Opioid kullanım bozukluğu olanlarda relapsın; sosyodemografik bilgiler, sosyal ve klinik özellikler ile ilişkisi ve öngörücüleri
Correlation and predictors of relapse with sociodemographic information, social and clinical features in opioid use disorder
- Tez No: 615223
- Danışmanlar: DOÇ. DR. RABİA BİLİCİ, DOÇ. DR. MERİH ALTINTAŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 91
Özet
Giriş ve Amaç: Bağımlılık son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sorun haline gelmiştir. Madde bağımlılığı bir süreç hastalığıdır, relaps da bu sürecin en önemli komponentlerinden biri olarak kabul edilir. Bağımlı hastaların önceki relaps süreçlerinin tanımlanması sonrakilerin önlenmesi konusunda bağımlılık alanında çalışan klinisyenlere yol gösterici olacaktır. Bu araştırmanın amacı, opioid kullanım bozukluğu olanlarda relapsın; sosyodemografik bilgiler, sosyal ve klinik özellikler ile ilişkisi ve öngörücülerini saptamaktır. Böylece, opioid bağımlılığı tedavisinde yanıtı etkileyen faktörler belirlenip, toplumumuza özgü tedavi protokolleri geliştirilip, relaps sayıları azaltılabilir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM Polikliniği'ne 01.04.2018-01.05.2018 tarihleri arasında opioid kullanım şikayeti ile ayaktan başvuran, çalışmaya alınma ölçütlerine uyan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 167 hasta alındı. En az üç aydır remisyonda olan hastalar ile relaps olmuş hastalar belirlendi. Hastalara öncelikle araştırmacı tarafından hazırlanan, hastaların geniş sosyodemografik bilgileri ve madde kullanım öykülerini almaya yönelik Veri Toplama Formları, sonrasında; Bağımlılık Profil İndeksi Ölçeği (BAPİ), Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Envanteri Ölçeği (ÇBASDE), Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği (COPE) ve Türkçe Yaşam Kalitesi Ölçeği-Kısa Formu (TYKÖ-KF) uygulandı. Bulgular: Remisyon grubunda yaş, evli olma, ailesinden biri ile yaşama, düzenli iş ve aylık gelir relaps grubuna göre daha fazlaydı. Cinsiyet oranları ve toplam eğitim yılı iki grupta benzerdi. Relaps grubunda kendine zarar verici davranış, intihar girişimi, denetimli serbestlik öyküsü ve yasal sorun yaşama daha fazla oranda saptandı. Remisyon grubunda bulaşıcı hastalığa sahip olma oranı daha fazlaydı. Damar yolu ile madde kullanma, enjektör paylaşımı ve kronik bir hastalığa sahip olma oranları iki grupta benzer olarak saptandı. Relaps grubunda hem madde kullanmaya başlama yaşı, hem de eroin kullanmaya başlama yaşı daha küçüktü. Eroin kullanım süresi her iki grupta da benzerdi. Birinci derece akrabalarında psikiyatrik hastalık ve madde kullanım öyküsü olma oranları iki grupta benzer olarak saptandı. Relaps grubunda yakın çevrede madde kullanım oranı daha fazlaydı. Remisyon grubunda tamamlanmış servis yatış sayısı ve düzenli poliklinik kontrolü daha fazlayken, relaps grubunda ayaktan poliklinik başvuru sayısı daha fazlaydı. AMATEM servis yatış sayısı ise her iki grupta benzerdi. Relaps grubunda, Bağımlılık Profil İndeksi (BAPİ) toplam puanı daha fazlaydı. Remisyon grubunda Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği puan ortalaması ve alt ölçek puanları daha fazlaydı. Remisyon grubunda problem odaklı başa çıkma ve duygu odaklı başa çıkma tutumları fazlayken, relaps grubunda işlevsel olmayan başa çıkma tutumları daha fazlaydı. Remisyon grubunda Türkçe Yaşam Kalitesi Ölçeği-Kısa Formu puanları daha fazlaydı. Yapılan lojistik regresyon analizi sonuçlarına göre; yaş, düzenli iş sahibi olmak, yasal sorun yaşamak, yakın çevresinde madde kullanımı olması, işlevsel olmayan başa çıkma tutumlarını kullanmak ve algılanan sosyal destek relaps ile ilişkili bulundu. Sonuç: Küçük yaş, bekar ve boşanmış olma, yalnız yaşama, çalışmama, düzenli bir işin olmaması ve aylık gelirin düşük olmasını relaps grubunda daha fazlaydı. Madde kullanmaya başlama yaşı relaps grubunda daha küçüktü. Kendine zarar verci davranış, intihar girşimi, yasal sorun yaşama ve yakın çevrede madde kullanımı olması relaps grubunda fazlaydı. BAPİ toplam puanı relaps grubunda daha fazlaydı. Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği ve Türkçe Yaşam Kalitesi Ölçeği Kısa Formu puanları relasp grubunda daha düşüktü. Yapılan lojistik regresyon analizi sonuçlarına göre; yaş, düzenli iş sahibi olmak, yasal sorun yaşamak, yakın çevresinde madde kullanımı olması, işlevsel olmayan başa çıkma tutumlarını kullanmak ve algılanan sosyal destek relaps ile ilişkili bulundu.
