Geri Dön

Yaş tip yaşa bağlı makula dejeneresansında aflibersept ve ranibizumab tedavilerinin uzun dönem görsel ve anatomik sonuçlara etkisinin incelenmesi

The effect of aflibercept and ranibizumab treatmentson long term visual and anatomical outcomes in wet TYPE age related macular degeneration

  1. Tez No: 610548
  2. Yazar: ŞÜKRÜ SEVİNÇLİ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MURAT SÖNMEZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Sultan Abdülhamid Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 110

Özet

Amaç: Bu çalışma ile daha önce tedavi almamış yaş tip YBMD hastalarında, ranibizumab ve aflibersept tedavilerinin uzun dönem ( 36 ay ) görsel ve anatomik sonuçlara etkisini gerçek yaşam verileri üzerinden araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışma kapsamında yaş tip YBMD tanısı ile 2015-2016 yıllarında ranibizumab veya aflibersept tedavisi almaya başlayan hastaların verileri retrospektif olarak incelenmiştir. 31 hastanın 33 gözü ranibizumab grubuna, 34 hastanın 36 gözü aflibersept grubuna dahil edilmiştir. İntravitreal enjeksiyonlara birer ay arayla yapılan ilk üç yükleme dozundan sonra ilk yıl PRN rejimi ile sonraki yıllarda nüks süreleri değerlendirilerek kişiye özel periyotlarla devam edilmiştir. Hastaların yaş, cinsiyet, fakik / psödofakik olma durumu, en iyi düzeltilmiş görme keskinliği, toplam vizit ve enjeksiyon sayısı ve nüks süreleri kaydedilmiştir. Aynı zamanda ilk başvurusunda ve takiplerinde alınan SD OKT çekimleri analiz edilerek santral foveal kalınlık (SFK), intraretinal sıvı (İRS), subretinal sıvı (SRS), makular atrofi (MA), skar ve subretinal hiperreflektif materyal (SHRM) varlığına ait veriler kaydedilmiştir. EİDGK, SFK ve MA alanları başlangıç, 3. enjeksiyon sonrası, 12. ay, 24. ay ve 36. ay sonrası olmak üzere ayrı ayrı kaydedilerek progresyon değerlendirilmiştir Bulgular: Ranibizumab grubundaki hastaların 13' ü (%41,94) erkek, 18' i (%58,06) kadınken aflibersept grubundaki hastaların 13' ü (%38,23) erkek, 21' i (%61,77) kadındır. Olguların ortalama yaşı 77,03 ± 7,22 olup, 55 ile 87 arasında değişmektedir ve gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (t=1,139; sd=67; p=0,259). Tedavi öncesi EİDGK ranibizumab grubunda 55,61 ± 15,01 harf, aflibersept grubunda 58,03 ± 13,65 harf olarak saptanmıştır. İki grubun ilk üç yükleme enjeksiyonu sonrası, 12. ay, 24. ay ve 36. ay ortalama harf kazanımları karşılaştırıldığında, aralarında istatistiksel açıdan anlamlı fark yoktur (p=0,644, p=0,291, p=0,293, p=0,291). Yıllara göre ortalama enjeksiyon sayıları değerlendirildiğinde ranibizumab (5,45, 3,42, 2,42) ve aflibersept (5,81, 3,25, 2,69) grupları arasında anlamlı fark izlenmemiştir (p=0,358, p=0,652, p=0,503). Grupların ortalama nüks süreleri arasında anlamlı fark izlenmemiştir (t=1,320; sd=61; p=0,192). Gruplar arasında KNV alt tiplerinin dağılımı anlamlı farklılık göstermemektedir (x²=3,311; p=0,346). MA alanındaki ortalama yıllık artış 2,19 ± 1,68 mm² olarak tespit edilmiştir ve gruplar arasında anlamlı fark izlenmemiştir. MA alanlarındaki ortalama yıllık artış ilk nüks süresi ile orta derecede pozitif korelasyon göstermektedir (r=0,590; p

Özet (Çeviri)

