35-65 yaş arası stres üriner inkontinansı tarifleyen obez kadınlarda yaşam kalitesi ve baş etme yöntemlerinin belirlenmesi
Determination of quality of life and coping methods in obese women describing stress urinary incontinence between the ages of 35-65
- Tez No: 615224
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ AYLA DEMİRTAŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hemşirelik, Nursing
- Anahtar Kelimeler: baş etme, obezite, stres üriner inkontinans, yaşam kalitesi, coping, obesity, stress urinary incontinence, quality of life
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Gülhane Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
Amaç: Bu araştırma 35-65 yaş arası stres üriner inkontinansı tarifleyen obez kadınlarda yaşam kalitesi ve baş etme yöntemlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Gereç ve Yöntem: Araştırma tanımlayıcı olarak 17 Ocak – 29 Kasım 2019 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırma Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Polikliniğinde yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini; üroloji polikliniğine başvuran kadınlardan 35-65 yaşları arasında olan, Uluslararası İdrar Kaçırma Konsültasyon Sorgulaması-Kısa Formu'nun 6.sorusuna göre stres üriner inkontinans yaşadığı belirlenen, Beden kitle indeksi 30 kg/m2 ve üzeri (obez) olan, stres üriner inkontinansla ilgili herhangi bir tedavi almayan ve cerrahi girişim geçirmeyen, iletişimi engelleyen herhangi bir sorunu olmayan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 200 kişi oluşturmuştur. Araştırmanın uygulaması, poliklinikte sekreterler için ayrılmış bir odada yapılmıştır. Veriler yüz yüze görüşme tekniğiyle toplanmıştır. Görüşmeler yaklaşık 35-45 dakika sürmüştür. Verilerin toplandığı odada boy ve kiloyu ölçen bir araçla, her bir hastanın boy ve kilosu ölçülerek BKİ hesaplanmıştır. Obezite; hafif obez (30,0-34,9 kg/m2), orta derecede obez (35,0-39,9 kg/m2) ve morbid obez (40,0-49,9 kg/m2) olarak evrelendirilmiştir. Obez olan kişiler çalışmaya dahil edilmiştir. Araştırmada, Hastaları Tanıtıcı Bilgi Formu ve Uluslararası İdrar Kaçırma Konsültasyon Sorgulaması- Kısa Formu ile veri toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler ile t-testi, Tek yönlü (One way) Anova testi, Scheffe testi ve Pearson korelasyon analizi uygulanmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan katılımcıların çoğunluğunun günde birkaç kez idrar kaçırdığı saptanmıştır. Katılımcıların yarısından fazlasının az miktarda idrar kaçırdığı bulunmuştur. İdrar kaçırmanın günlük yaşama etkisine ilişkin puan ortalaması 4,65±3,38 olup, %66,5'i günlük yaşamının az etkilendiğini %33,5'i günlük yaşamının çok etkilendiğini ifade etmiştir. Katılımcıların toplam puan ortalamasına (10,56±5,19) göre orta derecede idrar kaçırdıkları ve yaşam kalitelerinin orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Rahatsız edici ve yaşam kalitesini etkileyen düzeyde inkontinansa sahip olanların oranı %67,5 olup, %32,5'inin idrar kaçırmaya bağlı rahatsızlık düzeyinin“az”olduğu bulunmuştur. Stres üriner inkontinans ile baş etme yöntemi olarak katılımcıların %87,5'inin sık iç çamaşırı değiştirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç: Araştırma sonuçlarına göre; stres üriner inkontinansın obez kadınlarda yaşam kalitelerini orta derecede etkilediği saptanmıştır. Bireylerin bu durumla baş etmek için çeşitli bireysel baş etme yöntemleri kullandıkları görülmüştür. Ayrıca bireylerin yaşam kalitelerinin; öğrenim durumunun azalması, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonun geçirilmesi ve inkontinans süresinin 7 yıl ve üzerinde olması ile kötüleştiği belirlenmiştir.
