La décadence humaine en littérature contemporaine: Soumission de Michel Houellebecq
Günümüz edebiyatında insanın çöküşü: Michel Houellebecq'in Soumission örneği
- Tez No: 608011
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SEZA YILANCIOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Fransız Dili ve Edebiyatı, French Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Fransızca
- Üniversite: Galatasaray Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Fransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Fransız Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 155
Özet
Michel Houellebecq Çağdaş Fransız Edebiyatı'nın önemli temsilcilerinden biridir. Eserlerinin orijinalliği ele aldığı konuların tabularını yıkmak adına sınırları zorlamasından ileri gelmektedir. Soğuk Savaş'ın bitiminin hemen ertesinde Batı dünyası nihai zaferini ilan ederken, Houellebecq tam tersine Batı'nın içerden çürüdüğünü iddia ederek edebiyat dünyasında kendine yer edinmiştir. Batı'nın klasik aydınlanmış bireyinin işlevini yitirdiğini ve sonsuz bir iç sıkıntısıyla karşı karşıya kaldığını savunmaktadır. Modern edebiyatın temsilcilerinin aksine, insanın sorunlarına reçete önermemekte, tarihi döngüsel bir bakış açısıyla ele almaktadır. Ona göre her medeniyet tıpkı canlı organizmalar gibi doğmakta, büyümekte ve ölmektedir. Bu sebeple eserlerinde sıklıkla Aydınlanma Çağı filozoflarını yermekte, tarihe ilerlemeci bir bakışla bakmanın yersiz olduğunu düşünmektedir. Bu bağlamda Soumission yazarın dünya görüşünün zirve yaptığı eseri olarak ele alınabilir. Eserde Houellebecq, Batı'nın bilinçaltı korkularını hikayeleştirerek toplumda infial yaratacak tartışmalara yol açmaktadır. Romanın kahramanı François konformist ancak monoton bir hayat sürmekteyken, Fransa'da köklü bir değişiklik yaşanır. Bir siyasi parti çatısı altında örgütlenmiş olan islamcılar sosyal demokratların aşırı sağ ulusalcı cepheyi engellemek adına kendileriyle işbirliği yapması sonucunda iktidara gelirler. Fransa tarihinde bir ilk olan bu siyasal değişim birçok toplumsal dönüşümü de beraberinde getirir. Kamusal alanı düzenleme konusunda oldukça detaylı bir doktrine sahip olan İslam, geniş ölçekte Avrupa kültürünü tehdit ederken, bireysel ölçekte de birçok fırsat sunmaktadır. Bunlardan en çekicisi çok eşliliktir. Mutsuz ve yalnız bir hayat yaşayan François açısından çok eşlilik oldukça caziptir. Konforundan çok da ödün vermeden kabul edeceği bu din François için denemeye değerdir. Toplumsal açıdan bir distopya gibi gözüken bu gelişmeler bize François'nın gözünden aktarıldığında bir ütopyayı andırmaktadır. Bu bağlamda romanda ele alınan boyun eğme olgusu çift anlamlıdır. Roman günümüz postmodern edebiyatının en dikkat çekici örneklerinden biridir. Bu bakımdan ele alınması için postmodernizmin tanımının yapılması ve tarihçesinin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Nihayet romanda işlenen temel konular üç ana başlıkta toparlanarak okura tanıtılacaktır. İlk bölümde daha teorik bir çerçevede ilerleyerek modernizm ve postmodernizm arasındaki ilişkiyi inceleyeceğiz. Bu ilişkinin ihtiva ettiği süreklilik ve kopuşları ele alarak postmodernizmin günümüz düşünce dünyasına ve edebiyatına olan etkisini göstermeye çalışacağız. Çalışmamızın bu kısmı, ilerleyen bölümlerde Houellebecq ve eserleri üzerinde yapacağımız analizleri daha anlaşılır hale getirecek olması bakımından faydalı olacaktır. Geçmişten günümüze postmodernizmin ortaya çıkışı ve oluşumu, ana inceleme konumuza ışık tutacaktır. İkinci bölüme Soumission'un tanıtımı yaparak başlayacağız ve hemen akabinde Michel Houellebecq'in edebi kişiliğini oluşturan faktörleri anlayabilmek adına hayatındaki dönüm noktalarına kısaca değineceğiz. Akabinde Soumission'un detaylı bir analizini yapmak adına konuyu birkaç alt başlıkta ele alacağız. Edebiyat teorisini kapsamında bir bakıma Soumission'un otopsisini yapacağız. Romandaki karakterleri ve ifade ettikleri kavramları önem sıralarına göre vurgulayıp, son olarak metinlerarasılık üzerinden bir Houellebecq-Huysmans analizi yapacağız. Edebiyatta çöküş temasının derinliğini bu şekilde ifade ederek üçüncü bölüme geçeceğiz. Çalışmamızın üçüncü ve son bölümünde ise Soumission'da yer alan temaları daha sosyolojik ve politik bir bakış açısıyla ele alacağız. Günümüz batı dünyasının sorunlarını ortaya koyarken, İslam'ın bu kaotik ortamda neler önerebileceğini örneklendireceğiz. İlk bakışta bir distopya gibi görünen romanın, Avrupalı erkek birey açısından bir fırsatçılık ve ütopya ifade ettiğini göstereceğiz. Bu bakımdan kitabın iki anlamlı içeriğini daha detaylı bir şekilde ele almış olacağız.