Objective: We aimed to investigate the effect of ranibizumab and aflibercept treatment on long term visual and anatomical outcomes in cases of treatment naïve wet type age related macular degeneration in real life settings. Materials and Methods: Within the scope of this study patients datas, who diagnosed as wet type AMD and received ranibizumab or aflibercept treatment by the year 2015-2016, were investigated retrospectively. The study included 33 eyes of 31 patients in ranibizumab group, 36 eyes of 34 patients in aflibercept group. After a fixed montly loading dose of three injections, intravitreal injections continued with PRN regimen for the first year, thereafter customized injection periods were applied according to the recurrenses. All the patient data including age, gender, lens status (phakic/ pseudophakic), best corrected visual acuity (BCVA), total visit and injection numbers and recurrens times through the first and last visit were recorded. By the same time central foveal thickness (CFT), intraretinal fluid, subretinal fluid, macular atrophy and scar existence were recorded by analyzing the SD OCT (Heidelberg Spectralis OCT + HRA Germany) recordings. Progression was evaluated by recording the BCVA, CFT and macular atrophy areas at the first visit, after the first three loading dose and after the month 12, month 24 and month 36. Results: While 13 (%41,94) patients was man, 18 (%58,06) patient was women in ranibizumab group, 13 (%38,23) patients was man, 21 (%61,77) patients was women in aflibercept group. Mean age of the patients were 77,03 ± 7,22 and there was no statistically significant difference between groups (t=1,139; sd=67; p=0,259). Mean BCVA before treatment was 55,61 ± 15,01 letters in ranibizumab group and 58,03 ± 13,65 letters in aflibercept group. There was no statistically significant difference between these two group in terms of mean letter gains after the three loading dose, and at the month 12, month 24, month 36 (p=0,644, p=0,291, p=0,293, p=0,291). There was no statistically significant difference between the mean yearly injection numbers of ranibizumab (5,45, 3,42, 2,42) and aflibercept (5,81, 3,25, 2,69) groups during the 36 months of follow up period (p=0,358, p=0,652, p=0,503). There was no statistically significant difference between mean recurrens times of groups (t=1,320; sd=61; p=0,192). Distribution of CNV subtypes was not significantly different between groups (x²=3,311; p=0,346). Mean yearly increase of the macular atrophy areas was 2,19 ± 1,68 mm² and there was no significant difference between groups. There was moderate degree positive correlation between mean yearly increase of the macular atrophy area and first recurrence time (r=0,590; p

Benzer Tezler

  1. Yaşa bağlı maküla dejenerasansına ikincil koroid neovasküler membranların aflibersept ile tedavisinde koroid ve ganglion hücre kompleks kalınlığının prognostik önemi

    Prognostic significance of choroid and ganglion cell complex thickness in treatment with aflibercept of choroidal neovascular membranes secondary to age - related macular degeneration

    CİHAN BÜYÜKAVŞAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Göz HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT SÖNMEZ

  2. Yaş tip yaşa bağlı makula dejeneresansında subfoveal koroidal neovaskülarizasyonların fotodinamik tedavisi

    Photodynamic therapy for treatment of choroidal neovascularizationsin exudative age-related macular degeneration

    AYŞE BURCU DİRİM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Göz HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ERSİN OBA

  3. Yaş tip yaşa bağlı makula dejeneresansında optik koherens tomografi anjiografinin tanı ve takipteki yeri

    The role of optical coherence tomography angiography in neovascular age related macular degeneration

    KÜBRA GÜL ÖLKE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Göz HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EBRU ESEN

  4. Yaşa bağlı makula dejeneresansı: risk faktörleri ve HLA antijenleri

    Başlık çevirisi yok

    SONER SEZGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Göz HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. HAKKI BİRİNCİ

  5. Yaşa bağlı maküla dejeneresansında kardiyovasküler ve enflamatuar faktörlerin değerlendirilmesi

    Evaluation of cardiovascular and inflammatory factors in age-related macular degeneration

    EROL DÜLGER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göz HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE NİHAL DEMİRCAN