Özet (Çeviri)
Introduction and Aim: In recent years, dependency has become an important problem in our country as in the world. Drug dependency is an ongoing process disease, relapses are accepted as one of the most important part of the process. Defining the previous relapse periods of drug users will guide the clinicians working on the area of dependency for prevention of the next relapses. In our study, we aimed to determine the factors which effect the response to treatment and revise the treatment protocols in opioid dependecy. In this way, treatment protocols which are unique to our community can be developed and relapse rate can be reduced. Methods: In this study, 167 patients who admitted to Rehabilitation Service for Alcohol and Drug Usage Outpatient Service in Erenkoy Psychiatric and Neurological Disease Hospital due to opioid use, accepted the join the study and fulfill the inclusion criterias between the dates of 01.04.2018-01.05.2018 were included. Both remitted for minimum three months and relapsed patients are defined. Data collection form intented for sociodemographic and substance use history information, Scale for Dependency Profil Index (BAPI), Multidimensional Perceived Social Support Inventory Scale, Coping Strategy Evaluation Scale, Turkish Quality of Life Scale- Short form were applied. Results: Age, being married, living with one from the family, regular work and monthly salary were much more in the remitted group than the relapsed group. Sex and education status were similar between two groups. In the relapsed group, self- mutilitive behaviours, suicide attempt, history of supervised permissiveness and illegal problems were much more. In the remitted group, having an infectious disease was much more than the relapsed group. Intravenous drug usage, common enjection usage, having a chronic disease were similar between two groups. In the relapsed group, age for starting to use both illicit drug and opioid was smaller. Length of the opioid use time was similar between two groups. Psychiatric disease and substance use disorder history among first degree relatives were similar between two groups. Substance use in immediate surrondings was much more in the relapsed group. Even the number of completed inpatient service and regular outpatient followup were much more in the remitted group, the number of outpatient admission was higher in relapsed group. The number of inpatient service admission was similar between two groups. BAPI Total score was higher in the relapsed group. The mean and the subgroup score of Multidimensional Perceived Social Support Scale were higher in remitted group. Even problem focused and emotion focused coping strategies were more in the remitted group, dysfunctional coping strategies were more in the relapsed group. In Turkish Quality of Life Scale- Short Form scores were higher in the remitted group. According to logistic regression analysis; age, having regular job and illegal problems, substance use in immediate surrounding, dysfunctional coping strategies and perceived social support were predictors of relapse. Conclusion: Lesser age, being single or divorced, living alone, neither working nor having a regular job, having less monthly salary were more in the relapsed group. Starting age for substance usage was lesser in the relapsed group. Self- mutilitive behaviours, suicide attemp, illegal problems, substance usage in immediate surroundings were much more in the relapsed group. BAPI Total score was higher in the relapsed group. Multidimensional perceived social support and Turkish Quality of Life Scale- Short Form scores were lesser in the relapsed group. Age, having regular job and illegal problems, substance use in immediate surrounding, dysfunctional coping strategies and perceived social support were predictors of relapse.
Benzer Tezler
- Opiyat bağımlılarının uyku, anksiyete ve depresif özelliklerinin arındırma ve izlem döneminde değerlendirilmesi
Evaluation of sleep, anxiety and depression characteristics of opioid addicts in the periods of detoxification and maintenance
HÜSEYİN ŞİPKA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
PsikiyatriTrakya ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ERDAL VARDAR
- Opioid kullanım bozukluğu olanlarda bağımlılık profilinin erken dönem uyumsuz şemalar, algılanan ebeveyn tutumu ve çocukluk çağı travmaları ile ilişkisi
The relationship of addiction profile with early maladaptive schemas, perceived parental attitude and childhood traumas in patients with opioid use disorder
RUKİYE DEMİRBAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAMAZAN KONKAN
- Madde kullanım bozukluğu olanlarda yaşam kalitesi terapisi: Nüks ve duygu düzenleme becerileri üzerinde etkinliğinin araştırılması
The effect of quality of life therapy on emotion regulation and prevention of relapse in patients with substance use disorder
ASLI ZEYNEP BAŞABAK BHAIS
Doktora
Türkçe
2021
PsikolojiÜsküdar ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HİLMİYE NESRİN DİLBAZ
- Opioid kullanım bozukluğu olan erkek hastalarda duygu düzenleme güçlüğünün değerlendirilmesi ve intihar girişimi ile ilişkisi
Evaluation of emotion regulation difficulties in male patients with opioid use disorder and its relationship with suicide attempt
BEHİYE KURU KOYUNCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İKBAL İNANLI
- Opiyat kullanım bozukluğu olan hastalarda serum leptin ve ghrelin seviyeleri ile yoksunluk ve aşerme arasındaki ilişki
The relationship of serum leptin and ghrelin levels wi̇th withdrawal and craving in patients with opioid use disorder
HÜSEYİN KARA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
PsikiyatriAkdeniz ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET MURAT KULOĞLU