstrated when the treatment is administered at the same doses but for long periods in order to completely eliminate histopathological and biochemical findings due to I / R in the treated group.
Benzer Tezler
- Rat mesanesinde akut ürüner retansiyon sonrası gelişen iskemi reperfüzyon hasarının biyokimyasal olarak değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
GÖKHAN GÜLER
- Epidural anestezinin abdominal aort cerrahisinde mezenterik iskemi reperfüzyon hasarı üzerine etkileri
The effects of epidural anesthesia on mesenteric ischemia reperfusion injury during abdominal aortic surgery in rabbits
RAŞİT ÖNOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSelçuk ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ SARIGÜL
- Alt ekstremite iskemi reperfüzyonuna bağlı akciğer hasarında edaravone'un etkinliği
Başlık çevirisi yok
MEHMET ÇEBER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiGaziosmanpaşa ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. İLKER AKAR
- Kaempferol'ün alt ekstremite iskemi reperfüzyonuna bağlı gelişen kas ve akciğer doku hasarına karşı koruyucu etkisinin incelenmesi
Investigation of the protective effect of kaempferol against to muscle and lung tissue damages due to lower extremity ischemia reperfusion
GONCA ÇAKICI
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
BiyokimyaFırat ÜniversitesiBiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖKKEŞ YILMAZ
DOÇ. DR. SEVİNÇ AYDIN
- Etil pirüvatın noninvaziv ard bacak iskemi-reperfüzyonuna bağlı iskelet kası ve uzak organ hasarı üzerine etkisinin incelenmesi
Examination of the effects of ethyl pyruvate on skelatal muscle and remote organs injury due to the noninvasive hindlimb ischemia-reperfusion
GONCA KAMACI ÖZOCAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Veteriner HekimliğiAydın Adnan Menderes ÜniversitesiPatoloji (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RECAİ TUNCA