Geri Dön

Renovasküler hipertansiyon şüphesi olan hastalarda klinik ipuçlarının değerlendirilmesi

The evaluati̇on of cli̇ni̇cal clues i̇n pati̇ents suspected of havi̇ng renovascular hypertensi̇on

  1. Tez No: 611347
  2. Yazar: NİHAN TEKKARIŞMAZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DİLEK TORUN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Başkent Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nefroloji Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 50

Özet

ÖZET Renovasküler Hipertansiyon Şüphesi Olan Hastalarda Klinik İpuçlarının Değerlendirilmesi Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden olduğu yüksek kan basıncı ile karekterize klinik bir durumdur. Kronik böbrek yetmezliğine neden olabilen önemli bir hastalıktır ve erken teşhis edildiğinde sekonder hipertansiyonun en sık düzeltilebilme ihtimali olan nedenlerinden biridir. Renal arter stenozu (RAS) teşhisinde altın standart invaziv ve pahalı olan renal anjiografidir. RAS'nun göstergesi olarak sıklıkla kullanılan bazı risk faktörleri vardır. Prospektif çalışmamızın amacı, RVH tanısında, klinik ve labratuvar bulgulardan hangilerinin daha belirleyici olduğunu bulmaktır. Nihai hedefimiz ise renal anjiografi gibi invaziv bir işleme sadece bu belirleyici faktörleri taşıyan hastaların maruz kalmasını sağlamaktır. Çalışmaya hipertansiyon nedeni ile başvuran ve RVH için risk faktörü taşıyan 184 hasta dahil edildi. Hastaların 77'si erkek (%42), 107'si kadındı (%58)(ortalama yaş:53.5 ± 14). Tüm hastalara üç boyutlu kontrastlı manyetik rezonans anjiografi (MRA) uygulandı. Hastalar RAS olanlar ve olmayanlar şeklinde iki gruba ayrıldı. Hastaların demografik verileri, medikal öyküsü, labratuvar bulguları ve RVH düşündüren risk faktörleri istatistiksel olarak analiz edildi. Hipertansiyonlu hastalarımızın %32'sinde RAS saptandı. İleri yaş, düşük vücut kitle indeksi, yüksek serum kreatinin seviyesi, proteinüri, diabetes mellitus ve kronik böbrek hastalığı varlığı, RVH için önemli risk faktörleri olarak bulundu. Logistik regresyon analizi ile RVH için bağımsız risk faktörü olarak sadece korener arter hastalığı öyküsü ile renal asimetri varlığı saptandı. Sonuç olarak, ayrıntılı öykü alınması ve böbrek boyutunun değerlendirilmesi hipertansiyon hastaları için büyük önem taşımaktadır. Koroner arter hastalığı ve böbrek boyutları arasında 1.5 cm'den büyük fark, RVH'nun güçlü birer göstergesi olabilir Anahtar kelimeler; Manyetik rezonans anjiografi; renovasküler hipertansiyon; renal arter stenozu; sistemik arteryel hipertansiyon.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT The Evaluation of Clinical Clues in Patients Suspected of having Renovascular Hypertension Renovascular hypertension (RVH) is a clinical situation characterized by high blood pressure in the presence of the renal artery(ies) stenosis (RAS). It is a very important disorder that could cause chronic renal failure and the most common yet correctable cause of secondary hypertension if diagnosed early. The gold standard for diagnosing RAS is renal angiography which is invasive and costly. There are numerous, commonly used rısk factors ındıcatıve of RAS. The aim of our prospective study is to find which clinical or laboratory signs are more determinant in the diagnosis of RVH. The end goal is to have only the patients presenting these determinant factors go through the invasive procedure of renal angiography. The study included 184 patients who were admitted due to hypertension and presented risk factor(s) for RVH. Of these patients, 77 were male (42%), 107 were female (58%) (mean age ± SD: 53.5 ± 14). All patients were performed three-dimensional time-of-flight Magnetic Resonance Angiography (MRA) with phase-contrast. Patients were divided into two groups as with or without stenosis. Statistical analysis was performed on the following study attributes: patient demographics, medical history, laboratory values, and risk factors for RAS. RVH was found in 32% of patients with hypertension. The following were found as significant risk factors for RVH; advenced age, low body mass index, high serum creatinine level, presence of proteinuria, in patients with diabetes mellitus, and chronic renal disease. Only the presence of renal asimetry and the history of coronary artery disease were found to be independent clinical predictors of RVH based on logistic regression anaylysis. In conclusion, detailed patient history and kidney size evaluation hold a great deal of importance for hypertension patients, as coronary artery disease and a difference in renal size more than 1.5 cm could be strong indications of RVH. Key words, Magnetic resonance angiography; renovascular hypertension; renal artery stenosis; systemic arterial hypertension;

Benzer Tezler

  1. Renal arter stenozunda Tc99m-ethylenedicysteine ile egzersiz renografinin yeri: Kaptopril renografi ile karşılaştırma

    Exercise renography with Tc99m-ethylenedicysteine in renal artery stenosis: Comparison with captopril renography

    F. OKAN FALAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞE MUDUN

  2. Renovasküler hipertansif sıçanlarda kognitif fonksiyonların değişim mekanizmaları ve myrtus communis ekstresinin olası etkisinin incelenmesi

    Investigation of the change in mechanisms of cognitive functions and possible effects of myrtus communis extract in renovascular hypertensive rats

    ZATİYE AYÇA ÇEVİKELLİ YAKUT

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Eczacılık ve FarmakolojiMarmara Üniversitesi

    Farmakoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÖKSEL ŞENER