Özet (Çeviri)
Aim: The aim of this study was to determine the quality of life and coping methods in obese women describing stress urinary incontinence between the ages of 35-65. Materials and Methods: The research was conducted as descriptive between 17 January - 29 November 2019. The study was carried out in outpatient clinic of urology in Ankara Gülhane Training and Research Hospital. The sample of the research; stress urinary incontinence was determined according to the 6th questionnaire of the International Urinary Incontinence Consultation Questionnaire-Short Form, aged 35-65 years, and the body mass index was 30 kg/m2 and above (obese). The study consisted of 200 people who did not receive any treatment and did not undergo surgical intervention, did not have any problems preventing communication and agreed to participate in the study. Data were collected by face to face interviews. The interviews lasted approximately 35-45 minutes. BMI was calculated by measuring the height and weight of each patient with a tool measuring the height and weight in the room where the data was collected. Obesity was classified; mildly obese (30.0-34.9 kg/m2), moderately obese (35.0-39.9 kg/m2) and morbidly obese (40.0-49.9 kg/m2). Patients who agreed to participate in the study were given the patient introductory information form and the International Urinary Consultation Incontinence Questionnaire-Short Form. Data were collected by face to face interview technique. The interviews lasted approximately 35-45 minutes. Descriptive statistical methods, t-test, One-way Anova test, Scheffe test and Pearson correlation analysis were used to evaluate the data. Findings: The majority of the participants incontinenced several times a day, more than half of the participants missed a small amount of urine. The mean score of effect of urinary incontinence on the daily life is 4,65±3,38, 66,5% of the daily life is affected less than 33,5% of the daily life was very affected. According to the total score ICIQ-SF (10.56±5.19), participants had moderate incontinence and their quality of life was moderate. When the discomfort level is examined according to the ICIQ-SF cut-off score, the incidence of inconvenience disturbing and affecting quality of life was 67,5% and 32,5% of the patients had low incidence of urinary incontinence. As a method of coping with stress urinary incontinence 87,5% of the participants were found to change underwear frequently. Conclusion: According to the results of the research; stress urinary incontinence was found to have a moderate effect on quality of life in obese women. It has been observed that individuals use various individual coping methods to cope with this situation. In addition, individuals quality of life; decrease in educational status, recurrent urinary tract infection and incontinence duration of 7 years and more were found to worsen.
Benzer Tezler
- İrritabl bağırsak sendromu olan ve olmayan hastaların probiyotik farkındalıklarının ve depresyon anksiyete stres düzeylerinin karşılaştırılması
Comparison of probiotic awareness and levels of depression anxiety and stress between patients with and without irritable bowel syndrome
SABİHA AY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Aile HekimliğiSağlık Bilimleri ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. FUNDA GÖKGÖZ DURMAZ
- Konya Çumra bölgesinde 65 yaş üzeri hastalarda kırılganlık indeksi ile bakım verenlerinin yakınlık derecesi arasındaki ilişkinin incelenmesi
Investigation of the relationship between the frailty index and the degree of kinship of caregivers in patients over 65 years in Konya Çumra region
ŞALE ARSLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Aile HekimliğiSağlık Bilimleri ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ALİ ERYILMAZ
DOÇ. DR. DUYGU İLKE YILDIRIM
- Tip 2 diyabetli hastalarda lökosit telomer uzunluğunun; sirtuin-1 düzeyi, glisemik kontrol, diyabetik komplikasyonlar, vücut yağ dağılımı, beslenme ve egzersiz alışkanlıkları ile ilişkisi
The relationship between leukocyte telomere length and sirtuin-1 level, glycemic control, diabetic complications, body fat distribution, nutrition and exercise habits in patients with TYPE 2 diabetes
NAZMİ GÖKHAN ÜNVER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıGazi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALEV EROĞLU ALTINOVA
PROF. DR. MÜJDE YAŞIM AKTÜRK
DOÇ. DR. CEYLA KONCA DEĞERTEKİN
- Akne vulgarı̇s hastalarında GDF-15 düzeyı̇nı̇n değerlendı̇rı̇lmesı̇ ve hastalık şiddeti ile korelasyonunun saptanması
Evaluation of GDF-15 levels in patients with acne vulgaris and determination of its correlation with disease severity
KÜBRA PINAR HARARCI YILDIRIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
DermatolojiUfuk ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİDEM DİNÇER ROTA
- Tiroid nodülü olan hastaların biyopsi işlemi sürecinde yaşadıkları duyguların belirlenmesi
Determination of the feelings experienced by patients with thyroid nodules during the biopsy process
YEŞİM MAÇÇA
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Hemşirelikİstanbul Okan ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜL ERGÜN