Özet (Çeviri)
Michel Houellebecq is one of the most important representatives of contemporary French literature. The originality of his works lies in the fact that he pushes the limits in order to break the taboos of the subjects he deals with. Immediately after the end of the Cold War, as the Western world proclaimed its ultimate victory, Houellebecq, on the contrary, claimed a place in the literary world by explaining that the West was decomposing from within. He claims that the enlightened classical individual of the West has lost his function and is facing endless internal distress. Unlike representatives of modern literature, he does not propose solutions to human problems, but approaches history in a circular perspective. According to him, every civilization is born, grows up and dies like a living organism. For this reason, he often mentions the Enlightenment philosophers in his works and thinks that it is unjustifiable to approach history with a progressive perspective. In this context, Submission can be considered as the emblematic work of the author's worldview. Houellebecq, in his novel, recounts the subconscious fears of the West and provokes controversy in society. The protagonist of the novel, François, is a conformist but he has a monotonous life. The Islamists, organized under the roof of a political party, come to power thanks to the cooperation of the Social Democrats with them to prevent the National Front. This political change, a first in the history of France, involves many social transformations. Islam, which has a very detailed doctrine of the regulation of public space, threatens European culture on a large scale and offers many opportunities at the individual level. The most attractive of them is polygamy. Polygamy is very seductive for François, who leads an unhappy and lonely life. This religion, which he will accept without giving up his comfort, deserves to be tried by François. These developments, which seem dystopic on the social level, evoke a utopia by the point of view and the narration of François. In this context, the phenomenon of submission in the novel has dual meaning. This novel is one of the most remarkable examples of contemporary postmodern literature. In this respect, it is necessary to define postmodernism and to review its history. Finally, the main topics covered in the novel will be presented to the reader in three parts. In the first part, we will examine the relationship between modernism and postmodernism through a more theoretical framework. We will try to show the effects of postmodernism on the world of thought and contemporary literature by considering the continuities and the breaks of this relation. This part of our study will be useful for the following chapters to make our analysis on Houellebecq and its work more comprehensible. The emergence and formation of postmodernism from the past to the present will shed light on our subject. We will begin the second part of our thesis with an introduction to Soumission, then briefly discuss the decisive moments of his life in order to understand the factors that constitute the literary personality of Michel Houellebecq. We will then discuss our topic of study in several subparts to provide a detailed analysis of Submission. In a sense, we are going to do an autopsy of Submission in the context of literary theory. We will highlight the characters of the novel and the concepts they express in order of importance, then we will carry out an analysis of the relationship Houellebecq-Huysmans by a study of intertextuality. We will thus move on to the third main part by expressing the depth of the theme of decadence in literature. In the third and final part of our study, we will approach the themes of Submission in a more sociological and political perspective. While presenting the problems of today's western world, we will illustrate what Islam can offer in this chaotic environment. We will show that Submission, which at first glance resembles a dystopian novel, represents an opportunism and is a utopia for the average European man. In this regard, we will examine in detail the double meaning of the book.
Benzer Tezler
- Kırım Hanlığı'nın kuruluşu ve Osmanlı himayesinde yükselişi (1441-1569)
Création et montée du khanat de Crimée sous les auspices de l'Empire ottoman
MUZAFFER ÜREKLİ
- L'identité masculine dans l'œuvre de Drieu La Rochelle
Drieu La Rochelle'in eserlerinde erkek kimliği
BEREN ŞİMŞEK
Yüksek Lisans
Fransızca
2019
Fransız Dili ve EdebiyatıGalatasaray ÜniversitesiFransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ENGİN BEZCİ
- Decadence kavramı bağlamında postmodern medya kültürüne Nietzsche'ci açıdan bir yaklaşım
A Nietzschian look at the postmodern media culture in the context of decadence concept
AYDIN KARABULUT
Doktora
Türkçe
2017
FelsefeAtatürk ÜniversitesiTemel İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN KÖSE
- Kadın ve dekadans: Colette'in eserlerinde Fin-de-Siècle motifleri
Women and decadence: Fin de Siècle motifs in Colette?s works
GİZEM AYŞE WEBER
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Fransız Dili ve EdebiyatıEge ÜniversitesiKadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEVİN YILDIRIM KOYUNCU
- II. Meşrutiyet'te terakki fikri
The idea of progress during the Second Constitutional Era
FULYA İBANOĞLU